Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1179 E. 2021/879 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/1179 Esas
KARAR NO: 2021/879
DAVA: Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ: 30/12/2019
KARAR TARİHİ: 01/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP VE DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; — yapılan, —- — tabloların müzakeresi esnasında , finansal tablolara itiraz edilerek,— edildiğini,—- tarihinde yapılan ilk genel kurulda, — taleplerinin reddedildiğini, —– talebinin nedeni, bilançoların ve mali tabloların ve faaliyet raporunun mevcut durumu yansıtmaması ve kira gelirinden başka bir ticari faaliyeti olmayan şirketin ayda en az—-kira getirisi olan şirkete ait taşınmazının,—- da dahil olmak üzere yaklaşık iki yıldır kiraya verilmemiş olması ve kiraya verilmemesi nedeniyle yaklaşık olarak— mahrum bırakılması olduğunu, ayrıca şirkette çalışan -adet personel olmasına rağmen , firmanın—- gösterildiğini, aylık olarak şirketin yaklaşık—–faaliyet gideri bulunduğunu, bu gider rakamı emsallerinin çok üzerinde bir gider rakamı olduğunu, şirketin faaliyet gösterdiği taşınmaz şirketin kendi mülkü olduğunu ve herhangi bir kira ödemediğini, kira gelirinden başka herhangi bir faaliyeti olmayan ve sadece —- personeli olan bir firma için bu gider çok büyük bir rakam olduğunu, bu giderlerin neler olduğunun ve yapılan harcamaların şirketin ticari faaliyetine ve mevcut durumuna uygun gerçek harcamalar olup olmadığının ve bu gider kalemlerinin mahiyetinin tespiti için —- edilmesini gerektiğini, —- yaptırıldığını, —— tarafından onaylanan, ekspertiz raporuna göre , ilgi taşınmazın değeri — olduğunu, bu taşınmazın aylık kira getirisinin —- yılı da dahil olmak üzere , yaklaşık — yıldır adı geçen taşınmaz kiraya verilmediğini, bu nedenle —- civarında iken ,—- olduğunu, şirketin herhangi bir üretim ve ticari faaliyeti olmamasına ve — adet çalışan —- olmasına rağmen , demirbaşında kayıtlı , —- sınıfında olan—- adet aracın bulunduğunu, bu araçların tüm bakım onarım ve benzin giderleri şirket tarafından karşılandığını, kira gelirinden başka bir ticari faaliyeti olmayan şirketin, bu araçların hangi ticari faaliyet için ve kimler tarafından kullanıldığı ve —-satışı olan ve buna karşılık yönetim gideri olarak ayda yaklaşık olarak —-yönetim giderinin nelerden kaynaklandığının ve bu giderlerin gerçek bir gider olup olmadığının — tespiti gerektiğini, bu nedenlerle Davanın kabulü ile ,—– tayinine , yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına , karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
TALEP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı tarafın —– geçen seneye göre zararın artmasına ” itiraz ettiğini ve burada açılan davada —- ileri sürülen hususun dava edilmediğini, davacı tarafın —- değil, zararlardan söz ettiğini, finansal tabloları genel olarak kabul etmemekle madde gerekçesinde belirtilen içeriği belli olmayan sınırsız bir talepte bulunduğunu , bu sebeple de dava açamayacağını, davacının davasına esas hususlarla ilgili kararların tamamının kendisinin —— üyesi olduğu dönemde alındığını ve o dönemde kendisinin de bu kararlara muvafakat ettiğini, bu nedenle işbu davanın kötü niyetli olduğunu, davacının davada ileri sürdüğü hususlardan birisi araçlar ve kullanımları ile ilgili olduğunu, işbu araçların kendisinin de yönetim kurulunda olduğu zamanda kendisinin de onayı ve imzaları ile alındığını, para transferlerinin kendisinin bizzat imzası ile yapıldığını, —- kiralanan gayrimenkulle ilgili olarak kiralanan gayrimenkul de kendisinin yönetim kurulu üyesi olduğu zaman kiralandığını, bu sebeple de açılan işbu dava iyiniyet kuralının ihlâli olduğunu, şirketin — bulunan ve sermayesinin tamamına sahip olduğu bir firması olduğunu, ayrıca —-mevcut olan yat tersanesi imalatı faaliyetinde bulunan şirkete satıldığını, bu kiralık yer yurtdışındaki bu şirketlere gidildiğinden kullanıldığı gibi, mecur davacının bizzat kendisi tarafından —–ikamet almak amacı ile de kullanıldığını, daha evvel şirkete ait binanın üniversite olarak kiraya verildiğini,—– burasını tahliye etmesi neticesinde, sadece oda oda değil , tüm bina olarak kiraya verilebilecek bu işyerine uygun kiracı çıkmadığından kiraya verilemediğini, kendi —— finansman yönettiği döneme göre giderlerin neredeyse– senede yan yarıya azaldığının görüldüğünü, kendi döneminde harcamaların neredeyse——- olduğunu, yeni yönetim kurulunda bu harcamaların yarıya indirildiği gibi, bunun yanısıra da işçiler çıkartıldığını, bu araçların tamamının kendi yönetim kurulu olduğu dönemde satın alındığını, davacı ——— ayrıldığından beri şirkete ek bir araç alınmadığını, şirket ortaklarının davacı, ——- olduğunu, davacı yönetim kurulu üyesi kocası ile karşıklı boşanma davaları, tek kızlarına karşı yaptığı savcılık şikayeti, kocasının kardeşleri ki hepsi diğer —– olduğunu, Davacının Şirketteki kayınbiraderlerine ait hisseleri el koymaya teşebbüs ettiğini, davaları kaybettiğini, davacı taraf aile şirketi durumundaki bu şirketteki diğer ortaklar olan kocası ve —- kayınbiraderlerinin hepsi ile problemli olduğunu, bu davayı açarken de haksız ve mesnedsiz olduğunu ve huzur kaçırmak amacı ile bile bile dava açtığını, daha evvel de aynı davaları açtığını, bu nedenlerle davanın reddine , vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletimesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememiz tarafından, deliller toplanılmış, ilgili belgeler celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizde açılan işbu dava, —- atanması istemine ilişkindir.
