Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/338 E. 2021/833 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/338
KARAR NO : 2021/833
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
HARCA ESAS DEĞER : 403.890,88-TL
DAVA TARİHİ: 07/10/2019
KARAR TARİHİ: 17/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesinde; Müvekkil ile davalı arasında, ——– asansörün tüm sarf ve yedek parçalarının müvekkil tarafından temin edilerek, davalı işverenin önceden belirttiği yerde montajının ve/veya imalatının yapılarak çalışır durumda işverene teslimine ilişkin olarak —–müvekkili Sözleşme kapsamındaki işlerin tamamlanıp teslim edildiğini, sözleşme kapsamında müvekkil tarafından — tutarlı faturaların tanzim edildiğini, davalı tarafından söz konusu fatura bedellerinin toplamından kalan —-tutarındaki bakiye müvekkil şirkete ödenmediğinden müvekkil şirket tarafından — kapsamında işlerin tamamlanmış ve teslim edilmiş olduğunu,—– tutarındaki bakiye ödemenin vadesinde yapılmamış olduğu belirtilerek borç bakiyesinin ödenmesinin talep edildiğini, davalı tarafından müvekkil şirkete gönderilen — tarihli cevap ile müvekkili şirketin bakiye alacağı kabul edilmiş olup, alacağın —- alacaklarınızın temliki yoluyla ve kalan — kısmının ise nakden gerçekleştirilebileceği bildirildiğini, ne var ki, müvekkil ile davalı arasında imzalanmış bulunan — sözleşmesi kapsamında ödemelerin banka havalesi yoluyla ödeneceği belirtilmiş olup, alacağın temliki yoluyla yapılabileceği hususunda herhangi bir düzenleme öngörülmediğini, bu sebeple davalının dava konusu ödemeyi nakden yapması gerektiğinin sabit olduğunu, davalı tarafından ödemelerin yapılmaması üzerine müvekkil tarafından—- yevmiye numaralı ihtarnamesiyle; müvekkil şirkete dava konusu ödemenin nakden yapılması gerektiği ve — tutarlı fatura bedellerinin toplamından kalan —- tutarındaki bakiyenin ihtarnamenin tebliğinden itibaren derhal müvekkile ödenmesi hususu davalıya ihtaren bildirildiğini, davalı tarafından ödemenin yapılmaması üzerine müvekkil şirket tarafından —- tutarındaki cari hesap alacağının tahsili için —– icrai işlemlere başlandığını, ancak davalının takibe yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itiraz üzerine takip durması üzerine itirazın iptali için —–arabulucu atanması için başvuruda bulunulduğunu, arabuluculuk sürecinde de anlaşmaya varılamamış olup, buna ilişkin olarak taraf vekilleri ve arabulucu tarafından imzalanmış bulunan —-tarihli —- ——-sunduklarını, davalının,—— dosyasıyla başlatılan takibe yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamı için işbu davanın açılması zorunluluğu hasıl olduğunu ileri sürerek müvekkil şirketin yapmış olduğu icra takibine yönelik, davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa en yüksek temerrüt faizinin işletilmesine, davalı hakkında %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davanın hukuken isabetli bir şekilde tahlilinin sağlanabilmesi için taraflar arasındaki hukuki geçmişin paylaşılmasının zaruri olduğunu, müvekkili şirketin —– marka asansör ve yürüyen merdivenlerin —– gerçekleştirmeye başladığını, bir süre müvekkili şirket bünyesinde faaliyet; gösteren bu distribütörlüğün daha sonra müvekkili şirket tarafından kurulan davacı şirkete devredildiğini, müvekkili şirket tarafından ——-başarı ile yürütülmesi üzerine ————aldığını ve şirket kontrolünü ve; yönetimini eline geçirdiğini, daha sonra ise ——– hisseyi satın almak’ suretiyle davacı şirketin % 100 hissesine sahip olduğunu, bu satış ile birlikte davacı şirketin aktif ve pasifi ile birlikte tüm çalışanları ile birlikte devredildiğini, davacı