Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1123 E. 2020/486 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1123 Esas
KARAR NO : 2020/486

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2019
KARAR TARİHİ : 26/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile aralarındaki ticari ilişki sebebiyle sözleşme imzalandığını, davalı tarafın sözleşme hükümlerine aykırı davrandığından davacı müvekkilinin fazladan yapmak durumunda kaldığı imalatların olduğunu, taraflar arasında 25/10/2017 tarihli sözleşmenin imzalandığını, sözleşmeye göre davalı tarafça iş yeri tesliminin 30/11/2017 tarihinde tamamlanmış şekilde davacı müvekkil şirkete teslim edilmesi gerektiğini, avalı şirketin iş yeri teslimini geç yaptığını, sözleşmeye aykırı olarak davrandığını, devamlı suretle ilave işler çıkarıldığından davacı müvekkilinin işlerinin uzadığını, davacı müvekkil şirketin tüm edimlerini bu sebeplerden dolayı geç olarak yerine getirdiğini, 09/08/2018 tarihinden işi tamamlayarak davalı şirkete teslim ettiklerini, aylarca. fazladan çalışma yaparak işçilik maliyetinin artmasına neden olduğunu, davacı müvekkil şirketin sözleşme ile üstlenmiş olduğu işlere tamamlayarak teslim etmesine rağmen davalı şirket ana—— İle aralarında tüm iş için kesin hak ediş yapmadıklarını ileri sürerek —— teminat mektubunun iade edilmediğini, devamlı suretle mektubun süresinin uzatılması konusunda davacı şirketi zorladığını, sözleşme süresinin sona erdiğini, davacı tarafça işin tam ve eksiksiz olarak tamamlandığı halde teminat mektubunun taraflarına iade edilmediğini, ticari defter ve kayıtları göre 106.998,77-TL bedelin 13/11/2019 tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanan reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini, davalı tarafın sözleşmeye aykırı davrandığından dolayı şimdilik 100.000,00-TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte, sözleşme gereği davacı tarafça davalı tarafa verilen 59.000-TL bedelli teminat mektubunun nakde çevrilmesinin önlenmesi için tedbir konulmasını, yapılacak yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafından ikame edilmiş olan davanın haksız ve mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açıldığına, davacı şirket ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşmeden doğan uyuşmazlıklara ilişkin davaya yetkisi mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili kılındığını, bu sebeple davanın yetkisiz mahkemede açılması sebebiyle reddine karar verilmesini ayrıca dava açılışta eksik harç ikmal edildiğini, davacı yanın davalı müvekkil şirketten hiçbir alacağının olmadığını, davacı yanın sözleşme gereği verilen süre içinde kesilen faturaya itiraz etmediğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin anahtar teslim götürü bedel nitelikli bir sözleşme olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşme mutabakatı çerçevesinde yer alan şartların oluşmaması nedeni ile teminat mektubunun davacıya iade edilmediğini, öncelikle davanın yetkisizlik ve eksik harç nedenleri ile Usulden reddine, mahkemenin aksi kanaati hasıl olursa haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama harç ve giderleri ve vekalet ücretini davacı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin cevap dilekçesine karşı vermiş olduğu beyan dilekçesinde özetle: Dava dilekçesini tekrar ettiklerini, cevap dilekçesindeki aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, talepleri gibi davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görüldü.
Davalı vekilinin ikinci cevap dilekçesinde özetle: Dava dilekçesini ve cevap dilekçesine karşı davacı vekilinin vermiş olduğu beyan dilekçesini kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacı ile davalı arasında 25/10/2017 tarihli Sözleşme yapılmıştır. Davacının, davalı tarafın sözleşme hükümlerine aykırı davranmalarından dolayı fazladan yapılan işçilik alacaklarının tazmini talebine ilişkin yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebinde bulunduğu görülmektedir.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşme( madde 26.) gereği uyuşmazlıkların çözüm yeri olarak İstanbul Mahkemeleri gösterilmiştir. Davacı vekili duruşmada beyanlarında her ne kadar mahkemenin yetkili olduğunu beyan etmiş ise de dava dilekçesinde taleplerinin 25.10.2017 tarihli sözleşmeye dayandırmaktadır. HMK’nun 17. maddesi uyarınca tarafların tacir oldukları ve uyuşmazlığın çözümü için yasal düzenlemede herhangi bir kesin yetki kuralının öngörülmemiş bulunduğu dikkate alınarak, yetki sözleşmesinin geçerli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Davalı taraf cevap dilekçesi ile süresinde yetki ilk itirazında bulunmuştur.
HMK’nun 17. maddesinde, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça davanın sadece yetki sözleşmesi ile yetkili kılınan mahkemede açılabileceği kabul edilmiş olup, dosyada davanın yetkili mahkemeden başka bir mahkemede de açılabileceğine dair herhangi bir sözleşme ve kayıt ibraz edilmemiştir.
Davacının tüm taleplerinin işbu sözleşme kapsamında bulunduğu, bu sözleşme ile yetki sözleşmesi yapıldığı, sözleşmedeki yetki şartının geçerli olduğu, davalı şirket vekilinin süresi içinde yetki ilk itirazında bulunduğu anlaşılmakla; Mahkememizin yetkisiz olduğu kabul edilmiş, dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının süresinde mahkememizin yetkisine yönelik itirazda bulunduğu, taraflar arasında 6100 HMK’nın 17. Maddesi gereğince yapılmış sözleşme de İstanbul mahkemelerinin yetkisi benimsendi ve tarafların tacir olup, sözleşmede belirlenmiş bulunan yetki düzenlenmesini tarafları bağladığından, taraflarca sözleşmede belirtilen mahkeme dışında başka bir mahkemede dava açılması mümkün olmadığından, dava dilekçesinin 6100 Sayılı HMK’nun 17, 114 ve 115. Maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeni ile dava dilekçesinin YETKİ YÖNÜNDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
HMK 20. Maddesi gereğince yetkisizlik kararının kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememizce tarafların müracaat ederek dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmemeleri halinde, davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin taraflara ihtarına, (İhtaratın tebliğ yoluyla yapılmasına,)
3-Harç ve yargılama giderine yönelik taleplerin 6100 sayılı HMK 331/2. Mad. ger. görevli ve yetkili mahkemece karara BAĞLANMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içeresinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı