Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1059 E. 2020/66 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/1059 Esas
KARAR NO : 2020/66

DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli)
DAVA TARİHİ : 19/12/2019
KARAR TARİHİ : 04/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ.
Davacı Vekili dilekçesinde özetle; müvekkillerinin …’nin ortakları olduğunu, şirketin % 25 payına sahip ——– şirket müdürü olarak seçildiğini, ancak şirket müdürünün kocası ile birlikte kocasının şirketi üzerinde şirketi dolandırdığını, içini boşalttığını, şirket hesaplarından çok yüklü miktarda parayı zimmetine geçirdiğini, şirketin diğer ortaklarına hesap vermediğini, bilgi de vermediğini, bütün geliri zimmetine geçirdiğini, bu sebeple genel kurul toplantısı yapılması istemiyle 3 adet ihtarname çekildiğini, genel kurulun yapılmadığını, ihtarnamelere cevap verilmediğini belirterek, tedbiren müdürün imza yetkisinin kullanmasının durdurulmasını ve şirketteki imza yetkisinin yeni genel kurul yapılıp, yeni müdür seçilene kadar kullanmamasına, asıl talep olarak ta şirket genel kurulunun olağanüstü toplantıya çağrılmasına karar verilmesini, genel kurulu toplantıya çağırmak üzere bir kayyım atanmasını, kayyım olarak ——– atanmasını, bu talep uygun görülmezse bir başka kişinin atanmasını, ek talep olarak ta şirket karar defterinin şirket müdüründe olduğundan, genel kurulun yapılacağı gün ve saatte mevcut müdürün şirketin karar defterini ve pay defterini genel kurula getirmesini, şirket müdürüne tebliğ etmeye, müdür defterleri getirmez ve görevlendirilecek kayyıma teslim etmezse, yeni karar defterini tasdik ettirmek üzere yeni atanan kayyıma yetki verilmesine, atanan kayyıma alınan kararları Noterde suret tasdikini yaptırma ve ticaret sicil müdürlüğünde tescilini yaptırma konusunda yetki verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı tarafından süresinde herhangi bir cevap verilmemiştir. Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş, davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarının gönderildiği görülmüştür.
Dava, TTK’nin 411, 412, 617 maddeleri gereği limited şirketin olağanüstü genel kurulu toplantıya çağırmasına izin verilmesine ilişkindir.
TTK’nın 411. Maddesinde sermayenin en az onda birini oluşturan pay sahiplerinin yönetim kurulundan yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını veya genel kurul toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymalarını isteyebilirler.
TTK 412. Maddesi “Pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse, gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar. Kararında, kayyımın, görevlerini ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerini gösterir.” hükmünü haizdir.
6102 sayılı TTK’nun 617/3. maddesi uyarınca genel kurulu toplantıya çağrı, azlığın çağrı ve öneri hakkı, gündem, öneriler, çağrısız genel kurul, hazırlık önlemleri, tutanak, yetkisiz katılma konularında anonim şirketlere ilişkin hükümler, Bakanlık temsilcisine ilişkin olanlar hariç, kıyas yoluyla uygulanır. Her ortak kendisini genel kurulda ortak olan veya olmayan bir kişi aracılığıyla temsil ettirebilir hükmü amir olup, ilgili madde delaletiyle TTK’nın anonim şirketlerde genel kurulun toplanmasına ilişkin çağrı usulünü düzenleyen 410. maddesinde, genel kurulun, süresi dolmuş olsa bile, yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılabileceği, tasfiye memurlarının da görevleri ile ilgili konular için genel kurulu toplantıya çağırabilecekleri, yönetim kurulunun devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkan bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında mahkemenin izni ile, tek bir pay sahibinin genel kurulu toplantıya çağırabileceği ve mahkemenin vereceği kararın kesin olacağı düzenlemesi bulunmaktadır.
Somut olayda, davacıların olağanüstü genel kurul gerçekleştirilmesi yönündeki taleplerinin 7 günlük yasal süre içinde cevap verilmeyerek, zimnen reddedildiği, bu nedenle davacıların olağanüstü genel kurul yapılması için yasal düzenleme kapsamında mahkememize başvurmak zorunda kaldığı, Davacı talebinin ciddi ithamlar içerdiği, limited şirketlerin de bir sermaye şirketi olup genel kurulun her türlü işlemin denetlendiği ve görüşüldüğü bir içerik taşıdığı, olağanüstü genel kurul isteyen pay sahiplerince şirketi olağanüstü genel kurul toplantısına çağırmak üzere davalı şirketin müdürüne Beyoğlu —– Noterliğince —- tarihinde ve yine —– tarihinde ve yine 03/12/2019 tarihinde ihtarnameler keşide edildiği, buna rağmen olağanüstü genel kurulun yapılmadığı, bir cevap ta verilmediği, genel kurulu toplantıya çağıran pay sahiplerinin toplam hisselerinin % 40 olduğu, yasal % 10 sınırının üzerinde hisse sahibinin şirketi olağanüstü genel kurula davet ettiği görülmekle, genel kurula çağrı talebi yerinde görülmüştür.
