Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1080 E. 2021/248 K. 19.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/998 Esas
KARAR NO : 2021/94
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 13/12/2019
KARAR TARİHİ : 02/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan ——— davalı ——- hattında yolcu taşımacılığı yapana ———- şu anda ise—- kenarında durmakta olan müvekkili davacıya ait ——— çarpıp kaçarak müvekkilinin aracını hasarlandırarak zarar verdiğini, müvekkilinin şikayeti üzerine —— numarası ile soruşturma yapıldığını, soruşturma sonrası olayın hukuki mahiyette olduğundan bahisle —– kovuşturmaya yer olmadığına dair takipsizlik kararı verildiğini, davacı müvekkilinin —— adresinde bulunan işyerinde faaliyet göstererek bina ve diğer inşaatlarda ısıtma, havalandırma, soğuma ve iklimlendirme sistemlerinin kurulumunu, bakım ve onarımı işi ile iştigal eden tacir olduğunu, kazadan sonra araç malikinin tespiti sonrası davalı tarafın trafik sigortacısından —- tarihli dilekçe ile zararın karşılanmasını talep ettiğini, davalı — herhangi bir geri dönüş yapılmadığını,—– takip dosyası ile icra takibine geçildiğini, yapılan takipte ise toplam —— zararın karşılanmasının talep edildiğini, borçluların itirazı üzerine takibin durduğunu dermeyan etmiş, itirazın iptali ile davalı borçluların yaptıkları borca itiraz sebebiyle davalı borçluların takibe konu alacağın %20’si tutarında icra-inkar tazminatı ödemesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı —— vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava öncesinde ödeme yapılabilmesi için gerekli olan hasara ilişkin mağdura ait kimlik fotokopisi üzerine yazılı adres telefon ve imzanın müvekkili şirketin talebine rağmen gönderilmediğini, eksik evrak ile hasar talebinde bulunularak usûlsüz işlem gerçekleştirildiğini, müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalısı olduğu iddia edilen aracın kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, hasar dosyasının müvekkili şirketçe incelendiğini, bu nedenle karşı tarafa herhangi bir araç hasarı tazminatı ödenmemesi gerektiğini, davacının poliçe teminatı dışındaki kazanç (gün) kaybı/ araç mahrumiyet/ araç kiralama bedeli taleplerini kabul etmediğini, huzurdaki uyuşmazlık konusu talebin “likit” alacağa ilişkin olmadığını savunmuş, kazanç kaybı talebinin ve karşı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan —– dilekçesi sunmadığından; HMK. m. 128/1 uyarınca davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaları adı geçen davalının inkâr ettiği varsayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının, davalı——-araç hasar onarım bedeli ile ikâme araç maliyetinin tahsili için başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptaline dairdir.
—– dosyası celp edilmiştir.
—— dosyası celp edilmiştir. Hasar dosyası celp edilmiştir.
Meydana gelen kazada ilgililerin kusuru ile maddi zararın tespiti için dosya makine yüksek mühendisi bilirkişi — tevdii edilmiştir. Makine yüksek mühendisi —- tanzim ettiği bilirkişi raporunda özetle; “…Bilinmeyen sürücünün idaresindeki —- plakalı aracı ile yol kenarında normal park halindeki——maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğunu, davacı sürücü ———plakalı aracın market önünde normal park halindeyken —-plakalı aracın çarpması sonucun kazaya karıştığı için kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını, Davalı ——— plakalı aracın bilinmeyen sürücüsünün kusurundan kendi kusuru gibi ve kusuru nedeniyle oluşan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, Davalı —- plakalı — tarihleri arasında kazanın meydana geldiği —- tarihini de kapsayacak şekilde sigorta teminatı altında ve kaza tarihinde maddi teminat limitinin —- genel şartların A.3 maddesi gereğince mağdur aracın hasar tutarının sigortalı araç sürücü ünün kusuru oranında sigorta teminatı altında olduğunu, araç mahrumiyetinin—— dolaylı zarar olması nedeniyle sigorta teminatı altında olmadığı için miktarının tespit edilmediğini, posta ve tebliğ masrafının yargılama gideri kapsamında Mahkemenin takdirinde oludğu için değerlendirilmediğini, tazminata konu —- marka tipi aracın ———— kullanıldıktan sonra kazaya karışmış hususi —- hasar tutarının —- olduğunu, kazaya karışan—— ticari araç olduğu dikkate alınarak—– arasındaki süreye denk işlenmiş avans faizi ile talep edilebileceğini, — hasar tutarı ile — işlenmiş avans faizinin toplamı — tazminatının icra takip tarihi—— itibariyle talep edebileceğini…” belirtmiştir.