şirket yönetiminin el değiştirmesi sonrasında yanlış uygulamalar sonucunda şirketin; milyonlarca dolar hukuki risk altına sokulduğunu, davacı şirketin %51’ni satın alıp yönetimi tek başına gerçekleştiren ——— işine son verdiğini ve yerlerine——— kendi çalışanlarını getirdiğini, davacı şirketin kısa süre içerisinde büyük sıkıntılar içerisine girdiğini, öncelikle kapasite üstü satış gerçekleştirildiğini ve taahhüt edildikleri tarihlerde teslim edilemeyeceği bilinen asansörlerin müşterilere satıldığını, teslimatların gecikmesi sebebiyle asansörleri olmayan binaları teslim edemeyen, dolayısıyla inşaatları geciken müşterilerin büyük mali zararlara uğradığını, akabinde ise siparişlere ve montaj programına ilişkin; gerçeklerin müşterilere aksettirilmediğini, bazı durumlarda teslimatına daha en az ——, müşterilere iki hafta içerisinde teslim edileceği şeklinde beyanlarda bulunulduğunu, sürekli işleri aksayan, kendi müşterilerine karşı tazminat yükümlülüğü altında kalan müşterilerin davacıyı her gün ihtar çekmek, teminat mektuplarını paraya çevirmek ile tehdit etmek zorunda kaldıklarını, bir noktadan sonra, artık her gün değişik tarihler verilmesinden bıkan müşterilerden biri olan ——– tartışmanın içinde kaldığını ve doğru teslimat tarihini söylemesinin istenildiğini, oluşan bu riskten kurtulabilmek adına müvekkili şirketten yardım istendiğini, müvekkili şirketin ikili ilişkileri ve piyasada bulunan itibarını kullanmak suretiyle, davacı şirkete yöneltilen cezai şartların ve teminat mektuplarının nakde dönmesi risklerini durdurduğunu ve davacı şirkete müşterilerce ek süreler verilmesinin sağlanıldığını, işbu davanın ——– çalışanların gerçeğe aykırı beyanlar vermesi ve bu nedenle mağdur edilen ve zarara uğrayan müvekkili şirketle doğrudan alakalı olduğunu, ——— kabulü mümkün olmayan gecikmeler gerçekleştiğini, davacının müşteri nezdinde herhangi bir itibarının kalmadığını ve müvekkili şirketten yardım istediğini, ——– Davacı——– imzalandığını, söz konusu sözleşmenin ——— konusu işin sözleşmenin imza tarihi olan——— tamamlanması gerektiğini, ancak davacı şirketin söz konusu eser sözleşmesini —- içerisinde tamamladığını, davacı tarafın eser sözleşmesini geciktirmesi sebebiyle ———– bulunan ——– sıkıntılar çıktığını gerçekleşen geç teslimler dolayısıyla hak sahiplerinin ——–aleyhine açmış oldukları: tazminat davalarının halen devam etmekte olduğunu, oluşan sorunların çözülmesi amacıyla davacı şirket tarafından bir kez daha müvekkili şirkete başvurulduğunu ve müvekkili şirketin ikili ilişkilerinin ve piyasa itibarının kullanılması suretiyle kendilerine zaman kazandırılmasının talep edildiğini, davacı şirketin——- karşı zaman kazanabilmek için—— gerçekleştirildiğini, müvekkili Şirket ile ——— de hem ikamet edip hem de yöneticiliğini gerçekleştirdiği, ———–satış ve montaj; işinin gerçekleştirildiğini ve müşteriye teslim edildiğini, davacı şirketin ——bulunduğu sıkıntıların görüşülmesi amacıyla —— sıkıntılarını ve gecikmenin kendilerine verdiği zararı belirttiğini, sonrasında ———- ikamet ettiğini ve yöneticilik yaptığını, ——– memnun olmadıklarını, kendisinin hem şirket hem de bina yöneticisi olması sebebiyle zor durumda kaldığını, bu beyanın huzurdaki uyuşmazlığa sebebiyet verecek olaylar silsilesine sebebiyet verdiğini, davacı şirket ile müşteriler arasındaki sorunlar devam ederken —— şirket, müvekkili şirketin, davacı şirkette sahip olduğu hisselerinin kalan 49%’luk kısmını almak istediğini, yapılan görüşmeler sırasında davacı şirket yetkilileri ——-görüştüklerini, davacı şirketin ——- kaynaklanan sorunlarının hafifletilmesi, teminat mektuplarının paraya dönüştürülmesinin