Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1033 E. 2021/572 K. 02.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/141 Esas
KARAR NO : 2021/564

DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/01/2020
KARAR TARİHİ : 01/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ——– müvekkilime devredildiğini, kararlaştırılan ——– ödendiğini, sözleşmenin SATICININ YÜKÜMLÜLÜKLERİ başlıklı 4.4.maddesinde———–uhdesine geçirmeyi kabul ve taahhüt eder’ denilmiş, 4.6.maddede ‘ satıcı,4.4.maddedeki taahhüdünü ihlal ettiği taktirde cezai şartlarda yazılı tutarı ödemeyi kabul ve taahhüt eder’ denilmiş, yine sözleşmenin 5.1.maddesinde ‘ 4.4.maddede yer alan yükümlülüğün ihlali halinde—– tarihinin beklenmesinin —— kararlaştırıldığını, sözleşmenin CEZAİ ŞARTLAR başlıklı 7.1 maddesinde ‘ Satıcı, sözleşmenin 4.4 maddesinde yer alan yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde—— taahhüt eder’ denildiğini, davalı tarafın sözleşmeden kaynaklanan edimini yerine getirmemesi üzerine ——-keşide edilerek gönderilmiş ve fakat davalı tarafından söz konusu ödeme müvekkilime yapılmadığını ve davalı temerrüde düştüğünü,—– dosyasıyla icra takibi yapıldığını, takip borçlusu tarafından işbu icra takibine itiraz edildiğini,———- düzenlenerek davalı-takip borçlusu .——- toplantılara katılmaması sebebiyle anlaşma sağlanamadığını, davalı tarafından yapılmış bir ödemenin söz konusu olmadığını, alacak likit bir alacak olduğunu, davalı-takip borçlusunun icra takibine yaptığı itiraz haksız ve kötüniyetli bir itiraz olduğunu, davalı-takip borçlusunun asıl acak tutarının % 20 sinden az olmamak kaydıyla İcra İnkar Tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı ——– olduğunu, ——- ticari bir işletme olmadığını, işyeri devir satış sözleşmesine konu 4 madde davacı asil tarafından sözleşme yapıldığı sırada bu maddenin usulen konulduğunu, her hangi bir sorun olmayacağını belirtildiğini, kendisinin de bu nedenle sözleşmeyi imzaladığını, daha sonra davacıya elinden geldiği kadar sözleşme çerçevesinde —— olduğunu beyan etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
DELİLLER
*———– Esas sayılı icra dosyası
*Davacı ———— yazılan müzekkere cevabı,
*Tüm dosya kapsamı
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında yer alan devir sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptalinin gerekip gerekmediği icra inkar tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmıştır.
————–karar sayılı ilamlarında ve çok sayıda benzer ilamlarda da vurgulandığı üzere;
Ticari dava ve ticari iş birbirinden farklı iki ayrı kavramdır. Her ticari dava ticari iş olmakla birlikte, her ticari iş ticari dava olmamaktadır. TTK’ nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye ticaret mahkemesine aittir. Dolayısıyla ticari iş kapsamında olmakla birlikte ticari dava sayılamayan durumlarda ticaret mahkemeleri görevli olmayacak, uyuşmazlığın niteliğine göre diğer mahkemelerin görev hususu değerlendirilecektir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması, diğer bir deyişle mutlak ticari dava olması gerekmektedir.
Somut olayda; Davacının 6102 sayılı yasa kapsamında tacir olup olmadığının araştırılması gerektiği esas olduğundan, mahkememizce de bu görüş benimsenmiş olup, uyuşmazlığın mutlak ticari dava—— olmakla birlikte nispi ticari dava kapsamında kalıp kalmadığı hususunda——– olmadığının anlaşılması——— ayrı ayrı müzekkereler yazılmış ve müzekkere cevapları dosya içine alınmıştır.
Müzekkere cevaplarında davacının gerçek kişi ticari işletme kaydı bulunmadığı, —— işletme kaydının bulunmadığının bildirildiği görülmektedir.
Yapılan inceleme sonucunda davacının gerek ———– kaydının bulunmaması, anlaşılması durumunda artık davacının tacir olmadığı anlaşılmış olmakla mahkememizin davaya bakmakla görevli olmadığı ve uyuşmazlığın çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından dava şartı yokluğu sebebiyle DAVANIN USÛLDEN REDDİ ile GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davaya bakmaya———Mahkemesinin GÖREVLİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-Karar kesinleştikten sonra ve istek halinde HMK 20. Maddesi gereğince iki haftalık süre içinde dosyanın görevli ——-GÖNDERİLMESİNE,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde HMK 20 maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
5-Yargılama giderinin görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
6-Kararın talep halinde davacı vekiline ve davalıya tebliğe çıkarılmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı asilin yüzüne karşı HMK 345/1. maddesi uyarınca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı