Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/152 E. 2021/927 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/152
KARAR NO: 2021/927
DAVA: Davacı Ortağı Bulunduğu —- senedinin Davacıya ait olduğunun tespiti ve senetlerin davalı —-alınarak davacıya verilmesi
BİRLEŞEN DAVA——MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/846
KARAR NO: 2020/292
DAVA: Davacı Ortağı Bulunduğu ———- davalıya ait banka kasası içerisinde olduğunun tespit ve senetlerin davacıya verilmesi
ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA
DAVA: Davacı Ortağı Bulunduğu —- senedinin Davacıya ait olduğunun tespiti ve senetlerin davalı —- alınarak davacıya verilmesi
ASIL DAVADA DAVA DEĞERİ: 154.352,00-TL (3520 Hisse Senedi x10,00-TL nominal değer)
BİRLEŞEN DAVADA DAVA DEĞERİ: 321.245,10-TL (7326 Hisse Senedi x10,00-TL nominal değer)
ASIL VE BİR.DAVADA DAVA TARİHİ: 26/04/2019
KARAR TARİHİ: 15/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA DAVA:
Davacılar vekili asıl dava dosyası ve birleşen dava dosyasındaki dava dilekçelerinde;—- olduğunu, müvekkili——- payları bulunduğunu,— numarası ile tasdik edilmiş pay defterinde müvekkillerinin —- olduğunu, müvekkili —- tarihinde üyeliğe girdiğini ve—- sermaye payıyla defter kayıtlarında yer aldığını, —tarihinde üyeliğe girdiğini ve —-aydedildiğini, şirket payından hiçbir azalma veya devir olmadığını, davalının şirketin ve ——- olduğunu, davalının şirketlerin nesiller boyu ailede kalması —- pay sahipleri arasından seçilmesi zorunluluğuna ilişkin esas sözleşmedeki hükmü değiştirmediğini, —- tarihinde beyin kanaması geçirerek ameliyat olduğunu, ameliyat sonucunda eşi—- tarihinde vasi olarak atandığını,— tarihinde açıldığını, kasa içerisinde —– hamiline yazılı hisse senetlerinin ve henüz yazılmamış hisse senetlerinin bulunduğunu, kasadan çıkan — müvekkiline ait olduğunu, şirket yetkililerinin imzası ile basılan hisse senetlerinin ortaklara dağıtılmadığını, davalı hakim ortak tarafından teslim alındığını gösteren —tarafından düzenlenmiş —- numaralı sevk irsaliyesi üzerinde teslim alan olarak davalının imzası bulunduğunu, davalının bastırılan hisse senetlerini —– tarihinde teslim aldıktan sonra hiçbir ortağa dağıtmadan banka kasasında sakladığını, davalı kısıtlının vasisi—- bu durumu bilmesine karşın iki şirkette tek başına karar alabilmek için kasada bulunan hisse senetlerinin eşine ait olduğunu kötüniyetli olarak ileri sürdüğünü, davalının senetleri teslim aldığı tarihten sonra davalının başkanlığında — —- yapıldığını ve eski —– görevine devam etmesine karar verildiğini, şirket esas sözleşmesine göre ——– hissedarlar arasından seçilecek olması sebebiyle müvekkilinin davalının kısıtlı kaldığı zamana kadar ve sonrasında—- devam etmesinin kısıtlının kasasında bulunan hisse senetlerinin müvekkili tarafından davalıya devredilmemiş olduğunu ispatladığını, kaldı ki devir bedelinin ödendiğine ilişkin hiçbir belge ve banka kaydı ya da davalı kısıtlının malvarlığında azalma müvekkilinin malvarlığında çoğalmanın meydana gelmediğini, kısıtlının kasasında dava dışı ——- payına karşılık gelen hisse senetlerinin de bulunduğunu, her iki şirketin hesaplarında da dava dışı şirketin hissesinin devrine ilişkin karar bulunmadığını, hisse bedelinin ödendiğine ilişkin aktifinde artış da bulunmadığını belirterek, dava konusu hisse senetleri üzerine devir ve temliklerinin önlenmesi için tedbir konulmasını, müvekkilleri davacı —- birleşen davada davacı—— alınarak davacı müvekkillerine teslimini talep ve dava etmiştir.
ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA CEVAP :
1-Davalı — vekili cevap dilekçelerinde;Müvekkilinin —- adet hisseli bir anonim şirket olduğunu, şirket kayıtlarında davacının—–davacı —- hisseye sahip olduğunun görüldüğünü,—– aynı zamanda müvekkilinin—–olduğunu, hissedar olmayan bir kişinin — görev yapmasının esas sözleşmeye göre mümkün olmadığını, diğer davalı —müvekkili şirketin kurucusu ve —– tarihinde beyin kanaması geçirdiğini, eşinin kendisine vasi olarak atandığını, dava dilekçesinde hisse senetlerinin tesliminin de talep edilmesine karşın hisse senetlerinin kısıtlı davalının —- bulunduğunu, davalı—– dosyasında vasi olarak atandığını, davalı —– yevmiye nolu ihtarnamesi ile şirketin tek ortağı ve sahibinin davalı kısıtlı —– iddia etmeye başladığını beyan etmiştir.