Davalı Şirketin olağanüstü genel kurul toplantısına kimin çağıracağı ile ilgili olarak da, bilindiği üzere, TTK’nın 412. maddesi, madde başlığı da gözetildiğinde, anonim ve limited şirketlerde, azlık oy sahiplerince şirket genel kurulunun toplantıya çağrılmasına mahkemece izin verilmesi halini düzenlemektedir. Maddede de belirtildiği üzere, mahkemece bu yoldaki istem yerinde görülürse, gündemi düzenlemek ve genel kurul çağrısı yapmak üzere azlık oy sahipleri adına bir kayyım atanmalı ve kararda kayyımın görev ve yetkilerinin gösterilmesi ile yetinilmelidir. Diğer bir söyleyişle, atanan kayyım, mahkemenin değil azlık oy sahiplerinin adına görev ifa etmelidir. Kanuni düzenleme, genel kurulu toplantıya çağıran süjenin mahkeme olmayıp azlık oy sahipleri adına hareket edecek olan kayyım olduğunu belirlemektedir. Bu durumda, toplantı çağrısında bulunmaya yetkili makamın atanan kayyım olduğunun ve esasen TTK’nın 413/(1). maddesinde de belirtildiği üzere, toplantı gündeminin belirlenmesinin mahkemenin değil 412. madde uyarınca atanan çağrıya yetkili kayyımın görevi bulunduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle, gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere İstanbul Anadolu Adliyesi Bilirkişi listesinden Re’sen seçilen Yeminli Mali Müşavir ————– kayyım olarak atanmasına karar vermek gerekmiştir.
Şirket karar defterini ve pay defterini genel kurula getirmesi için mevcut müdüre atanan kayyım tarafından şirket müdürüne tebliğ edilmesi hususu kayyımın görevi olduğundan, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına;
Alınan kararların tasdik ve tescili konusunda seçilecek yeni yönetimin görevleri arasında bulunduğundan, bu talebin ise reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile TTK’nin 412 (1). Maddesi uyarınca davalı …’nin olağanüstü genel kurul toplantısına çağrılmasına;
2- Gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere Yeminli Mali Müşavir Bilirkişi —- kayyım olarak atanmasına;
3- Kayyıma TTK’nin 413 (1). Maddesi uyarınca gündemi belirleme ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlama yetkisi verilmesine;
4- Kayyıma emek ve mesaisine karşılık 3.000- TL ücret takdirine, kayyım ücretinin davacı tarafça Mahkeme veznesine depo edilmesine, kayyım ücreti depo edildiğinde kayyımın göreve başlamasına ve kararın kayyıma tebliğine;
5- Alınması gereken —- harçtan peşin alınan —– harcın mahsubu ile bakiye 10 TL harcın davalıdan alınarak, hazineye irad kaydına;
6- Davacılar tarafından dava açılırken yatırılan 95,20 TL harç ile 85 TL posta tebligat masrafı toplamı 180,20 TL yargılama giderinin ve kayyım için takdir olunan 3.000 TL’nin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine;
7- Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan —– 13/1. maddesi uyarınca —– vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine;
8- Gider avansından artan kısmın ilgilisine iadesine;
Dair, tarafların yokluğunda, davanın esası yönünden oy birliği ile yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden oy çokluğu ile T.T.K.’nun 412/2-son cümle maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi
…, yargılama giderinden davalı şirketin sorumlu olacağına ilişkin çoğunluk görüşüne katılmamıştır.
KARŞIOY YAZISI
Kural olarak davanın açılmasına sebebiyet veren taraf yargılama giderinden sorumlu olur. Eldeki dosyada, davalı şirket davanın açılmasına sebebiyet vermemiştir. Davanın açılmasına sebebiyet vermeyen davalı şirket aleyhine yargılama giderine hükmedilmemesi gerekir. Huzurdaki davanın mahiyeti gereğince yargılama gideri, davacıların üzerinde bırakılmalıdır. Yargılama giderinin davalı şirketten tahsili yönündeki çoğunluk görüşüne katılmamaktayım.