Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/230 E. 2020/293 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/230 Esas
KARAR NO : 2020/293

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/09/2019
KARAR TARİHİ : 23/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda :
DAVA :
Davacı vekili 09.10.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin davalıya ———- tesisinde —- elektrik enerjisi ile ——— üretimi için kurulan —-kurulum sonsasında onarım işlerini yaptığını ve bu kapsamda yedek parça temini saf malzemesi gibi işlemleri gerçekleştirdiğini davacı tarafından gerçekleştirilen işlemlerin ve kullanılan yedek parça ve sarf malzemesinden garanti kapsamında girmeyen iş ve işlemler sebebiyle toplam ———————– kurulu bulunan ——– sisteminin kurulumunda müvekkili davacı firma tarafından gerçekleştirildiğini, kurulum sonrasında davalının haksız ve hukuka aykırı olarak kesin kabul işleminin gerçekleştirmediğini, müvekkilinin ihale bedeli sebebiyle mevcut alacağını ödemediği ihale sebebiyle verilen teminat mektubunun hu hukuka aykırı şekilde nakde çevrildiğini, bu nedenle——Asliye Ticaret Mahkemesinin ———esas sayılı dosyasından dava açıldığını, yapılan yargılama sonrasında mahkemenin kesin kabil koşullarının oluştuğuna, bakiye ihale bedelinin ödenmesine ve haksız yere nakde çevrilen teminat mektubu tutarındaki faize ile birlikte müvekkile ödenmesine karar verildiğini, davalının aynı mahkemenin —– sayılı dosyasından açmış olduğu ve bu dava ile birleştirilen davasının ise reddine karar verildiğini, davalının takibe, borca ve yetkiye itiraz ettiğini, davalının yetkiye ve borca itirazının yerinde olmadığına, ihtilaf konusunun kesin yetkiye tabi bir husus olmadığından davalının yetkiye yönelik itirazının hukuki mesnetten yoksun olduğunu, yapılan takibe davalının itirazı üzerine arabulucuk başvurusu yapılmış ve arabulucu süreci anlaşamama ile sonuçlandığını, bu şekilde dava şartı olan zorunlu arabuluculuk koşulu da yerine getirilerek dava açılması gerektiğini ileri sürerek açılan davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
CEVAP :
Davalıvekili tarihli cevap dilekçesinde özetle; İş bu dava hususunda yetkili mahkemenin ———– Ticaret Mahkemesi olduğunu, müvekkili idarenin adresinin——- olduğunu, faturaya konu edilen iş ve işlemlerin gerçekleştiği adresin—— İstanbul ——— Sulh Hukuk mahkemesinin —– esas sayılı doyası üzerinden yetkisizlik kararı verilerek yetkinin —– olduğu kesin olarak karara bağlandığını, yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, husumet itirazın da bulunduklarını, öncelikle yetki ve husumet itirazının dikkate alınarak davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememiz tarafından tarafların dava ve cevap dilekçeleri ile işbu dilekçeler ekinde sunulmuş sözleşme örnekleri ve tüm deliller incelenmiştir.
Mahkememizde açılan işbu dava ; davacı şirket tarafından , davalıya ait ——- bulunan ve— üretimi için kurulmuş bulunan ———- kurulum sonrasında bakım-onarım işlerini yapılması, bakım ve onarım için gereken yedek parça ve sarf malzemesinin temini işlerini garanti kapsamına girmeyen iş ve işlemlerinden ötürü toplam 10.888.540,61 TL alacağı bulunduğundan bahisle yapılan icra takibine davalının yapmış bulunduğu icra dairesinin yetkisine ve borca itirazının iptali ve %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir.
Mahkememiz tarafından celp ve incelenen İstanbul Anadolu—. İcra Dairesi’nin —– Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde davacı alacaklının davalı——–işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.888.540,61 TL üzerinden asıl alacağa yıllık %19,50 oranında avans faizi uygulanması talepli ilamsız icra takibi yapıldığı ve borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine davalı ——- tarafından takibin yapıldığı İstanbul Anadolu Adliyesi İcra Dairelerinin yetkili olmadığı , yetkili icra dairesinin Ankara İcra Dairesi olduğu, ödeme emrinde belirtilen borç ve ferilerine yönelik de davacıya herhangi bir borçlarının bulunmadığı suretle itiraz edildiği icra dosyasının kapsamının incelenmesiyle itirazın yasal süre içerisinde yapıldığı mahkememizce yapılan inceleme sonucunda belirlenmiş ve icra müdürlüğünce takibin —– tarihinde İİK 66,269 ve 274 maddeleri gereğince durdurulması gerektiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz tarafından davalıya, dava dilekçesinin tebliği üzerine davalı idare tarafından verdiği süre uzatım dilekçesinde mahkememizin yetkisine, yetkili mahkemenin Ankara Ticaret Mahkemeleri olduğunu, İstanbul—- Sulh Hukuk Mahkemesinde bu konuda ——Esas sayılı dosyada Ankara mahkemelerinin yetkili olduğunun kesinleştiğini ve ——tarihli cevap dilekçesinde aynı itiraz tekrar edilmiş, müvekkiline adresi ile faturaya konu edilen iş ve işlemlerin gerçekleştiği adresin—- olduğunu belirterek yetki itirazını tekrar etmiş, davaya konu jeneratörün bulunduğu ——– tesislerinin işletilmesinin—– ait olduğunu belirterek husumet itirazında bulunmuş, davanın yetki ve husumet yönünden usulü bakımından ve dava konusu işin ihale teknik şartnamesi hükümleri gereğince bakım onarım ve periyodik bakım ve tamirlerinin yüklenici tarafından—-. ile imzalanan sözleşmenin hükümleri gereğince ——– dolmadığından ——hükümleri gereğince esas yönünden de reddi gerektiği ileri sürülmüştür.
