Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/182 E. 2021/588 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/182
KARAR NO: 2021/588
DAVA: ALACAK (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/09/2019
KARAR TARİHİ: 07/07/2021
Birleşen—-Asliye Ticaret Mahkemesinin;
ESAS NO : 2019/789
KARAR NO: 2019/109
DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ: 25.11.2019
KARAR TARİHİ: 18.12.2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili şirketin—- yılına kadar —– tarihinde aralarında bir protokol imzalayarak şirketin bölünmesi ile yeni bir şirket kurulması için çerçeve anlaşması yaptıklarını, bölünmenin gerçekleşmesinde müteakip —-şirket kurulmuş, ortaklardan bir kısmı yeni kurulan şirkete geçmiş bir kısmı—kaldığını,— kuruluş tarihi —- kuruluşundan sonra —- sözleşmenin bitimine müteakip —– —– yapıldığını, ancak şartların gereği sözleşme —- tarihinde sonlandırıldığını, —-yenilendiğini, kira sözleşmesi gereği bu —anlaşmadan dolayı peşin kira bedeli olarak — ortakları ayrılmaya karar vermiş —-tarihli bölünme planı ve bölünme raporu hazırlandığını, — ortaklar bölünme raporunu imzaladıklarını, bölünme protokolü çerçevesinde — tarihinde —, kuruluşta ortaklık yapısı —-aynı olduğunu, daha sonra ise bölünme protokolü çerçevesinde ortaklar karşılıklı hisse devirlerini yapmaları sonucu ———- tamamlandığını, —- tarihli anlaşmayı bir yıl erken bitirmiş olması nedeniyle daha önce ödemiş olduğu peşin kira bedelinden bir yıllık kirayı iade almak üzere — bir fatura kesmiş ve— ancak ödeyebildiğini, söz konusu faturanın—-yapılan bir sözleşme gereği alınan peşin kira ile ilgili bir bedel olup o tarihte tüm ortakların şirkette bulunduğu dönemi ilgilendirdiğini, üstelik alınan bu bedelle şirkete arsa satın alındığını ve satın alınan bu arsa da bölünmeden sonra —– arsa olduğunu, şirket ortakları bağlayıcı bölünme protokolünde “bölünme işlemleri tamamlanıp tescil edilinceye kadar hesaplamalar şöyle olacaktır denilerek şirket defter ve kayıtlarındaki mevcut borçlar alacaklar ve menkul varlıklar —- şekilde şirketlere bölüştürüleceğini, şirketin bölünme işlemleri tamamlanıncaya kadar doğacak vergi, harç ve masraflar şirket hesaplarından karşılanacak, bölünmenin resmen tamamlanmasından önce cereyan eden veya —– tutulan tutanaklara istinaden tahakkuk edilecek ve bölünmeden sonra doğabilecek ——— yarı yarıya ödeneceği şeklinde düzenleme olduğunu ileri sürülerek bölünme öncesi döneme ait olup bölünme sonrası dönemde ödenen—– ortaklarınca düzenlenen bölünme protokolü çerçevesinde ve hakkaniyet esaslarınca davalı şirket tarafından ödenmesi gerektiğini, alacağın son tutanak tarihi —– tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;”Davacının —- ödeme yapması otomatik olarak müvekkilini, davacıya karşı rücu borçlusu kılmayacağını, davaya konu fatura —–dönemi bayilik sözleşmesinin erken sonlandırılması nedeniyle yapılan peşin ödemenin geri alınması mı yoksa—- rekabet kurumu kararı nedeniyle mi veya başka bir nedenle mi düzenlenmiş olduğunun belli olmadığını, —- bir alacağının olup olmadığının da tespit edilmediğini, faturada gösterilen alacak sebebi ile davacının gösterdiği alacak sebebi biri biriyle çeliştiğini, fatura üzerinde alacak sebebi —- yevmiye nolu sözleşme ile ——rekabet kurumu kararına uyarlandığını, dava dilekçesinde davanın temeli —– nedeniyle bakiye kalan süreye ilişkin önceden ödenmiş olan intifa/kira bedelinin