Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/112 E. 2020/459 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/112 Esas
KARAR NO : 2020/459
DAVA : Araç Sicil Kaydının İptali ve Tescili
DAVA TARİHİ : 20/12/2018
KARAR TARİHİ : 17/11/2020
Dava, ——- tarihinde açılmış, ——-tarihinde görevsizlik kararı verilmiş, işbu görevsizlik kararı —– tarihinde kesinleşmiş ve eldeki dava dosyası Mahkememize —- tarihinde tevzi edilmiştir.
Mahkememizde görülmekte olan Araç Sicil Kaydının İptali ve Tescili davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin—- plaka sayılı aracın ruhsat maliki olduğunu, —yılında satın alınan bir —- nedeniyle davalılara —- tutarında borcunun bulunduğunu, müvekkilinin bu borcun ödenmesi için her iki davalıya yapmış olduğu ticari teklifle kendisine ait olan —- plaka sayılı çekicinin — satılmasını ve — tutarındaki —-borcunun ise bu miktardan mahsup edilmesini ve kalan —- — kendisine iade edilmesini ya da bizzat —— teslim edilerek satış bedeli olan —- kendisine ödenmesini talep ettiğini, karşılıklı güven ilişkisine dayanan görüşmeler sonucunda aracın kanuni yollardan satılması ve satım işlemi bittikten sonra —–fiili olarak davalılara teslim edilmesini ve satım beledinin davacıya ödenmesi konusunda aralarında anlaşma sağlandığını, yapılan anlaşma sonucunda ——- tutarında bir adet senet verildiğini, şirketin temsilcisi olan —–aracı bağlatmak için danışıklı olarak senedi ———- sayılı takip dosyasında icraya koyduğunu, yapılan sembolik işlemler doğrultusunda aracın icra dairesi kanalı ile trafikten men edilip şüpheli ———yediemin olarak teslim edildiğini, aracın icra dairesi kanalı ile değerinden daha düşük fiyatta satılacağını anlayan davalıların, müvekkilinden araç satış vekaletnamesi istediklerini ve davalılara güvenen müvekkilinin ise bizzat onların yanında çalışan —–adlı kişiye vekalet verdiğini, ancak bu araç aradan belli bir süre geçtikten sonra müvekkiline bilgi verilmeden ve habersiz bir şekilde davalı ——–satıldığını, davalıların müvekkilinin iyi niyetinden faydalanarak kendilerine haksız menfaat temin ettiklerini ileri sürerek davalılardan —-adına yapılan —– plaka sayılı resmi satış işleminin iptali ile aracın müvekkili adına kayıt ve tesciline, bu mümkün görülmediği takdirde —— alacağın dava tarihi itibariyle kanuni faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılarca cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşıldığından; HMK m.128/1 uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamının davalılarca inkâr edildiği varsayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dosyanın —– görevsizlik kararı neticesinde Mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
—-yazılan müzekkere cevabında; —- — kayıtlı mükellefi olduğu, mükellefin — tarihinde faaliyete başladığı, —– tarihinde terk olduğu, mükellefin ——- yılı vergisi beyannamesinde bilanço esasına göre defter tuttuğunun bildirildiği görülmüş, bu yönü ile davacı —- tacir sıfatını haiz bulunduğu anlaşılmıştır.
—-sorgu sayfasında yapılan tetkikte; davalı ——- gerçek kişi tacir olduğu,———- adlı firmayı işlettiği görülmüştür.
Davacı ——- gerçek kişi tacir olduğu, davalılardan — gerçek kişi tacir sıfatını haiz bulunduğu, dava konusu çekicinin — kaydında ticari nitelikte kayıtlı bulunduğu, hâlböyle iken davacı ve davalı iki tacirin ticari işletmesinden kaynaklı uyuşmazlığın eldeki davaya konu olduğu ve böylelikle huzurdaki davanın nispi ticari dava niteliğinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde; –plaka sayılı çekicinin — satılmasını ve —-tutarındaki — borcunun işbu miktardan mahsup edilmesini, kalan — taraflarına iade edilmesi gerekirken iade edilmediğini, taraflar arasında —–bedelli bono senedi alışverişi olduğunu, tarafların sembolik işlemleri doğrultusunda icra dairesi kanalı ile ——– davalı —– yedi emin olarak teslim edildiğini, aracın icra dairesi vasıtası ile daha düşük fiyata satılacağını davalıların anladığını, bunun üzerine davacı —– araç satış vekaletnamesi istediklerini, davalılara güvenen davacının ise davalıların yanında çalışan dava dışı — adlı kişiye vekalet verdiğini ancak belli süre geçtikten sonra aracın davacıya haber verilmeden—- satıldığını, aracın satıldığını öğrenen davacının —– kendisine iadesini veya —– kendisine iadesini talep ettiğini ancak davalıların haksız menfaat temin ettiğini davanın bu sebeple açıldığını ileri sürmüştür.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler incelendiğinde; davacı ve davalılar arasında alım satımdan kaynaklı bir ticari ilişki olduğu, dava konusu çekicinin noterden satıldığı, noter kanalı ile araç alım satımının mutad bir işlem olduğu, satış sözleşmesinde davacının iddialarına ilişkin bir kayıt olmadığı görülmektedir. Eğer taraflar arasında başkaca bir hukuki ilişki veya anlaşma var ise, buna ilişkin yazılı delilin dosyada mübrez olması gerekir. Ancak dosya kapsamında bu hususta bir kayda rastlanmamıştır.
