Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1087 E. 2021/681 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/1087 Esas
KARAR NO: 2021/681
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/12/2019
KARAR TARİHİ: 30/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında —- madde ve bentlerinden oluşan atipik nitelikte sözleşme akdedildiğini, işbu sözleşmeye mukabil davalı, —— çerçevesinde faaliyete başlamak için gereken ürünleri müvekkil davacıdan tedarik etmiş ve işletmenin faaliyetlerine başladığını, taraflar arasındaki alım-satım ilişkisi ve aylık sözleşmesel —– ücret alacağı için cari hesap ilişkisi meydana geldiğini, işbu ilişkiden kaynaklı olarak satılan malların ve sözleşme gereği müvekkil yana tahakkuk eden ödemenin yapılmaması nedeniyle müvekkil şirket davalıdan alacaklı olduğunu, davalının likit ve muayyen olan işbu —– ödememesi nedeniyle hakkında—— djosyasıyla alacağın tahsili amacıyla genel haciz yoluyla takip yapıldığını, davalı tacir borçlu, ödemesi gereken meblağı bilmesine rağmen, zaman kazanmak gayesi ile hiçbir gerekçe ve dayanak sunmaksızm icra takibine itiraz etmiş ve takibin durdurulmasına sebebiyet verdiğini, davalı şirket, müvekkil şirkete bir borcu olmadığına ilişkin itirazda bulunmuş ise de müvekkil şirketin ve davalının vergi ve muhasebe kayıtlarından anlaşılacağı üzere davalı borçlu tacirin, müvekkil şirkete asıl alacak itibari ile;—— olarak müvekkil alacaklı hesabına ödeme yapıldığını, icra takip tarihi itibariyle toplam —— asıl alacak yönünden davalının müvekkiline borcu kaldığını, taraflarınca işbu dava dilekçemizin ekinde suretleri ibraz edilen yukarıda belirtilen faturalar, mahkemenizce talep edilmesi halinde ibraz edilecek ticari kayıt ve defterler ile davalı tacirin vergi ve muhasebe kayıtlarının celbi ile davalının takibe konu miktarda borçlu olduğu, müvekkil şirketin ise takibe konu miktarda alacaklı olduğu ispatlanacağını, davacı müvekkilin alacağı doğduğu andan itibaren likit ve muayyen olduğunu, fatura ve cari hesap ilişkisinden kaynaklanan borç miktarı faturalar vasıtası ile düzenli olarak müvekkil şirketçe davalı borçluya bildirilmiş olup davalı yanca kendisine tebliğinden İtibaren yasal süresi içerisinde itiraz edilmediğini, borçlu tacir tarafından bağlı bulunduğu —– de bildirildiğini, işbu husus davalının vergi kayıtlarının celbi ile açıkça anlaşılacağını, davalının borçlu olmadığına yönelik itirazının iptaline karar verilmesini talep etme zorunluluğumuz doğduğunu, davalı borçlunun itiraz etmiş olduğu faiz ve faiz oranında bir hukuka aykırılık olmadığını, icra takibine konu alacağa takip sonrası faiz uygulandığını, kanuni faiz oranı %9 olarak talep edildiğini, ödeme emri gönderildiğini, dolayısıyla işbu itirazda haksız ve kötü niyetli olduğunu, davanın kabulü ile miktarı belirtilen alacağımızın tarafımıza ödenmesini, davalı borçlunun icra takibine yaptığı kötüniyetli ve haksız itirazının iptaline,——–dosyada takibin devamına, Haksız ve kötüniyetli olarak borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet veren davalı borçlu aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu faturalar anlaşılan miktardan daha yüksek bir bedel belirtilerek düzenlenmiş ve faturalar usulüne uygun olarak müvekkile ulaştırılmadığını, bu konuda karşı taraf iddiasını ispatla mükellef olmasına rağmen gerekli emareler karşi tarafça sunulamadığını, ayrıca müvekkilin karşı tarafa hiçbir borcu bulunmamakta olup aksine müvekkilin karşı taraftan alacağı bulunmadığını, taraflar arasında reklama ilişkin bir hizmet ilişkisi de mevcut olduğunu, müvekkili ve müvekkili eşi —- tarafından alacaklı için ücreti mukabilinde reklam ve soyal medya tanıtımları için hizmetler yapıldığını, bu hizmetlerin başlangıcına dair teklifi —–delil listesinde sunduklarını, bu süreçte müvekkilinin onlarca defa sosyal medya üzerinden davacı tarafın tanıtımını yapmasına rağmen alacağını da hiçbir şekilde alamadığını, bu hususta da yapılacak bilirkişi incelmesiyle müvekkilimizin ve eşinin paylaşımları tespit edilecek ve delil listesinde de sunduğumuz teklif metnindeki tutar üzerinden yapılan paylaşım ve tanıtımlarla ortaya çıkacak bedel sonucunda müvekkilinin ve eşinin karşı taraftan alacaklı olduğu ortaya çıkacağını, davacının tüm iddiaları dayanaktan yoksun olup karşı tarafın hiçbir iddiasını kabul etmediklerini, itirazın iptali davasının reddine karar verilmesini ve takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi kök raporunda;
5.1.Davacı şirket tarafından ibraz edilen —- yılına ilişkin ticari defterlerin; açılış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ancak yevmiye defterinin kapanış tasdikini yasal süresi içinde YAPMADIĞI ve dava konusu ile sınırlı kaymak kaydıyla defter kayıtlarının birbiri doğruladığı, davacı şirketin defterlerinin Kayıt nizamı bakımından uygun olduğu, davacı şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyetleri —— takdirinde olduğu,