engellenmesi amacıyla —— yapılması gerektiğini belirtip işbu —– gereken makine bedelinin müvekkili şirket tarafından karşılanıp karşılanamayacağını sorduklarını, yapılan müzakereler sonucunda davacı şirketin ihmalleri sonucunda oluşan zararlar sebebiyle, müvekkili şirketin geçmişte % 49 ortağı olduğu davacı şirkete ait teminat mektuplarının paraya çevrilmesinin müvekkili şirketin ticari itibarını ciddi oranda; zedeleyecek olması sebebiyle bu teklifin kabul edildiğini, işbu ———- gününde tamamlanması gerektiğini, ancak davacı şirketin söz konusu eser sözleşmesini —— içerisinde tamamladığını, davacı tarafın eser sözleşmesini geciktirmesi sebebiyle ——- içerisinde bulunan ——- imalâtında sıkıntılar çıktığını gerçekleşen geç teslimler dolayısıyla hak sahiplerinin ——— açmış oldukları: tazminat davalarının halen devam etmekte olduğunu, oluşan sorunların çözülmesi amacıyla davacı şirket tarafından bir kez daha müvekkili şirkete başvurulduğunu ve müvekkili şirketin ikili ilişkilerinin ve piyasa itibarının: kullanılması suretiyle kendilerine zaman kazandırılmasının talep edildiğini, davacı şirketin——-kazanabilmek için ——- müzakereler gerçekleştirildiğini, müvekkili —– tarihli sözleşme aracılığı ile —— edip hem de yöneticiliğini gerçekleştirdiği,——- asansörlerinin satış ve montaj; işinin gerçekleştirildiğini ve müşteriye teslim edildiğini, davacı şirketin —– karşı içinde bulunduğu sıkıntıların görüşülmesi amacıyla —— yapılan görüşmelerde —— gecikmenin kendilerine verdiği zararı belirttiğini, sonrasında ——— ikamet ettiğini ve yöneticilik yaptığını, ——-memnun olmadıklarını, kendisinin hem şirket hem de bina yöneticisi olması sebebiyle zor durumda kaldığını, bu beyanın huzurdaki uyuşmazlığa sebebiyet verecek olaylar silsilesine sebebiyet verdiğini, davacı şirket ile müşteriler arasındaki sorunlar devam ederken ——- müvekkili şirketin, davacı şirkette sahip olduğu hisselerinin kalan 49%’luk kısmım almak istediğini, yapılan görüşmeler sırasında davacı şirket yetkilileri ——- ile görüştüklerini, davacı şirketin ——-kaynaklanan sorunlarının hafifletilmesi, teminat mektuplarının paraya dönüştürülmesinin engellenmesi amacıyla —— asansörlerin —— yapılması gerektiğini belirtip işbu modernizasyon için gereken makine bedelinin müvekkili şirket tarafından karşılanıp karşılanamayacağını sorduklarını, yapılan müzakereler sonucunda davacı şirketin ihmalleri sonucunda oluşan zararlar sebebiyle, müvekkili şirketin geçmişte % 49 ortağı olduğu davacı şirkete ait teminat mektuplarının paraya çevrilmesinin müvekkili şirketin ticari itibarını ciddi oranda; zedeleyecek olması sebebiyle bu teklifin kabul edildiğini, işbu ——- ilişkin sürecin başından sonuna davacı şirket tarafından gerçekleştirildiğini ve bütün görüşme ve yazışmaların davacı şirket yetkilileri tarafından gerçekleştirildiğini, yapılan görüşmelerde davacı şirket tarafından verilen —– İşçilik bedeli olmak üzere toplam ————- bedel üzerinde anlaşıldığını, taraflar arasındaki —— yazışmalannda da; müvekkili şirketin sözleşmede yazan sadece işçilik ve malzeme bedelinden sorumlu olacağı, bunlar haricindeki herhangi bit bedelden sorumlu olmayacağı hususunun belirtildiğini, davacı şirket yetkililerinden gelen mail içeriğinde de bu hususun kabul edildiğini, davacı yetkililerinin ——- görüştüklerini, müvekkili şirketten herhangi bîr beklentilerinin bulunmadığını, herhangi bir İnşa işi ve benzeri giderlerin müvekkili şirketten talep edilmeyeceğini, bu bedellerin —— tarafından karşılanacağının belirtildiğini, ——bulunan asansörlere ilişkin ——- kararının verilmesi ve bu bedelin müvekkili şirketçe üstlenilmesindeki