2-Davalı —- dosya kapsamındaki cevap dilekçelerinde; ——– yazılı paya ayrıldığını, şirketin pay senedi bastırdığını, pay senetlerinin şirket adına imzaya yetkili —- imzalandığını, şirketin hamiline yazılı paylarını temsil eden hisse senetlerinin —- tedavülde olduğunu, hamiline yazılı hisse senetlerinin tamamının müvekkiline ait—- tarihinde yapılan keşifle tespit edildiğini, vasi tarafından şirkete gönderilen —— numarasında kayıtlı ihtarname ile senetlerin zilyetliğine ilişkin bilgilendirme yapıldığını ve giriş kartı düzenlenerek toplantının yapılacağı yerde ve saatte kendisine teslim edilmek üzere hazır bulundurulmasının istendiğini, ihtarnamede müvekkilin şahsen tüm payların sahibi olduğunun ileri sürülmediğini, ——–davacı şirkette sahip olduğu sermaye payları üzerinde hak iddiasında bulunulmadığını, hamiline yazılı pay senedi sahiplerinin ve hamiline yazılı pay senedi devirlerinin pay defterine kaydedilmediğini, hamiline yazılı pay senetleri üzerindeki hak sahipliği iddialarında pay defteri kayıtlarına dayanılmayacağım, hamiline yazılı pay senedinin zilyedinin pay sahibi kabul edildiğini, ——-seçilmiş olmaktan hareketle şirkette hissedar olunduğu sonucuna ulaşılamayacağını, davacının hissedar olmaması sebebiyle—–batıl olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı —- tarihli dilekçesinde;Müvekkilinin ikametgahında birlikte yaşayan eşi ——– tarihli dilekçe ile söz konusu adreste bulduğu bir dosya içerisinde yer alan imzalı devir temlik senetlerinin —– vesayet dosyasına ibraz ettiğini, dava konusu ihtilafın aydınlanması bakımından delil niteliği bulunan belgelerin iş bu dilekçe ile mahkeme dosyasına sunulduğunu, söz konusu belgelerin henüz ortaya çıkması sebebiyle daha önce dosyaya sunulmalarının imkansız olduğunu, yargılamayı geciktirme amacı taşımadığını, söz konusu belgelerde davacıların da aralarında bulunduğu kişiler tarafından imzalanmış ——– —- paylarının satış suretiyle devir ve temlikine ilişkin irade beyanlarının yer aldığını, birçoğunda devir ve temlik beyanına konu payların adedinin, nominal değerinin, devir bedelinin, devir ve temlik alan ve devir ve temlik tarihinin belirtilmediğini, bu senetlerin beyaza imza suretiyle düzenlenmiş —- devir ve temlik niteliğinde olduğunu, müvekkilinin kiralık kasasında bulunan uyuşmazlığa konu hamiline yazılı pay senetlerine malik sıfatıyla zilyet olduğunu ortaya çıkardığını, senetlerin boş kısımlarının anlaşmaya uygun olarak doldurulması konusunda devredenlerce müvekkiline yetki verildiğinin anlaşıldığını, bahse konu devir temlik senetlerinin davalı şirketin paylarının —–yapılan esas sözleşme değişikliği ile nama yazılıdan hamiline yazılı hale dönüştürülmesinden önceki bir tarihte düzenlendiğinin ve imzalanarak müvekkiline verildiğinin muhtemel olduğunu, —– için en az —- şart koşulduğunu,—-sayısının — düşmesinin—- sebebi olarak düzenlendiğini, — pay sahibi olmasının zorunlu tutulduğunu, —- — tevdi mecburiyetinin getirildiğini, müvekkilinin eskiden beri davalı şirketin tüm paylarının gerçek ve tek sahibi olduğunu, davalı şirketin hiç kar payı dağıtmamış olmasının ve davacıların pay sahibi olmanın en temel malvarlığı hakkı olan kardan pay alma hakkını hiçbir zaman kullanmamış olmalarının bu görüşü desteklediğini belirterek, dosyaya sunulan ——delil olarak ikamesine müsaade edilmesini, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce tarafların delil listesinde gösterdikleri tüm deliller celp ve incelenmiş, dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizde açılan işbu dava, davacıların ortağı bulunduğu —-, birleşen davada davacı —- senedinin sahibi olduğunu tespiti ile, işbu senetlerin davalı —– bulunduğunun belirlenerek, senetlerin davalılardan alınarak davacılara verilmesine karar verilmesine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların dosyaya sunduğu delillerin sırası ile incelenerek değerlendirilmesinde;
—- dosyası kapsamında hazırlanmış—— bulunan kiralık kasası — tarihinde açılmış, kasa içerisinde davalı —- tarihli sermaye artışı karşılığı hamiline yazılı— senedinin, dava dışı — yazılı olarak düzenlenmiş — sermaye artışı karşılığı hamiline yazılı —- senetlerinin bulunduğu tespit edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, yapılan bu tespit ile birlikte, söz konusu hisse senetlerinin mülkiyetine ilişkin olarak ortaya çıkmıştır.