Mahkememiz tarafından taraf delilleri toplandıktan sonra ,—- edilerek rapor alınmak üzere dosya kendisine tevdi edilen bilirkişi kurulu tarafından tanzim edilen;
—– tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi ve yukarıda yapılan tespitler ve yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirmeler sonucu; — tarihli — incelendiğinde, davacının özel denetçi talep ettiği konularda TTK m.437’de öngörülen şekilde bilgi alma ve inceleme hakkını kullandığına dair bir ifade tespit edilemediği, TTK. m.438’de açık şekilde talep edilen ve TTK m.439 uyannca da —— ön şartı olan bilgi alma ve inceleme hakkını kullanılması şartının somut olayda gerçekleşmediği, bu sebeple, davacı tarafın talep ettiği hususlarda TTK m.439 uyannca özel denetim yapılmasa şartlarının oluşmadığı rapor edilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede;
IV – BİLGİ ALMA VE İNCELEME HAKKI :
Madde 437- (1) Finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisi, genel kurulun toplantısından en az onbeş gün önce, —- şubelerinde, pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulur. Bunlardan finansal tablolar ve konsolide tablolar bir yıl süre ile merkezde ve şubelerde pay sahiplerinin bilgi edinmelerine açık tutulur. Her pay sahibi, gideri şirkete ait olmak üzere gelir tablosuyla bilançonun bir suretini isteyebilir.
(2) Pay sahibi genel kurulda, yönetim kurulundan, şirketin işleri; denetçilerden denetimin yapılma şekli ve sonuçları hakkında bilgi isteyebilir. Bilgi verme yükümü, 200 üncü madde çerçevesinde şirketin bağlı şirketlerini de kapsar. Verilecek bilgiler, hesap verme ve dürüstlük ilkeleri bakımından özenli ve gerçeğe uygun olmalıdır. Pay sahiplerinden herhangi birine bu sıfatı dolayısıyla genel kurul dışında bir konuda bilgi verilmişse, diğer bir pay sahibinin istemde bulunması üzerine, aynı bilgi, gündemle ilgili olmasa da aynı kapsam ve ayrıntıda verilir. Bu hâlde yönetim kurulu bu maddenin üçüncü fıkrasına dayanamaz.
(3) Bilgi verilmesi, sadece, istenilen bilgi verildiği takdirde şirket sırlarının açıklanacağı veya korunması gereken diğer şirket menfaatlerinin tehlikeye girebileceği gerekçesi ile reddedilebilir.
(4) Şirketin ticari defterleriyle yazışmalarının, pay sahibinin sorusunu ilgilendiren kısımlarının incelenebilmesi için, genel kurulun açık izni veya yönetim kurulunun bu hususta kararı gerekir. İzin alındığı takdirde inceleme bir uzman aracılığıyla da yapılabilir.
(5) Bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibi, reddi izleyen on gün içinde, diğer hâllerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilir. Başvuru basit yargılama usulüne göre incelenir. Mahkeme kararı, bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatını ve bunun şeklini de içerebilir. Mahkeme kararı kesindir.
(6) Bilgi alma ve inceleme hakkı, esas sözleşmeyle ve şirket organlarından birinin kararıyla kaldırılamaz ve sınırlandırılamaz.
TTK’nin V. Özel Denetim isteme hakkı “1. GENEL KURULUN KABULÜ” başlıklı 438. Maddesi; “(1) Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir.
(2) Genel kurul istemi onaylarsa, şirket veya her bir pay sahibi otuz gün içinde, ——bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bir özel denetçi atanmasını isteyebilir.” hükmünü,
“2. GENEL KURULUN REDDİ” başlıklı 439. Maddesi ise; “(1) Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi hâlinde, sermayenin en az onda birini, halka açık ——yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı en —– olan pay sahipleri üç ay içinde —- bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir.
(2) Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atanır.” hükmünü haizdir.
