Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/166 E. 2021/802 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/166
KARAR NO: 2021/802
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
HARCA ESAS DEĞER : 1.387.865,02-TL
DAVA TARİHİ: 18/09/2019
KARAR TARİHİ: 10/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan —- kredi sözleşmesi imzaladığı ve kredi kullandığı diğer davanın ise işbu —- müşterek borçlu ve müteselsil kepi sıfatıyla imzaladığı ve kredi borcundan aynı derecede sorumlu hale geldiği, ancak borç gereği gibi ödenmediğinden kredi hesaplarının kat edilerek borcun ödenmesi talebiyle —— numaralı hesap kat ihtarnamesinin keşide edilerek, banka alacağının ödenmesi, aksi haide hakkında yasal takip başlatılacağının tebliğ edildiği ve davalıların temerrüde düşürüldükleri ancak davalı borçluların ihtarnameleri tebliğ almalarına rağmen borçlarını ödemediklerinden haklarında —– sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı davalıların icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile takibe, borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz ettiği, bu itirazların yasaya aykın, haksız ve mesnetsiz olup borcu ödediklerini gösterir herhangi bir delil sunmadıklarını, krediyi kullanan davalıların ödemeleri gereği gibi yapmadıkları ve müvekkil bankaca kendilerine hesap kat ihtarnamesi keşide edilerek temerrüde düşürüldükleri, yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda davalıların sorumluluklarının tespit edileceği —- uyarınca müvekkil banka kayıtlarının kesin delil niteliğini haiz oldukları davalıların borca ve faiz oranlarına itirazlarının yerinde olmadığı sözleşmede temerrüt faiz oranının akdi kredi faiz orammn iki katı olarak belirlendiğini ileri sürerek, davalı borçluların haksız ve dayanaksız —– sayılı dosyasına yapmış olduktan haksız itirazlarının iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına, asıl atacaklara her bir kredi için takip talebinde belirtilen tarihler arasında ve takip talebindeki oranlar üzerinden akdi faiz ve temerrüt faizi işletilmelerine ve asıl alacaklar ile birlikte tahsillerine, davalı borçlular aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı tarafin tüm iddialarının gerçekleri yansıtmaktan uzak, mesnetsiz iddialar olduğu, huzurda açılan davanın haksız ve kötü niyetli olduğundan reddinin gerektiğini, ayrıca davacının icra takibine konu edilen alacakla ilgili davalılara önceden ihtar çekilmesi üzerine davalı tarafların bu ihtarnamelere cevap vermemiş olmasının davaantn dava dilekçesindeki hususları kabul ettiği anlamına gelmediğini, ayrıca davalı müvekkiller açısından borcun muaccel hale geldiği ve davalıların temerrüde düştüğü anlamına da gelmediğini, dolayısıyla borcun muaccel hale gelmesi ve davalılar açısından temerrüdün gerçekleşmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, kaldı ki müvekkilleri borçlu asil ve müteselsil kefilin davacı banka tarafından gönderilen takibe haklı olarak itiraz ettiğini, zira davalı müvekkillerin davacıya olan borcunun takibe konan miktardan çok daha düşük olup durum yargılamayı zorunlu kıldığı için davalı müvekkillerce takibe yapılan İtirazın haklı bir itiraz olduğunu, zira takibe konan borcun gerçek alacağın üstünde olduğu, taraflar arasındaki borcun gerçekte ne olduğu hususunun yargılamaya muhtaç bir husus olduğunu, bu itibarla gerçek borcun tespiti ve davacı tarafin haksız taleplerinin bertaraf edilmesi için davalı müvekkillerin icra dosyasına yaptıkları itiraz haklı bir itiraz olduğundan davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin de haksız olduğu ve reddinin gerektiğini ileri sürerek, davalı müvekkil tarafından takibe kanan alacağın gerçek alacaktan yüksek olması ve yasaya aykırı biçimde bu alacağa fahiş faiz uygulandığının nazara alınarak davanın esastan reddine, davalı müvekkillerin davacı bankaya icraya konan miktarda borcu olmadığı için taraflar arasındaki borcun —-gerçekte ne olduğu hususu yargılamaya muhtaç bir husus olduğundan ve bu itibarla müvekkillerce —– dosyasına yapmış olduğundan itirazın haklı olduğunun nazara alınarak davacı aleyhine %20 ‘den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama harç ve masraftan ile ücreti vekâletin haksız olan davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesi istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememiz tarafından tarafların delil listesinde gösterdikleri tüm deliller toplanmış, icra dosyası getirtilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmış, davacı— davalılardan— arasında imzalanan——– tutarlı olduğu dosyaya sunulan delillerden anlaşılmıştır.
