Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/104 E. 2022/524 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/104 Esas
KARAR NO:2022/524

DAVA:Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/09/2019
KARAR TARİHİ:20/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacının davalı sigorta şirketi ile 29.11.2016 – 29.11.2017 tarihlerini kapsayan —nolu poliçe ile —adresinde bulunan —isimli yedek parça satışı olan işletmesindeki malvarlığını poliçede belirtilen rizikolara karşı sigortalanmak üzere sigorta sözleşmesi akdederek davalının sigortalısı olduğunu, davacının belirlenen sigorta prim miktarını davalı sigorta şirketine tamamen ödediğini ve poliçenin geçerli hale gelerek halen yürürlükte olduğunu, poliçe kapsamında güvence altına alınan davacıya ait iş yerinde 27.09.2017 tarihinde hırsızlık meydana geldiğini ve polis ile birlikte işyerinde yapılan kontrollerde dış kapının zorlanmak sureti ile açıldığını, dış kameranın açısının değiştirildiği, kabloların koparıldığını, alarm kutusunun sökülmüş ve yerinde olmadığını, iş yerinde yer alan toplam değeri 20.770,57 TL olan malzeme çalındığının tespit edildiğini, davacı tarafından 27.09.2017 tarihinde — kuvvetlerine başvurularak olayın tespitinin talep edildiğini ve—- kuvvetlerinin durumu bir tutanak düzenlemek suretiyle tespit ederek zapt altına aldığını, davacının tutanaklar ile birlikte sigorta şirketine başvurduğunu, yapılan araştırma neticesinde davalı sigorta şirketi tarafından 7.495,00-TL ödeme yapıldığını ancak kalan 13.275,57 TL ödeme ile ilgili her hangi bir açıklama yapmadığını, bunun üzerine —-yevmiye nolu 24.09.2018 tarihli ihtarnamesi ile ilgili sigorta poliçesi kapsamında kalan 13.275,57 TL ödemenin yapılması konusunda davalıya ihtarname çekildiğini ancak davalı yanın ihtarnameye de cevap vermediğini, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 13.275,57 TL tazminatın rizikonun gerçekleşme tarihi olan 27.09.2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davalı şirket tarafından gerçekleştirilen hasar incelemesi ve ödenen tazminatın usul ve yasaya uygun olduğunu, amir kanun hükümleri ve yerleşik Yargıtay içtihatları dikkate alınarak gerçekleştirilen — incelemesinde sigorta bedeli ile sigorta değeri arasında –oranı belirlenerek tespit edilen zararın —oranında karşılığı hesaplanarak sigortalıya 06.03.2018 tarihinde 7.495,00.-TL sigorta tazminat ödemesinde bulunulduğunu, davaya konu talebi hiç bir şekilde kabul etmemekle birlikte faiz başlangıç tarihi bakımdan konu talebe karşı itirazda bulunduklarını, 27.09.2017 tarihli zararın davalı şirkete 28.09.2017 tarihinde ihbar edildiğini, talep olunan belgelerin eksik temini nedeniyle belge temini sürecinin uzadığını ve son evrakların 19.02.2018 tarihinde temin edildiğini, ödemenin de 06.03.2018 tarihinde gerçekleştiğini, temerrüt oluşmadığını savunarak davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Davacıya ait işyerinde meydana gelen hırsızlık olayı nedeni ile oluşan maddi zararın sigorta poliçesi kapsamında davalıdan tazmini istemine ilişkindir.Mahkememizin 28/01/2020 tarihli celse ara kararı ile dosyanın sigorta ve hasar tespiti alanında uzman bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, —-tarafından tanzim edilen 24/06/2020 tarihli raporda özetle; ” Davacının poliçe kapsamı içinde talep edebileceği ek bir tazminat olmadığı, ödenen tazminatın kadri maruf olduğu.” belirtilmiştir.Tanzim edilen bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.
Mahkememizin 03/11/2020 tarihli celse ara kararı gereği dosyada mübrez — çözümü bilirkişi marifeti ile yaptırılarak dosyaya kazandırılmıştır. Aynı tarihli celsenin— nolu ara kararı ile dosyanın daha önce rapor sunan bilirkişi ile yeni görevlendirilecek olan — bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, — ile —bilirkişi —-tarafından tanzim edilen 08/02/2021 tarihli raporda özetle; ” Dava ve takip dosyası , dosyaya sunulu bilgi ve belgeler ile davacı tarafın usulüne uygun tutulduğu ve birbirini teyit eden ticari defterleri ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde , davacının 30/09/2017 tarihi itibariyle 153 Ticari Mallar (stok) hesabının 395.098,93-TL olduğu, sigorta poliçesinde emtianın 400.000,00-TL teminatla yapıldığından eksik sigortanın söz konusu olmadığı, davacının 27/09/2017 tarihindeki hasarının 20.256,46-TL olduğu.” belirtilmiştir.