amacın tamamen davacı şirketi içinde bulunduğu itibarsız durumdan çıkartmak amacıyla gerçekleştirildiğini, buna rağmen işbu sözleşmeyi—- ay gecikme ile sonlandırabildiğini, taraflar arasında —–tarihinde imzalanan ———– bitirmesinin gerektiğini, ancak sözleşmenin imza tarihinden önce işe başlamış olmasına rağmen söz konusu —– tarihinde sonlandırabildiğini, davacı taraf için bu kadar önem arz eden, üstelik gerçekleştirilmesi de son derece basit olanı böyle bir projede dahi projenin, proje süresinin —– sürede bitirilmiş olmasının davacı tarafın işi ciddiye almadığı hususunu gösterdiğini, —– görüşmelerin davacı şirket tarafından yönetildiğini ve gerek —– bütün dünyadaki en yetkili ikinci çalışanı olan başkan yardımcısı—— operasyonlannı yönetmesi için görevlendirilmiş —— sebebiyle ortaya çıkabilecek herhangi biı inşaat masrafından müvekkili şirketin sorumlu olmayacağının belirtildiğini, davacı şirketin ————– tarihinde müvekkili şirkete gönderilen elektronik posta İçerisinde, davacı —— işlemlerini gerçekleştirirken zarar verdiği binalarda gerçekleştirilen hasara ilişkin inşaat maliyetinin —– tarafından talep edildiğini, bu bedelin de müvekkili şirket ile —— doğan ancak davacı şirketin başansızlıkiarı sebebiyle, müşteriyi kızdırmamak adına, tahsili gerçekleştirilmek üzere beklenilen —— müvekkili şirket teminatından karşılanmasının planlandığı hususunun belirtildiğini, ortada bir yanlış anlaşılma olduğu inancıyla davacı şirket ile toplantı gerçekleştirildiğini, gerek modernizasyon sözleşmesi gerekse şirket yetkililerinin yazılı beyanlarının hatırlatıldığını ancak olumlu bir cevap alınamadığını, müvekkili şirketin davacı şirketteki bütün hisselerini —— şirkete sattığını, satış sırasında söz konusu sektörde belirli bir süre boyunca faaliyet göstermeyeceğini beyan ettiğini, bütün işçilerini, kayıtlarını vb unsurları davacı şirkete devrettiğini, buna karşılık müvekkili şirketin, davacı şirketin içinde bulunduğu itibar krizi dolayısıyla tahsilatını gerçekleştiremediğini, bütün elamanlarını davacı şirkete devrettiği için de yardım almaksızın gerçekleştiremeyeceği alacaklarının bulunduğunu, bu sebeple müvekkili şirket hisselerini devrederken hisse —— açık bir şekilde müvekkili şirketin alacaklarının tahsilinde davacı şirketin elinden gelen bütün çabayı göstermesi gerektiğinin kararlaştırıldığını, bu durumun davacı şirket yetkililerine hatırlatıldığında olumlu bir cevap alınamadığını, ——– tarafından yapılan listenin ve karşılığında yazı lan rakamların piyasa standartlarının çok üzerinde ve şişirme rakamlar olduğunu, en azından bu hususu çözmeleri gerektiği söylendiğinde de davacı tarafça herhangi bir aksiyonun alınmadığını, hisse satış sözleşmesi kapsamında müvekkili şirketin asansör sektöründe faaliyet göstermesinin yasaklandığını, bütün işçilerin davacı şirkete devredildiğini, müvekkili şirketin asansör sektöründe ve/veya müşteriler nezdinde ilişkileri sürdürebilecek bir imkanının kalmadığını, buna karşılık davacı şirketin, yıllardır —— iş yapan bir eleman havuzuna sahip olduğu gibi halen taraflar arasında devam etmekte olan projelerinin bulunduğunu, bu hususlar ve ——- talep ettiği bedellerin davacı şirketin hatasından kaynaklandığını, bu nedenle devam eden işler sebebiyle ikili ilişkilerini kullanmak suretiyle davacı şirketin tahsil kabiliyeti olması sebebiyle müvekkili şirket tarafından bir teklifte bulunulduğunu, müvekkili şirketin, karşılaştığı bütün kötü niyete rağmen iyi niyetini koruduğunu, ——- alacağı olan—— tutarındaki alacağım yukarıdaki hususları göz önüne alarak davacı şirkete temlik etmeyi teklif ettiğini, davacı tarafın bu teklifi