Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/180 E. 2020/141 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/180 Esas
KARAR NO: 2020/141
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/09/2019
KARAR TARİHİ: 10/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacı şirket ile davalı şirket arasında malzeme alım satımına ilişkin ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili olan davacı şirketin tüm ürünleri eksiksiz olarak teslim etmesine rağmen davalı tarafından hak edilen ödemenin yapılmadığını, davalı aleyhine bakiye ——– alacağın ödenmemesinden bahisle — İcra Müdürlüğü’nün—— Esas sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını, davalı şirketin takibe itiraz etmesi nedeni ile takibin durduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili Mahkememiz duruşmalarındaki beyanında özetle; davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın haksız olarak icra takibi başlatmış olduğunu, haksız takibe itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, takip tarihinde davalı müvekkilinin davacı şirkete muaccel bir borcunun bulunmadığını, haksız ve dayanaktan yoksun olan davanın reddine karar verilmesini talep temiştir.
Davalı vekili Mahkememiz duruşmalarındaki beyanında özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
—— İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.—-
Mahkememizce, tarafların — yıllarına ait ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere, iddia ve savunmalar ekseninde varsa alacak ve borç kalemlerinin tespiti için, dosya bilirkişiye tevdii edilmiştir.
Bilirkişi raporunda; davacı ve davalı tarafın ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının süresi içerisinde yapıldığını, davacı şirket ile davalı şirket arasında herhangi bir mal ve hizmet sözleşmesi olmamasına rağmen muhtelif tarihlerde yapılan hizmetlere karşılık ödemelerin yapılmış olmasının iki taraf arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu ortaya koyduğunu, icra takibine konulan toplam —adet faturanın davacı ve davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davacı şirketin——- tarihi itibariyle davalı şirketten ——— tutarında alacaklı olduğunu, davacı şirketin icra takip tarihi olan —tarihinden dava tarihi olan —– tarihine kadar hesap edilecek faiz hesabıyla, dava tarihinden sonraki faiz hakları saklı kalmak üzere —TL asıl alacak ile —-TL faiz olmak üzere toplamda ——–TL alacağı olduğunu bildirildiği görülmüştür.
Davacının, yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defteri tutmakta olduğu bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Buradan hareketle; davacı tacir sıfatını haizdir.
Davalı, ticaret şirketi olup tacirdir. Taraflar tacir olduğuna ve ticari defterlerin açılış-kapanış onayları süresinde yapıldığına göre, ticaret defter içerikleri delil niteliği taşıyacaktır.
Takibe konu — adet fatura davacı ve davalının ticari defterlerinde kayıtlıdır. Taraflar arasında bir ticari ilişki bulunduğu, yine tarafların ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan——– alacaklı olduğu bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır.
Dosya içeriği ve bilirkişi raporu kül halinde düşünülüp değerlendirildiğinde; davacının davalıdan ——–TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davacı tarafça ispatlanamayan kısmın ise reddine karar verilmiştir.
Öte yandan, icra dosyasına dayanak yapılan faturalara ve huzurdaki dosyaya ibraz edilen ticari defter kayıtlarına göre, alacağın belirli olduğu sonucuna varılmış, İcra İflas Kanunu’nun 67/2 maddesi uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ödenmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜNE-KISMEN REDDİNE,
2-)—- İcra Dairesi’nin —— Esas sayılı takip dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, duran takibin asıl alacak olan ——— üzerinden yasal faizi ile DEVAMINA,
3-)Asıl alacak olan —–TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Karar ve ilam harcı olan 3.338,89-TL harçtan peşin alınan 637,05-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.701,84-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 7.154,20-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 687,85-TL harç ve 531-TL bilirkişi, posta-tebligat gideri olmak üzere toplam 1.218,85-TL yargılama giderinden kabul-ret oranına göre 1.129,47-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-)Reddedilen kısmın yönünden; davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.400-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
9-)Davalı tarafından yatırılan 6,40-TL vekalet harcından kabul-ret oranına göre 0,47-TL harcın davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
10-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ———- Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.10/03/2020