Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/30 E. 2021/160 K. 26.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/567 Esas
KARAR NO : 2021/61
KARAR TARİHİ : 28/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalıya —bedelli, — tarihli —-bedelli — tarihli,— adet irsaliyeli fatura ile malzeme sattığını, davalı bu faturalara karşılık — ödediğini, bakiye borcun ödenmemesi üzerine ——–sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, takibe itiraz edildiğini, itirazın iptaline, takibin devamına davalı borçlu aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;——- sayılı dosyasında verilen —-tarihli icra itiraz dilekçesinde takibe konu borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, salt fatura düzenlenmesi taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını kanıtlamaya yeterli olmadığını, faturanın sözleşme olmadığını borç kaynağının değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, faturanın akdi ilişki olmayıp akdin ifasını gösteren bir belge olduğunu, faturanın hukuki sonuç doğurmasının söz konusu olmadığını, gereksiz sözleşmeye —- itiraz etmeme, muteber olmayan sözleşmeye geçerlilik kazındırmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Taraflara usulüne uygun tebligat yapıldığı görülmüştür.
Mahkememizce —- dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanak aslı dosyaya sunulmuştur.
——–dosyası celp edilmiştir.
Taraflara ait —–yılı ticari defterleri üzerinde SMMM bilirkişi tarafından inceleme yapılmıştır.
6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU /TİCARİ DEFTERLERİN İBRAZI VE DELİL OLMASI – Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2): “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3): “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
(4): “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5): “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
TÜRK TİCARET KANUNU madde 64- (1): —– Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2): “Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veye diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Davacı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Davalı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır. Tacirler arasındaki huzurdaki ticari davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir.
Bu açıklamalar ekseninde değerlendirme yapıldığında; davacı ile davalı tarafın birer ticaret şirketi olduğu, tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır. Her iki taraf da tacir olduğundan ticari defter içerikleri delil vasfı taşımaktadır.
Mahkememizce işbu dosyada, tarafların — yılına ait ticari defterleri üzerinde Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişisi marifeti ile inceleme yaptırılmış ve bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır. SMMM bilirkişi tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunda özetle; davacı kayıtlarında davacının davalıdan cari hesap ilişkisi içinde —- alacaklı, davalı kayıtlarında ise davalının davacıya cari hesap ilişkisi içinde —- borçlu gözüktüğü, davacının davalı adına düzenlediği faturaların ve davalı tarafından yapılan ödemenin her iki tarafın da ticari defter ve yardımcı kayıtlarında kayıtlı bulunduğu taraf ticari defter ve yardımcı kayıtlarının tamamen örtüştüğünü, bu kapsamda davacının cari hesap alacağını oluşturan faturaların tamamının davacı tarafından davalıya tebliğ edildiği ve davacının cari hesap alacağını oluşturan fatura konusu malzemenin de davacı tarafından davalıya teslim edilmiş olduğunu, davacı —- davalı —- takip tarihi itibariyle faturaya dayalı cari hesap ilişkisi içinde talep ve tesitlerimiz gibi — asıl alacak ve tespitlerimiz gibi — işlemiş faiz olmak üzere toplam—alacaklı bulunduğunu, davacının — alacak tutarına —takip tarihinden itibaren —- oranlarda avans talebinde bulunabileceği belirtmiştir.
Mahkememizce dosyada alınan rapor, ticari defter kayıtları ve tüm dosya içeriği bir bütün halinde değerlendirilmiş olup; taraflar arasında cari hesap ilişkisinin bulunduğu, taraf ticari defterlerinin örtüştüğü, davacının davalıdan —-işlemiş faiz olmak üzere toplam —– alacaklı bulunduğunu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tarafların ticari defter kayıtlarında yapılan tetkik neticesinde davacının alacağı olduğu, işbu alacağın ticari defterler kapsamında likit (bilinebilir) mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
2—— dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, duran takibin — asıl alacak — işlemiş faiz olmak üzere toplam —- alacak ve asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek —- değişen oranlarda avans faizi ile birlikte DEVAMINA,
(Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE)
3-Asıl alacak olan 10.700,80 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 819,11-TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 208,76-TL harçtan mahsubu ile bakiye 610,35-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 824,50-TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre belirlenen 808,80 TL’nin, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 208,76 TL peşin harç giderinin, 44,40 TL başvuru harcının toplamı 1.077,66-TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 11,00 TL yargılama giderinden davanın red oranına göre belirlenen 0,21 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve ret oranına göre belirlenen 232,78 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —–ı bütçesinden ödenecek 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranına göre 1294,86-TL’sinin davalıdan, 25,14-TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki (2) haftalık yasal süre içerisinde ——- Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/01/2021