Mahkememizde açılan işbu dava, davacı bankanın, davalıların —- hükümlerine dayalı olarak, icra takip tarihi itibariyle davalılardan kredi alacağının tahsili için yapılan icra takibine, davalının itirazının İİK.nun 67. Maddesi gereğince iptali istemine ilişkin olup, icra dosyası kapsamı ile davanın —– yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı sabittir.
Mahkememiz tarafından celp ve incelenen— incelenmesinde; ——- masraf olmak üzere toplam —
—————
——
—- masraf olmak üzere toplam —-
—–
—-
— masraf olmak üzere toplam —–
——
— olmak üzere toplam — alacağın kefiller, kefalet limitleri ve kendi temerrütlerinden sorulmu olmak kaydı ile oluşan takip alacaklarının tamamının temerrüt faizine baz asıl alacak tanımına uygun olarak hesaplanan tutar/tutarla takip tarihinden tamamen tahsiline kadar belirtilen oranlarda işleyecek temerrüt faizleri, faizlerin gider vergisi, avukatlık ücreti, icra harç ve masraflarıyla birlikte fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla sözleşmelerdeki teselsül hükümleri gereğince tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin tebliği üzerine davalılar vekili tarafından yapılan takibe “borca, işlemiş faizlere, borcun tüm ferilerine” itiraz edildiği, icra dosyasının kapsamının incelenmesiyle itirazın yasal süre içerisinde yapıldığı Mahkememizce yapılan inceleme sonucunda belirlenmiştir.
Mahkememizce, davacı banka ile davalılardan— bedelli — imzalanmış olup, diğer davalı —- tarafından kullandırılan ve kullandırılacak olan kredilerden kaynaklı borçlara süresiz olarak müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunduğu, bunların dışında aynı sözleşmelerde dava dışı—- süre ile aynı miktarlar dahilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğu, — halinde, davalılardan ——- kullandırılacak krediler ve kefillerin sorumluluklarına ilişkin düzenlendiği, icra takip itibariyle davacının davalılardan talep etmesi gereken alacak miktarının tespiti için dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
—– tarihli ön raporunda;
Davacı banka tarafından davalı aleyhinde— dosyasının taraflar arasında akdedilen—- sözleşmenin aslının veya tüm sayfalarını içerir onaylı kopyasının takip ve dava konusu kredilerden kredi kartı ile ilgili olarak —- tarihinden icra takip tarihine kadar olan dönemi kapsar kredi kartı ekstrelerinin, takip ve dava konusu esnek hesaba ait ihtarname tarihinden —- tarihinden icra takip tarihine kadar olan tüm hareketleri gösterir hesap ekstrelerinin, kullandırım tarihlerinden icra takip tarihine kadar kullandırım ve yapılan geri ödemeleri gösterir ekstrelerin, söz konusu kredilere, kredi bazında uygulanan akdi ve temerrüt faiz oranlarını gösterir belgelerin, taksitli kredi geri ödeme planının, kullandırım tarihlerinden icra takip tarihine kadar kullandırım ve yapılan geri ödemeleri gösterir ekstreler, söz konusu krediye uygulanan akdi ve temerrüt faiz oranlarını gösterir belgelerin, depo talebinde bulunulan çeklerle ilgili çek taahhütnamelerinin, çek teslim-tesellüm tutanaklarının, depo edilmesi talep edilen tüm çeklere ait çek statü raporlarının dosyaya ibraz edilmesi gerekmekte olup, belgelerin ibrazını müteakip rapor hazırlanabileceği yönünde görüş bildirmiştir.