kabul etmediğini, müvekkili şirketin kimse ile bir hukuki kavganın içerisinde olma amacı bulunmadığım, ancak davacı taraf ile ——- bir araya gelip, açık bir şekilde müvekkili şirketi zarara uğratmaya çalıştıklarını, müvekkili şirketin yükümlülüğünde olmadığının kabul ve beyan edildiği bir meblağın müvekkili şirkete yükletilmeye çalışıldığını, bu şartlar altında müvekkili şirketin kanundan doğan hapis hakkını kullanmaktan başka bir çaresinin kalmadığını, davacı tarafın, dava dilekçesi içerisinde icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiğini, bu talebin kabulünün mümkün olmadığını, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafın kusurundan kaynaklandığını, hiçbir çözüm yoluna yanaşmadığını, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için uyuşmazlık konusunun yargılamayı gerektirmeksizin çözülebilecek nitelikte olması gerektiğini, somut olayın çözülebilmesi için bir yargılamanın gerçekleştirilmesi zarureti bulunduğunu belirterek davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememiz tarafından tarafların delil listesinde gösterdikleri tüm deliller celp ve incelenmiş, icra dosyası getirtilmiş ve dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizde açılan işbu dava, davacı şirketin davalı şirketten——-alacağının tahsili için yapılan icra takibine, davalının itirazının İİK.nun 67. Maddesi gereğince iptali istemine ilişkin olup, icra dosyası kapsamı ile davanın —— yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı sabittir.
Mahkememizce, tarafların dosyaya sunduğu deliller, taraf defter ve kayıtları incelenerek dava konusu icra takibinin yapıldığı tarih itibariyle davacının davalıdan talep edeceği asıl alacağın miktarı ve temerrüt tarihinden dava tarihine kadar işleyecek faiz oranının belirlenmesi ve buna göre varsa icra takibine talep edilecek alacağın miktarının raporda tartışılarak tespiti, davalının cevap dilekçesindeki iddia ve itirazlarının özellikle davacı alacağından davalının mahsup talep edebileceği bir alacak bulunup bulunmadığını raporda tartışılarak davalının beyan ve itirazlarının karşılanması suretiyle rapor tanzim için dosya bilirkişiye tevdii edilmiştir.
Mahkememiz tarafından celp ve incelenen dava konusu —– icra takibinin incelenmesinden;
Davacı —- davalı borçlu —- ilişkin düzenlenen faturalardan kaynaklanan alacağın ödenmemesi üzerine işbu icra dosyasından —- üzerinden takip tarihinden itibaren asıl alacağa —- tarihinde ilamsız icra takibine geçtiği ve davalı borçlu şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren— günlük yasal süre içerisinde borca ve ferilerine itiraz ederek icra takibinin durmasına sebebiyet verdiği dosya kapsamı ile sabittir.
Mahkememizce seçilen —– tarihli raporunda özetle;
Tarafların e-defter mükellefi olduğu, incelemeye ibraz edilen —- yevmiye ve kebir deflerinin e-beratlarının kanuni sürelerinde —- envanter defterinin noter tasdikinin yasal süresinde yaptırıldığının anlaşıldığı, tarafların yasal defter kayıtlarının davacının davalıdan —- tutarında alacaklı olduğu şeklinde örtüştüğü, davalının yasal defterlerinde dava dışı —- tutarında alacaklı olarak göründüğü, davacının icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak + işlemiş faiz tutarının asıl alacak tutarı —- olarak hesaplandığı, davalı tarafın davacıya olan borcundan —– olan alacağına mahsup etmek istediği, davacının bunu kabul etmediğini, davalının alacağın devri talebinin davacı tarafından kabul edilmediği, alacağın devrinin sözleşme olması nedeniyle sözleşme özgürlüğüne bağlı olarak tarafların sözleşme yapıp yapmamakta serbest olduğu yönünde görüş bildirmişlerdir.