—- defterine göre şirket ortakları ve pay durumu;
— tarihinde yapılan sermaye artırımı neticesinde ——- tarihinde yapılan sermaye artırımı neticesinde, — tarihinde yapılan sermaye artırımı neticesinde,—- tarihinde yapılan sermaye artırımı neticesinde, —–tarihinde yapılan sermaye artırımı neticesinde,—— adlarına kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Davalı şirketin gerek —– üzerinde yapılan incelemelerden, davalı şirketin en son— tarihinde sermaye artışına karar verdiği tespit edilmiştir.
Davalı şirketin;—-sermayesine geçmiş yıl karlarından — ilave edilerek, şirketin sermayesinin —çıkarılmasına oybirliği ile karar verilmiştir. Söz konusu — kararında sermaye artışı neticesinde şirket pay sahipleri ve sahip oldukları hisseler yukarıda pay defterine yazılı olduğu belirlenen hisselerle uyumlu olarak —— yansıdığı, şirketin —– ——- sermaye artırımının iş kaynaklardan yapılmasına karara bağlanmıştır.
İç kaynaklardan sermaye artırımını düzenleyen TTK m. 462/3 hükmüne göre;
“Artırım—– ve esas sözleşmenin ilgili maddelerinin değişik şeklinin tescili ile kesinleşir. Tescil ile o anda mevcut pay sahipleri mevcut paylarının sermayeye oranına göre bedelsiz payları kendiliğinden iktisap ederler. Bedelsiz paylar üzerindeki hak kaldırılamaz ve sınırlandırılamaz: bu haktan vazgeçilemez.”
Dava konusu uyuşmazlıkta bu hüküm çerçevesinde değerlendirme yapıldığında,— tarihli —- karara bağlanan sermaye artırımının sicile tescil edildiği tarih itibariyle davalı şirketteki pay sahipliği durumunun, —– belirtildiği ve yukarıda listelenen şekilde olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK —- tarihli —- tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu sebeple bu tarihten sonra yapılacak sermaye artırımları, çıkarılacak hisse senetleri ve devirleri —— tabi olacaktır.
Pay senetlerinin bastırılması başlıklı TTK m. 486/2 hükmüne göre, “Paylar hamiline yazılı ise —— bedelinin tamamının ödenmesi tarihinden itibaren üç ay içinde pay senetlerini bastırıp pay sahiplerfne dağıtır. —— hamiline yazılı pay senetlerinin bastırılmasına ilişkin karârı tescil ve ilan edilir, ayrıca şirketin internet sitesine konulur.”
Hükümde açık bir şekilde pay senetlerinin bastırılması görevi kurul olarak —verilmiş, —— senetlerinin bastırılmasına ilişkin karar alması gerektiği ifade edilmiştir. Hamiline yazılı senetler bastırıldıkları an itibariyle değil, pay sahiplerine teslim edilmelerinden sonra onlar tarafından üçüncü kişilere devredilmeleri ile tedavüle çıkacaktır. Şirket hamiline yazılı payları bastırdıktan sonra söz konusu senetleri imza karşılığında pay sahiplerine dağıtacaktır.
Mahkememizce dinlenen tanıklar beyanlarında özetle;
Asıl dava yönünden tanık —;Kendisinin —yıldır beraber çalıştığını, kendisine yetkilisi olduğu şirkette tek imza yetkisi verdiğini, şirketin aile şirketi olduğunu, —- olduğunu, —– hamiline yazılı hisse senetlerinin bastırıldığını,— — kasaya koyacağını söylediğini, beraber bankaya gittiklerini, kendisinin merdivende beklediğini, —- hisse senetlerini koyduğunu, o hisse senetleri mevcut olan sermayeye bağlı olarak çıkarıldığını, daha sonraki sermaye artırımında —-hisse senetleri bastırıldığını, onlar da hamiline yazılı olduğunu, o senetlerin kasaya konulmasında kendisinin bulunmadığını, şirketlerinde başka bir arkadaşla — hisse senetlerini kasaya koyduğunu kendisinin bildiğini, o hisse senetleri— kendisine ait olmadığını, —- şirketi olduğunu, en büyük hissedarın — olduğunu, hisse senetleri amcalarına saygı ve güvenlerinin sonsuz olduğundan saklanması için verildiğini, bu hisse senetlerinin —-olduğunu, —hissesinin olduğunu, — civarında olduğunu, —büyüklerinden miras kaldığını,—-olduğu için onun isteği üzerine daha önce nama yazılı hisseler daha sonra hamiline yazılı hale çevrildiğini,
Tanık —-çalışanı olduğunu,—- olduğunu, şirketin — baktığını, pay sahiplerinin payları olduğunu şirket kayıtlarına — olduğu için bildiğini, —– olduğunu, hisselerin kime ait olduğunun kayıtlarda mevcut olduğunu, kendisinin şirkette gördüğü kadarıyla aile şirketi olduğu için hissedarlar — güvendikleri için ona emanet ettiklerini,—aileye dışarıdan kimse girmemesi için elde tuttuğunu, kendi hisse senetlerinin— kasasında olduğu konusunda herhangi bir bilgisinin olmadığını, hisse senetlerinin — olduğunu bildiğini, ancak sakladığı yeri bilmediğini, — olduğunu ticaret sicil gazetesi ve pay defterinden bildiğini, kendisinin muhasebeci olduğunu, —— manevi kızı gibi olduğu için pay senetlerinin onda olduğunu bildiğini, kişisel muhasebesini de tuttuğunu,
Tanık —-
—firmasında çalıştığını, kendisinin — olduğunu, — fabrikada bulunan toplantı odasındaki hisse senetleri —- imzalandığını, —- gün sonra bu senetler—- götürüldüğünü, bu senetleri bankaya — şoförü götürdüğünü, bu olayın — yıllarında olduğunu,——-davacının ve diğer kişilerin hisse senetleri olduğunu bildiğini, senetlerin kime ait olduğunu, ne kadar olduğunu, kaçar pay olduğunu bilemediğini, şirketin aile şirketi olduğunu, herkesin — güvendiğini,
Tanık—–
Kendisinin — yıldır— olarak değişik kademelerde görev yaptığını, halen de devam ettiğini, işletme ve satış işleri ile uğraştığını, dava konusu hisse senetleri ile ilgili detaylı bilgisinin olmadığını, ancak davacının küçük bir hissesinin olabileceğini, yönetimde —- varmıydı yokmuydu bilmediğini,
Tanık —- yıldır çalışmakta olduğunu, mutemet olarak başladığını, şu anda— çalıştıklarını— olduğunu,— her zaman — olduğunu, titiz bir insan olduğunu, şirkette konuşulanlardan — hissedar olduğunu bildiğini, — da şirkette hisse olduğunu bildiğini, oranını bilmediğini, —– neden bulunduğunu bilemediğini, çok titiz birisi olduğunu, hisse senetlerinin aile dışına çıkmasını istemediğini düşündüğünü,
Tanık—–
—- yıldır çalıştığını, davalı —de tanıdığını, — da tanıdığını, şirkette konuşulanlardan — — şirkette hisseleri olduğunu duyduğunu, ne kadar olduğunu bilmediğini, hisse senetlerinin nerede bulunduğunu, birine emanet edilip edilmediği konusunda bilgisinin olmadığını,
Tanık —Davalı şirketin —-olduğunu, yaklaşık — tarihinden bu yana bu şirketin çalışanı gözüktüğünü, ancak öncesinde de — çalışanı olarak şirket ortaklarını tanıdığını, dava konusu — yılında kurulduğunu, ortakların ise — davacı davacıları— olduğunu,—- yılında sermaye artışına gittiklerini, —- yaptıklarında sermaye artırımı yapıldığını, hisse senedi basımı ile ilgili olarak— alınan bir karar bulunmadığını, hisse senetlerinin basımına ilişkin —- karar alınmadığını, —şirkete hisselerini hamiline olarak bastırdığını, kendisinin senetlerin asıllarını görmediğini, bu basım işleminin —- basıldığını bildiğini, irsaliye ve faturasının kayıtlarda mevcut olduğunu, —- sevk irsaliyesi imzalanmak sureti ile teslim edildiğini, kendisinin senetleri davalı ——- yaptığını bilmediğini, hak sahiplerine teslim ettiğini de kendisinin görmediğini, sermayeye göre hisse senedinden ne kadar basılması konusunda karalama hazırladıklarını, ancak basımdan sonra senetleri görmediğini,
Tanık —
Kendisinin —- birlikte tutulmakta olup orada çalıştığını, davacı — — olduğunu bildiğini, bu şirketin ortaklarının ise; kendisinin pay defter kayıtlarını daha önce gördüğünü, ortakları ise —-ortak olduğunu, —–ortak olup olmadıklarını hatırlamadığını, hisse senedi basımı yapılıp yapılmadığı, basılmış ise kim tarafından basıldığı ve nerede olduğu konusunda bilgisinin olmadığını beyan etmişlerdir.
