Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1189 E. 2020/343 K. 12.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1189 Esas
KARAR NO : 2020/343

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2019
KARAR TARİHİ : 12/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ile davalı şirket arasında 08/02/2016 tarihinde akdedilen “——-” gereği müvekkilin hak kazanmış olduğunu, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile şimdilik (1.000,00 TL ) sabit ücretin ve fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile şimdilik 50.000,00 TL prim ödemelerinin avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile müvekkile ödenmesi talebinden ibaret alacak davası olduğunu, sözleşmenin konusunu müvekkili …’in sözleşmede belirtilen firmalarla davalı ——. Arasındaki ticari ilişki kurulmasını ve sürdürülmesini sağlayacağı, davalı ————– bu firmaların ürünlerinin alım ve satışını sağlayacağını, ayrıca müvekkili …’in yine sözleşmede sayılı ilaç ve sağlık malzemesi üretim ve satışı yapan firmaların üretim ve satışını yaptıkları ürünlerin mevcut ve gelecekteki anlaşmalardan oluşacak distribütörlüklerini davalı ——— vermelerini sağlayacağı şeklinde belirlendiğinin belirtildiğini, müvekkilin sözleşmenin feshedildiği 09/11/2018 tarihine kadar çalışmasını sürdürdüğünü, ancak Kasım 2018 dönemine ait 9 günlük sabit ücretin ödemesi yapılmadığını, müvekkile ve davalı şirkete ait banka hesaplarının incelenmesiyle de söz konusu ödemenin yapılmadığının açıkça görüleceğini, söz konusu 9 günlük ücret alacağının bilirkişi marifetiyle hesaplanmasını talep ettiğini, bu kapsamda fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile müvekkilin ücret alacağının şimdilik 1.000,00 TL sinin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkile ödenmesini talep etmiştir, müvekkilin hak kazanmış olduğu prim ödemeleri ise müvekkilin hizmet vermiş olduğu süre boyunca hiçbir şekilde yapılmadığını, müvekkilinin bu süreç boyunca davalı şirkete eksiksiz bir şekilde danışmanlık hizmeti verildiğini, davalı şirket tarafından sözleşmeye aykırı hakaret edilerek %10 prim ödemeleri yapılmadığını, söz konusu prim alacağının bilirkişi marifetiyle hesaplanmasını talep ettiğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL sabit ücretin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile, yine fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile müvekkilin prim alacağının şimdilik 50.000,00 TL prim alacağının avans faizi ile birlikte davadan tahsili ile müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu 08.02.2016 tarihli “Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi”nin 6. Maddesi incelendiğinde, anlaşmazlık halinde ———– ikamet adresinin bağlı bulunduğu mahkemelerin yetkili olduğu görüleceğini, müvekkil şirketin merkez adresi ——, bu sebeple yetkili mahkeme İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, öncelikle YETKİSİZLİK kararı verilerek, dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesini talep ettiğini, davalı tarafın kusuru sebebi ile müvekkil şirketin zarara uğradığını, ——–., müvekkil şirket ile aralarında imzaladıkları sözleşmede yer alan Gizliliğe ilişkin 5. Ve 6. maddeyi ihlal ettiğini, şirket sırlarını rakip firmaya ifşa ettiğini, davacı, sözleşmenin gizlilik maddelerini ihlal etmekle kalmadığını, ticari ilişki sürdürülmesi taahhüdünü de çiğnediğini, müvekkil şirketin son derece zor bir duruma düştüğünü, temsilciliğini yapmakta oldukları firmanın ürünlerini satmaya devam edebilmek amacı ile günlerce yazıştıklarını, müvekkil şirket yetkilisi —— iknaları neticesinde, temsilciliğini yapmakta oldukları firma ürünlerini geri çekmemiş ve ticari ilişkilerin bu şekilde devam edebildiğini, şirket yetkilisi ile mümessilliğini geri çekmek isteyen firma yetkilisi arasındaki tüm yazışmalar ve e-posta dökümleri, Covid-19 virüs salgını sebebi ile müvekkil şirketten temin edilemediğini, yetki itirazımızın kabulü ile, dosyanın yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesini, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
——————————— kayıtları dosya arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı ile davalı şirket arasında 08/02/2016 tarihinde akdedilen “Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi” davalı aleyhine açılan hizmet sözleşmesinden kaynaklanan ücret alacağı ve tazminat istemine ilişkindir.
Davacının —— kayıtları incelendiğinde davalı şirketin —– kolunda çalışanı olduğu anlaşılmaktadır.
HMK’nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş ve 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Dava şartları da ——–üzerinde davanın görülebilmesi için mutlaka dava tarihi itibariyle bulunması ya da davanın devamında tamam olabilmesi (giderilebilir dava şartı) yasa koyucu tarafından belirtilen ve benimsenen şartlardır.
Davanın açılmasının usul hukuku bakımından sonuçlarından birisi de yukarıda belirtilen esaslar dahilinde mahkemenin görev ve yetkisinin davanın açılması ile o anki hâle göre sabitlenmesi ve dava şartlarının var olup olmadığının değerlendirilmesinin bu tarih gözetilerek karara bağlanmasıdır.
Davacı tarafından ileri sürülen iddiların hukuki nitelendirilmesi itibari ile ;——-Kararında da açıkça açıklandığı üzere  “İş Kanununa göre işçi sayılan kişilerle işverenler arasında iş akdinden ya da İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk davalarına iş mahkemelerinde bakılacağı benimsenmiştir. Davacının iddiasının ileri sürülüş biçimi itibari ile iddiaların gerek dilekçeler aşamasında gerekse de mahkememizin ön inceleme duruşmasında davacının iş akdinin devamındaki eylemelerinin uyuşmazlık konusu yapıldığı anlaşılmıştır.
Somut olayda davacının, dava dosyasının taraf iddia ve savunmalarının ileri sürülüş biçimi itibari ile yukarıdaki düzenlemeler gereğince görev kurallarının dava tarihi itibari ile belirlenmesi gerektiğinden mahkememizin görevli olmadığı anlaşılarak görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli İş mahkemelerine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm ittihaz olunmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMKnın 114/1-c ve 115/2. maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-HMK’nin 20/1. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu İş Mahkemesi tevzi bürosuna GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nin 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nin 20/1. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı