Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/231 E. 2019/46 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/231
KARAR NO: 2019/46
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 25/09/2019
KARAR TARİHİ: 12/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasında dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde;—- tarihinde davalılardan …’ın sevk ve idaresindeki — plakalı —marka çekici – ili – ilçesi —— Sokak üzerinde müvekkillerinin destekçi murisi—— çarparak ölümüne neden olduğunu, müvekkillerinin murisin varisleri olup müteveffa —- bakmakla yükümlü olduğu kişiler olduğunu, müteveffanın ölümü nedeniyle destekçi müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını, müteveffa üniversite lisans mezunu olup kazanın meydana geldiği ilçede öğretmenlik yapacakken vefat ettiğini, müteveffanın görev yaptığı — İlçesi —- Hizmet Bölge Çizelgesi uyarınca 5. Bölge (Şark) kapsamında olduğunu, ölenin kusurlu olup olmadığının destekten yoksun kalan üçüncü kişilere ödenecek olan tazminat miktarında bir önemi olmasa da meydana gelen olayda sigortalı şirkete ait aracın sürücüsü %100 kusurlu olduğunu, trafik kaza tutanakları, özellikle kazanın vehametini ve acının büyüklüğünü göstermek adına kamera görüntüleri ve adli tıp raporu ile bu hususun subut bulduğunu, emsal Yargıtay Hukku Genel kurul kararlarının da olduğunu, mezkur trafik kazası kapsamında aracın sürücüsü hakkında başlatılmış olan soruşturma neticesinde sanık hakkında Kızıltepe – Asliye Ceza Mahkemesinin —- E. sayılı dosyasıyla bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne neden olma suçundan kamu davası açılmış olup bu dava halen derdest olduğunu, sanık yaklaşık – ay tutuklu kaldıktan sonra adli kontrol şartı ile serbest bırakıldığını, — günü trafik kazasında ölen — doğumlu —evli ve çocuksuz olup——- öğretmenlik mesleği ile iştigal etmek için evraklarını teslim etmeye giderken kaza vukunun bulduğunu, ölümüyle eşi, annesi, babası ve kardeşi yapacağı öğretmenlik hizmetleri ve alacağı gelir ile oluşacak destekten yoksun kaldıklarını, destekten yoksun kalanlar — ölümüyle — d.lu eşi … ile—d.lu annesi —–d.lu babası … ile öğrenci olan erkek kardeşi … maddi ve manevi destekten yoksun kaldıklarını, müvekkillerinin müteveffanın öldüğü tarihten sonra yapacağı maddi desteklerden yoksun kaldıklarını, yoksun kalınan maddi desteğin tazmini için dava açtıklarını, müteveffanın adeta cinayet gibi bir kaza neticesinde vefatı müvekkillerinin telafisi imkansız zararlara neden olduklarını, davalı … şirketlerinin sorumluluğu kaza yapan ve sürücüsü %100 kusurlu olan — plakalı aracının kaza tarihi itibariyle davalı —— şirketi tarafından — poliçe numarası ile zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında, diğer davalı— tarafından — poliçe numarası —poliçesi ile sigortalandığını, bu sebeple adı geçen şirketlerden de sorumluluk sınırı içerisinde maddi ve manevi tazminat istediklerini, davalı … şirketlerinden —- Noterliğinin —— yevmiye nolu ihtarı ile ödeme talebinde bulunulduğunu, ancak ihtarın ulaştığı halde herhangi bir dönüş olmadığını, bu sebeple davalı … şirketleri ——-tarihinden itibaren temerrüt halinde olduklarkını, yasal mecburiyet olmamasına rağmen davadan önce uyuşmazlığın ara bulucu ile çözülmesi için ara bulucuya başvurulduğunu, ancak uzlaşma sağlanamadığını ileri sürerek trafik kazasında eş ve evlat ve kardeşini yitiren davacıların, 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre belirlenecek destekten yoksun kalma tazminat tutarlarının, (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere) işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigorta şirketi yönünden sigorta limiti aşılmamak üzere temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile şimdilik fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkilleri adına kişi başı — TL olmak üzere toplam —- TL destekten yoksun kalma tazminatının, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve müteselsilen tahsiline; yargılamanın davacı başına —- bin olmak üzere toplam —-TL tutarında manevi tazminat tutarlarının, işleten ve sürücüden ve klozlarında mevcut ise limiti ile sınırlı olmak kaydı ile kasko poliçesi keşidecisi davalı … şirketinden olay tarihinden işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve müteselsilen tahsiline; davalıların davadan sonra mal kaçırma ihtimali son derece yüksek olduğundan telafisi imkansız zararlara neden olmamak adına özellikle davaya konu——— plakalı araç olmak üzere işleten ve sürücünün taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine “ihtiyati tedbir” konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce —– tarihinde kurulan karar gereğince arabuluculuk son tutanak aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir suretinin Mahkememize sunmak üzere davacıya 1 haftalık kesin süre verildiği, kararın —- tarihinde tebliğ edildiği, verilen 1 haftalık kesin sürede arabuluculuk son tutanak aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış suretinin sunulmadığı anlaşılmıştır.
DAVANIN VE ZORUNLU ARABULUCULUĞA İLİŞKİN DAVA ŞARTININ BULUNUP BULUNMADIĞININ TESPİTİ, İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6/12/2018 tarihli, 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle TTK’ye eklenen 5/A maddesi uyarınca, “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’ nun 18/A maddesi uyarınca, “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Davacının kendisine verilen 1 haftalık kesin süre içinde arabuluculuk son tutanağı aslı yada arabulucu tarafından onaylanmış suretini sunmadığı anlaşılmakla davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın, TTK’nin 5/A, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi, HMK’nin 114/(2) ve 115. Maddeleri uyarınca arabulucu son tutanak aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış suretinin sunmadığı anlaşılmakla dava açılmasına ilişkin dava şartı noksanlığından USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL harcın peşin alınan 2.766,56 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.722,16 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.11/12/2019