Tanzim edilen bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin 01/06/2021 tarihli celsesinde08/02/2021 tarihli bilirkişi müşterek raporunda bir kısım hesaplamaların yapıldığı, yapılan teknik hesaplamanın kıstası ile yapılış yönteminin bilirkişilerce tereddüte mahal vermeyecek şekilde icrasına, bu hususta denetime açık hüküm kurmaya elverişli ek rapor tanzimine, ek raporda yapılan teknik hesaplamanın hangi kritere ve yönteme göre gerçekleştirildiğinin somutlaştırılması bakımından dosyanın yeniden bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, tanzim edilen 17/08/2021 tarihli ek raporda özetle; ”.Davacının talep edebileceği tazminat bedelinin 12.761, 46-TL olduğu…” belirtilmiştir.Tanzim edilen bilirkişi heyeti ek raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı vekilince rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur.Mahkememizin 18/01/2022 tarihli celsesinde; Hırsızlandığı iddia olunan emtiaların hasar tarihindeki gerçek değerinin tespiti ve emtiaların cari defter, hırsızlanma anında—-tespit raporu ile karşılaştırılarak emtiaların sayı ve gerçek değeri üzerinde inceleme yapılarak ve netice itibari ile alacak borç ilişkisinin dava tarihi itibari tespiti ile davalı vekilinin rapora itirazlarını olumlu olumsuz değerlendirilmek ve rapor tanzim edilmek üzere dosyanın daha önce rapor sunan —- bilirkişi ile — bilirkişiden oluşan heyete tevdine karar verilmiş, bilirkişiler —- tarafından tanzim edilen 27/03/2022 tarihli raporda özetle; ”Davacının 2017 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun olduğu, ürünlerin ticari mallar hesabında işlendiği, KDV ve toplam turalarının cari hesaplara doğru şekilde işlenmiş olduğu, 30.09.2017 tarihi itibariyle 153 Ticari Mallar hesabının 395.098,93-TL olduğu, Sigorta poliçesinde emtianın 400.000,00-TL teminatla yapıldığından eksik sigorta söz konusu olmadığı, Davacının 27.09.2017 tarihindeki hasarın toplam KDV dahil 20.256,46 TL olduğu.” belirtilmiştir.Tanzim edilen bilirkişi heyeti raporu 05/04/2022 tarihli celsede taraf vekillerine elden tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.Davacı vekili tarafından 20/09/2022 tarihli celsede savcılık dosyasının faili mechul olarak devam ettiği beyan edilmiştir.Dosyaya sunulu bilgi ve belgeler, alınan bilirkişi raporları ile ek raporları ile tüm dosya muhteviyatı birlikte değerlendirildiğinde;
Huzurdaki dava ile davacı tarafından iş yerinde meydana gelen hırsızlanma neticesinde uğradığı maddi zararın sigorta poliçesi kapsamında davalıdan tahsili talep edildiği, davalı tarafından yalnızca eksik sigorta bulunduğu ve bu kapsamda belirlenen zarar bedelinin davacıya dava tarihinden önce ödenmekle sorumluluklarının sona erdiği yönünde savunmada bulunulduğu, dosya içinde mübrez poliçeden davacıya ait iş yerinin 29/11/2016-2017 tarihleri arasında —-Poliçesi ile sigortalı olduğu, poliçede hırsızlanmanın teminat dahilinde bulunduğu, her ne kadar olay adresi riziko adresinden farklı olduğu anlaşılmakta ise de davalı tarafından gerek bu hususta ve gerekse de hırsızlık teminatının koşulları yönünden bir savunmada bulunulmadığından iddia ve savunmaya bağlılık gereği bu yönlerden inceleme yapılmasına gerek bulunmadığı, davalı tarafından eksik sigorta bulunulduğu savunulmuş ise de Mahkememizce re’sen alınan 27/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda 18/01/2022 tarihli celse ara kararına uygun şekilde inceleme yapılarak davacıya ait ticari defterlerin usulüne uygun olduğundan davacı lehine delil niteliği taşıdığı, ürünlerin ticari mallar hesabında işlendiği, KDV ve toplam turalarının cari hesaplara doğru şekilde işlenmiş olduğunun ve hırsızlandığı iddia olunan emtiaların hasar tarihindeki gerçek değerinin tespiti ile hırsızlanmaya konu emtiaların davacıya ait ticari defter ile karakol tespit raporu ile karşılaştırılarak emtiaların sayı ve gerçek değeri ve neticede alacak borç ilişkisinin dava tarihi itibari tespitinin yapıldığı, sigorta poliçesinin 400.000,00-TL teminatla yapıldığı ve 30.09.2017 tarihi itibariyle 153 Ticari Mallar hesabının 395.098,93-TL olduğundan eksik sigorta söz konusu olmadığı, hasarın hırsızlanmanın gerçekleştiği 27.09.2017 tarihinde toplam KDV dahil 20.256,46 TL olduğu, davalı tarafından davadan önce ödendiği anlaşılan 7.495,00-TL’nin hasar bedelinden mahsubu gerektiği, sigorta şirketi tarafından davadan önce 06/03/2018 tarihinde yapılan ödeme ile davalı yönünden temerrüüdün eksik ödeme tarihinde meydana gelmiş olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuşltur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın kısmen kabulü ile 12.761,46-TL sigorta tazminatının 06/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-)Karar ve ilâm harcı olan 871,73-TL harçtan, peşin alınan 226,72-TL’nin mahsubu ile bakiye 645,01-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5A-)Davayı kabul – ret oranına göre; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —- bütçesinden ödenen —- arabuluculuk ücretinden — davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5B-)Davayı kabul – ret oranına göre; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —bütçesinden ödenen — arabuluculuk ücretinden— davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6A-)Davanın kabul edilen miktarı yönünden; Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan — Genel Hükümler 13/1-2 maddeleri uyarınca — vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6B-)Davanın reddedilen miktarı yönünden; Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan —- Genel Hükümler 13/1-2 maddeleri uyarınca— vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 277,52 -TL harç ve 3.571,00-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere toplam3.848,52-TL yargılama giderinden davayı kabul- et oranı dikkate alınarak toplam 3.694,57-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-)Davalı tarafça yatırılan — vekalet harcından kabul- ret oranına tekabül eden —yargılama giderlerinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
9-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin e duruşma aracılığı ile yüzüne karşı, davalı vekilinin yüzüne karşı davacı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde — Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.