Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/188 E. 2022/196 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2019/188
KARAR NO : 2022/196

DAVA : GENEL KURUL KARARININ İPTALİ
(Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 19/09/2019
KARAR TARİHİ : 23/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesinde;Davacıların davalı şirkette pay sahibi olduğunu, davalı şirketin —başta olmak üzere birçok yerde — ile yolcu taşımacılığı yaptığını, davalı şirketin çok sayıda — bulunduğu ve kiralama suretiyle elinde bulunan — işlettiğini, davalı şirketin 19/06/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan —- numaralı kararların hukuka aykırı ve hükümsüz olduğunu, bunların butlan yaptırımına tabi kararlar oldukları ayrıca davacının söz konusu kararlara muhalefet ettiğinin tutanağa geçirildiğini, ilan edilen — numaralı gündem ile alınan kararın uyumlu olmadığını, bu sebeple kararın geçersiz olduğu, 19.06.2022 tarihi itibariyle uygulanacaktır şeklinde karar alınmasının mümkün olmadığını, — numaralı karar geçersiz olduğundan —- kararın da geçersiz olduğunu, her iki kararın TTK md.447 anlamında —– korunması ilkesine aykırı kararlardan sayılacağını,——- biçimde şirket karı üzerinde tasarrufta bulunulduğunu, alınan kararın bu haliyle ana sözleşme ile düzenlenmesi gereken husus olması ve — gerektiğini, —— uygulamanın sebebinin belirtilmediğini, uygulamanın hangi sebeple — tarihine ertelendiğinin anlaşılamadığını, alınan kararın — aykırı olduğunu, ayrıca kararların dürüstlük kuralına ve —- kurulun azınlığın zararına karar verme yetkisi bulunmadığı hususlarını belirterek — numaralı kararların yok hükmünde olduğunun tespitine veya butlanla malul olduğunun tespitine, bu yapılmadığı takdirde iptal edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davalı ———-yaptığını, aynı zamanda ——- olmasına rağnen kendine — olduğunu, faaliyetlerini ortakların getirdiği 50.000-TL sermaye ile değil şirket ortaklarına ait olan ve şirket tarafından — gerçekleştirdiğini, ayrıca kendi yaptırdığı —- — faaliyetlere konu edildiğini, —- farklı özellikleri sebebiyle gelirin farklı dağıtıldığını, bu gelir dağıtımının Çalışma Yönetmeliği’ne istinaden gerçekleştirildiğini, genel kurul toplantı tutanağında da belirtildiği gibi davacının 10. Madde görüşülürken söz alarak düzenlemenin beş yıl sonra geçerli olmak üzere yürürlüğe girmesi gerektiğini belirttiğini, buna karşın üç yıl sonra yürürlüğe girmesinin kararlaştırıldığını, alınan kararların —- yapısını bozan nitelikle olmadığını, şirketin büyümesine engel olan yatırım yapmayan ortakları yatırım yapmaya teşvik eden düzenleme içerdiğini, davacının da buna itiraz etmediğini, sadece kendi önerisi olan beş yıllık süre kabul edilmediği için huzurdaki davayı açtığını, genel kurul tutanağında — üzere şirketin faaliyetlerinden elde edilen— “ortak sermaye ile yapılan faaliyetlerden elde edilen gelirler hariç olmak üzere şirketin tüm gelirlerinin” ifadesinin aynı anlama geldiğini, gündemde bulunmayan hususların görüşüldüğüne ilişkin muhalefet açıklamalarında davacının beyanının bulunmadığını, şirket yönetiminde gerekli olmadığı halde — çağırıldığını, alınan kararların şirketin ve ortakların menfaatine olduğunu, şirket ortakları arasındaki adaletsizliği gidermeyi amaçladığı, şirket gelirinin kar payı olarak değil hasılat payliışılması şeklinde gerçekleştirildiği, —- gelirinin — ulaştığı —ortakların —- almalarının—yenilenmesinin önüne geçtiğini, pay sahipleri arasında huzursuzluğa yol açtığı,—tarafından yapılan ortakların——– paylaşılması — ise— sağlanan imkân dikkate alınarak yapılması yönünde karar verildiğini, bu karar alınırken davacının yürürlüğe giriş tarihi ile ilgili muhalefetinin bulunduğu ve ortakların — davacıların maddenin özüne değil süreye itirazlarının bulunduğunu, çoğunluğun iradesine saygı duyulması gerektiği hususlarını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememiz tarafından tarafların delil listesinde gösterdikleri tüm deliller celp ve incelenmiş ve dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizde açılan işbu dava, davalı şirketin 19/06/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan — numaralı kararlarının yok hükmünde olduğunun tesbitine veya butlan ile malul olduğunun tesbitine, bunun mümkün olmaması halinde iptaline karar verilmesi istemidir.
