Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1150 E. 2022/814 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1150 Esas
KARAR NO : 2022/814

DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 28/12/2019
KARAR TARİHİ : 07/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ticari dava açmak için dava şartı arabuluculuk başvurusunu yaptığını, arabuluculuk dosyası kapsamında görüşmeler yapıldığını ancak anlaşma sağlanamadığını, müvekkilinin oto lastik satışı yaptığını, adresinin ——-” olduğunu, iş yerinde 01.01.2018 günü meydana gelen hırsızlık sonucunda emtianın çalındığını ve davacının 700.000,00 TL zarara uğradığını, meydana gelen olay sonrasında davacının işyerinde oluşan zararın “—–sigorta poliçesi” kapsamında karşılanması tanzim edilmesi istemiyle davalı ——şirketine başvurulduğunu, davalı——– şirketi zararın sadece 42.661,50 TL tutarında kısmını karşıladığını, davacının poliçede ve genel şartlarda belirtilen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiği primlerini zamanında yatırdığını, zamanında yapılan bildirimlere rağmen ve diğer bütün şartları gerçekleştirdiğini, davalının zararın tamamını tazmininde imtina etmesi poliçe ve genel şartlar hükümlerine, kanun hükümlerine aykırı olduğunu, belirtilen sebeplerle, müvekkilinin sigortalı işyerinde hırsızlık nedeniyle meydana gelen zararın tamamının “—— sigorta poliçesi” hükümleri gereğince davalı ——-şirketi tarafından tanzim edilmesini sağlamak amacıyla mahkemeye başvurmak zorunda kaldıklarını, işyerinde hırsızlık nedeniyle 700.000,00 TL tutarındaki zararın, şimdilik 5.000,00 TL’lik kısmını hırsızlık olayında meydana geldiği 01.01.2018 tarihlerinden başlayarak işleyecek ticari reeskont faiziyle birlikte davalı ——-şirketinden alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili 27.01.2020 tarihli ıslah dilekçesiyle; dava değerini 346.456,48 TL’ye yükselttiğini beyan etmiş, UYAPTAN yapılan sorgulamada 27.01.2020 tarihinde ıslah harcını yatırdığı görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın hırsızlık olayından/haksız fiilden kaynaklandığını, haksız fiilden kaynaklanan davaya bakmakla görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğunu, davacıya ait —— adresindeki işyerinin müvekkili şirket nezdinde——-nolu işyeri sigorta poliçesi ile sigortalandığını, sigortalı işyerindeki bir takım emtianın çalınmış olduğunu, söz konusu hasar dosyası incelendiğini, davalı şirketçe yapılan incelemeler sonucunda söz konusu hasar bakımdan tespit edilen 42.661,50 TL hasarın sigortalıya ödendiğini, yapılan ödeme ile poliçe sorumluluklarının yerine getirildiğini, davanın reddini talep ettiğini, 27.01.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile de, ——raporunda defter kayıtlarından 389.117,98 TL zarar olduğunu tespit edildiği belirtilerek talep konusu ıslah edilmiş ise de, işbu talebin de kabulünü mümkün olamayacağının—–raporu incelendiğinde mevcut tespitin sadece sigortalının beyan ve talep konusu olan emtiaların bedelinin ne kadar olabileceği yönünde yapılmış bir tespit olduğunu, zararın miktarı ile ilgili olarak yapılan bir tespitin olmadığını, beyan edilen emtianın bedeli yönünden yapılan bir incelemenin zarar tespiti olarak kabul edilmesinin mümkün olmayacağını, olay tarihinin 01.01.2018 tarihi olması ve ıslah tarihinin 27.01.2020 tarihinde olması nedeniyle ıslah bakımından zamanaşımının gerçekleştiğini, görev itirazlarının kabulü ile davanın usulen reddine, ıslah talebinin ise hem esas hem de zamanaşımı yönünden reddine ve faiz başlangıç tarihi ve türüne ilişkin itirazlarının nazara alınmak suretiyle fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacıya ait işyerinde meydana gelen hırsızlık nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkindir.Dava şartı olan Hukuk Uyuşmazlık Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı’nın dosyaya sunulduğu, başvurucunun—–karşı tarafın —— olduğu, tarafların anlaşmaya varamadığının tutanak altına alındığı görülmüştür.Dava konusu hırsızlığın, davacının işyerine hırsızlık maksadı ile girilmek suretiyle işyerinde bulunan emtiaların çalınması suretiyle gerçekleştirildiği, dava konusu poliçe incelendiğinde; poliçenin ön yüzüne derç olunmuş teminatlarda emtia hırsızlığının sigorta güvencesine alındığı ve bu hususta sigortalıdan prim tahsil edildiği, —- raporuna göre; işyerinde toplam 6 adet —- bulunduğu ve 13 —— olduğunun belirtildiği, işyeri metrekaresine göre konulabilecek emtia mevcudunun sınırlı olduğu belirtilerek ödenebilecek hasar tutarının 42.661,50 TL olarak belirlenmiş ve davalı şirket tarafından 31.05.2018 tarihinde 42.661,50 TL hasar bedelinin davacıya ödendiği, davacı tarafından yapılan ödemenin eksik olduğu belirtilerek işyerinde fazla emtianın bulunduğunu ve bu emtia bedellerinin ödenmesini talep ettiği görülmektedir——13.11.2020 tarihli yazı cevabı ekinde davaya konu işyerinde yapılan hırsızlık olayına ilişkin—–görüntülerinin yazı ekinde gönderildiği, olayla ilgili tanık ifadelerine rastlanılamadığı bildirilmiştir.
Dosyaya sunulan —–Şirketi tarafından ——adresi adına düzenlenen poliçenin incelenmesinde; poliçe numarasının: —— başlangıç tarihinin 22.01.2018, bitiş tarihinin 22.01.2019 olduğu, sigorta bedelinin 84.500,00 TL olduğu görülmüştür.
Mahkememizce yargılama sırasında bilirkişi heyetinden 03.07.2021 tarihli asıl ve 04.10.2022 tarihli ek raporlar alınmış, raporlar denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.Dosyaya sunulan 03.07.2021 tarihli bilirkişi raporunda; Davalı tarafından ——- halinde dosyaya sunulan belgeler üzerine davacı tarafından davalı yana sunulan ve gerek ifade tutanakları gerekse taraflar arasında akdedilen sigorta poliçe kapsamında davalı ——- şirketi tarafından davacı tarafın oluşan zararına mahsuben 42.661,50 TL tutarında ödeme yaptığı ve bu ödemeyi davacı tarafından kabul edildiği, davacı tarafın dava dilekçesinde zararın 700.000,00 TL olduğunu zararın tamamının “——– sigorta poliçe” kapsamında ödenmesi adına bu davayı açtığı, söz konusu zararın daha fazla olduğunun ispatının davacı tarafa ait olduğu bildirilmiş, 04.10.2022 UYAP kayıt tarihli bilirkişi ek raporunda da; davacının dosyaya sunduğu faturalar incelendiğinde;—— 01.12.2017 tarih——- nolu fatura ile 82.736,23 TL tutarlı lastik aldığı, ——06.12.2017 tarih —— nolu fatura ile 111.615,49 TL tutarlı lastik aldığı, —— 08.12.2017 tarih ——- nolu fatura ile 112.382,05 TL tutarlı lastik aldığı, ödemelerin 09.01.2018 tarihinde —— hesabından yapıldığı, 11.04.2018 imza tarihli ——tarafından hazırlanan Dahili Araştırma Raporunda “——sigortalının bu hususu fırsata çevirip çalınan lastik adetlerini abartarak ve bu lastiklere ait piyasadan hatıra binaen fatura toplayarak haksız kazanç elde etmeye çalıştığı, kamera görüntülerine göre hırsızlık