Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/311 E. 2020/504 K. 02.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/35 Esas
KARAR NO: 2020/581
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/09/2019
KARAR TARİHİ : 25/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde: Müvekkil şirket, sanayi iş makineleri sektöründe faaliyet göstermektedir. Davalı—— aralarındaki ticari ilişki gereğince müvekkil şirketten iş makinesi parçaları ve buna bağlı servis hizmeti satın almıştır. Müvekkil şirket, aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklanan yükümlülüklerini ve taahhütlerini eksiksiz şekilde ve tam zamanında yerine getirmiştir. Bu doğrultuda, faturalara konu ürünler davalıya teslim edilmiş, bununla birlikte servis hizmeti yapılmıştır. Ürün bedellerine ilişkin faturalar davalıya teslim edilmiştir. ——- Davalı tarafından faturalara hiçbir itirazda bulunulmamıştır. Ancak, söz konusu faturalardan kaynaklanan toplam —— para borcu müvekkilin bütün uyarılarına rağmen de ödenmemiştir. Aralarındaki ticari ilişki neticesinde fatura kesilerek mal teslim edildiği halde alacak ödenmediği için müvekkil şirket tarafından ——- Sayılı dosyasında icra takibi yapılmıştır. Davalı borçlu, vekili aracılığı ile yetkiye ve borca itiraz etmiştir. Davalının icra dosyasına yapmış olduğu vaki itirazının iptali ile takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretini de davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı şirketin dava dosyasına cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
———- esas sayılı dosyasının dosyamız arasına celp edildiği görüldü.
Mahkememizce tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için defter inceleme günü verildiği, davalı tarafın usulüne uygun tebligata rağmen defter inceleme gününde ticari defterlerini sunmadığı ve yerinde inceleme talebinde bulunmadığı görüldü.
SMMM bilirkişi —– tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davacı şirket tarafından ibraz edilen ——yılına ilişkin ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yapıldığını, defter kayıtlarının birbirini doğruladığını, nizam bakımından şirket defterlerinin uygun olduğunu, davalı tarafından inceleme günü ticari defterlerinin ibraz etmediğinden dolayı davalı defterleri üzerinde inceleme yapılamadığını, tarafların tacir olduğunu, aralarında ticari ilişki olduğunu, davacının davalı adına düzenlemiş olduğu faturaları tarafların BA-BS ile ilgili ilgili vergi dairesine bildirdiğini ve davalının ilgili faturalara itiraz etmediğini, davacı şirketin ticari defter ve dayanaklarına göre davacı tarafın davalı tarafa —- yılında toplam — fatura düzenlediği, karşılığında davalı şirketin davacı şirkete toplam —- ödeme yaptığı, neticesinde takip tarihi itibari ile davacı şirketin davalı şirketten —- alacaklı olduğunu, davacının davalıyı temerrüte düşürdüğüne ilişkin herhangi bir belgeye rastlanılmadığını ancak davacının davalıya düzenlenmiş olduğu faturalarda vadenin — olduğunu belirttiği, takip öncesi işlemiş faiz ———- olarak hesaplandığını rapor etmiştir.
Bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin duruşmadaki beyanlarında özetle: Davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görüldü.
Davalı tarafın duruşmalara hiç katılmadığı görüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibariyle, ———sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu,—– sayılı takip dosyasının incelenmesinde; —- tarihinde davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu vekili tarafından —- tarihli itiraz dilekçesinde Borca ve yetkiye itiraz edildiği, huzurdaki davanın —– tarihinde ve yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davacı şirketin ticari defterlerinini incelenmesinde; ibraz edilen—- yılına ilişkin ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yapıldığını, defter kayıtlarının birbirini doğruladığını, nizam bakımından şirket defterlerinin uygun olduğunu, davalı tarafından inceleme günü ticari defterlerinin ibraz etmediğinden dolayı davalı defterleri üzerinde inceleme yapılamadığını, tarafların tacir olduğunu, aralarında ticari ilişki olduğunu, davacının davalı adına düzenlemiş olduğu faturaları tarafların BA-BS ile ilgili ilgili vergi dairesine bildirdiğini ve davalının ilgili faturalara itiraz etmediğini, davacı şirketin ticari defter ve dayanaklarına göre davacı tarafın davalı tarafa—- yılında toplam — fatura düzenlediği, karşılığında davalı şirketin davacı şirkete toplam —–ödeme yaptığı, neticesinde takip tarihi itibari ile davacı şirketin davalı şirketten kaydi —– alacaklı olduğunu, davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin herhangi bir belgeye rastlanılmadığını ancak davacının davalıya düzenlenmiş olduğu faturalarda vadenin — olduğunu belirttiği, takip öncesi işlemiş faiz —- olarak hesaplandığını rapor etmiştir. Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporları hükme esas alınarak davanın kabulü yolunda hüküm tesis edilmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde alacak likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalının tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
-Davalının —– sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin — asıl alacak ve —-işlemiş faiz olmak üzere toplam — alacak ve işleyecek faiz yönünden asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle DEVAMINA,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 577,236-TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 123,45- TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 453,786-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 799,20 TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 123,45-TL harç, başvuru harcı 44,40-TL ve vekalet harcı 6,40-TL toplam yapılan harcama olarak 973,45-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4080-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca — —– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —– Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/12/2020