Mahkememizce deliller toplandıktan sonra dosya kendisine tevdi edilen —— tarihli raporunda özetle;
“Hamiline yazılı hisse senetlerinin davalının elinde saklanması ve ortaklık hissedarlarının el değiştirmesini önlemek amacı ile kaldığı, tanıkların ifadeleri, —– pay defteri ve şirketin faaliyet raporundaki —- —- şirketin —-ait davalı beyanı, ——- muhteviyatı ile ilgili yapılan tespitler sonucunda, davacı—– rapor etmiştir.
Mahkememiz dosyasında alınan bilirkişi raporuna itiraz üzerine kurula —— eklenerek; Bilirkişi kurulundan asıl ve birleşen davada dava konusu edilen hisselerin dava tarihi itibariyle değerinin piyasa rayiçleri itibarı ile belirlenmesi ve birleşen dava yönünden hak sahiplerinin tespiti bakımından rapor alınması için dosyanın bilirkişilere tevdine karar verilmiş ve bilirkişi kurulu —- karara bağlanan sermaye artırımının iç kaynaklardan gerçekleştirilmesi, iç kaynaklardan sermaye artırımında pay sahiplerinin bedelsiz pay alma hakkının devredilemez ve vazgeçilemez nitelikte olması karşında, —- karara bağlanan sermaye artırımının —– edildiği tarih itibariyle davalı şirketteki pay sahipliğinin, yine —- belirtildiği şekilde olduğu, davalı şirket —- tarafından herhangi bir—- hisse senetlerinin bastırıldığı, bastırılan hisse senetleri pay sahiplerine dağıtılmaksızın—– kasasında muhafaza edildiği, herhangi bir ——– kararına dayanmadan basılan ve pay sahiplerine dağıtılmayan hisse senetlerinin usulüne uygun olarak tedavüle çıkmadığı, bu sebeple de dava konusu payların devrinin hisse senedine bağlanmamış çıplak payların devrine ilişkin hükümlere tabi olduğu, davacılar tarafından imzalanmış devir belgelerinde sözleşmenin esaslı unsurlarına ilişkin hususların yazılmadığı, bu sebeple tarafların payların devri hususunda esaslı unsurlarda anlaşmamış olduğu, hisse senedine bağlanmamış çıplak payların devrinin alacağın temliki hükümlerine göre yapılması gerektiği, esaslı unsurların belirlenmemiş olması sebebiyle geçerli bir devir sözleşmesinin bulunmadığı, senede bağlanmamış paylar bakımından şirketle ilişkilerde pay defterine kayıtlı kişinin pay sahibi olarak katyul edileceği, davalı tarafça dosyaya sunulan devir belgelerine ilişkin bir kaydın pay defterinde yer almadığı,
Tüm bu sebeplerle davacı— payın sahibi ve şirketle ilişkilerde pay sahibi sıfatına sahip oldukları,
Buna göre dava dışı şirketin —— rapor edilmiştir.
Davalı —– birleşen dosya ve işbu asıl dosyamız yönünden beyan ve itirazlarının değerlendirilerek itirazları karşılar nitelikte bilirkişi kurulundan ek rapor alınması için dosyanın bilirkişi kuruluna tevdi edilerek, bilirkişi kurulu tarafından tanzim edilen —- havale tarihli raporlarında özetle;
Bilirkişi kurulunca davalı —–
“Davacılara ait hisselerin ——– belgeler ile müvekkiline devredildiği iddiasında olmadıkları, davacıların ezelden beri görünüşte pay sahibi oldukları, tarafların gerçek iradesinin en baştan beri payların gerçek sahibinin müvekkili olması yönünde olduğu, söz konusu belgelerin teknik anlamda payların devri sonucunu doğurmaya elverişli olmadığı ancak paylar üzerindeki tüm tasarruf yetkilerini müvekkiline bırakmak amacıyla belgenin imzalandığı ve müvekkiline bırakıldığı, söz konusu belgelere bunun ötesinde anlam yüklemeye imkan bulunmadığı,
Davacıların hisse senetlerinin kendileri adına muhafazası amacıyla müvekkilinin elinde bulunduğunu ve müvekkili ile aralarında saklama akdi ilişkisi bulunduğunu ileri sürdükleri, hisse senetlerinin bastırıldığı sırada—- müvekkili ile — oluştuğu, hisse senetlerinde müvekkili ile —–imzaları bulunduğu, bu sebeple hisse senetlerinin bastırılmasında tüm —– bilgisi, rızası ve iradesi bulunduğu,— yorumlandığında —– alınarak tescil ve ilan edilmemiş olmasından hareketle hisse senetlerinin hükümsüz olduğunun kabul edilemeyeceği, davacıların hisse senetlerinin sahte ya hükümsüz olduğunu ileri sürmedikleri, hisse senetlerinin kendilerine teslim edilmesini talep ettikleri, ancak davacıların varlığını iddia ettikleri saklama akdi ilişkisini ispat edemedikleri, bu sebeple hisse senetlerinin usulüne uygun tedavüle girmediğinin iddia edilemeyeceği, sermaye artırımının yapıldığı — yürürlükte olan —— hamiline yazılı pay senetlerinin bastırılmasına ilişkin kararının tescil ve ilan ettireceğine ilişkin düzenleme bulunmadığı, her ne kadar alınmış bir —-geçerliliği için ——- kararının şart olmadığı, bu sebeple —- senetlerinin hukuken geçerli olduğu” şeklindeki iddiasını tespit etmiş ve aşağıdaki sonuçlara varılmıştır.
