Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/269 E. 2021/208 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/269 Esas
KARAR NO: 2021/208
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/11/2018
KARAR TARİHİ: 11/03/2021
—— sayılı görevsizlik kararı üzerine, mahkememize tevzi olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı —- aracın davalının eşi olduğunu beyan eden kişi tarafından tamir için müvekkiline ait iş yerine getirildiğini ve müvekkili tarafından aracın tamirinin yapıldığını, aracın tamiri bittiğinde davalının eşi olduğunu beyan eden kişinin gelip araca baktığını ve test etmek bahanesiyle aracı iş yerinden aldığını ve bir daha gelmediğini, aracın tamiri için alınan parçalar ile servis işçiliği bedellerinin ödenmediğini, müvekkili şirketin alacağını tahsil için ———- dosyası ile icra takibi başlatıldığını davalı tarafından yapılan haksız itiraz üzerine icra takibinin durduğunu belirterek müvekkilinin uğramış olduğu alacağının tahsili için başlatılmış olan icra takibine vaki itirazının fatura bedeli olan—— yönünden iptaline, takibin devamına, alacağın faturaya dayalı ve likit olması nedeniyle %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı taraf duruşmaya gelmedeği gibi her hangi bir cevap vermemiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunda; davacı tarafın dosya ekinde bulunan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresi içinde yaptırıldığı, defter kayıtlarının dayanağı belgelerle uyumlu olduğundan —– maddelerine göre sahibi lehine kesin delil olma özelliğine haiz olduğunu, dava konusu faturanın, davalı firmanın (BA) formlarında yer alması ile hizmetin satın alındığı ve ticari defterlere kayıtlı olduğunu, davacı şirket ile davalı şirket arasında herhangi bir hizmet sözleşmesi olmadığından, ilişkinin açık hesap ilişkisi olarak değerlendirildiği, takibe konu olan faturanın defter kayıtlarında yer almış olması, iki taraf arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, takibe konu olan ——– fatura muhteviyatı hizmetin davalıya teslim edildiği ve fatura muhteviyatına veya bedeline davalı tarafından herhangi bir itiraz yapılmadığından dolayı, 6102 sayılı T.T.K. 21/2 maddesine göre — gün içinde itiraz edilmeyen fatura muhteviyatının kabul edilmiş olduğunu, davacı şirketin —tarihi itibariyle davalı şirketten ——— tutarında ana para alacağının olduğu bu tarihten sonra da davalı tarafından davacıya yapılmış bir ödeme kaydının bulunmadığını, davalı taraf defterleri bilirkişi incelemesine ibraz edilmediğinden, açılış ve kapanış tasdikleri yasal süresinde yapılmış, dayanağı belgelerle uyumlu olan davacı tarafın defter kayıtlarına itibar edilmesi gerektiğini, davalı şirketin takip konusu faturalar muhteviyatı hizmeti alamadıkları veya bahsi geçen faturaların kendilerine tebliğ edilmediği şeklinde bir itirazın bulunmadığı,bu sebepte bahse geçen fatura bedellerinin davacı tarafa ne şekilde ödendiğinin ispat külfetinin davalı tarafa ait olduğunu, davacı şirketin davalı şirketten toplam —- ana para alacağı için, öngörülen yıllık yasal faiz oranı üzerinden ve icra takip tarihi olan—- dava tarihi olan — tarihine kadar hesap edilecek faiz hesabıyla———Olacağını bildirir rapor ibraz ettiği görülmüştür.
DELİLLER
———– dosyası
—–
—-
—–
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibariyle——- icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu,—- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; ——- tarihinde davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından ——tarihli itiraz dilekçesinde—- itiraz edildiği, huzurdaki davanın —– ve yasal süre içerisinde ———– açıldığı mahkememize görevsizlik kararı ile gönderildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve belirlenen inceleme gününde defterlerin incelenmek üzere hazır edilmesi istenmiş ve taraflara ihtaratlı kesin süre verilmiştir. Davacı taraf defterlerini süresi içinde sunmuş olmasına rağmen davalı taraf kesin süre içinde defterlerini sunmamıştır.
