Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1064 E. 2022/899 K. 23.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/1064
KARAR NO: 2022/899
DAVA : TAZMİNAT (ÖLÜM VE CİSMANİ ZARAR SEBEBİYLE AÇILAN TAZMİNAT)
DAVA TARİHİ : 27/06/2019
KARAR TARİHİ : 23/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/12/2013 tarihinde davacının davalı tarafından sigortalı —— plaka sayılı araç içinde yolcu konumunda iken meydana gelen çift taraflı trafik kazasında çok ağır şekilde yaralandığını, yaralanması neticesinde sakat/malul kaldığını, meydana gelen trafik kazasından dolayı daha önce —–dava dosyası üzerinden sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatlarının tahsili amacıyla dava açıldığını, analın davada tüm delillerin eksiksiz olarak toplandığını, kusur raporu alındığını, davacının maluliyet oranının belirlendiğini, bu aşamada davalı tarafınca tazminatların ödenmesi sonucu sulh olunduğunu, anılan dosyanın kesinleştiğini, ancak —— açılan davada sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatlarının talep edildiğini, tedavi giderlerinin talep edilmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 38.880,00 TL tedavi giderinin temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, kazanın — gerçekleştiğini, davacının ikametgahının— olmadığını,——- Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli ve yetkili mahkeme olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğu trafik poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, yapılacak yargılamada kusur durumunun tespit edilmesi gerektiğini belirterek yetki itirazlarının kabulüne davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dosya incelendiğinde davanın, trafik kazasından kaynaklı tedavi giderlerinin tazmini davasıdır.
Alanında uzman hekim, diş hekimi ve sigorta alanında uzman bilirkişilerden oluşan heyetden alınan kök ve ek raporda özetle; Ülkemizde meydana gelen trafik kazaları sonucu oluşan ve özel, kamu yahut üniversite hastanelerinde yapılan acil tedavilere ait giderler kişinin sosyal güvenliği olup olmadığı bakılmaksızın ——–karşılandığını, bu tedavi giderlerinin tutarlarının incelenmesi/hesaplanmasında bu giderin acil hal kapsamında olup olmadığının tespiti ——-sorumluluğunun kapsamını belirlemede önem arz ettiğini, tedavi giderlerinin ‘’tıbbi acil hal’’ teşkil eden bölümü tamamen —– sorumluluğunda iken, acil hal kapsamı dışına çıkan tedavi giderleri yine —— olmakla birlikte bu konuda yapacağı ödeme tutarları kurumun yayınlamış olduğu ——- çerçevesinde yerine getirildiğini, trafik kazasına bağlı tedavi giderlerinin acil hal kapsamı dışındaki olanlarını da kurum karşılamakta iken tebliğde belirlediği tedavilerin giderlerin yine tebliğde belirlediği tutarlar kadar ödemektedir. ‘‘Acil hal’’in yasalardaki tanımı şu şekildedir: ——– Ani gelişen hastalık, kaza, yaralanma ve benzeri durumlarda olayın meydana gelmesini takip eden ilk 24 saat içinde tıbbi müdahale gerektiren durumlar ile ivedilikle tıbbi müdahale yapılmadığı veya başka bir sağlık kuruluşuna nakli halinde hayatın ve/veya sağlık bütünlüğünün kaybedilme riskinin doğacağı kabul edilen durumlar ile pandemi süresince pandemi olgularına yönelik tanı ve tedavileri kapsadığını, bu nedenle sağlanan sağlık hizmetleri acil sağlık hizmeti olarak kabul edilir” şeklinde tarif edildiğini, acil hal dışında olan tedavi giderinden —– kapsamı çerçevesi dışına çıkan tutarlar —– karşılanmaz, kişi/kişiler ve/veya sigorta şirketlerinin poliçe limitleri dahilinde sorumlulukları oluştuğunu, —- yılı kararından verilen örnekte trafik kazası sonrası tedavi giderlerinin ödenmesinde mevzuattaki sürecini de kapsaması açısından paylaşılmıştır:——Yargılama sırasında yürürlükte bulunan ve 2918 sayılı Yasanın 98. Maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Yasanın 59. Maddesinde “Trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin —–olmadığına bakılmaksızın —– tarafından karşılanacağı”, yasanın geçici . maddesi ile de “Bu Kanun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin——- tarafından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için Kanunun 59. Maddesine göre belirlenen tutarın %20’ sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve——-yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür. Bu düzenlemeler ile trafik kazasından kaynaklanan ve KTK’ nun 98. Maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri bakımından, trafik sigortacısı ile sorumluluğunu üstlendiği araç işleten ve sürücüsünün sorumluluğu son bulmuştur.
Sayılı Karayolları Trafik Kanunu 98.maddesinde; “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın —— hükmü mevcut olup, ——-trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Kurum tarafından———– alan hükümler doğrultusunda karşılanır” düzenlemesi getirildiğini,
Söz konusu Sağlık Uygulamaları Tebliği’ nin 4. Maddesinin 1. Fıkrasının iptali istemiyle —– Sayılı dosya ile dava açılmış,——– tarihinde yürürlüğe giren değişik 98. Maddesinde, trafik kazaları sebebiyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin —- tarafından karşılanacağının belirtilmesine rağmen, dava konusu Yönetmelik hükmüyle, tedavi giderlerinin, Kurumun sosyal güvenlik politikaları uyarınca belirlenmiş olduğu ——–yer alan hükümler doğrultusunda karşılanacağı yönünde kısıtlama getirilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır” gerekçesiyle; ——- hükümler doğrultusunda” ibaresinin 14.11.21013 tarihimde yürütmesinin durdurulmasına, ——- yer alan hükümler doğrultusunda” ibaresinin iptaline karar verilmiştir. Davacı vekilince faturaya istinaden talep edilen tedavi giderleri konusunda alınan bilirkişi raporunda bilirkişi tarafından —-kapsamında hesaplama yapılmış olup, anılan hesaplama yöntemi usul ve yasaya uygun değildir. —— tarihinde yürütmeyi durdurma kararı ve ——sayılı kararı ile trafik kazaları nedeniyle ilgililere sunulan —— bedellerinin tahsiline ilişkin usul ve esaslara ilişkin ——–ibaresinin iptaline karar verilmiştir. Bundan sonraki trafik kazalarına bağlı acil hal teşkil eden tedavi giderlerinden——-“Tüm” tedavi giderleri——- karşılanacaktır. Kanun, acil hal kapsamındaki tedavi giderlerinin tamamının,—– değerlendirme yapılmaksızın —–ödenmesini, —– Kurumundan,——– dışında kalanların sigorta şirketlerinin sorumluluğunda (limit dahilinde) ve şahıslar olduğu belirtilmiştir.