yapan şahısların kapı açma saati ile içeride lastik alırken son görüntülendikleri saat arası 12 dakika, sigortalının son yazılı beyanın da hırsızların azami içeride 40 dakika kadar kalmış olabileceğini belirtmesi ve 40 dakika içinde sigortalının belirttiği 1300 adet oto lastiğinin içeriden alınıp dışarıdaki kamyona yüklenmesi 3-4 saat zaman alacağından, 40 dakikalık zaman içerisinde bu yerden ancak 100 veya 150 kadar otolastiği çalınmış olabileceği ve sigortalının bunu fırsata çevirerek çalınan lastik sayısını abarttığı ve bu sayıyı tamamlamak için piyasadan hatıra binaen fatura kestirip haksız kazanç elde etmeye çalıştığı kanaati olmuştur…” hususlarının yer aldığı, dava konusu hırsızlık hadisesinde azami 150 adet lastiğin çalınmış olabileceğinin değerlendirildiği, meydana gelen olayda çalındığı belirtilen lastiklerin marka, cins ve ebatlarının belirlenme imkanının bulunmadığı, davalı tarafından ödenen 42.662,52 TL hasar bedelinin kadri maruf olacağı, iş bu zararı ödemek ile davalı şirketin başkaca bir sorumluluğunun kalmayacağı bildirilmiştir.
Davalı şirket tarafından —–nolu ve 25.10.2017/25.10.2018 vade tarihli ——Sigorta Poliçesi tanzim olunduğu taraflar arasında ihtilafsızdır. Sigortalı mahalde 01.01.2018 tarihinde hırsızlık hadisesi meydana geldiği belirtilmiştir. —–Sigortası Genel Şartları A.I. maddesi “Sigortanın Konusu”nu düzenlemiştir.
“Bu sigorta ile poliçede belirlenen sigortalı yerde hırsızlık veya hırsızlığa teşebbüsün;
1.1.Kırma, delme, yıkma, devirme ve zorlamayla girilerek,
1.2.Araç, gereç veya bedeni çeviklik sayesinde tırmanma veya aşma suretiyle girilerek,
1.3.Kaybolan, çalınan veya haksız yere elde edilen asıl anahtarla veya anahtar uydurularak veya başka aletler veya şifre yardımıyla kilit açma suretiyle girilerek
1.4.Sigortalı yerlere gizlice girip saklanarak veya kapanarak,
1.5.Öldürme, yaralama, zor ve şiddet kullanma veya tehditle, yapılması halinde sigortalı kıymetlerde doğrudan meydana gelen maddi kayıp ve zararlar” teminat altına alınmıştır.Olayın meydana gelişi açısından hırsızlığın işletme kapısının kilidinin kırılması sonucunda gerçekleştiği ve bu hırsızlık eyleminin sigorta poliçesinin sağladığı sigorta himayesi kapsamında olduğu değerlendirilmektedir.Tüm dosya kapsamına göre; sigortalıya ait işyerinde meydana gelen hırsızlık sonucunda teknik bilirkişilerce yerinde inceleme yapılmak suretiyle yapılan tespitler ve görgü tanıkları, hırsızlığın gerçekleştirildiği kamyonun kapasitesi, kamera kayıtları ile dosyadaki mevcut diğer tespitler ile hırsızlığın meydana geldiği yerin fiziki özelliğine göre hırsızlık olayında kullanılan kamyona yüklenebilecek en fazla lastik sayısının 150 adet olabileceği, davalı şirket tarafından davacıya ödenen 42.661,50 TL’nin, her lastik bedelinin ortalama olarak 284,41 TL olması karşısında davalı tarafından gerçek zararın karşılanmış olduğunun kabulü gerektiği, davacının 150’den fazla lastiğinin çalındığını kanıtlayamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kanıtlanamayan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 85,39 TL peşin harç ve 5.831,00 TL ıslah harcından mahsubu ile artan 5.835,69 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —— davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 17,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde —–Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.