5.2.Verilen görev doğrultusunda yapılan incelemede davalı tarafın —— yılında İşletme defteri olarak defter beyan sistemiyle —— bildirimde bulunduğu,
5.3.Tarafların tacir olduğu, taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu ayrıca davanın tarafları arasında —–olduğu ve iş bu sözleşmede davanın taraflarının imzalarının bulunduğu,
5.4.Tarafların ticari defter ve dayanaklarına göre; davacının davalıya, toplam—- tutarlı faturalar düzenlediği, davalı tarafın davacı tarafa toplam — ödeme yaptığı neticesinde takip tarihi itibari ile davacı şirketin davalı şirketten kaydi —- alacaklı olduğu, davacının davalıya düzenlemiş olduğu dava konusu faturalara davalının yasal süresi İçinde itiraz etmediği, davalının iş bu faturaları kabul edip defter beyan sistemi ile —–bildirdiği,
5.5.Davacının davalı adına düzenlemiş faturaları, davacı şirketin —- bildirdiği ancak davalı tarafın—– yükümlülüğünün olmadığı,
5.6.Davacının takibi asıl alacak üzerinden başlattığı, takip öncesi işlemiş faiz talep etmediği,
5.7.Davacı şirketin davalı şirketten takip sonrası talep edebileceği faiz miktarının tutarının infaz aşamasında —— hesap edilebileceği,
5.8.Tarafların icra inkâr tazminatı taleplerine ilişkin takdirin ise Sn. Mahkeme’ ye ait bulunduğunu bildirir görüş ibraz etmiş,
Bilirkişi ek raporunda;
Davalı vekili tarafınca ileri sürülen itirazlar kapsamında mali açıdan yapılan
değerlendirme sonucunda, kök raporda sunulan görüşlerinde değişiklik yapılmasını gerektirecek bir hususun bulunmadığı, bu sebeple kök rapordaki
görüşünü muhafaza ettiğini bildirir görüş ibraz etmiştir.
DELİLLER
—–
——–


—-
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ilişkindir.
——celp edilmiş ve incelenmiştir.
Taraflara ticari defterlerini sunmak üzere ihtaratlı kesin süre verilmiş, davacı ve davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını sunmuş olduğu anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu/ Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması – Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2): “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3): “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.——— tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4): “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5): “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
Türk Ticaret Kanunu madde 64- (1):——Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2): “Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Davacı taraf bir ticaret şirketidir. Davalı taraf da bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Taraflar arasında ——- bulunduğu, davacı şirket tarafından ibraz edilen ticari defterlerin açılış tasdiklerinin usulune uygun olarak yaptırıldığı ancak yevmiye defterinin kapanış tasdikini yasal süresinde yapmadığı, davalının defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının usulune uygun olduğu , davacının davalı adına düzenlediği faturalar davalı tarafından defter beyan sistemine kayıt edildiği , neticesinde davalının bu faturaları teslim aldığının davalı defterlerinden tespit edildiği, her ne kadar davacının yevmiye defterinin kapanış onayının bulunmadığı anlaşılmış ise de davalının ticari defter ve kayıtları sahibi aleyhine ve lehine delil olacağı , davalının defterlerinde de davacıya takip tarihi itibariyle —- borçlu bulunduğu , davacının düzenlediği dava konusu faturalara davalının yasal süresinde itiraz etmediği, defterlerine kayıt ettiği anlaşıldığından , davacının takip tarihi itibariyle davalıdan —- alacaklı olduğu kanaatine varılmış , davalının takibe yapmış olduğu itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir.
Alacağın likit (bilinebilir) mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının— dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile,
-Takibin —– asıl alacak ile işleyecek faiz yönünden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar değişen oranlarda avans faizi hesaplanmak suretiyle devamına,
-Hükmedilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde alınması gerekli—- harçtan mahsubu ile bakiye —- harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3—— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan başvuru gideri, tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.060,90 TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 746,68 TL harç toplamı 1.807,58 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 7.389,25 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —— Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/09/2021