Verilen karar gereğince eksik bilgi ve belgeler tamamlanarak dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi — tarihli raporunda;
Davacı— tarafından davalılardan — arasında imzalanan — — adet ticari kredili mevduat hesabı —- adet borçlu cari hesap ile —- aynı limitler dahilinde sözleşmede kefil olarak imzasının bulunması nedeniyle, kendi temerrüt tarihinde belirtilen limitler dahilinde söz konusu banka alacaklarının ödenmesinden davalı asıl borçlu şirket ile birlikte müteselsille sorumlu olduğu, davacı banka tarafından davalı firmaya kullandırılan krediler ve tazmin edilen çek sorumluluk bedelinden kaynaklanan alacak tutarlar: nedeniyle davalılar aleyhinde —— başlattığı icra takibinde alacak tutarlarının— hesabından kaynaklanan alacak tutarının, —– — numaralı ticari kredi kartından kaynaklanan alacak tutarının, —— numaralı—–numaralı ticari borçlu cari hesap kredisinden kaynaklanan alacak tutarının. —-numaralı ticari borçlu cari hesap kredisinden kaynaklanan alacak tutarının, —numaralı ticari borçlu cari hesap kredisinden kaynaklanan alacak tutarının, —-numaralı ticari borçlu cari hesap kredisinden kaynaklanan alacak tutarının,—-numaralı ticari borçlu cari hesap kredisinden kaynaklanan alacak tutarının, —- çek tazmin kredisinden kaynaklanan alacak tutarının, — çek tazmin kredisinden kaynaklanan alacak tutarının —
Toplam alacak tutarının ise —olarak hesaplandığı,
—–
Kredi kartından kaynaklanan ——
—–

—-
— anapara üzerinden —-talep edebileceği yönünde görüş bildirmiştir.
Davacı vekilinin beyan ve itirazları değerlendirilerek bilirkişiden ——- tarihli ek raporunda;
Sunduğu bilirkişi raporunda uygulanan ve uygulanması gereken faiz oranları konusunda gerekli yasal gerekçeler de ortaya konulmak suretiyle hesaplama yapılmış olması ve bu hesaplamaların nasıl yapıldığının rapor içeriğindeki tablolarda ayrıntılı bir şekilde belirtilmiş olduğu, ana para tutarları aynı olmakla birlikte farklı faiz oranı uygulanması durumunda farklı sonuçlara varılmasının hayatın olağan akışına aykırılık teşkil etmeyeceğini,
Davacı banka tarafından davalılara gönderilen hesap kat ihtarnamelerinin İİK 68/b kapsamında kesin delil niteliğini haiz olduğu yönündeki itirazın hukuki bir değerlendirmeye ihtiyaç göstermesi nedeniyle uzmanlık alanı dışında kaldığı, bu nedenle —– tarihinde sunulan bilirkişi raporunda yer alan tespit, değerlendirme ve hesaplamalara ilişkin görüş ve kanaatinin aynı olduğu yönünde görüş bildirmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda;
Mahkememizce davacı banka tarafından açılan işbu davada, davacı banka ile davacı banka ile davalılardan —- olup, diğer davalı ——tarafından kullandırılan ve kullandırılacak olan kredilerden kaynaklı borçlara süresiz olarak müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunduğu, bunların dışında aynı sözleşmelerde dava dışı —– yıl süre ile aynı miktarlar dahilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, davacı banka tarafından davalılar—- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile —ana para, toplam — olduğu, aynı ihtarname ile — çek bedeli kredisi gayrinakdi risk tutarının — gün içinde bankaya depo edilmesi yönünde dosya kapsamı ile sabittir.
Mahkememiz dosyasına sunulan kredi sözleşmeleri ve davacı bankanın çektiği hesap kat ihtarnamesi kapsamına göre; Dava konusu dosyada alınan bilirkişi raporları ile, asıl ve ek raporların birbirlerini tamamlayıcı nitelikte olduğu Mahkememizce tespit edilmiş olup, —günlü asıl rapora itirazların — raporda tek tek tartışılarak karşılandığı ve kök raporda varılan sonucun değişmediği, böylece —- günlü raporda dava konusu talep edilen krediler tek tek incelenerek talep edilen ana para ve ferileri usulüne uygun olarak sözleşmeye uygun bir şekilde tartışılarak davacı bankanın kredi sözleşmesi, hesap kat ihtarı ve mevzuat gereğince davalıdan asıl alacak ve ferileri ile birlikte raporda her bir kredi alacağı için talep edilebilecek miktarların gösterildiği Mahkememizce yapılan talep ile talep edebilecek raporda tespit edilen miktarlar karşılaştırılmak suretiyle davacının davalı asıl borçlu —– yönünden, talep edilebilecek asıl alacak ve feriler her bir kredi borcu için tek tek —- raporda gösterildiği, talebi aşmayacak şekilde yapılan hesaplama sonucu uygulanması gereken faizin niteliği ve sözleşme hükümleri gereğince tespit edilen faiz oranlarına göre sözleşme ve kefalet koşullarına göre davalılardan toplam davacı bankanın — alacaklı olduğu, işbu alacağın —- asıl alacak, diğer bölümünün ise alacağın ferileri niteliğinde bulunduğu Mahkememizce belirlenmiş olup, davalı yanın itirazının işbu — olduğu Mahkememizce de benimsenmiştir.