Nitelikli hesaplamalar alanında uzman (Ticaret Hukuku), bir yeminli mali müşavir ve bir mali müşavirden oluşacak heyete tevdii ile gerekli görülmesi halinde yerinde inceleme yetkisi de verilerek, rapor tanzim edilmesi için dosya bilirkişiye tevdii edilmiştir.
Yeminli Mali Müşavir/Bağımsız——- tarihli raporunda özetle;
“Dava konusu——– numaralı kararların,— genel kurulun yetkisi kapsamında kararlar olmadığını, bu kararlar ile öngörülen hususların genel kurul tarafından— niteliğinde bulunduğunu,—- böylesi bir kararın —- söz edilemeyeceğini, özellikle alınan kararların ortaklar arasında eşit işlem ilkesine aykırılık oluşturmayacağını, —– talimat niteliğinde verilen kararın iptal edilebilir olduğundan söz edilemeyeceğini, özellikle verilen talimatın kanuna, —- sözleşmesine veya dürüstlük kuralına bulunmadığını yönünde görüş bildirmişlerdir.
Davacı vekilinin beyan ve itirazlarının değerlendirilerek bilirkişi kurulundan, 2 mali müşavir olduğu görülmekle, mali müşavir bilirkişilerin çıkartılarak yerine— etmek suretiyle itirazları karşılar nitelikte———tarihli raporlarında;
“—- ilişkin gündem maddesininİ oluşturularak çağrıda bulunulması,—- sahiplerinin—— oylamaları ve bir takım kararlar almaları nedeniyle, —- kararlan ———bulunduğundan alınsın kararların yokluğundan söz edilemeyeceğini,
Kar payı alacağının ancak karın gerçekleşmesi—– serbest —– karın dağıtılması konusunda karar alması halinde oluşabileceği, ancak somut olayda— geçerli olmak üzere ve başkaca bir karara gerek —- tarihinden itibaren geçerli olmak üzere” denilerek elde edilen—- konusunda—-yetkisinin belirtilen tarihlerden sonra kaldırılmış olması, ilgili yıllarda — kullanılabilecek serbest ——– bulunup bulunmadığı tespit edilmeden, şirket gelirinden ayrılması zorunlu——- ilişkin gündem maddesinin oluşturularak—- bulunulması, yapılan —- katılarak gündem maddelerini oylamaları ve bir takım kararlar almaları nedeniyle, genel kurul kararlan için şeklen de olsa kurucu unsurlar olan — bulunduğundan alınsın kararların yokluğundan söz edilemeyeceğini,
Kar payı alacağının ancak karın gerçekleşmesi/kar dağıtımında kullanılabilecek serbest — olunması ve genel kurulun karın dağıtılması konusunda karar alması halinde oluşabileceği, ancak somut olayda alınan —– geçerli olmak üzere ve başkaca bir karara gerek kalmaksızın.—– tarihinden itibaren geçerli olmak üzere” denilerek elde edilen gelirin (karın) dağıtılması konusunda— karar alma yetkisinin belirtilen tarihlerden sonra kaldırılmış olması, ilgili yıllarda net kar yada kar dağıtımında kullanılabilecek serbest —bulunup bulunmadığı tespit edilmeden, şirket gelirinden ayrılması — ayrılmadan şirketin—— karar verilmiş olması, ——– göre değil şirkete —- genel kurul kararlarının butlanına ilişkin TTK, m, 447/1-c hükmünde öngörülen “— sermayenin korunması hükümlerine aykırı”lık oluşturduğu, dolayısıyla alınan kararın batıl olduğunun kabulü gerektiği,
Genel kurul toplantısında gündemde yer aldığı şekliyle genel kurul toplantısının yapıldığı yıla ilişkin gelirlerin dağıtılması konusunda karar alınması gerekirken, gündemde yer almayan şekilde ileri tarihlere yönelik olarak karar alındığı, dolayısıyla anılan 10 numaralı kararın TTK. m. 413 hükmüne aykırılık nedeniyle iptali şartlarının da gerçekleştiği, yönünde görüş bildirmişlerdir.
Bilirkişilerden—– belirtilen gerekçelerle, butlanının tespiti veya iptali talep edilen kararların şirket karının dağıtımına ilişkin bulunmadığı düşüncesiyle, sayın heyet üyelerinin görüşlerine muhalif kaldığımı belirtirim” şeklinde muhalefet şerhi vermiştir.
Dosyamızda alınan raporlar arasında çelişki bulunduğu görülmekle raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi bakımından davalı— bulundurularak 3.heyetten mahkememizin daha önceki aldığı raporlar tartışılarak hangi rapordan ne sebeple hangi tespitlerin doğru olduğu belirlenerek varsa ayrıldıkları sebepler de raporda tartışılarak alınan genel kurul kararlarının kanun, ana sözleşme, iyi niyet kurallarına aykırı ise aykırılık sebepleri raporda gösterilmek suretiyle, rapor tanzim edilmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasına davalı vekilince———tarihli raporlarında;
“Dava konusu olayda ——- kararın kararın kar dtağıtımına ilişkin olmasından hareketle; —- ——- yetkisinin kaldırılması, kanunda ve esas sözleşmede belirtilen şekilde — usulü benimsemek yerine yönetim kurulunca hazırlanan —- şekilde —- göre paylaşım yapılması) gelirlerin dağıtılması, bu hususta alınan kararların TTK m.447/1-c uyarınca “— bozan veya sermayenin korunması hükümlerine” —- olduğu,
Gündemde yer aldığı şekilde genel kurul toplantısının yapıldığı yıla ilişkin gelirlerin dağıtılması konusunda karar almak gerekirken gündemde yer almayan şekilde ileri tarnihli kararlar alınması sebebiyle, davacıların —- tutanağına muhalefet şerhi koymaları— davası açma süresinde—- dava açmaları sebebiyle iptal koşullarının da oluştuğu,
Bir diğer dava konusu —- karar bağlı olması sebebiyle, — numaralı kararın yukarıda belirttiğimiz üzere hükümsüz olması sebebiyle — kararın da aynı gerekçelerle iptal koşullarının oluştuğu sonucuna ulaşılmıştır.” yönünde görüş bildirmişlerdir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede;
Davacı—– genel kurulda alınan kararlarda ——- kararların öncelikle yok hükmünde bulunduğunun veya butlanla malul olduğunun tespitini yada iptaline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Öncelikle belirtmek —– kararlarının iptali;
— kurullarında alınan kararların iptali 6102 sayılı TTK.nın 445 ve 446. Maddesinde düzenlenmiş olup, TTK 445. Maddesi gereğince, 446. Maddede belirtilen— hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan— kararları aleyhine karar tarihinden itibaren 3 ay içerisinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinde davanın açılabileceği düzenlenmiştir.
Davacıların davalı şirketin ortakları olduğu ve TTK 446. Maddesi gereğince dava açma hakk— yapılan— yasal süresi içerisinde açıldığı tartışmasızdır.
Davacının işbu dava konusu kararlar yönünden yokluk malul olduğunu tespitine ilişkin talepleri bakımından Mahkememizce yapılan değerlendirmede,
Mahkememiz tarafından deliller toplandıktan sonra dosya kendilerine tevdi edilen bilirkişi kurullarından ilk dosya kendisine———— kararlar olmadığını, bu kararlar ile öngörülen hususların —— kuruluna talimat niteliğinde bulunduğunu, bu nedenle eşit işlem ilkesine aykırı olmadığı gibi —- kuruluna talimat niteliğinde verilen kararların iptalinden söz edilemeyeceği belirtilmiştir.
Mahkememizce itirazlar üzerine alınan ve bilirkişiler ——– raporda ise —— —– bulunulması, yapılan —— sonucunda pay — gündem maddelerini oylamaları ve bir takım kararlar almaları nedeniyle, genel kurul kararlan için şeklen de olsa kurucu —- bulunduğundan —-kararların yokluğundan söz edilemeyeceğini” ve itiraz üzerine 3. bilirkişi kurulu heyeti kararların yokluğuna ilişkin bir tespit yapmamıştır.
Bu nedenle Mahkememizce dosya kapsamına — tespit edildiği gibi, alınan genel kurul kararlarının, kanuna ve ana sözleşmeye aykırılığı tespit edilemediğinden ve kamu düzenine aykırı bir hususta kararlarda yer almadığından şeklende olsa genel kurul kararı niteliğini taşıdıklarından, usulüne uygun olarak toplanan ve karar alma yeter sayısı ile alınan kararların yokluğundan söz edilemeyeceği de mahkememizce benimsenmiştir.