iadesi olarak gösterilmiş iken fatura üzerindeki açıklama ile uyuşmadığını, davacının buna itiraz etmesi faturayı iade etmesi gerektiğini, tekrar edilmesi halinde de kanuni haklarını kullanarak yargıya taşıması gerekirken bu yollara başvurmayıp ödemesinin kusurlu olduğunu, dava —– gereği reddedilmesi gerektiğini, faturaya konu alacağın sebebi davacının iddia ettiği gibi—- tarihinde yaptığı— yıl erken fesih nedeniyle bakiye süreye ilişkin kısmının iadesi olarak kabul edilmesi halinde dahi davanın reddedilmesi gerektiğini, müvekkilinin davaya konu faturadan bir borcu kabul edilecek olsa bile davacı —- yılı tarihli faturanın bedelini gider yazarak vergisel avantaj sağladıktan başka—kullanmış ve vergisel avantajından yararlandığını, bir an için davacının ilgili faturadan alacaklı olmasına karar verilmesi halinde hesaplanan tutarlara vergisel avantajlar dâhil edilirse istenmen tutardan daha düşük tutarda bir alacak hesaplanabileceğinin görüleceğini, davanın red edilmemesi halinde müvekkilinin de davacıdan alacaklı olduğunu, —-getirildiğini,— ilişkin sürenin ——- önceki döneme dair elde edilen gelirlerin ortak olduğunu, dolayısı ile davacının —— olarak —- gerektiğini, yine bir an için davacının haklı olduğu kabul edilirse dahi müvekkilinin temerrüde düşürülmediği için ödeme tarihinden itibaren değil ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edebileceğini, ——-açıklamalı faturayı hangi döneme ilişkin ve neden kesmiş olduğunu ilgili şirkete sorularak bir beyanda bulunma hakkımızın saklı tutulmasına, davanın reddine, aksi olursa oluşacak ——- müvekkilinin borcundan mahsup edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı üzerine tahmiline karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada dava dilekçesinde özetle—–dosyası birleştirme talepli olup —–tarihli gerekçeli kararı ile işbu dosya ile birleştirilmesine karar verildiğini, birleşen davada davacı “Davalı şirketin kimisi bölünmesi ve yeni şirket olarak davacı şirketin kurulmasına dair ortaklar arasında—— bölünme işlemine konu tüm mal varlığını % 50 eşit oranda ve sürede eşitlik prensibi ile bölünme yapılacağının düzenlendiğini, davacı şirketin kuruluşu tamamlanınca her iki şirketin—- protokol daha yapılarak varlık ve borçlarını ortaya koymak suretiyle eşit şekilde taksim ettiklerini, ancak davalı bolüne şirketin protokole aykırı olarak—-dava açarak bölünme öncesi döneme ait bir iade faturadan kaynaklanan—- yansını davacıdan talep edildiğini, söz konusu davanın haksızlığı ve reddedilmesi gerektiği ilgili davanın cevap dilekçesinde ileri sürülmüş ise de farklı bir ihtimale bağlı olarak eldeki bu davanın açılması zarureti olduğunu, davanın —-Sayılı dava ile birleştirilmesi talebi ile birlikte ve belirsiz alacak davası olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik —- tarafından dava konusu — kira intifa hakkı bedelinin davalıya ödendiği tarihten itibaren, aksi halde arabuluculuk son tutanak tarihi olan — itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, söz konusu—— davada hüküm altına alınacak davacı alacağından takas mahsup edilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememiz tarafından tarafların delil listesinde gösterdikleri tüm deliller celp ve incelenmiş, Mahkememiz işbu dosyası ile birleşen —— dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizde açılan işbu dava, sözleşmeden doğan alacağın tahsiline ilişkindir.