İşbu belirlenen alacak kefalet limiti içerisinde kaldığı ve müşterek ve müteselsil borçlu—-6098 sayılı TBK.nın 585, 586, 589 ve 590 ve devamı maddeleri kapsamında kefalet limiti içinde kalan işbu —- borçtan sorumlu olduğu Mahkememizce benimsenmiştir.
Bu nedenle, davanın —- günlü rapor kapsamına göre kısmen kabulü ile;Davacı bankanın mahkememizde açtığı—- icra takibine itirazın iptali davasında;
“1-A-Davacının, davalı asıl borçlular —- aleyhine açtığı itirazın iptaline ilişkin davanın bilirkişi raporu ve taleple bağlılık kuralları dikkate alınarak kısmen kabulü ile;
Davalı asıl borçlu için —– sayılı dosyasına yaptığı itirazın,
Davalı-asıl borçlu için tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla;
a)—-
b)—-
c)—,
d)—-
e)— olmak üzere toplam —-
f) — olmak üzere toplam —
g)—– çek tazmin kredisi;
— olmak üzere toplam —
h)—- numaralı taksitli kredi için;
—asıl alacak,— olmak üzere toplam —- nolu kredi için;
— olmak üzere toplam —-
i)4—çek tazmin kredisi için;
— olmak üzere toplam —-
Toplam — üzerinden davalı şirketlerin itirazının iptali ile, takibin;
a)— asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık — oranında,
b)— asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık— oranında,
c)— asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık— oranında,
d)– asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık — oranında faiz yürütülmekle işbu işleyecek faize— gider vergisi uygulanmak suretiyle ve takip talepnamesindeki diğer koşulları ile birlikte DEVAMINA,
B)Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE” karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Ayrıca dava konusu alacağın likit bir alacak olduğu dikkate alınarak, icra takip tarihi itibariyle hesaplanan asıl alacak miktarı olan — % 20 oranına isabet eden —- icra inkar tazminatının İİK.nın 67. Maddesi gereğince davalıdan tahsili ile davacıya verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davacı bankanın mahkememizde açtığı—- sayılı icra takibine itirazın iptali davasının;
A-Davacının, davalı asıl borçlular —-aleyhine açtığı itirazın iptaline ilişkin davanın bilirkişi raporu ve taleple bağlılık kuralları dikkate alınarak KISMEN KABULÜ İLE;
Davalı asıl borçlu için —- sayılı dosyasına yaptığı itirazın,
Davalı-asıl borçlu için tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla;
a)— olmak üzere toplam —-
b)—–nolu kredi için;
—-
c)— hesabı için;
— olmak üzere toplam —
d)—– kredi için;
—, toplam —
e)—— için;
— — olmak üzere toplam —
f)—- için;
— olmak üzere toplam—
g)——-;
— olmak üzere toplam–
h)—- için;
— olmak üzere toplam—
ı)—- için;
—-olmak üzere toplam —
i)—- için;
—- olmak üzere toplam—,
Toplam — üzerinden davalı şirketlerin itirazının iptali ile, takibin;
a)— asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık— oranında,
b)— asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık — oranında,
c)— asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık — oranında,
d)— asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık– oranında faiz yürütülmekle işbu işleyecek faize —- gider vergisi uygulanmak suretiyle ve takip talepnamesindeki diğer koşulları ile birlikte DEVAMINA,
B)Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Dava konusu alacağın likit bir alacak olduğu dikkate alınarak icra takip tarihi itibariyle hesaplanan asıl alacak miktarı o lan — % 20 oranına isabet eden —-icra inkar tazminatının İİK.nın 67. Maddesi gereğince davalıdan tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
3-Karar ve ilâm harcı olan — harçtan peşin alınan — harcın mahsubu ile bakiye — harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. Uyarınca 79.384,84-TL vekâlet ücretinin DAVALILARDAN TAHSİLİ İLE DAVACIYA ÖDENMESİNE,
6-Davacı tarafça yatırılan 6,40-TL vekalet suret harcı, 152,35-TL posta+tebligat giderleri, 1.320-TL arabuluculuk gideri, 1.000,00-TL bilirkişi ücretleri ki toplam 19.275,09-TL yargılama giderlerinden kabul ve red oranına tekabül eden 18.504,08-TL yargılama giderlerinin DAVALILARDAN TAHSİLİ İLE DAVACIYA ÖDENMESİNE,
7-Davalılar vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. uyarınca 8.193,04-TL vekâlet ücretinin DAVACIDAN TAHSİLİ İLE DAVALILARA ÖDENMESİNE,
7-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içeresinde ——— istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/11/2021