Mahkememiz dosyasına sunulan ———–ile davacı şirket arasında yapılan sözleşme ve —— yılları arası işletmesi halesi teknik şartnamesi hükümleri gereğince sözleşmenin 6.18. Maddesi ” Tesislerin işletilmesi sırasında mevcut ekipmanların bakım-onarım işlemleri yüklenici tarafından yapılacaktır. Bakım-onarım mümkün olmayan ekipmanların yenilenmesi de yüklenici sorumluluğundadır. Ancak tesiste revizyon ve kapasite artırımına bağlı yenilemeler idare tarafından yapılacaktır.” , sözleşmenin 6.36. Maddesinde “İşletme süresinde tesislerde———-ve yine 6.36. Maddesinde “Yüklenici —— bulunan üretim türbini sistemlerinin ” her türlü bakım onarım ve işletilmesinin yüklenici tarafından yapılacağı düzenlendiği görülmüştür.
Davacının taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre özellikle mal alımına ait sözleşme tasarısı başlıklı sözleşmenin 42.1.1 maddesinde yetkili mahkeme ve icra dairelerinin ———— ve icra daireleri olduğu benimsenmiş olup davalı tarafından bu sözleşmeleri davacı tarafından geçersiz olduğuna ilişkin herhangi bir itiraz ileri sürülmemiştir.
Mahkememiz tarafından ön inceleme duruşmasını yapıldığı 23/09/2020 günlü duruşmada davalı vekilinin ilk itirazları 6100 sayılı HMK’nın 114 ve 116. Maddeleri gereğince incelenmiş, mahkememiz yetkisine ve icra dairesine itirazın süresinde olduğu mahkememizce öncelikle, kendi mahkememizin yetkili olup- olmadığının incelenerek karar bağlanması gerektiği, icra dairesinin yetkisine ve husumete yönelik itirazın ise görevli ve yetkili mahkemece karara bağlanması gerektiği tespit edilmiş ve mahkememizin yetkili olup- olmadığı incelenmiştir.
Mahkemelerin yetkisini düzenleyen genel hüküm 6100 sayılı HMK madde 6- yer almakta olup buna göre (1): “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.
(2): Yerleşim yeri, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirlenir.” şeklindeki düzenlemeler gereği davalının merkezinin ve hizmetin verildiği yerin Ankara olduğu tartışmasızdır. Davacı dava dilekçesinde dava konusu alacağın fatura dayalı olduğunu ve para alacağına ilişkin borç olduğunu HMK 10 ve TBK 89. Maddesi gereğince , para borçlarının götürülecek borçlardan olduğunu bu nedenle davacının merkezinin —— olması sebebiyle İstanbul Anadolu İcra Dairesi ve mahkemelerinin yetkili olduğunu ifade etmişse de dava konusu sözleşmenin yapıldığı yerde asıl edim olan hizmetin verildiği yerin —– tesisleri olması sebebiyle alacaklının dava konusu borcun para borcu olduğuna yönelik iddia ve İstanbul anadolu İcra Daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğuna dair iddiasına itibar edilemememiştir.
Kaldı ki tarafları arasındaki sözleşmenin, 42.1.1 maddesinde yetkili mahkeme ve icra dairelerinin Ankara mahkemeleri ve icra daireleri olduğu benimsenmiştir.
6100 sayılı HMK 17- (1): “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” ve
6100 sayılı HMK Madde 18- (1): “Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hâllerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz.”
(2): “Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır.” şeklindeki yasal düzenlemeler nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmelerle yetkili mahkeme ve icra dairesi Ankara mahkeme ve icra daireleri olarak belirlendiğinden, HMK 6 ve 10. Maddedeki genel yetki kuralları ve sözleşmenin ifa yeri ve borcun ödeme yerine ilişkin kuralların , taraflar arasındaki yetki sözleşmenin bulunduğu hallerde uygulama yeri bulunmamaktadır.
Bu nedenlerle tarafların sıfatı, taraflar arasındaki yetki sözleşmesi kapsamı göz önüne alınarak 6100 sayılı HMK’nın 6,17,114 ve 115. Maddeleri gereğince davalının mahkememizin yetkisine yönelik itirazının kabulü ile dosyanın yetkili ve görevli Ankara Nöbetçi Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklanacağı üzere;
1-Davalının süresinde mahkememizin yetkisine yönelik itirazda bulunduğu, taraflar arasında 6100 HMK’nın 17. Maddesi gereğince yapılmış sözleşme de Ankara mahkemelerinin yetkisi benimsendi ve tarafların tacir olup, sözleşmede belirlenmiş bulunan yetki düzenlenmesini tarafları bağladığından, taraflarca sözleşmede belirtilen mahkeme dışında başka bir mahkemede dava açılması mümkün olmadığından, dava dilekçesinin 6100 Sayılı HMK’nun 17, 114 ve 115. Maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeni ile dava dilekçesinin YETKİ YÖNÜNDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
HMK 20. Maddesi gereğince yetkisizlik kararının kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememizce tarafların müracaat ederek dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmemeleri halinde, davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin taraflara ihtarına, (İhtaratın tebliğ yoluyla yapılmasına,)
3-Davacının, diğer ilk itirazlarının ( husumet) yetkili ve görevli mahkemece karara BAĞLANMASINA,
4-Harç ve yargılama giderine yönelik taleplerin 6100 sayılı HMK 331/2. Mad. ger. görevli ve yetkili mahkemece karara BAĞLANMASINA,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içeresinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.