Mahkememizce dava konusu —- yönünden, butlan ve buna dayalı işbu kararların iptali koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti yönünden,— kurulu, gerekse — dosyaya sunulan raporlarda belirtildiği gibi dava konusu — tarihinden itibaren geçerli olmak üzere” denilerek elde edilen gelirin (karın) dağıtılması konusunda genel kurulun karar alma yetkisinin belirtilen tarihlerden sonra kaldırılmış olması, ilgili yıllarda net kar yada kar dağıtımında kullanılabilecek serbest yedek akçe bulunup bulunmadığı tespit edilmeden, şirket gelirinden ayrılması zorunlu kanuni yedek akçe ve diğer kalemler ayrılmadan şirketin gelirinin dağıtımına karar verilmiş olması, şirket gelirinin paylaşımının sermaye payına göre değil şirkete kiralanan —- göre yapılması; genel kurul kararlarının butlanına ilişkin TTK, m, 447/1-c hükmünde öngörülen — sermayenin korunması hükümlerine — oluşturduğu, dolayısıyla alınan kararın batıl olduğunun kabulü gerektiği,
Genel kurul toplantısında gündemde yer aldığı şekliyle genel kurul toplantısının yapıldığı yıla ilişkin gelirlerin dağıtılması konusunda karar alınması gerekirken, gündemde yer almayan şekilde ileri tarihlere yönelik olarak karar alındığı, dolayısıyla anılan —- numaralı kararın TTK. m. 413 hükmüne aykırılık nedeniyle iptali şartlarının da gerçekleştiği” belirlenmiş olup, gerçekten de işbu kararların TTK 447/1-c maddesinde—- sermayenin korunması hükümlerine aykırılık teşkil eden kararlar olduğu, bu nedenle 10.madde ve buna bağlı olarak dava konusu— maddesinde alınan kararın — sebebiyle dava konusu işbu 2 maddenin iptali gerektiği Mahkememizce de benimsenmiştir.
Mahkememizce alınan— tanzim ettiği ve dosyaya sunulan —- alınan kararın aynı sebeplerle batıl olduğu ve iptali gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu nedenlerle, Mahkememizce— raporda belirtildiği gibi— yönünden; kararları— konusunda yetkili organ olan — karar alma yetkisinin kaldırılması, kanunda ve esas sözleşmede belirtilen şekilde— usulü benimsemek yerine yönetim kurulunca hazırlanan — şekilde (—büyüklüğüne göre paylaşım yapılması) gelirlerin dağıtılması, bu hususta alınan kararların TTK m.447/1-c uyarınca “— bozan veya sermayenin korunması hükümlerine” aykırılık taşıması nedeniyle batıl olduğu,
Gündemde yer aldığı şekilde genel kurul toplantısının yapıldığı yıla ilişkin gelirlerin dağıtılması konusunda karar almak gerekirken gündemde yer almayan şekilde —, davacıların — tutanağına muhalefet şerhi koymaları ve üç aylık iptal davası açma süresinde — dava açmaları sebebiyle iptal koşullarının da oluştuğu,
Bir diğer dava konusu —- numaralı kararın —- karar bağlı olması sebebiyle, —- numaralı kararın yukarıda belirttiğimiz üzere hükümsüz olması sebebiyle—- kararın da aynı gerekçelerle iptal koşulları oluştuğu sonucuna varılmış olup, aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı, DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
a)Davacı yanı dava konusu ettiği genel kurul kararlarının — malul olduğunun tespitine ilişkin isteminin REDDİNE,
b) Davalı şirketin — kurulunda alınan — nolu kararlarının, 6102 sayılı TTK’nın 413/2 ve 422. Maddeleri gereğince İPTALİNE,
2-Karar ve ilâm harcı olan 80,70-TL harçtan peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL harcın DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40-TL peşin nisbi harç+44,40-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 88,88-TL harcın DAVALIDAN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan 8.750,00-TL bilirkişi ücreti, 192,20-TL posta,tebligat masrafı olmak üzere toplam 8.942,20-TL yargılama giderlerinden taktiren 4.471,10-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, kalan yargılama giderlerinin davacı ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan 22-TL vekalet suret harçları, 3.000,00-TL bilirkişi ücreti, 22.TL posta posta, tebligat masrafı olmak üzere toplam 3.022,00-TL yargılama giderlerinden taktiren 1.511,00-TL yargılama giderlerinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE, kalan yargılama giderlerinin davalı ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —belirlenen 5.100-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden itibaren, 6100 sayılı HMK’nın 331/2 maddesi gereğince resen davacının bildireceği hesaba İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içeresinde İSTANBUL BAM ilgili dairesinden istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı