Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1094 E. 2021/420 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/1094 Esas
KARAR NO: 2021/420
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2019
KARAR TARİHİ : 25/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA /TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacı şirketin —– faaliyet gösteren birçok nakliye firmasına —- otobanlarında indirimli otomatik geçiş sistemi, —evrak düzenlenmesi ve —– ülkelerinde yol yardım hizmetleri sunulduğu, müvekkili olan davacının sunmuş olduğu hizmet sayesinde şirketlerin her bir geçiş için ayrı ücret ödemek yerine müvekkili olan davacı şirketine ait ödeme sisteminde kaydolarak otobanlardan indirimli geçmekte olduğunu ve sisteminde tahakkuk eden borç nispetinde müvekkili olan davacı şirkete toplu olarak ödeme yapılmakta olduğunu, davalı şirketin de nakliye sektöründe faaliyet gösteren bir firma olarak müvekkili olan davacı şirketin sözkonusu ödeme sisteminden faydalandığını, davalı şirkete ait araçların otoban geçiş ücretleri için fatura tanzim edilerek davalı şirkete tebliğ edildiğini, davalı şirketin müvekkili olan davacı şirkete olan borçlarını düzenli olarak ödememesi nedeniyle sözkonusu ödeme sistemi hizmetine son verdiğini, taraflar arasındaki görüşmeler neticesinde davalı şirketin taraflar arasındaki cari hesaptan kaynaklanan alacağı kabul ederek ödeme yapacağını yazılı olarak taahhüt ettiğini, verilen yazılı taahhüde rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle—— sayılı dosyasında icra takibine başlandığını, yetki itirazı nedeni ile dosyanın ——-dosyasına gönderildiğini, davalının haksız itirazı nedeni ile takibin durduğunu dermeyan etmiş, —–sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, haksız itirazın asıl alacak olan ——- iptali ile takibin devamına, davalının asıl alacağın %20′ sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı tarafından verilmiş cevap dilekçesi bulunmamaktadır. HMK. m. 128/1 uyarınca, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamının davalı tarafından inkâr edildiği varsayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ilişkindir.
—– sayılı icra takip dosyası celp edilmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişkiyi gösterir —- celp edilmiştir.
— tarihli celsenin — nolu ara kararıyla taraflara —- yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarını Mahkememize sunmaları için iki haftalık süre verilmiş, ara kararın davalı şirkete tebliğ edildiği ancak davalı tarafça ticari defterlerin Mahkememize sunulmadığı görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu/ Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması – Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2): “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3): “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. ——- Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4): “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5): “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
Türk Ticaret Kanunu madde 64- (1): ——– Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2): “Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Davacı taraf bir ticaret şirketidir. Davalı taraf da bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır.
Mahkememizce, tarafların —— yılına ait ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiş, ——- tarafından düzenlenmiş bilirkişi raporu ve ek raporları Mahkememize ibraz edilmiştir. Mahkememize sunulan bilirkişi kök raporunda özetle; “… Davacı şirketin geçiş ücreti ile ilgili davalıya düzenlediği faturalardan zamanında ödenmemesi üzerine — alacak için—–dosyası ile icra takibi başlatıldığı, ayrıca davacının zamanında ödenmeyen faturalar ile ilgili —– faturaları düzenlemiş, bu fatura bedellerinin ödenmemesi nedeniyle de ——- dosyasıyla icra takibi yapıldığı, davalının her iki icra takibine itiraz ettiği, takibin durduğu, davalının davacıya göndermiş olduğu teyit başlıklı mailde ‘göndermiş olduğunuz cari hesap ekstremiz ile ilgili tüm faturalar toplam — farkı faturalar toplamı ——- olarak mutabıkız. En geç yarın ödeme planımızı paylaşacağız’ dendiği, davalı tarafından davacıya gönderilen ——- tarihli mailde ‘faturalar tarafımıza ulaştı bir müşterimizden ödeme bekliyoruz geldiği gibi ödeme yapacağız’ dendiği, davalı tarafından davacıya gönderilen —- tarihli mailde ‘faturalar tarafımıza ulaştı, en geç —— — firmanıza ödeme yapacağız ve kalan faturalarımız için ödeme planı vereceğiz’ dendiği, —— tarihli belge ile davalının davacıya olan borcunu ödeyeceğine dair vermiş olduğu taahhütname yazısına göre de, takip konusu faturalar nedeniyle —- vade farkı faturalardan kaynaklanan — olmak üzere toplam —- davacının alacaklı davalının borçlu olduğu …” belirtilmiştir.
