Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/199 E. 2021/698 K. 04.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/199
KARAR NO: 2021/698
DAVA: İSTİRDAT (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA DEĞERİ: 500.000.TL
DAVA TARİHİ: 20/09/2019
KARAR TARİHİ: 04/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasında dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı ———- sözleşme —-akdedilmiş ve sözleşmeye konu——— niteliğindeki tüm ekipmanlar ————– niteliğindeki —– şirkete ait —- kiralandığını, davalı ile müvekkili şirket arasında akdedilen söz konusu —-kaynaklanan —- tarihi itibarı ile toplam —– gecikme faizi, borcunu ödemeyerek temerrüde düştüğünü, müvekkili şirketçe davalıya—– yevmiye numaralı ihtarname gönderilerek, borçların —- ödenmesi ve ödenmediği taktirde sözleşmenin feshedileceğinin ihtar edildiğini, ihtarnamenin davalıya —- tarihinde tebliğ edildiğini, verilen kanuni süre içinde ihtarnamede belirtilen borcun ödenmediğinden sözleşmenin feshedildiğini, davalı, —– diğer ilgili maddeleri gereği kiralananları müvekkili şirkete teslim etmesi gerekirken etmediğini, keza muaccel hale gelen borçlarını da bu güne kadar ödemediğini, aksine gösterdiği olumsuz davranışlarıyla yükümlülüklerini yerine getirmeyeceğinin anlaşıldığını, — maddesi gereğince davacı, davanın esası yönünde kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesinin yeterli olduğunu,—– — malın ihtiyati tedbir kararı alınarak kiralayana veya 3. kişiye bırakılması durumunda kiralayan malın rayiç değeri kadar teminat yatırmak suretiyle mal üzerinde tasarruf edebileceğinin düzenlendiğini, söz konusu madde uyarınca mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini zımnen düzenlemiş olmakla tasarruf edilebilmesi için rayiç değeri kadar teminat yatırmak zorunluluğunu düzenlendiğini, kanun koyucu bu hükümle davanın sonucunu beklemeden dava konusu malın satılabilmesini düzenlediğini, davalı şirket ile müvekkili arasında imzalanan finansal kiralama sözleşmesi —– taraflar ihtiyati tedbir başvurusunda teminat yatırmak zorunda olmadıklarını, davalının kanuni yükümlülüklerini yerine getirmemesi, kiralananları teslim etmeyeceğinin anlaşılması ve müvekkili şirketin ileride telafisi imkansız zararlarla karşılaşmasının önlenmesi için huzurdaki “kiralananın iade ve teslimi” davası sonuçlanıncaya kadar, dosya üzerinden inceleme yapılarak ihtiyati tedbirle davalıdan alınarak müvekkili şirkete yediemin sıfatıyla teslimi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, finansal kiralama sözleşme konusu gayrimenkul olan işlemlerde, gayrimenkulün finansal kiralama şirketini adına malik olarak tescilinden sonra —— sözleşmesi tapu siciline şerh edildiğini, finansal kiracı ile akdedilmiş olan ilgili finansal kiralama sözleşmesi —– uygun olarak fesih edilmiş olup; davanın kabulü ile birlikte ——konu gayrimenkullerin tapu sicil kaydında bulunan ——- terkin edilmesi gerektiğini ileri sürerek —-haklı olarak feshedildiğinin tespiti ile finansal kiralama sözleşmesine konu, mülkiyeti müvekkili şirkete ait ————- dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir kararı ile müvekkili şirkete yeddiemin sıfatıyla aynen iadesi ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Taraf vekilleri Mahkememize sunduğu dilekçeleri ile sulh oldukları görülmüştür.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu dilekçesi ile; Mahkemenize tevzi edilen davada Davalı şirket aleyhine finansal kiralama sözleşmesine konu gayrimenkulün iadesi hususunda huzurda görülen davanın açılmasından sonra—– numaralı —— doğan bakiye borçlar–İşbu sözleşme ile sınırlı kalmak kaydıyla- müvekkili şirkete ödenmiş ve sözleşme konusu mülkiyeti şirketimize ait —— davalı ———– devir edildiğini, işbu nedenle huzurdaki dava konusunda davalı taraf ile dava dışı uzlaşma sağlanmış olması, sulh olunduğunu, tarafların vekalet ücreti ve yargılama giderlerine dair talepleri olmadığından yargılama gideri ve vekalet ücreti hakkında karar verilmesine de gerek olmadığını, duruşma günü beklenmeksizin davalı taraf vekilinin de uzlaştığımıza, sulh olunduğuna ilişkin beyanı —— tarihinde Mahkememizin dikkate alınarak davalı taraf ile sulh olunmuş olması sebebiyle 6100 sayılı HMK 315. Maddesi uyarınca esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini istemiş,
Davalı vekili de dilekçesinde; Mahkemenize tevzi edilen ve şirketimiz aleyhine tesis edilmiş olan davanın açılmasından sonra ——– sözleşme numaralı ——– doğan bakiye borçlar–işbu sözleşme ile sınırlı kalmak kaydıyla, davacı şirkete ödenmiş ve sözleşme konusu davacının mülkiyetindeki ——— alındığını, işbu nedenle huzurdaki dava konusunda davacı taraf ile dava dışı uzlaşma sağlanarak sulh olunduğunu, tarafların vekalet ücreti ve yargılama giderine ilişkin herhangi bir talebi bulunmadığından yargılama gideri ve vekalet ücreti hakkında karar verilmesine gerek olmadığına, tarafların sulh olunduğuna ilişkin beyanı dikkate alınarak duruşma günü beklenmeksizin 6100 sayılı HMK 315. Maddesi uyarınca esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini beyan ettiği görülmüştür.
Mahkememiz tarafından deliller toplanılmış, ilgili belgeler dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizde açılan işbu dava; —-haklı olarak feshedildiğinin tespiti ile ——- deposu olan —– davacıya iadesine karar verilmesi ve taşınmazın —– hükmü gereğince tapu siciline işlenmiş olan sözleşme şerhinin terkinine ilişkindir.
Mahkememizde dava devam ederken taraf vekillerinin dilekçeleri ile taraflar sulh olduklarını beyan ettikleri görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu;
Tarafların dosyaya sundukları beyan dilekçeleri ile, sulh olduklarını ve karşılıklı olarak masraf ve ücreti vekalet istemediklerini, sulh nedeniyle “davanın esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına”, karar verilmesini talep ettikleri, bu nedenle yargılama yapılmasını gerektirecek bir hususun bulunmadığı, yargılamaya son verilerek, 6100 sayılı HMK 313, 314, 315 maddeleri gereğince sulh nedeniyle, “davanın esas hakkında hüküm verilmesine yer olmadığına” gerektiği sonucuna varılmakla yargılamaya son verildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Mahkememizde açılan işbu davada, tarafların dosyaya sundukları beyan dilekçeleri ile, sulh olduklarını ve karşılıklı olarak masraf ve ücreti vekalet istemediklerini, sulh nedeniyle “davanın esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına”, karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmakla, 6100 sayılı HMK 313, 314, 315 maddeleri gereğince sulh nedeniyle, “DAVANIN ESAS HAKKINDA HÜKÜM VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA”
2-Karar ve ilâm harcı olan 59,30-TL harcın peşin alınan 8.538,75-TL harçtan mahsubu ile bakiye 8.479,45-TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Tarafların beyanları göz önünde bulundurularak, taraflar lehine masraf, ücreti vekalet konusunda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
-Yapılan masrafların yapılan taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatırana İADESİNE,
Dair, tarafların yokluklarında, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içeresinde —— Dairesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.04/10/2021