Özel denetim ticaret hukukumuzda pay sahiplerine şirketin ekonomik durumu hakkında aydınlanma ve dolayısıyla yönetim kurulunu kontrol etme amacıyla yasanın ön gördüğü hallerde ve kapsamda tanınmış bir haktır. Yasamız her pay sahibine belirli olayları açıklığa kavuşturulmasını sağlamak amacıyla genel kurulda özel denetçi atanmasını isteme hakkı tanımıştır. Bu talep gündeme bağlılık ilkesine tabi değildir. Yukarda metni verilen TTK 438/1 düzenlemesine göre —– özel denetçi atanmasının istenebilmesi için a) daha önce bilgi alma ve inceleme hakkı kullanılmış olmalı, b) belirli olayların açıklığa kavuşturulması amaç edinilmiş olmalı, c) özel denetim talebi pay sahipliği haklarının kullanılması için gerekli olmalıdır. Bu düzenlemeye göre özel denetçi talep hakkı ikincil karakterde bir haktır. Bu hakkın kullanılması için daha önce bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılmış olması şarttır. Amacı ise sorumluluk ve iptal davası gibi pay sahipliği haklarının kullanılmasını kolaylaştırmak amacıyla ortakların bilgi ve kontrol haklarını etkili şeklide kullanmasını sağlamaktır. Bu yapısıyla genel denetimin bir tekrarı olmayıp daha çok belirli olayların açıklanmasıyla ilgilidir.
Mahkemeden özel denetçi atanması isteminde bulunmanın şekli ve maddi koşulları bulunmaktadır. Şekli koşullar a) bilgi alma ve inceleme hakkının daha önce kullanılmış olmalı; genel kurulda bu hakkın fiilen kullanılması, gündeme bağlılık kuralı olmasa da genel kurul toplantı tutanağına durumun geçirilmesi gerekir. Ayrıca bilgi alma ve inceleme hakkının mahkeme vasıtasıyla icra edilmesine gerek yoktur. b) bilgi isteminin konusu ile özel denetim konusu aynı olmalı, c) özel denetimle ilgili genel kurulun onay veya ret kararı olmalı d) red halinde sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini, ya da payların itibari değerlerinin toplamı ——olan pay sahipleri davacı olmalı, e) dava genel kurulun kabulü halinde 30 gün, genel kurlun red kararı vermesi halinde 3 ay içinde açılmış olmalıdır. Maddi şartlara gelince a) bazı belirli olayların özel denetçi vasıtasıyla açıklığa kavuşturulmasının pay sahipliği haklarının kullanılması için gerekli olması, b) davacının; kurucuların veya şirket organlarının kanun veya esas sözleşmeyi ihlal ederek şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını ikna edici bir şeklide ortaya koyması, c) davacının güncel hukuken korunması gereken bir menfaati olması şartları aranmaktadır.
Mahkeme şirketi ve istem sahiplerini dinledikten sonra kararını verir. mahkeme istemi yerinde görürse istem çerçevesinde inceleme konusunu belirleyerek bir veya birden fazla bağımsız uzmanı görevlendirilebilir ve mahkemece verilen karar kesindir.
Bu genel açıklamalardan sonra , somut olaya bakıldığında; davacı tarafından yukarda ayrıntılı açıklandığı üzere, TTK 437. maddesine uygun şekilde bilgi edinme hakkının kullanılmadığı, bu konuda genel kurul tutanağında herhangi bir kaydın bulnmadığı gibi davacı tarafından bilgi edinme hakkının kullanıldığına dair bir iddiada da bulunulmadığı, yine genel kurul toplantı tutanağına göre TTK 438 ve 439. maddelere uygun özel denetçi talebinde bulunulmadığı, bu durumda işbu davada, yasanın aradığı bilgi edinme hakkının, özel denetçi tayini istemli işbu dava açılmadan önce, bilgi edinme hakkının kullanılmış olması ve genel kurulda özel denetçi talep edilip bu hususta karar alınmasına ilişkin özel dava şartlarının gerçekleşmediği sonucuna ulaşılmıştır.
Dava şartları, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 114. Maddede sayılmış ve maddenin 2. Fıkrasında diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir.
TTK’nin 438-439. Maddelerine göre “Genel Kurula başvurulma zorunluluğu” HMK’nin 114/2. Maddesi uyarınca dava şartıdır.
HMK’nin 115. maddesine göre Mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırması ve dava şartı yokluğunun tespiti halinde davanın usulden reddine karar vermesi gereklidir.
Bu nedenle, davacının açtığı —— talebine ilişkin işbu dava, TTK 438. Maddesi koşullarından olan bilgi alma hakkı kullanılmadan işbu davanın açıldığı anlaşılmakla, —– talep koşulları oluşmadığından, işbu davanın reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının açtığı özel denetçi tayini talebine ilişkin işbu dava, TTK 438. Maddesi koşullarından olan bilgi alma hakkı kullanılmadan işbu davanın açıldığı anlaşılmakla, özel denetçi tayini talep koşulları oluşmadığından istemin REDDİNE ,
2-Alınması gerekli olan 59,30.-TL ilam harcından peşin alınan 44,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90- TL harcın davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
3-Yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatırana İADESİNE,
Dair, taraf ve vekillerinin yokluğunda verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içeresinde———— ilgili dairesinden istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/12/2021