Ek raporda özetle “… Davacı ile davalı arasındaki e-posta kayıtlarının tekrar incelendiği, davalı tarafında davacıya gönderilen e-maillerde davalının———aranarak davalı şirkete ulaşılmaya çalışıldığı ancak şirketle ilgili herhangi bir yetkiliye ulaşılamadığı, bu nedenle yerinde incelemenin yapılamadığı…” belirtilmiştir.
Mahkememizin —- tarihli 3. Celsesinde; bilirkişi tarafından sunulan ek raporda davacı vekilinin dosyaya —– tarihinde ön büro aracılığı ile sunduğu bir kısım faturaların ve tercüme evrakının ek raporda irdelenmediği, bilirkişinin anılan bu deliller hakkında ek raporunda görüşünü bildirmediği görülmekle ivedilikle kök ve ek rapor sunan bilirkişiden davacı vekilinin ——-tarihinde klasör halinde sunduğu bilgi, belge ve faturalar irdelenip değerlendirilmek sureti ile ek rapor tanzimine dair ara karar tesis edilmiştir.
2. ek raporda özetle “… Davacının davalıdan alacağı olan faturalar toplamı ——– olarak icra takibi başlatıldığı, bu hali ile davacının davalıdan alacağı icra, icra takip tarihi itbariyle davacı tarafından Mahkemeye sunulan klasördeki faturalardan hesaplanan asıl alacak —– olup, icra takibine sunulan faturalardan ———– icra takibi yapıldığından talebe bağlılık gereğince davacı/ alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine başlattığı icra takibindeki alacak talebi ile bağlı olarak talebin yerinde olup olmadığının değerlendirilmesi hususunun Mahkemenin takdirinde olduğu …” belirtilmiştir.
Davacı vekili, davayla — talep etmiştir. Dava tarihi olan —-olmakla dava değeri —— olarak tespit edilmiştir.
Davalı şirkete ara kararlar tebliğ edilmiş, ticari defter ve kayıtlarını bilirkişi incelemesine esas olmak üzere Mahkememize sunması istenmiş, ara kararlara ve yapılan tebligatlara rağmen davalı şirket davaya yanıt vermemiş ve ticari defterlerini Mahkememize ibraz etmemiştir.
Dosyaya sunulu bilgi ve belgeler, bilirkişi incelemesine davacı tarafından ibraz olunan faturalar ve ilgili belgeler, dosyada yer alan ve davalı şirketçe tanzim edildiği anlaşılan taahhütname sureti, mübrez bilirkişi raporu dosya kapsamıyla birlikte kül halinde düşünülüp değerlendirildiğinde; davacı ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğu, davacı şirketin —olduğu, —– faaliyet gösteren nakliye şirketlerine —– otoyollarından indirimli otomatik geçiş hizmeti sunduğu, davacı şirketin sunduğu hizmetle davalının yukarıda bahsedilen otoyollardan indirimli geçtiği ve davalının davacıya toplu halde otoban geçiş ücretini ödediği, davalı şirketin işbu ödeme sisteminden faydalandığı, davalı şirket araçlarının otoyol geçiş ücretlerine ilişkin davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı şirkete tebliğ edildiği, davalının ara karara ve tebligata rağmen ticari defterlerini Mahkememize ibraz etmediği, hâlböyleyken davalının HMK. m.222/3 uyarınca davacının kayıtlarını kabul etmiş sayıldığı, Yeminli Mali Müşavir bilirkişi tarafından yapılan tespit ve hesaplamaya göre davacının faturalardan kaynaklı —– vade farkı alacağı bulunduğu, davacının dava dilekçesinde —– alacak talep ettiği görülmekle HMK. m. 26/1 taleple bağlılık ilkesi uyarınca davanın —- üzerinden kabulüne, —– Esas sayılı takip dosyasında takibe yapılan itirazın iptaline, —- yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle duran takibin —— üzerinden devamına karar verilmiştir.
Davacının, davalıdan para alacağı bulunduğu, işbu alacağın likit (bilinebilir) -muayyen- mahiyette olduğu gözetilerek; İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak —– üzerinden %20 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış, —– yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle duran takibin —– üzerinden devamına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)——- sayılı takip dosyasında takibe yapılan itirazın İPTALİNE,
3-)—— yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle duran takibin —– üzerinden DEVAMINA,
4-)Asıl alacak olan —– üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Karar ve ilâm harcı olan 11.187,98-TL harçtan peşin alınan 1.989,16-TL harcın mahsubu ile bakiye 9.198,82-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
7-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 19.509,33-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Davacı tarafça yatırılan 2.113,06-TL harç ile 1.090-TL bilirkişi ücreti, posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 3.203,06-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——- Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.25/05/2021