Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/19 E. 2020/526 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/19 Esas
KARAR NO : 2020/526

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/09/2019
KARAR TARİHİ : 10/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından başlatılan İstanbul Anadolu —– icra Müdürlüğü — Esas sayılı dosyasına davalı borçlu tarafından itiraz edildiğini, bu itibarla işbu borca ve ferilerine yapılan haksız, kötü niyetli ve yasal dayanaktan yoksun İtirazların iptali ile işbu takibin devamına, ilaveten alacağın likit olmasından mütevellit karşı taraf aleyhinde dava ve takip değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, davacı müvekkil ile davalı arasında yapılan ticari mal satışı neticesinde doğan 2.611,00 TL alacağın tahsili İçin Bursa —-. İcra Müdürlüğünün —Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, karşı tarafın yetkiye ve borca İtiraz ederek takibin durmasına sebep olduğunu, bunun üzerine yetki itirazı tarafımızca kabul edildiğini, dosyanın yetkili daireye gönderilmesi istediklerini, davalı borçlu tarafından yapılan işbu itiraz haksız, mesnetsiz ve müvekkilin alacağına kavuşmasını önleme amacıyla kötü niyetli olarak yapılmış olup işbu haksız itirazın reddi ile takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, müvekkil ile davalı borçlu arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan cari hesaba müstenit olup karşı tarafın takip tarihi itibariyle müvekkile 2.611,00 TL borcu bulunduğunu, karşı tarafın haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptali ile müvekkili tarafından İstanbul Anadolu –. İcra Müdürlüğü — esas sayılı dosyasında başlatılan takibin devamına, ihtiyati haciz talebimizin öncelikle teminatsız, sayın mahkeme aksi kanaatteyse uygun miktarda teminat ile kabulüne, dava ve takip konusu alacağın likit olmasından bahisle kötü niyetli karşı taraf aleyhinde dava ve takip değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı taraf duruşmaya gelmedeği gibi her hangi bir cevap vermemiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunu ibraz etmiş, bilirkişi raporunda; davacı tarafa ait 2017-2018-2019 yılları yasal ticari münasebet kayıtlarında, davacı tarafın davalı tarafla 2017 yılında herhangi bir ticari münasebet kaydının olmadığı, 2018 yılında davalı tarafa dava dilekçesine ekli faturalarda toplam 5.111,00 TL tutarında satış yaptığı, yaptığı bu satışa karşılık gelen 2.500,00 TL banka havalesi ile davalıdan tahsilat yaptığı böylece davacının incelenen 2018 yılı yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre davacının davalıdan 2018 yılında —–bakiye alacağının kaldığı kaydının olduğu ve davacının davalıdan kalan bu 2.611,00 TL bakiye alacağının 2019 yılına devir ettiği kaydının olduğu bildirilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Huzurdaki dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —- esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Davacının, yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defteri tutmakta olduğu bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Davacının ticari alanda faaliyet gösteren şirket olduğu anlaşılmaktadır. Buradan hareketle; davacı tacir sıfatını haizdir.
Davalı, ——– olup tacirdir. Taraflar tacir olduğuna ve ticari defterlerin açılış-kapanış onayları süresinde yapıldığına göre, ticaret defter içerikleri delil niteliği taşıyacaktır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Mahkememizce, tarafların 2017-2018-2019 yılına ait ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere, iddia ve savunmalar ekseninde varsa alacak ve borç kalemlerinin tespiti için, dosya bilirkişiye tevdii edilmiştir.
Talimat mahkemesince alınan Bilirkişi raporunda; davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, avacı tarafa ait 2017-2018-2019 yılları yasal ticari münasebet kayıtlarında, davacı tarafın davalı tarafla 2017 yılında herhangi bir ticari münasebet kaydının olmadığı, 2018 yılında davalı tarafa dava dilekçesine ekli faturalarda toplam 5.111,00 TL tutarında satış yaptığı, yaptığı bu satışa karşılık gelen 2.500,00 TL banka havalesi ile davalıdan tahsilat yaptığı böylece davacının incelenen 2018 yılı yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre davacının davalıdan 2018 yılında (5.111,00-2.500,00) =2.611,00 TL bakiye alacağının kaldığı kaydının olduğu ve davacının davalıdan kalan bu 2.611,00 TL bakiye alacağının 2019 yılına devir ettiği kaydının olduğunu bildirir rapor sunmuştur.
Ticari defterlerin delil olarak ibrazı 6100 sayılı HMK nun 222. Maddesinde düzenlenmiştir. Mahkememizce 2 nolu celse 3 nolu ara kararda taraflara ticari defterlerini sunmaları için süre verilmiş olup duruşma tutanağı her iki tarafa usule uygun olarak tebliğ edilmiştir.Davalı ticari defterlerini inceleme günü ibraz etmemiştir.Takibe konu faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlıdır. Davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ile talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır. Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK 222. Maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekmiştir.( yargıtay —)
Dosya içeriği ve bilirkişi raporu kül halinde düşünülüp değerlendirildiğinde; davacının davalıdan 2.611,00 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davanın tarafı olan tacirler arasındaki ticari ilişkinin ticari iş niteliğinde olduğu gerçeği karşısında takibin 2.611,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle devamına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan, icra dosyasına dayanak yapılan faturalara ve huzurdaki dosyaya ibraz edilen ticari defter kayıtlarına göre, alacağın belirli(likit) olduğu sonucuna varılmış, İcra İflas Kanunu’nun 67/2 maddesi uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ödenmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile,
-Davalının İstanbul Anadolu ——.İcra Müdürlüğünün — esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin 2.611,00 TLasıl alacak işleyecek faiz yönünden asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 178,35 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 44,59 TL harçtan mahsubu ile bakiye 133,76 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan başvuru harcı 44,40 tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.048.70 TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,59 TL harç toplamı 2.093,29 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — esaslara göre belirlenen 2.611,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı MİKTAR İTİBARİYLE KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.