Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1091 E. 2022/395 K. 10.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/1091 Esas
KARAR NO : 2022/395
KARAR TARİHİ : 10/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin —- bölümü davalı banla lehine verilen —-yevmiye sayılı ipotek ile birlikte — tarihinde dava dışı —- satın alındığı, taşınmazın önceki maliki ile müvekkil arasında yapılan anlaşmaya göre taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin kredi borcunun —- tarafından ödenmeye devam edeceğinin kararlaştırıldığı, ancak —- taksitlerini ödeyememesi üzerine davalı bankanın —- tarihinde müvekkile ihtarname göndererek müvekkilinden —— ödenmesinin istendiği, müvekkilin — tarihinde davalı bankanın —-giderek ipotek borcunu tek seferde kapatmak istediğinde ihtarnamede yazılı bedelden daha fazlasını —–talep ettiği, bu tutarın aynı gün davalı banka hesabına müvekkil tarafından yatırıldığı, ipotek borcu ödenmesine karşın tapudaki ipotek kaydının kaldırılmadığı, müvekkilin ——– tarihinde davalı bankaya ipoteğin kaldırılması için ihtarname gönderdiği, ancak bu ihtarnameye davalı bankanın cevap vermediği, davalı banka avukatlarının arabuluculuk görüşmesine katılmadıkları, anlaşamama halinin tutanak altına alındığı, müvekkilin davalı banka ile imzaladığı bir kredi sözleşme bulunmadığı, taşınmazı ipotek şerhi ile birlikte satın aldığı, ihtar edilen kredi borcunu fazlasıyla davalı bankaya ödediği, fakat ipoteğin halen kaldırılmadığını beyan ederek ipoteğin kaldırılmasını, müvekkilin davalı bankaya borcu olmadığının tespiti, fazladan ödenen paranın istirdadını talep etmektedir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davaya konu müvekkil banka lehine tesis edilen —– tarihinde terkin edildiği, davacının bu hususu e- devlet üzerinden kontrol edebileceği, yani huzurdaki dava açılmadan hatta arabuluculuk başvuru tarihin öncesi dava konusu ipoteğin fek edildiği, davacı tarafından müvekkil bankaya gönderilen —– tarihli ihtarname ile ipoteğin fekkinin talep edildiği, ancak fek ücretini ödemeyerek fekkin derhal tesis edilmesine davacının sebep olduğu, davacının fek ücretini ödediği —- tarihinde ipoteğin fek edildiği, müvekkil bankanın davacıya gönderdiği—- tarihli ihtarnamede ödeme tarihine kadar sözkonusu borcun ferrilerinin işleyeceğinin belirtildiği, muaccel kredi borcunun hesaplamasının dijital olarak yapıldığı, bu sistemin ——-denetiminde olduğu, dolayısıyla davacıdan fazladan bir ödeme alınmadığı, müvekkil bankanın arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı iddiasının da gerçek dışı olduğu, toplantıya telekonferansla davalı avukatının katılmış olduğu, tutanakta buna yer verildiği, davacının telekonferansla arabuluculuk görüşmelerine katılmalarını engellediği, arabuluculuk görüşmeleri yapılmış olsaydı ipoteğin fek edildiğin anlaşılacağı ve dava açmaya gerek kalmayacağı belirtilerek davanın reddi talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, taraflar arasındaki İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasıdır.
Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanak aslı dosyaya sunulmuştur.