Davacı vekili — havale tarihli dilekçesi ile;Mahkememizin —- tarihli ara kararında, “Taraf vekillerinin uzlaşma yapmaları konusunda ve buna ilişkin belgeleri dosyaya sunmaları için taleplerine uygun olarak —- verilmesine,” karar verildiğini, taraflar ihtiyari arabuluculuk yolu ile anlaşmaya vardıklarını, taraflar arasında yapılan ihtiyari arabuluculuk son tutanağını sunduklarını, yargılama giderlerine ve vekalet ücretine ilişkin taleplerinin bulunmadığını, taraflar arasında anlaşmaya varılmış olduğundan ve dava konusu itilaf sulh yoluyla çözüldüğünden huzurdaki davanın konusuz kaldığını, bu nedenden dolayı dava esasının kapatılmasını, taraflarca yapılmış olan yargılama gideri ve masrafların tarafların üzerinde bırakılmasını, mesleki mazereti nedeniyle —- tarihli son duruşmaya katılamayacaklarını, yokluklarında işlem ve karar verilmesini beyan etmiştir.
Davalı vekili de —— tarihli dilekçesi ile;Davanın Tarafları, aralarındaki uyuşmazlığın çözümü hususunda ihtiyari arabuluculuk anlaşması kapsamında haricen mutabakata vardıklarını, bu mutabakat çerçevesinde dava tarafları bi birlerinden karşılıklı vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerini, yargılama giderlerinin üstlerinde bırakılmasına, taraflar aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini beyan ettiği görülmüştür.
Mahkememiz tarafından ;
Taraf vekillerinin beyan dilekçeleri sundukları. davalı vekilinin davacı yanın davayı geri alacağına ilişkin beyanda bulunduğu ancak davacı yanın tarafların sulh olduklarını beyan ederek davanın konusuz halde geldiğini masraf ve vekalet ücreti talepleri olmadığı görülmüştür.
Davalı vekili — tarihli oturuma gelerek;Davacı yanla sulh olduklarının doğru olduğunu, davayı geri alacaklarını düşündüklerini, ancak davacı yanın tarafların sulh olduklarına ilişkin beyanlarının doğdu olduğunu, davacı yandan masraf talep etmediklerini, sözlü yargılamaya geçilerek karar verilmesini, talepleri gibi sulh nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini beyan etmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda; Davacının, davalı aleyhine açtığı işbu davada, taraflar arasında ihtiyari arabuluculuk yoluyla sulh sözleşmesinin gerçekleştiğini beyan ve kabul ettikleri, tarafların oluşan sulh sözleşmesine dayalı karar verilmesini talep ettikleri dikkate alınarak, taraflar arasındaki işbu uyuşmazlıkta sulh nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesini talep ettiklerini göz önünde bulundurularak, taraflar arasındaki uyuşmazlıkta yargılama yapılmasını gerektirecek bir hususun kalmadığı tespit edilerek, yargılamaya son verilerek, 6100 sayılı HMK 313, 314, 315 maddeleri gereğince sulh nedeniyle “davanın esas hakkında hüküm verilmesine yer olmadığına” gerektiği sonucuna varılmakla, taraf vekillerinin beyan ve kabulleri dikkate alınarak tarafların masraf ve ücreti vekalet takdirine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizde davacının davalı aleyhine açtığı işbu davada, taraflar arasında arabuluculuk yoluyla sulh sözleşmesinin gerçekleştiği ve tarafların oluşan sulh sözleşmesine dayalı karar verilmesini talep ettikleri ve karşılıklı olarak masraf ve ücreti vekalet istemedikleri anlaşılmakla, 6100 sayılı HMK 313, 314, 315. Maddeleri gereğince sulh nedeniyle DAVANIN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Taraf vekillerinin beyan ve kabulleri dikkate alınarak tarafların masraf ve ücreti vekalet TAKDİRİNE YER OLMADIĞINA,
3-Karar ve ilâm harcı olan 59,30-TL harcın peşin alınan 6.897,45-TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.838,15-TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Tarafların beyanları göz önünde bulundurularak, taraflar lehine masraf, ücreti vekalet konusunda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
5-Yapılan masrafların yapılan taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatırana İADESİNE,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içeresinde—–dairesinden istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/11/2021