Bilirkişi raporunda ikame araç hususunda değerlendirmenin davalı şirket yönünden yapıldığı, davalılardan gerçek kişi yönünden ise ikame araç hususunda değerlendirmenin yapılmadığı görüldüğünden; davalı gerçek kişi yönünden ikame araç bedeli hesaplamasının yapılmasına ve ek rapor tanzimine Mahkememizin ——nolu ara kararıyla karar verilmiştir.
Makine yüksek mühendisi —- tanzim ettiği bilirkişi ek raporunda özetle; “…Bilinmeyen sürücünün idaresindeki —- plakalı aracı ile yol kenarında normal park halindeki ——-maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğunu, davacı sürücü——plakalı araç market önünde normal park halindeyken —- plakalı aracın çarpması sonucu kazaya karşıtığı için kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını, Davalı —-KTK’nun 85/1-5 maddesi gereğince sahibi olduğu —– plakalı aracın bilinmeyen sürücüsünün kusurundan kendi kusuru gibi ve kusuru nedeniyle oluşan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalı ——– tarihleri arasında kazanın meydana geldiği —- tarihini de kapsayacak şekilde sigorta teminatı altında ve kaza tarihinde maddi teminat limitinin ——— maddesi gereğince mağdur aracın hasar tutarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sigorta teminatı altında olduğunu, araç mahrumiyetinin —– dolaylı zarar olması nedeniyle sigorta teminatı altında olmadığını, davalı ———- temerrüde düştüğünü, tazminata konu ——- kullanıldıktan sonra kazaya karıştığını otomobilin hasar tutarının——olduğunu, onarım süresinin — günü ve onarım süresince ikame araç zararının —-olduğunu, kazaya karışan—- plakalı hatlı minibüsün ticari araç olduğu dikkate alındığında, davalı ——– onarım bedeli —ikame araç bedeli —- itibariyle avans faizi ile talep edilebileceğini, davalı —- sadece onarım bedeli —- itibariyle avans faizi ile talep edilebileceğini, —- hasar tutarı ile davalı —- işlenmiş avans faizinin, davalı —– işlenmiş avans faizinin, takip tarihi — itibariyle talep edilebileceği, —- ikame araç zararı ile —— itibariyle sadece davalı —talep edilebileceğini——belirtmiştir.
Dosyaya sunulu belgeler, hasar dosyası, mübrez bilirkişi kök ve ek raporları, ——— gönderilen örneği dosya kapsamı ile birlikte kül halinde düşünülüp değerlendirildiğinde; davacıya ait — sayılı araca davalı —- maliki olduğu, davalı —— teminatı altında olan —- çarptığı,—- sayılı araç yol kenarında park halindeyken —-plaka sayılı —— çarparak kazanın gerekçekleştiği, kazada —— sürücüsünün -park halinde duran davacının aracına çarpması sebebiyle- tam kusurlu olduğu, davalı gerçek kişiye ait aracın sebep olduğu maddi zarardan davalıların sorumlu olacağı, mübrez ek raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu, bu açıdan değerlendirildiğinde kazaya karışan aracın hasar tutarının—- olduğu, aracın onarım süresinin — gün olacağı, ikâme araç zararının —- olduğu, ikame araç zararından yalnızca minibüsün maliki davalı —- sorumlu bulunduğu, —- şirketinin ikame araç bedelinden sorumlu olmadığı, araç hasar onarım tutarından ise davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Minibüsün ticari bir araç olduğunun, minibüs sahibi davalı ————- hattı işletmesi sebebiyle tacir sıfatını haiz bulunduğunun kabulü gerekir. Bu yönüyle hasar bedeline ilişkin faiz değerlendirildiğinde; davalı —- yönünden takip öncesi işlemiş ticari avans faizi tutarının ——– olduğu anlaşılmıştır. İkame araç bedeli açısından faiz değerlendirildiğinde; takip öncesi işlemiş ticari avans faizinin———– olduğu ve işbu faizden davalı gerçek kişinin sorumlu bulunduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Davacı vekili icra takibinde işlemiş ticari avans faizini —–olarak takip talebinde ileri sürmüştür. HMK. m. 26/1 kapsamında taleple bağlılık ilkesi uyarınca davalı —- sorumlu olduğu takip öncesi toplam faiz tutarı —– olarak kabul edilmiştir. Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; davalı şirket yalnızca hasar bedelinden ve hasar bedeline ilişkin takip öncesi faiz tutarından mesul olduğundan davalı şirketin—– faiz bedelinden sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Huzurdaki dava itirazın iptali davası olarak açılmıştır. Davacının talepleri yargılamayı gerektirmektedir. Davacı, araç hasar bedeli ile ikame araç bedelinin tahsili için alacak davası açabilecekken itirazın iptali davası ikame etmiş ve icra inkar tazminatı talep etmiştir. Talep edilen alacak muayyen (likid) -bilinebilir- değildir. Alacak bilinebilir-likid değilse icra inkar tazminatına hükmedilmeyecektir. İstem tahkikatı – yargılamayı gerektirdiğinden ve alacak likid olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebi reddedilmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A(11): “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.”
Arabuluculuk son tutanak aslı dosyada mübrezdir. Davalıların arabuluculuk toplantısına mazeretsiz katılmadığı arabuluculuk son tutanağında yazılıdır. Arabuluculuk toplantısına mazeretsiz olan katılmayan taraf 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11 maddesi uyarınca yargılama giderinden sorumlu tutulur. Ayrıca toplantıya katılmayan taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez.
Davalı —- vekili ile davalı —– vekilinin arabuluculuk toplantısına mazeretsiz olarak katılmadığı ve görüşme yapılamadan anlaşamama ile arabuluculuk sürecinin sona erdiği arabuluculuk son tutanağında açıkça belirtildiğinden; 6325 sayılı Kanun’un 18/A-11 maddesi uyarınca davalılar lehine vekâlet ücreti takdir edilmemiştir. Davalıların yaptığı yargılama gideri davalılar üzerinde bırakımıştır. Öte yandan arabuluculuk süreci sonunda arabulucuya —– arabuluculuk ücreti de yargılama gideri kapsamında kaldığından; işbu —– arabuluculuk ücretinin -arabuluculuk görüşmesine mazeretsiz katılmayan- davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına karar verilmiştir. Davacı tarafça yatırılan harç, bilirkişi ücreti ve yapılan tebligat giderinin davalılardan tahsiline dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜNE – KISMEN REDDİNE,
2-)—– sayılı takip dosyasında davalılardan—— yönünden takibe yapılan itirazın İPTALİNE, takibin 2.876-TL üzerinden ticari faiziyle DEVAMINA,
3-)Takip öncesinde işleyen faizin tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalı—— taleple bağlılık ilkesi uyarınca 168.87-TL, davalı —- olduğunun tespitine,
4-)Davalı —– 1.140-TL ikame araç bedeli üzerinden takibin İPTALİNE, duran takibin ticari faizi ile DEVAMINA,
5-)İkame araç bedeli talebinin davalı —– şirketi yönünden REDDİNE,
6-)Koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
7-)Arabuluculuk toplantısına davalıların katılmadığı arabuluculuk son tutanağından anlaşılmakla; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11 maddesi uyarınca yargılama giderinin tamamının davalılar üzerinde bırakılmasına, davalılar lehine yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
8-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
9-)Karar ve ilâm harcı olan 274,33-TL harçtan peşin alınan 72,69-TL harcın mahsubu ile bakiye 201,64-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
10-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. uyarınca 4.016-TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
11-)Davacı tarafça yatırılan 123,49-TL harç ve 892,50-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 1.015,99-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
12-)Kullanılmayan gider avansının HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, HMK. m. 341/2 uyarınca miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı.02/02/2021