Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/167 E. 2020/81 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/167 Esas
KARAR NO : 2020/81
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/09/2019
KARAR TARİHİ: 13/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı/borçlunun güvenlik görevlisi olarak çalıştırıldığını bildirdiği personellerin kimler olduğu ve ödenen —————— hangi personele ne kadar ödeme yapıldığı hususunda itiraz dilekçelerinde beyanlarının olmadığını, icra dosyasında ö.adet banka dekontlarından bahsedilmiş ancak bu dekontlar takip dosyasına ibraz edilmediğini, davalı/borçlu şirketin güvenlik personeli olarak çalıştırıldığını iddia ettiği hangi personele ne kadar ödeme yapıldığı buna ilişkin banka dekontları v.s konuların da ibraz edeceği belgelere karşı beyan haklarının saklı tutulmamasını, özel ——–gereği yapılan hizmet karşılığında ———— no.lu fatura bedellerinin ödenmesi için sözlü ve yazılı olarak yaptığımız uyarılara rağmen borç ödenmediğini, alacağın tahsili için —–İcra Müd nün ——– sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, dayanaktan yoksun olarak yapılan kısmi itiraz sonucunda IIK.66.md. geregmce takıbın durduğunu, taraflar arasındaki bu uyuşmazlık ticari olduğundan dava şartı olarak arabulucuya başvurulmuş yapılan her iki toplantıda taraflar arasında bir anlaşma sağlanamadığını,——- ve ferilerine karşı yaptığı kısmi itirazlarının kaldırılarak takibin devamına, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak yapılan itiraz nedeniyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını, taraflar arasında mühhasır bir yetki sözleşmesi olduğunu, davacı tarafça yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun icra takibi bulunmadığı için, icra dairesinin yetkisizliği nedeniyle davanın reddine karar vermesini, müvekkil şirketin davacıya ödeme emrinde belirtilen miktarda borcu olmadığını, yapılan İcra takibine itirazlarında, ———- dolayısıyla kesilen fatura miktarının ———–olan kısmının, davacının alt işveren olarak müvekkil şirkette çalıştırmış olduğu çalışanlarına maaş ödemesi yapmadığını, davacının çalışanlarına müvekkil şirket tarafından doğrudan ödendiğini ve bu sebeple borcun ——— kısmına ve bu miktara işletilen faize itiraz ettiğini bildirdiklerini, davacı çalışanlarına yapılan bu ödemelerin yasal dayanağı İş Kanununun aşağıda belirtilen ilgili maddeleri olduğunu, davacı şirketin kötü niyetli olduğunu, yetki konusunda yaptığımız itirazlarımıza dair karar vermesini, davacının tüm taleplerinin reddi ile haksız ve kötü niyetli davacının, dava konusu miktarın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunu ibraz etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacı ile davalı arasında ——- tarihli ———–yapılmıştır. Davacının, sözleşmeden kaynaklanan alacağına ilişkin yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebinde bulunduğu görülmektedir.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 11. maddesinde, uyuşmazlıkların çözüm yeri olarak İstanbul Mahkemeleri gösterilmiştir. HMK’nun 17. maddesi uyarınca tarafların tacir oldukları ve uyuşmazlığın çözümü için yasal düzenlemede herhangi bir kesin yetki kuralının öngörülmemiş bulunduğu dikkate alınarak, yetki sözleşmesinin geçerli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
HMK’nun 17. maddesinde, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça davanın sadece yetki sözleşmesi ile yetkili kılınan mahkemede açılabileceği kabul edilmiş olup, dosyada davanın yetkili mahkemeden başka bir mahkemede de açılabileceğine dair herhangi bir sözleşme ve kayıt ibraz edilmemiştir.
Davacının tüm taleplerinin işbu özel güvenlik hizmet sözleşmesi kapsamında bulunduğu, davacı——— ile davalı ——– arasında yetki sözleşmesi yapıldığı, sözleşmedeki yetki şartının geçerli olduğu, davalı şirket vekilinin süresi içinde yetki ilk itirazında bulunduğu anlaşılmakla; Mahkememizin yetkisiz olduğu kabul edilmiş, dosyanın yetkili ——— Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Davaya bakmaya —————Asliye Ticaret Mahkemelerinin YETKİLİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-HMK’nun 20. Maddesindeki yasal şartlar yerine getirildiğinde dosyanın yetkili Nöbetçi —————————-Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-HMK 20.maddesi uyarınca süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak karar kesinleşmişse kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde taraflardan birinin Mahkememize başvurarak dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi aksi takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
5-Davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazının, karar ve ilam harcı, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin HMK 331/2 maddesi uyarınca yetkisizlik kararından sonra davaya devam edecek olan —— Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesince hükmedilmesine, yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmez ise talep halinde yargılama giderleri hakkında Mahkememizce karar verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşıkararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ————- Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/02/2020