Mahkememizde açılan işbu davada, tarafların dosyaya sunduğu deliller, taraf defter ve kayıtları incelenerek davacının asıl davada davalının birleşen davada iddia ve talepleri tartışılarak her davanın konusu bakımından taraf ticari defter ve kayıtlarından dosyaya sunulan sözleşmelerde ve özellikle taraflar arasındaki —- tarihli—- iyi bir şekilde incelenerek:
Davacının asıl davalı dava dışı —–yaptıklarını ileri sürdükleri ödeme nedeniyle bu ödemenin — davalıdan —- kapsamından rücuan talep etme koşullarının oluşup-oluşmadığı,— yapılan ödemenin sebebi , bu konuda —- müzekkere cevabı da değerlendirilmek süretiyle belirlenmesine,
Birleşen dava yönünden — tarihli çerçeve anlaşması ve bölünme —- olarak adlandırılan — tarihli protokol ile bağlı olarak bölünme sırasında davacı şirketin mali müşavirine tanzim edilen kısmi bölünme raporu değerlendirilerek ve davacının —- yaptığı iddia edilen sözleşmeler de bahsedilerek bu sözleşmelerden doğan davacı lehine oluşmuş haklardan davalı ve birleşen davada davacı —–talep edeceği bir alacak bulunup bulunmadığı konusunda ayrıntılı, taraf beyanlarını karşılar şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi kurulundan rapor alınmasına karar verilmiş, dosya bilirkişi kuruluna tevdi edilmiştir.
—– tarihli bilirkişi raporunda özetle;
Taraflar arasındaki sözleşme —- taşıdığı, protokol başlıklı sözleşmenin uyuşmazlığı ilgilendiren kısmında;—— şekilde şirketlere bölüştürülecektir. Şirketin bölünme işlemleri tamamlanıncaya kadar doğacak vergi, harç, masraflar şirket hesaplarından karşılanacak, bölünmenin resmen tamamlanmasından önce cereyan eden veya devlet, belediye kurumlarınca tutulan tutanaklara istinaden tahakkuk edilecek ve bölünmeden sonra doğabilecek —– şeklinde bölünme protokolünde, bölünmenin kesinleşmesi tarihi ile bölünmenin tescil edileceği tarih esas alındığı, buna göre, bölünmenin kesinleşmesine—-kadar doğacak olan hakla ve borçlar, bölünmeden sonra tahakkuk edilse bile taraflar arasında yarı yarıya paylaşılacağı, bu nedenle davacının, —-, bir alacak hakkının varlığından bahsedebilmek için o alacak hakkının bölünmenin kesinleşmesinden önce doğmuş olmasının şart olduğunu,
Dava konusu alacak hakkının kaynağı, bölünme öncesi —-yollanan müzekkereye cevaben,—-tarafların anlaşması ile—-borçlandığının belirtildiğini,
—yazısı uyarınca, talep edilen bedel, —- sözleşme dolayısıyla peşin ödediği kira bedelinin, sözleşmenin erken sona erdirilmesi ile oluşan iade alacağı —– olduğunun sabit olduğu, bu alacak hakkı, sözleşmenin süresinden önce sona erdirildiği tarih olan —– tarihli sözleşmenin sona ermesinin ardından yeni —- imzalanması şartı ile söz konusu iade alacağının talep edilmeyeceğinin düzenlendiği, —dönemine ait yeni bir sözleşme imzalamak istememesi üzerine alacak taraflar arasındaki sözleşmenin— tarihinde de muaccel olduğunu,
Buradan sonra, alacağın doğduğu tarihin, bölünmenin kesinleşmesinden —- önce olup olmadığının belirlenmesinin gerektiği, taraflar arasındaki — tescil edildiği, bu tarihe ilişkin dosya kapsamında taraflar arasında bir uyuşmazlığın bulunmadığı, —– tarihinin bölünmenin kesinleştiği eş deyişle tescil edildiği göz önüne alındığında, davacının —-doğduğu ve — —– olmak üzere davalının % 50’sinden sorumlu olmasının şartlarının oluştuğunun,
Birleşen dava bakımından; Tarafların ortaklığının devam ettiği süreçte, —- yapılacağına güvenilerek, peşinen alınan —-kadar kira gelirinin ortak hesaba alındığı Ön kabulü ile hareket ettiklerini beyan etmiş olup, iddialarını bu kabul üzerinden temellendirildiğini, ancak —- uyuşması tespit edilemediğini, bununla birlikte, asıl davada, davacının alacağının kabul edilmesi halinde, birleşen davada davacının alacaklı hale geleceğine ilişkin iddiada ileri sürülen alacak — kira ve intifa bedelleridir ki, bu bedeller, —– tarihinden sonraki alacaklar, taraflar arasındaki paylaşım kapsamına girmediğini,
