Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1114 E. 2022/750 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/1114 Esas
KARAR NO: 2022/750
DAVA: Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 26/12/2019
KARAR TARİHİ: 23/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile davacı—- yetkilisi olduğu—– imzalandığını, davacıların müteselsil kefil olarak bu sözleşmeyi imzaladığını, davacılar için kefaletin —- sınırlandığını, davacı—— taşınmazının üstüne —— tutarlı ipotek konulduğunu, bunun yanı sıra —– senedi alındığını, şirketin borcu ödeyememesi üzerine——- kat ihtarnamesi göndererek anılan kredinin dışındaki alacaklarını da içeren—– ödenmesini talep ettiğini, davacıların sorumlu olabileceği azami miktarın —– olduğunu, —– dosyada —— tarafından yürütülen takibe taşınmazın satılıp —– yatırıldığını, boş olarak verilen senedin —-olarak doldurularak —- üzerinden takibe geçildiğini, davacı ——- aldığı maaşın haczedildiğini, boş olarak verilen senet, teminat senedi olarak verilmesine karşın üstüne nakden kaydının konulduğunu, davalı ve —–ödemelerinin asıl borçtan fazla olduğunu, davacıların icra takibinde yer alan miktarda borçları olmadığının tespiti ile bu miktar üzerinden takibin iptalini, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeniyle %20’den az olmayacak şekilde kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Mahkememizin —— tarihli ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne karar verilerek——- karşılığında İİK’nun 72/3. Maddesi uyarınca davacı tarafından ——- yatırılacak paranın davalı alacaklıya ödenmemesinin ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine karar verilmiştir.
Dosyamız arasına gönderilen —- esas sayılı dosyasının incelenmesinde;—– tutarlı bonodan kaynaklı, alacaklının———— alacağının tahsilde tekerrür olmamak üzere icraya konulduğu görülmüştür.
Dosyamız arasına gönderilen ——-esas sayılı dosyasının incelenmesinde; kredi sözleşmesine dayalı alacaklının—– olduğu,——- ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
Dava şartı olan —- dosyaya sunulduğu incelenmesinde; tarafların —— olduğu, tarafların anlaşamadığı hususunda tutanağın düzenlendiği görüldü.
Mahkememizce yargılama sırasında bilirkişi heyetinden —– raporlar alınmış, raporlar denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Dosyaya sunulan ——— tarihli kök bilirkişi raporunun incelenmesinde; davalı banka ile dava dışı ——sözleşme limitli —- imzalandığı, davacıların bu sözleşmeye—- kefalet limitiyle kefil oldukları, ayrıca dava dışı şirketin asıl borçlu ve davacıların aval veren borçlusu olduğu, —– bononun bankaya verildiği, takip tarihi itibariyle yapılan ödemelerin tümü dikkate alındığında davacıların genel kredi sözleşmesinden dolayı sorumluluklarının sona erdiği, fakat dava konusu senetten dolayı dava tarihi itibariyle —– ödenmemiş bakiye bulunduğu tespiti yapılmış, tarafların itirazları doğrultusunda dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup dosyaya sunulan —– tarihli ek bilirkişi raporunda; yapılan incelemeler sonucunda takip tarihi—- itibariyle davalının davacıdan talep edebileceği toplam miktarın —–, dava tarihi —– itibariyle talep edebileceği toplam miktarın —- olduğu bildirilmiştir.
Dosyaya sunulan ——- karar sayılı ilamının incelenmesinde; mahkememiz dava konusu ile aynı doğrultuda olduğu, “Borçlular tarafından, takip konusu senedin kredi borcunun teminatı olarak verildiğine ve senetten doğan alacağın şarta bağlandığına ilişkin senedin tüm unsurlarına atıf yapan yazılı bir belge sunulmamıştır. Dayanak belge, TTK’nun 776. maddesi uyarınca tüm unsurları içeren kambiyo senedi niteliğini haiz bonodur. Alacaklı bankanın, ödenmeyen kredi borcu nedeni ile alacaklı olduğu ve tahsilinde kredi borcundan mahsup edilmek üzere alınan bonoyu takibe koyduğuna dair beyanı senedin, kredi borcunun edası (ifası) amacı ile düzenlendiğine dolayısıyla ödeme aracı olarak verildiğine ilişkindir. Dosya arasında bulanan ——- incelendiğinde, senedin bu sözleşme gereğince ve sözleşmenin tanzim edildiği sırada verildiğine dair bir açıklama da yoktur. —– esas sayılı kararlarından da benimsediği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. Buna göre belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup açıkça atıf yapıldığının kabulü için, senedin vade ve tanzim tarihleriyle miktarının belirtilmesi gereklidir.” gerekçesiyle teminat iddiasına dair itirazın reddine karar verildiği görülmüştür.
— tarafından dosyaya gönderilen—– tarihli yazı cevabında; davacılar—- alınan —— ödeme günlü —- bedelli senet borçluları—— para borcuna istinaden düzenlendiğini, davaya konu edilen bononun teminat nitelikli olduğuna dair herhangi bir belge ve sözleşmeye banka kayıtlarında rastlanılamadığı bildirilmiştir.
Somut olayda; davacıların müteselsil kefil olduğu —– limitli —- gereğince davacıların —– sınırlı olmak üzere ticari kredi ve teminat verilmesi bakımından kefil oldukları, ayrıca davalı bankaya borçlu şirket tarafından düzenlenen —–tutarlı bono verildiği, davacıların bonodan avalist olarak imzalarının bulunduğu, her ne kadar davacılar tarafından senedin boş olarak bankaya verildiği ve sonradan banka tarafından doldurulduğu ileri sürülmüşse de bunun kanıtlanamadığı, bilirkişi raporlarına göre davacıların ——– kefaletlerinden dolayı yapılan ödemeler sonucunda sorumluluklarının kalmadığı, fakat söz konusu senetten dolayı dava tarihi itibariyle —- borçlu oldukları, sözleşmeden bağımsız olarak düzenlenen ve bankaya verilen senedin teminat senedi olduğuna dair dosyaya yazılı bir delil sunulmadığı, bu nedenle senedin teminat senedi olarak kabulünün de mümkün olmadığı, bu nedenlerle dava tarihi itibariyle davacıların takipten dolayı —– sorumluluklarının devam ettiği ancak ———–borçlu olmadıkları anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davacıların —–sayılı dosyasından yapılan takipten dolayı —– borçlu olmadığının tespitine,
2-Takibin 476.636,58-TL üzerinden devamına,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Alınması gereken 13.891,76 TL harçtan peşin alınan 11.612,70 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 2.279,06 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir edilen 31.470,88 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir edilen 69.729,12 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden davanın kabul red oranı dikkate alınarak 394,81 TL’sinin davalıdan, 925,19 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
8-Davacı tarafından yapılan 11.612,70 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı ve 5.480,00 TL dosya masrafının davanın kabul ve ret oranı dikkate alınarak harçlar bu orana katılmaksızın toplam 13.306,17 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
9-Taraflarca kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili vekilinin yüzüne, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——— Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23.11.2022