Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/243 E. 2021/365 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/243 Esas
KARAR N : 2021/365
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2019
KARAR TARİHİ : 22/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı—- müvekkili —— imzalandığını, davalı —— sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını ve bu sözleşme kapsamında anılan firmaya krediler kullandırıldığım, davalı borçluların imzalamış oldukları kredi sözleşmesine aykırı davranarak müvekkili bankadan kullandıkları kredi borcunu geri ödememeleri nedeniyle, ——— yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide edilerek, ihtarnamede yazılı tutarın ödenmesinin talep edildiğini, davahlann adreslerine gönderilen söz konusu ihtarnamelere rağmen borcun kapatılmadığını, bu nedenle, davalı borçlulann —- doğan borçlan için——- dosyası ile yasal takibe geçildiğini, ancak davalılar tarafından icra takibine, borca, faize ve ferilerine itiraz edildiğinden takibtıı durduğunu, davalı borçlular tarafından yapılan tüm itirazların haksız ve mesnetten yoksun olduğunu, müvekkili banka ile akdedilmiş olan kredi sözleşmesinden doğan mükellefiyetlerini yerine getirmeyen borçlu firmanın müvekkili bankaya borcunun devam etmekte olduğunu, gerek taraflar arasında imzalanmış olan kredi sözleşmesi hükümlerinin, gerekse karşı tarafa gönderilen ihtarnamenin temerrüt olgusunun gerçekleştiğinin kabulü için yeterli olduğunu, faiz ve —— davalıların imzalamış oldukları sözleşmeler gereğince hesaplanarak takibe konu edildiğini, borçlunun müvekkili banka ile imzalamış olduğu sözleşmeler ile tayin edilen oranlarda fai7. ödemeyi kabul ettiğini, talep edilen faizin fahiş olmadığını, davalıların sözleşme hükümleri gereğince sorumlu olduğu borcu ödememesi üzerine başlatılan icra takibine itirazının, müvekkili bankanın alacağının tahsilini geciktirmeye yönelik, kötü niyetle yapılmış itirazlar olduğunu, davalı borçlulardan —– müteselsil kefil olarak yükümlülük altına girdiğinin, imzaladığı ——-açıkça yer almakta olduğunu, iddia ederek, davalıların ——– dosyasına yapmış olduğu itirazlarının iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalılar tarafından verilmiş cevap dilekçesi bulunmamaktadır. HMK. m. 128/1 uyarınca, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamının davalılarca inkar edildiği varsayılmıştır.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi —– tarihli ayrıntılı raporunda;
• Davacı——–takip tarihi itibariyle,
-Davalı —— numaralı taksitli ticari krediden kaynaklanmış,
A) Davalı – asıl borçlu —-
—- asıl alacak, ———– alacağının olduğu,
B) Davalı – müteselsil kefil —-
Davacının takip tarihi itibariyle hesaplanan alacağı,
—— alacağının olduğu,
Davacının, icra ödeme emrinde yazılı alacak talebi
-Davacının, —- dosyasındaki alacak talebinin ise; ——– olduğu,
-Davacının, tarafımca hesaplanan alacağı ile icra ödeme emrinde yazılı talebi arasındaki aleyhte farkların, davalı – asıl borçlu—– takip tarihi itibariyle temerrüde düşmesine rağmen; davacının, ——– oranından temerrüt faizi işletmesinden ve talep etmesinden kaynaklandığı,
-Tahsilde tekerrür oluşturmamak ve Türk Borçlar Kanunu’nun 100. maddesi uyarınca; takip tarihinden sonra yapılabilecek kısmi tahsilatların öncclikle faiz ve borcun ferilerine mahsubu sağlanmak kaydıyla, davalı – asıl borçlu—— alacağa, davalı – müteselsil kefil Mustafa İşİekli için, ——– alacağa, takip tarihinden itibaren – asıl alacağın tamamen ödendiği tarihe kadar, davacı bankanın muaccel olan işbu krediye uyguladığı yıllık —– oranı üzennden temerrüt faizi hesaplanmak sureliyle; takibin bu rakamlar üzerinden devam edeceği,
-Bilcümle hukuki tavsif ve takdir ile icra inkar tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı hususunun değerlendirilmesi takdirinin Sayın Mahkeme’nin uhdesinde olduğunun bildirildiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, bankacılık sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanağı dosya içerisindedir.
—– sayılı icra dosyası celp edilmiştir.
Davacının varsa alacak kalemlerinin tespiti ve hesaplanması için dosya ——– tevdi edilmiştir. —- alanında uzman bilirkişi —- tarafından tanzim edilen rapor Mahkememize sunulmuştur. —- tarihli raporda:
Davacı ——- takip tarihi itibariyle,
-Davalı ——– taksitli ticari krediden kaynaklanmış,
A) Davalı – asıl borçlu—-
—asıl alacak,— faizinin — olmak üzere, toplam —- alacağının olduğu,
B) Davalı – müteselsil —-
Davacının takip tarihi itibariyle hesaplanan alacağı,
—– olmak üzere; toplam —- alacağının olduğu,
Davacının, icra ödeme emrinde yazılı alacak talebi
-Davacının, —- dosyasındaki alacak talebinin ise; —— olduğu,
-Davacının, tarafımca hesaplanan alacağı ile icra ödeme emrinde yazılı talebi arasındaki aleyhte farkların, davalı – asıl borçlu—– takip tarihi itibariyle temerrüde düşmesine rağmen; davacının, ——– oranından temerrüt faizi işletmesinden ve talep etmesinden kaynaklandığı,
-Tahsilde tekerrür oluşturmamak ve Türk Borçlar Kanunu’nun 100. maddesi uyarınca; takip tarihinden sonra yapılabilecek kısmi tahsilatların öncclikle faiz ve borcun ferilerine mahsubu sağlanmak kaydıyla, davalı – asıl borçlu —— alacağa, davalı – müteselsil kefil ——— alacağa, takip tarihinden itibaren – asıl alacağın tamamen ödendiği tarihe kadar, davacı bankanın muaccel olan işbu krediye uyguladığı yıllık —– üzennden temerrüt faizi hesaplanmak sureliyle; takibin bu rakamlar üzerinden devam edeceği, yönünde rapor sunmuştur.
Dosyaya sunulan tüm bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu, ödeme planları, — —-ihtarı,bilirkişi raporu dosya içeriği ile birlikte kül halinde düşünülüp değerlendirildiğinde; davacı banka ile davalı —–müteselsil kefaleti ile—– tarihinde sözleşmenin limiti — arttırılmış, Davalı —– numaralı taksitli ticari kredi kullandırıldığı anlaşılmaktadır. Anılan kredi sözleşmesinde davalı —–müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu, davacı banka tarafından kredi borcunun ödenmediğinden bahisle hesap kat ihtarnamesi düzenlendiği, davalıların farklı tarihlerde temerrüde düşürüldüğü, dosya kapsamına göre bankacılık alanında uzman bilirkişinin sunduğu raporun denetime açık hüküm kurmaya elverişli olduğu görülmüştür. Bilirkişi tarafından yapılan hesaplama sonucu, davacının takip tarihinden sonra yapılabilecek kısmi tahsilatların öncelikle faiz ve borcun ferilerine mahsubu sağlanmak kaydıyla, davalı – asıl borçlu—- alacaklı, davalı – müteselsil kefil —– asıl alacaklı olduğu gözetilerek davalı —- üzerinden itirazın iptali ile , Davalı ——–üzerinden itirazın iptali ile davanın kısmen kabulüne – kısmen reddine karar verilmiştir. Davacının kat tarihini temerrüt tarihi olarak esas alıp işlemiş faiz hesaplaması mahkememizce benimsenmemiş , temerrüt tarihleri kat ihtarnamenin taraflara tebliğ ve ödeme için taraflara verilen sürenin dolumundan itibaren benimsenmiş bu nedenle işlemiş faize yönelik fazlaya ilişkin istem reddine karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan hesap kat ihtarı ve davacı banka kayıtları dikkate alındığında, davacı tarafından talep edilen para alacağı belirlenebilir (likid) -muayyen- olduğundan; davacının icra inkar tazminatı talebi dikkate alınarak; İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarıca asıl alacak olan üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-Davalıların —– sayılı icra takibine yaptığı itirazın,
– Davalı —- olmak üzere toplam; —-üzerinden iptali ile yine bu davalı yönünden —- asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık — oranında temerrüt faizi ve iş bu temerrüt faizine— uygulanmak suretiyle birlikte tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla DEVAMINA,
Davalı —- asıl alacak,——- asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık — oranında temerrüt faizi ve iş bu temerrüt faizine ——- uygulanmak suretiyle birlikte tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla DEVAMINA,
3-Davalıların icra takibine haksız olarak itiraz ettiği, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşılmakla İİK.nun 67.maddesi gereğince asıl alacağın——— % 20 oranında icra inkar tazminatının yarı oranında müşterek borçlular olan davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-İşlemiş faiz yönünden fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
5-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —- bütçesinden ödenen —– arabuluculuk ücretin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-Karar ve ilâm harcı olan — harçtan peşin alınan — icra dosyası harç toplamı — harçtan mahsubu ile bakiye —-harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
7-Davanın kabul edilen miktarı yönünden; Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. Uyarınca 19.219,30-TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan 1.966,57TL peşin harç, 44,40TL başvuru harcı, 6,40TL ve 8,50TL vekalet harçı toplamı 2.025,87- TL harç ve 1.063,40-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 3089,27-TL yargılama giderinden davayı kabul – ret oranı dikkate alınarak toplam 3.049,44-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
10-Davalı taraf tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
11-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———–Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/04/2021