Bilirkişi kurulunca;
“Kök raporda da detaylı bir şekilde üzerinde durulduğu üzere; davalı şirket en son —-tarihinde yapılan —- olan sermayesine geçmiş yıl karlarından —— çıkarılmasına oybirliği ile karar verilmiştir. Söz konusu —–sermaye artışı neticesinde pay sahipleri ve sahip oldukları hisseler şu şekilde tespit edilmiştir;
—–
—-
—-


——- hükmüne göre sermaye artırımının tescili ile o anda mevcut pay sahipleri sahip oldukları payların sermayeye oranına göre bedelsiz paylan kendiliğinden iktisap etmişlerdir. İç kaynaklardan sermaye artırımında bedelsiz pay alma hakkı vazgeçilemez ve sınırlandırılamaz bir haktır. Dolayısıyla bu tarih itibariyle davalı şirketteki pay sahipliğinin —- —- kararında tespit edildiği şekilde olduğu sabittir. Söz konusu —– ve iç kaynaklardan sermaye artırımına ilişkin kanuni düzenlemeler karşısında, davalı vekilinin ezelden beri görünüşte pay sahipliğinin varlığı ve tarafların gerçek iradesinin en baştan beri payların gerçek sahibinin müvekkili olması yönünde olduğu iddiaları bakımından bilirkişi heyetinin kök rapordaki kanaatinde bir değişiklik meydana gelmemiştir.
Yukarıda da belirtildiği üzere—-bağlanan sermaye artırımının sicile tescil edildiği tarih itibariyle davalı şirketteki pay sahipliği, ——- belirtildiği ve yukarıda listelenen şekildedir. Kök raporda da ifade edildiği üzere, —-yürürlüğe girmiştir. Bu sebeple bu tarihten sonra yapılacak sermaye artırımları, çıkarılacak hisse senetleri ve devirleri — olacaktır. Bu sebeple davalı vekilinin——- basılan pay senetlerinin hukuken geçerli olduğuna ilişkin iddiaları, kök rapordaki kanaatimizde bir değişikliğe yol açmamıştır.
“Yine kök raporda açıklandığı üzere, hamiline yazılı senetler bastırıldıkları an itibariyle değil, pay sahiplerine teslim edilmelerinden sonra onlar tarafından üçüncü kişilere devredilmeleri ile tedavüle çıkacaktır. Şirket hamiline yazılı payları bastırdıktan sonra söz konusu senetleri imza karşılığında pay sahiplerine dağıtacaktır. Dosya kapsamında, hamiline yazılı pay senetlerinin bastırılmasına ilişkin bir ——-kararına ve söz konusu hamiline yazılı pay senetlerin ilgili tarihte ortak olan kişilere teslim edildiğine ilişkin bir delile rastlanamamıştır. —— hükmüne göre ——geçerliliği yazılıp imza edilmiş olmalarına bağlıdır. Bu sebeple davalı vekilinin pay senetlerinin hükümsüzlüğü, saklama sözleşmesinin varlığı ve diğer hususlar ile ilgili itirazları kök rapordaki kanaatimizde bir değişikliğe yol açmamıştır.
Dosya kapsamında yapılan inceleme, kök rapordaki açıklamalarımız ve kök rapora itirazlar çerçevesinde yapılan ek bilirkişi değerlendirmesi neticesinde, davalı şirket—-tarafından herhangi bir —- alınmaksızın hisse senetlerinin bastırıldığı, basılan hisse senetleri pay sahiplerine dağıtılmaksızın ——tarafından kendi kasasında muhafaza edildiği, hisse senetlerinin usulüne uygun olarak tedavüle çıkmadığı yönündeki kanaatimizde ve kök raporda yer verilen diğer değerlendirmelerimizde bir değişiklik meydana gelmemiştir” rapor edilmiştir.