MADDE 5 – (1) Kurum tarafından karşılanan sağlık hizmet bedelleri için bu Yönetmelik ile belirlenen usul ve esaslara göre ilgili sigorta şirketleri ve ——-tarafından Kuruma aktarım yapılır.(2) —-düzenleme yetkisi bulunan sigorta şirketleri, kısa süreliler dahil, yazdıkları sigorta priminin bu Yönetmelik ekinde yer alan hesaplama yöntemine göre belirlenen kısmını, primin tahakkuk ettiği ilgili ayı izleyen 3 üncü ay sonuna kadar defaten veya 3 eşit taksitte Kuruma aktarırlar. Bu şirketler Kanunun yayımı tarihinden önce meydana gelen trafik kazaları bakımından bu Yönetmelik ekinde —–için yer alan hesaplama yöntemine göre belirlenen tutarı Müsteşarlıkça belirlenen vadelerde Kanunun yayımı tarihinden itibaren 3 yıl boyunca ayrıca Kuruma aktarırlar.
MADDE 8 – (1) Bu Yönetmelik hükümleri kapsamında Kuruma yapılan aktarım ile sigorta şirketlerinin ve ———kapsamında sigortalılara ve hak sahiplerine karşı sağlık/tedavi giderleri teminatı bakımından sorumlulukları sona erdiğini,
Davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenmiş 17.12.2013 hasar tarihini kapsayan——- yürürlükte olduğu, trafik poliçesi sağlık gider teminat limiti kişi başına 250,000 TL olduğu, 6111 sayılı yasanın geçici 1. Maddesine göre sağlık hizmet bedelleri için bu kanunun 59 uncu maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle —– aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili Sigorta şirketleri ve —– yükümlülüklerinin sona ereceği belirtilmiş olup, yasanın açık hükmü karşısında sorumluluğun ancak yapılacak aktarım sonrası ortadan kalktığının kabulü gerekir. Nitekim bu husus 27.08.2011 tarihli 28038 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Trafik kazaları nedeniyle ilgililere sunulan sağlık hizmet bedellerinin tahsiline ilişkin usul ve esaslar hakkında yönetmelikte vurgulandığı, kanun, acil hal kapsamındaki tedavi giderlerinin tamamının, —- ödenmesini, —– dışındaki ‘trafik kazasına bağlı tedavi giderlerinin’ ise —– kalanların sigorta şirketlerinin sorumluluğunda (limit dahilinde) ve şahıslar olduğu belirtildiği,—–tedavilerindeki sağlık giderlerinin —– kapsamında olan tamamının —- karşılandığı, —— kullanılan—– dışında tedavi giderleri olup fiyatı toplam ——- sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiği, davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenmiş 17.12.2013 hasar tarihini kapsayan ——-yürürlükte olduğu bildirilmiştir.
—— dosyasında alınan —- tarafından sunulan raporda; sürücü —-kusursuz olduğu, yolc—– %10 kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkememiz tarafından dosyada bulunan bilgi ve belgeler incelenmiş olup; Davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenmiş 17.12.2013 hasar tarihini kapsayan —– yürürlükte olduğu, trafik poliçesi sağlık gider teminat limiti kişi başına 250,000 TL olduğu, 6111 sayılı yasanın geçici 1. Maddesine göre sağlık hizmet bedelleri için bu kanunun 59 uncu maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle—– aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili ——- yükümlülüklerinin sona ereceği belirtilmiş olup, yasanın açık hükmü karşısında sorumluluğun ancak yapılacak aktarım sonrası ortadan kalktığının kabulü gerekir. Nitekim bu husus —– ilgililere sunulan sağlık hizmet bedellerinin tahsiline ilişkin usul ve esaslar hakkında yönetmelikte vurgulandığı, kanun, acil hal kapsamındaki tedavi giderlerinin tamamının, —- konusunda değerlendirme yapılmaksızın —– ödenmesini,—- dışındaki ‘trafik kazasına bağlı tedavi giderlerinin’ ise —- olanların —- dışında kalanların sigorta şirketlerinin sorumluluğunda (limit dahilinde) ve şahıslar olduğu belirtildiği, —– tedavilerindeki sağlık giderlerinin —-karşılandığı,—–kullanılan—– dışında tedavi giderleri olup davalının sorumlu olacağı, fiyatı toplam —— sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiği görülmekle, aşağıdaki şekilde davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE, 38.880,00 TL tedavi gideri tazminatının (sigorta poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere), 24/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca——– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
3-Karar ve ilâm harcı olan 2.655,89-TL harçtan peşin alınan 132,80-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.523,09-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 288,00 TL müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 3.288,00 TL yargılama gideri ve 132,80 TL peşin harç toplamı 3.420,08 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde —– Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı. 23/12/2022