Mahkememizce işbu dosyada, —- bilirkişi tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunda özetle; Davalı Bankanın davacıya —- yevmiye sayıyla İhtarname keşide ettiği ve bu İhtarnamede dava dışı —- kredilerinin kat edildiği, bakiye borcunun muaccel olduğu, bu sebeple —– banka alacağının üç gün içinde ipotek veren sıfatıyla ödeme yapılması gerektiği, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağı, bu halde ferriler ile talep tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek gecikme faizinin de ayrıca isteneceğinin ifade edildiği gözlendiği, bahis konusu İhtarnamenin davacının adresine — tarihinde götürüldüğü ve davacının kapıcısına — tebliğ edildiği, tebligat şerhinden anlaşılabildiği, İhtarnamenin davacı borçluya —- tarihinde tebliğ edilmiş sayılması gerektiği kanaatinde olması halinde, davacının İhtarnamede belirtilen üç günlük sürenin —- tarihinde dolmasıyla, —- tarihinde temerrüde düşmüş sayılabileceği kanaati oluşturduğunu,—–olarak belirlenen bakiye kredi anapara borcu, Sözleşmede belirtilen yıllık akdi faiz oranı —dikkate alındığında temerrüt tarihi olan —- tarihine kadar geçen — gün için işleyecek faiz —-olarak hesap edilebildiğini, bu durumda temerrüt tarihi olan —–olarak hesap edilebildiği, dava dilekçesinde davacının —- tarihinde davalı —-ödeme yapmak için gittiği belirtildiği, temerrüt tarihi olarak belirlenen — tarihi ile ödemenin yapıldığı —-tarihi arası iki gün için kredi anapara bakiyesine sözleşmede öngörülen temerrüt faizinin —- gerekeceği, temerrüt tarihi olan—- tarihi ile ödeme tarihi olan —- tarihine kadar geçen — gün için işleyecek faiz —- olarak hesap edilebildiği, ödeme tarihi olan — tarihinde davacının borcu —-olarak hesap edilebildiği, davacı tarafından davalı Bankaya—- tarihinde kredinin kapatılması için ödenmesi gereken tutar, yukarıda izah edilen —- taksitin ödenmeyen faiz bakiyesi ilavesiyle—–olarak hesap edilebildiği, davacının davalı —- tarihinde dava dışı —- satın aldığı konutun kredi borcunu ödemek ve üzerine konulan ipoteği kaldırmak için —- ödemede bulunduğu anlaşıldığını, yapılan ödemeyle hesap edilen borç arasında bulunan davacı aleyhine —– farkın izahı gerektiği, davalı — yapılan ziyarette, bu farkın nereden kaynaklandığını, ipotek fek ücreti veya diğer fark oluşturan borç kalemlerini —-tespit edecek bir belgeye rastlanılamadığını, Dava dışı — ile davalı —– Sözleşmesi akdedildiği, Bahsi geçen — kullanılan kredi ile ——— tarafından bahsi geçen konut üzerinde ipotek tesis edilerek satın alındığı, davacının dava dışı kredi borçlusundan bahse konu taşınmazı —- tarihinde ipotek kaydıyla birlikte satın aldığı, taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin kredi borcunun eski malik tarafından ödenmesinin kararlaştırıldığı, eski malikin üzerinde kalan kredi borcuna ilişkin—–kredi borçlusunun rızasıyla değiştirilerek yeni bir —- bağlandığı, ancak dava dışı kredi borçlusunun üst üste üç taksiti —– vadesinde ödememesi sebebiyle, —-davalı Bankanın borcu —- tarihinde kat ettiği, borç bakiyesinin tamamının muaccel hale geldiği, —- tarihli İhtarname’de verilen sürenin sona ermesiyle borçlunun —- tarihinde temerrüde düştüğü, Davacının dava dışı eski malik adına —- ödeme yaparak kredi borcunu kapattığı, Bu tarih itibariyle, kredi borcunu kapatmak için kredi borcundan ötürü davacının davalı Bankaya ödemesi gereken tutarın —- olarak hesap edilebildiği, Davacının davalı Bankaya ödediği tutarla hesap edilen tutar arasındaki —— farkı açıklayabilecek kalemlerin (fek ücreti, ihtarname masrafı, vekalet ücreti vs.) ve tutarlarının tarafımdan tespit edilemediği görüş ve kanaatine varıldığını görüşünü beyan etmiştir.
Mahkememizce dosyada bulunan bilgi ve belgeler, dosyada alınan rapor incelenmiş olup; Davalı Bankanın davacıya—-tarihinde —–yevmiye sayıyla İhtarname keşide ettiği ve bu İhtarnamede dava dışı —- kredilerinin kat edildiği, bakiye borcunun muaccel olduğu, bu sebeple ——- banka alacağının üç gün içinde ipotek veren sıfatıyla ödeme yapılması gerektiği, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağı, bu halde ferriler ile talep tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek gecikme faizinin de ayrıca isteneceğinin ifade edildiği gözlendiği, bahis konusu İhtarnamenin davacının adresine —tarihinde götürüldüğü ve davacının kapıcısına —- tebliğ edildiği, tebligat şerhinden anlaşılabildiği, İhtarnamenin davacı borçluya —- tarihinde tebliğ edilmiş sayılması gerektiği kanaatinde olması halinde, davacının İhtarnamede belirtilen üç günlük sürenin — tarihinde dolmasıyla, — tarihinde temerrüde düşmüş sayılabileceği kanaati oluşturduğunu,—-olarak belirlenen bakiye kredi anapara borcu, Sözleşmede belirtilen yıllık akdi faiz oranı —dikkate alındığında temerrüt tarihi olan — tarihine kadar geçen —- olarak hesap edilebildiğini, bu durumda temerrüt tarihi olan —–olarak hesap edilebildiği, dava dilekçesinde davacının — tarihinde davalı —- ödeme yapmak için gittiği belirtildiği, temerrüt tarihi olarak belirlenen —- tarihi ile ödemenin yapıldığı — tarihi arası iki gün için kredi anapara bakiyesine sözleşmede öngörülen temerrüt faizinin —- işletilmesi gerekeceği, temerrüt tarihi olan —- tarihine kadar geçen —- olarak hesap edilebildiği, ödeme tarihi olan —- temerrüt faizi —- olarak hesap edilebildiği, davacı tarafından davalı —– tarihinde kredinin kapatılması için ödenmesi gereken tutar, yukarıda izah edilen —- taksitin ödenmeyen faiz bakiyesi ilavesiyle—-olarak hesap edilebildiği, davacının davalı —- tarihinde dava dışı —–satın aldığı konutun kredi borcunu ödemek ve üzerine konulan ipoteği kaldırmak için —- ödemede bulunduğu anlaşıldığını, yapılan ödemeyle hesap edilen borç arasında bulunan davacı aleyhine —- izahı gerektiği, davacının ——— fazla ödeme yaptığı ve bu bedelin iadesini talep edebileceği, davacının dava dilekçesi ile faiz talep etmediği, ıslah ile faiz talebinin mümkün olmadığı, ipoteğin dava açılmadan önce fek edilmiş olması sebebiyle ipoteğin fekkine ilişkin açılan davanın reddinin gerektiği, davacının davaya konu ipotek dolayısıyla borcunun bulunmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Kararın kısmen kabul kısmen red olması ve niteliği gereği yargılama giderlerine eşit şekilde hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
1- İpoteğin fekkine ilişkin açılmış olan davanın REDDİNE,
2—— davalıdan alınarak davacıya verilmesine, faize ilişkin talebin reddine,
3-Davaya konu —-davalı — lehine verilen —– yevmiye sayılı ipotek dolayısı ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
4-Karar tarihinde alınması gerekli 666,06-TL harcın davacı tarafça peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan 193,84-TL harçtan mahsubu ile bakiye 472,22-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 952,50-TL yargılama gideri üzerinden belirlenen 476,25-TL’nin ve davacı tarafça yatırılan 193,84-TL peşin harç giderinin toplamı 1146,34-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı tarafça yapılan yargılama giderinin bakiye kısmının davacı üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5100-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ———- bütçesinden ödenecek 1.320-TL arabuluculuk ücretinden 660,00-TL’nin davalıdan, 660,00-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde————Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.10/06/2022