Mahkememizce alınan işbu rapora davalı yanın itirazlarının hukuki nitelikte olup, mahkemece hukuki değerlendirmelerin gerekçeli karar yapılacağı benimsenerek, yeni bir rapor alınmasına gerek duyulmamıştır.
Ayrıca —günlü bilirkişi raporunda asıl davada dava konusu —- dava——- tarihi itibariyle davalı şirketin — tarihli kaydi öz varlık değeri üzerinden belirlenmiş bulunan değer Mahkememizin —- günlü duruşmasında taraf vekillerinin kabul edilmiş ve bu değerler üzerinden harç tamamlandığından dava değeri olarak bahsi geçen değerlere Mahkememizce de itibar edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda;
Mahkememiz tarafından dosya içerisinde bulunan belgeler ve incelenen—-rapor kapsamı ile;Dava konusu şirkete ait tüm hisselerin davalı şirketin temsilcisi ve— açılmış bulunan—- tamamının yer aldığı,—- göre hisse senetlerinin nama ve hamiline basılması veya geçici ilmihabere bağlanması hususunda ——–alınması gereken bu hususta herhangi bir ——-alınmadığı, ancak şirket hisse senetlerini basan ve karşılığında —-sevk irsaliyesi ile teslim alınan——-defterlerinde hisse senetleri bastırılmasına ilişkin bir karar bulunmadığı bilirkişi kurulunca tespit edilmiş ve taraflarca bunun aksi belgelendirilmemiştir.
Mahkememizce ve bilirkişi kurulunca ortaklık pay defterlerinde şirketin hisseleri temsil eden hisse senetlerinin nasıl temsil edildiği belli olmadığı ——zira hisse senetleri nasıl temsil edildiği belli olması için ortaklık pay defterine kayıt edilmiş olması ve hisse senetlerinin ortağa teslim edildiğine dair teslim ve tesellüm belgesinin bulunması gerektiği açıktır. Hisse senetlerinin hak sahiplerine teslim edilip edilmediği, edilmiş ise kısıtlı şirket, ortak ve müdürü —- nasıl geçtiği, işbu davalı tarafından bedelinin ödenip ödenmediğine dair dosyada belge bulunmadığı anlaşılmıştır.
Kaldı ki, hemen davadan önce yapılan — yapılan — sahip olup toplantıya asaleten katıldıkları ve tutanakları imzaladıkları, davalı ——- teslim edildiğine dair sadece isim ve davacıların imzasının bulunduğu devir-temlik senedi başlığını taşıyan senetlerin üzeri boş, devir tarihi ve devir bedeline ilişkin hiçbir ibare taşımayan senetler olması karşısında bahsi geçen pay devir ve temlik senetlerinin hukuken bir anlam taşımayacağı, hamiline basılı hisse senetlerinin——- kararına dayalı olduğu ancak basıldıktan sonra davacılara teslim edildiğine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı, davacılara teslim edildiği belgelenmeyen bir hisse senedinin, davacılar tarafından yeniden davalılara teslim edildiğini ve ancak usulüne uygun olarak tanzim edilmiş sözleşme ve bedelinin ödendiğini gösteren belgelerle ispatlanabileceği Mahkememizce benimsenmiş olup, davacıların ———- ismine yer verildiği ve temsil edildikleri dosya kapsamı ile sabit olup, Mahkememizce davacıların hak sahibi oldukları ileri sürdükleri pay senetleri üzerinde haklarının devam ettiği benimsenmiştir.
Mahkememizin — günlü duruşmasında, davalı— vasisi tarafından atanan vekilleri tarafından, —————- hisse senetlerinin, müvekkillerinin zilliyetliğin de olması sebebiyle, müvekkilleri —— ait olduğunu, bu nedenle davacıların bu nedenle senetlerin iade edilmesine ilişkin taleplerinin kabul etmediklerini” beyan ve beyanlarını imzaları ile tasdik etmişlerdir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede;
Davalı şirketin hamiline yazılı pay senetleri ——bağlanmaksızın——-bağlı olarak matbaada bastırdığı ve senetlerin tamamının davalı ortak ve şirketin temsilcisi——kasasında bulunduğu tartışmasızdır.
6100 sayılı HMK’nın 489. Maddesi gereğince,—– hamiline yazılı pay senetleri devirinin, şirket ve 3. kişiler hakkında, ancak zilyetliğin geçmesi ile hüküm ifade edeceği düzenlenmiş olup, devrin şirkete bildirilmesi ve kaydına gerek bulunmadığı açıktır.