Davacı şirketin ticari defterlerinini incelenmesinde; davacı tarafın dosya ekinde bulunan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresi içinde yaptırıldığı, defter kayıtlarının dayanağı belgelerle uyumlu olduğundan 6102 sayılı T.T.K 64-65-66 maddelerine göre sahibi lehine kesin delil olma özelliğine haiz olduğunu, dava konusu faturanın, davalı firmanın (BA) formlarında yer alması ile hizmetin satın alındığı ve ticari defterlere kayıtlı olduğunu, davacı şirket ile davalı şirket arasında herhangi bir hizmet sözleşmesi olmadığından, ilişkinin açık hesap ilişkisi olarak değerlendirildiği, takibe konu olan faturanın defter kayıtlarında yer almış olması, iki taraf arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, takibe konu olan—- nın, fatura muhteviyatı hizmetin davalıya teslim edildiği ve fatura muhteviyatına veya bedeline davalı tarafından herhangi bir itiraz yapılmadığından dolayı, 6102 sayılı T.T.K. 21/2 maddesine göre — gün içinde itiraz edilmeyen fatura muhteviyatının kabul edilmiş olduğunu, davacı şirketin —- tarihi itibariyle davalı şirketten —- tutarında ana para alacağının olduğu bu tarihten sonra da davalı tarafından davacıya yapılmış bir ödeme kaydının bulunmadığını, davalı taraf defterleri bilirkişi incelemesine ibraz edilmediğinden, açılış ve kapanış tasdikleri yasal süresinde yapılmış, dayanağı belgelerle uyumlu olan davacı tarafın defter kayıtlarına itibar edilmesi gerektiğini, davalı şirketin takip konusu faturalar muhteviyatı hizmeti alamadıkları veya bahsi geçen faturaların kendilerine tebliğ edilmediği şeklinde bir itirazın bulunmadığı,bu sebepte bahse geçen fatura bedellerinin davacı tarafa ne şekilde ödendiğinin ispat külfetinin davalı tarafa ait olduğunu, davacı şirketin davalı şirketten toplam —-tutarlı ana para alacağı için, öngörülen yıllık yasal faiz oranı üzerinden ve icra takip tarihi olan — tarihinden dava tarihi — tarihine kadar hesap edilecek faiz hesabıyla,—- ise faiz olmak üzere toplamda —- Olacağını bildirir rapor ibraz ettiği görülmüştür. Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporları hükme esas alınarak davanın kabulü yolunda hüküm tesis edilmiştir.
Taraf Şirketlerin —- celp edilmiş dosya arasına alınmıştır.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır(229.md).Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami ”yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.(231/5.md)6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır.Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.(6102 sayılı TTK21/1)Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde ,faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.(6102 sayılı TTK21/1)
Somut olayda taraf şirketlere ait vergi kayıtları —— incelemesinde ; davacının davalı adına düzenlemiş olduğu aylık bildirim limiti üstünde kalan tüm faturaları, davacının —– bildirdiği, davalı firmanın —- yer alması ile hizmetin satın alındığı ve ticari defterlere kayıtlı olduğunu, ayrıca davalının ilgili faturalara yasal süre içerisinde itiraz etmediği, iade faturası düzenlemediği anlaşılmaktadır. Davalı taraf içeriğine itiraz etmediği faturaları kabul etmiş sayılmakta olup , davacıya yapılan ödeme olup olmadığına ilişkin davalının dosya arasında savunma ve belgesi de bulunmamaktadır.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde alacak likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
-Davalının —— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin toplam—– asıl alacak ve işleyecek faiz yönünden asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 525,71 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 131,43 TL harçtan mahsubu ile bakiye 394,28 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan başvuru harcı, tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.566,90 TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 131,43 TL harç toplamı 1.698,33TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———- Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/03/2021