Bilindiği üzere, Hukuk düzeninde hiç kimse kendi muvazaalı işlemine dayanıp hak veya menfaat talep edemez. Davacı vekili, davacı ile davalılar arasında bir takım —–işlemler yapıldığını ileri sürmüştür. Şayet taraflar arasında danışıklı işlemler yapıldıysa davacı tarafça bu hususun ispatlanması gerekmektedir. Dava değeri —— olup, davacının tüm iddialarını dava değeri itibari ile yazılı delil ile ispat etmesi HMK uyarınca yasal bir zorunluluktur. Davacının beyanları soyut olup dosya içeriğine uygun değildir. Davacı vekili tanık dinletme talebinde bulunmuş ancak Mahkememizce tanık dinletme talebi, dava değeri gözetilerek (dava değeri ——-reddedilmiştir.
Dosyada mübrez araç satış sözleşmesi fotokopisine göre; —- davalı — vekalet verdiği, verilen işbu vekaletnameye istinaden dava konusu — plaka sayılı aracın noterde dava dışı ——- satıldığı mezkur araç satış sözleşmesi örneğinden anlaşılmaktadır. Ortada, noterde yapılmış resmi bir satış sözleşmesi olduğuna göre; davacının, bulunan alacağını, araç satışının danışıklı olduğunu ve sair tüm iddialarını senetle ispat etmesi gerekirken senetle ispat şartı davacı tarafça yerine getirilmemiştir.
Öte yandan, davasını ispat edemeyen davacının son delil olarak HMK m. 225 ve devamı uyarınca yemin deliline başvurup başvurmayacağı düşünülmüş ise de; davacı vekilinin dava ve delil dilekçesinde yemin deliline açıkça yer vermediği anlaşılmıştır. —- uygulamasına göre; dava ve delil dilekçesinde yemin deliline açıkça yer vermeyen tarafın ——- adı altında yemin deliline başvuramayacağı, yemin delilinin Mahkemece gündeme getirilemeyeceği bilinmektedir. Bu sebeple senetle davasını ispat edemeyen davacı tarafa -dava dilekçesinde açıkça yemin deliline başvurmaması nedeniyle- yemin deliline başvurup başvurmayacağı sorulmamıştır.
Dosya kapsamı kül halinde düşünülüp değerlendirildiğinde; Davacı tarafın iddialarının soyut beyan düzleminde kaldığı, davacı iddialarının tanık ile ispatının mümkün olmadığı, davacının huzurdaki dava dosyası kapsamında iddiasını senetle ispatlaması gerekirken senet ile ispat şartının yerine getirilmediği anlaşıldığından sabit görülmeyen davanın reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar davacı vekili araç bedelinin iadesini terditli olarak istemiş ise de; dava değeri itibari ile yine talebin tanıkla ispatının mümkün olmadığı ve davacıyı bedel iadesi hususunda haklı gösterecek başkaca yazılı delilin sunulmadığı anlaşıldığından işbu talep de reddedilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Araç bedeli iadesi talebinin REDDİNE,
3-)Yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-)Karar ve ilâm harcı olan olan 7.855,65-TL harçtan peşin alınan 1.963,92-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.891,73-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye İrat Kaydına,
5-)Davalılar vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1-2 ve A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 14.875,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
6-)Davalı ——– tarafından yatırılan 6,40-TL vekâlet harcının davacıdan tahsili ile adı geçen davalıya ödenmesine,
7-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——- Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.17/11/2020