Hamiline yazılı pay senedinin devri, senedin devri ile hem şirkete, hem de 3. kişilere karşı hüküm ifade edeceğinden bu çerçevede hamiline yazılı pay senedini elinde tutan onun malikidir. Buradan hareketle hamiline yazılı pay senetlerine dayalı olarak hissedarlığa dair iddia, ancak dayanak olan hamiline yazılı pay senetlerine malik sıfatı ile ziliyet olduğunun ispatı ile mümkündür. Ancak dava konusu hisse senetlerinin basımı sonrasında, hak sahiplerine hisse senetlerinin usulüne uygun olarak teslim edildiğini, senetleri bastıran yetkili ve şirkete ait olduğu tartışmasıdır.
Davacıların dosyaya sunulan bilirkişi raporları ile ve — yazılı hisse senedine sahip olduğu sabit olup, davalı şirket veya—— tarafından işbu senetlerin basım sonrasında davacılara teslim edildiği yazılı bir delille ispatlanamadığı gibi, hisselerin devir alındığına ilişkin sunulan belgelerin usulüne uygun olarak bedel, tarih ve hisse devir bedeli ödemesini içermemesi sebebiyle hukuken geçerli hisse devir senetleri niteliğinde bulunduğundan mahkememizce benimsenmekle, davalı yanın hisseleri devir aldığı ve bedelini ödediği iddiasını yazılı delille 6100 sayılı 200 ve devamı maddeleri gereğince ispat edemediği Mahkememizce benimsenmiştir.
Bu nedenle davacılar tarafından açılan asıl ve birleşen davanın, basılan senetleri basımı tarihinden itibaren fiilen hak sahiplerine teslim edildiği ispat edilemediği gibi, davalı vasisi tarafından dosyaya sunulan tarihsiz ve herhangi bir bedel içermeyen, senet devir belgelerinin herhangi bir hukuki anlam içermediği Mahkememizce benimsenmekle, davacıların hak sahibi olduğu bilirkişi kurulunca belirlenen ve Mahkememizce de dosya kapsamına uygun olduğu tespit edilen —– günlü bilirkişi raporlarına itibar edilerek aşağıdaki gibi davanın kabulü gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış ve aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememiz asıl dava dosyasında —- sayılı dosyada davacı —- açtığı davanın KABULÜ İLE;
-Davalı — aldığı yetkiye istinaden —– olarak dava konusu hisse senetlerinin basıldığı —-adına basılan hamile yazılı hisse senetlerini, —-davalıya ait kasada muhafaza edildiği ve hak sahiplerine dağıtılmadığı tespit edilmekle;
a-Asıl davada davacı —- davalı şirketin — senedinin işbu davacıya ait olduğunun TESPİTİNE,
b-a bendinde bahsi geçen— alınarak asıl dava davacısı —–VERİLMESİNE,
HARÇ YÖNÜNDEN;
Asıl davada karar ve ilam harcı olan 10.543,79-TL harçtan peşin alınan 3.237,07-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.306,72-TL harcın davalılar —- tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 3.237,07-TL peşin nisbi harç+44,40-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 3.281,47-TL harcın DAVALIDAN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
MASRAFLAR YÖNÜNDEN;
Davacı—— tarafından yapılan 6,40-TL vekalet suret harcı, 270,00-TL tebligat posta masrafı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti ki toplam 1.276,40-TL yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
VEKALET ÜCRETİ YÖNÜNDEN;
Asıl davada davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinden geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre 18.613,44-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-MAHKEMEMİZ İŞBU DOYASI İLE BİRLEŞEN —–sayılı dosyada;
a-Mahkememizin işbu dosyaya birleşen —-dava dosyasında davacı——- senedinin sahibi olduğunun TESPİTİNE,
b-a bendinde bahsi geçe— alınarak birleşen dava davacısı —-VERİLMESİNE,
HARÇ YÖNÜNDEN;
Birleşen davada karar karar ve ilam harcı olan 21.944,25-TL harçtan peşin alınan 6.737,16-TL harcın mahsubu ile bakiye 15.207,09-TL harcın davalı —- tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 6.737,16-TL peşin nisbi harç+ 44,40-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 6.781,56-TL harcın DAVALIDAN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
MASRAFLAR YÖNÜNDEN;
Davacı ——tarafından yapılan 4.500,00-TL bilirkişi ücreti, 270,00-TL tebligat+posta gideri, 6,40-TL vekalet harcı ki toplam 4.776,40-TL yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
VEKALET ÜCRETİ YÖNÜNDEN;
Birleşen davada davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinden geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre 30.937,16-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içeresinde———– dairesinden istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/12/2021