Davaya konu işlem bir faturadan kaynaklı olup, — düzenlenen fatura —- toplam tutar fatura üzerinde açıklama hanesinde — açıklamasının bulunduğunu,
—- numaralı hesabından—- gönderildiği, gönderilen tutarın mahiyeti hakkında bir açıklama olmamakla beraber fatura bedeli ile tam uyuştuğu,
—- yılları arasındaki — yıllık döneme ilişkin olarak bir sözleşme yaptıktan sonra — süresinin uzun olduğunun belirlenmesi üzerine taraflar — dönemi kapsayan yeni bir sözleşme ile akdi yenilediklerini,
Sonuç olarak;Sözleşme bakımından,
Asıl davada, taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı tarafından ileri sürülen alacağın, davacı ile davalı arasında imzalanmış bulunan ve şirket bölünmesini konu alan—– —— oranında davalının sorumluluğunu gerektirir olup olmadığının belirlenmesinden ibaret olduğunu,
Taraflar arasındaki—–kadar doğacak olan haklar ve borçlar, bölünmeden sonra tahakkuk edilse bile taraflar arasında yarı yarıya paylaşılacağı, bu nedenle davacının, bu ——göre, bir alacak hakkının varlığından bahsedebilmek için o alacak hakkının bölünmenin kesinleşmesinden önce doğmuş olmasının şart olduğunu,
Dava konusu alacak hakkının kaynağı, bölünme öncesi—–tarihli sözleşme dolayısıyla peşin ödediği kira bedelinin, sözleşmenin erken sona erdirilmesi ile oluşan iade alacağı—- arasında — tarihli —–, bölünme— tarihinde tescil edildiği, bu tarihe ilişkin dosya kapsamında taraflar arasında bir uyuşmazlığın bulunmadığı, şu halde —- tarihinin bölünmenin kesinleştiği eş deyişle tescil edildiği göz önüne alındığında, davacının % 50’sini talep ettiği alacak hakkının bu tarihten önce—- tarihinde doğduğu ve— göre, takdir Mahkemede olmak üzere davalının % 50’sinden sorumlu olmasının şartlarının oluştuğunun düşünüldüğünü,
Davalının, davacının—– arasında yeni bir sözleşme imzalanması ile iade borcunu yerine getirmeyebileceği ve bu nedenle bu borca kendisinin katlanması gerektiği yönündeki beyanı konusunda——- taktirinde olduğunu,
Birleşen davanın davacısı esasen tarafların ortaklığının devam ettiği süreçte, —– sözleşme yapılacağına güvenilerek, peşinen alman—– kadar kira gelirinin ortak hesaba alındığı ön kabulü ile hareket ettiklerini beyan etmiş olup, iddialarını bu kabul üzerinden temellendirdiği, ancak—— kabule ilişkin olarak taraflar arasında —- bir irade beyanı uyuşması tespit edilemediği, bununla birlikte, asıl davada, davacının alacağının kabul edilmesi halinde, birleşen davada davacının alacaklı hale geleceğine ilişkin iddiada ileri sürülen alacak—- göre, bölünmenin kesinleştiği eş deyişle tescil edildiği —– tarihinden sonraki alacakların, taraflar arasındaki paylaşım kapsamına girmediği düşünüldüğünü,
Mali Bakımdan,
Davaya konu fatura bedelinin davanın tarafı olana şirketlerin bölünme tarihinden önceki dönem gideri olduğunu,
Davacının —- kısmı için davalı şirketten talepte bulunabileceği,
Karşı dava yönünden yapılan talebin şartlı bir talep olup—– kayıtlanan bir düzenlemeye dayanmakla kanuni defter kayıtlarına dayanmanın ispata hizmet edemeyeceği yönünde rapor etmişlerdir.
Mahkememize açılan işbu davada rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilinin —- tarihli ve davalı vekilinin de —– tarihli dilekçeleri ile davadan feragat ettikleri görülmüştür.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- tarihli feragat dilekçesi ile, — tarihli duruşmaya mesleki mazeretleri nedeniyle katılamayacaklarını, celse arası davadan feragat ettiklerini, feragata binaen davanın ve birleşen davanın reddine yokluklarında karar verilmesini beyan ettiğini,
Davalı vekili de — tarihli feragat dilekçesiyle; davadan —- protokolü gereği davacı taraf dosyadan feragat etmiş olmakla aynı protokol gereği karşı taraftan vekalet ücreti de dahil hiçbir yargılama gideri talebinin olmadığını, feragate ilişkin beyanlarının kabulünü ve buna göre işlem yapılmasını bildirdiği görülmüştür.
Yapılan yargılamada taraf vekillerinin beyanları ve davadan feragat edilmiş olması dikkate alınarak —-tarihli celse için mazeretli olarak sayılarak yokluklarında yargılamaya devam edilmesine, tahkikatın sona erdiğinin tespit edilerek yargılamaya devam edilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce dosyanın incelenmesinde, mahkememizde açılan asıl dava dosyası olan—– tarihinde taraflara arasında imzalanan şirketin bölünmesine ilişkin ——— tarihli anlaşmayı— tarihinde ödenmiş olup, bölünme öncesi döneme ait işbu paranın —- şirket ortaklarınca düzenlenen bölünme protokolü çerçevesinde davalı şirket tarafından davacıya ödenmesi gerektiğinden bahisle açılan alacak davasından davacının, —- Maddeleri gereğince, davadan feragatin kesin hüküm sonuçlarını doğuracağını tespit edilmekle dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonucu davacının açtığı asıl dava yönünden, davanın vaki feragat nedeniyle —— maddeleri gereğince reddine, asıl davada, taraf vekilleri masraf ve vekalet ücreti taleplerinden feragat ettiğinden davalı lehine masraf ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizin işbu dava dosyası ile birleşen —– aleyhine açılan davada, davalı şirketin bölünmesi ile oluşan davacı şirket ile yapılan —-protokolleri gereğince —- bulunan petrol istasyonunun kira sözleşmesinin —- yılında yeni dönem için yapılan kira sözleşmesinden ötürü —-eden kadar alacak talebinde bulunduklarını belirterek şimdilik belirsiz alacak davası olarak HMK 107.maddesi gereğince Mahkememizdeki asıl dava konusu miktar —-üzerinden tazminat talebinde bulunulmuş iken yargılama devam ederken işbu davanın davacısı —-davada feragat ettiğine ilişkin dilekçe sunmuş olup, davadan feragat beyanı kesin hükmün sonuçlarını doğurması ve vekillerin feragat yetkileri bulundukları anlaşılmakla, işbu birleşen davanın davanın vaki feragat nedeniyle —- maddeleri gereğince reddine, birleşen davada, taraf vekilleri masraf ve vekalet ücreti taleplerinden feragat ettiğinden davacı lehine masraf ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığı sonucuna varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davacının açtığı asıl dava yönünden, davanın vaki feragat nedeniyle 6100 sayılı HMK 307, 309, ve 311 maddeleri gereğince REDDİNE,
2-Asıl davada, taraf vekilleri masraf ve vekalet ücreti taleplerinden feragat ettiğinden davalı lehine masraf ve vekalet ücreti taktirine YER OLMADIĞINA,
3-Karar ve ilâm harcı olan 59,30-TL harcın peşin alınan 23.839,58-TL harçtan mahsubu ile bakiye 23.780,28-TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
4———– ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Taraf vekillerinin talepleri gereği davacı tarafından yapılan masrafların davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Kullanılmayan gider avansının HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa İADESİNE,
BİRLEŞEN —– DAVA YÖNÜNDEN;
1-Birleşen dava yönünden, davanın vaki feragat nedeniyle 6100 sayılı HMK 307, 309, ve 311 maddeleri gereğince REDDİNE,
2-Birleşen davada, taraf vekilleri masraf ve vekalet ücreti taleplerinden feragat ettiğinden davacı lehine masraf ve vekalet ücreti taktirine YER OLMADIĞINA,
3-Karar ve ilâm harcı olan 59,30-TL harcın peşin alınan 23.839,58-TL harçtan mahsubu ile bakiye 23.780,28-TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip ve talep halinde birleşen davadaki DAVACIYA İADESİNE,
4—– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin birleşen davadaki davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Taraf vekillerinin talepleri gereği davacı tarafından yapılan masrafların davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Kullanılmayan gider avansının HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, tarafların yokluklarında verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içeresinde——-ilgili dairesinden istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.07/07/2021