Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1022 E. 2022/195 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/1022
KARAR NO: 2022/195
DAVA: BANKA DIŞINDAKİ DİĞER KREDİ KURULUŞLARINA İLİŞKİN DÜZENLEMELERDEN KAYNAKLANAN (İTİRAZIN İPTALİ)
DAVA TARİHİ: 17/12/2019
KARAR TARİHİ: 25/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka —— arasında —- imzalanmış ve buna istinaden adı geçen firmaya ticari kredi açılmış ve kullandırıldığını, davalı—– söz konusu kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, söz konusu sözleşme hükümlerine riayet etmeyen borçlunun sözleşmesi feshedilerek ——- ihtarnamesi İle söz konusu borç borçlulara bildirildiğini, buna rağmen borç ödenmediğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine borçlular hakkında ———-dosyası ile asıl alacağın ferileriyle birlikte tahsili için ilamsız icra yolu ile icra takibine başlanıldığını, davalıların bankaya olan borçlar devam etmekte ve asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla açılan icra takibinde talep edilen faizler tamamen usul ve yasaya uygun olduğunu, borçluların haksız itirazlarının iptal edilerek takibin devamına ve davalının takip konusu alacağın % 20’sindan az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini, başlatılan icra takibine vaki haksız itirazının iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini” talep etmiştir.
Davalılar vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; Davacının takip dayanağı davalıların yetkilisi olduğu —- olan kefalet dolayısıyla olduğu, ancak davacı tarafından asıl borçlu—— başvurulup sonuç alınmaksızın davalılar aleyhine takip başlatıldığını, işbu nedenle başlatılmış olan takip, usul ve yasaya uygun olmadığını, davalıların karı-koca olup asıl borçlu —— kefil olarak alınırken davacı tarafından birbirlerinin muvafakâtı alınmadığını, davacının davalılar aleyhine ——- üzerinden başlatılan ilâmsız takibe müvekkillerin itirazı neticesinde açılan itirazın iptali davası olduğu, huzurdaki davanın konusunu oluşturan ve davalıların yapmış olduğu itirazın iptali istenen —– dosyası haricinde davalılar aleyhine aynı borçtan dolayı mükerrer olarak başlatılan: ——da mevcut olup işbu dosyalar, davanın ikâme edildiği — tarihinde derdest olduğu,——- dosyaları celp edildiğinde ve davacı ve davalılar kayıtları bilirkişi vasıtasıyla karşılaştırıldığında davacı bankanın davalılar aleyhine aynı borçtan dolayı mükerrer takipler başlattığı anlaşılacağını, davacının takip talebinde yer verdiği faiz miktarı fahiş olduğu ve ——- kararlaştırılan hükümlerle uyumlu olmadığını, yine davacının gönderdiğini iddia ettiği hesap kat ihtarları usulüne uygun tebliğ edilmemiş olup faizin işbu tarihlerden başlatılması da olanaklı olmadığını, davalılar aleyhinde başlatılan takip, birden çok dosya ile mükerrer olduğundan ve usul ve yasaya uygun olmadığından davacının haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli davasının reddini, davacının haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli davasının reddine, davacının takip tutarının % 20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatıyla mahkumiyetine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan itirazın iptaline ilişkindir.
Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanak aslı dosyaya sunulmuştur.
——– dosyaları sayılı dosyaları celp edilmiştir.
Mahkememizce işbu dosyada, bankacı bilirkişisi marifeti ile inceleme yaptırılmış ve bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır. Bankacı bilirkişi tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunda özetle; Huzurdaki itirazın iptali davasının dayanağını —— adet icra dosyası oluşturmakta olup bu icra dosyalarında talep konusu yapılan alacaklar ——krediden kaynaklandığı, davacı —– dava dışı—— tarihli genel işlem koşullarına ilişkin bilgilendirme —– limit dahilinde —–imzalanmış olup, söz konusu sözleşmede davalı—- dava dışi —— dava dışı—–istinaden kullandırılan ve kullandırılacak tüm kredilerden kaynaklı —– tüm borçlardan —– kadar müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olmayı kabul, beyan ve taahhüt ettiği, beyanı çerçevesinde aynı tutar dahilinde kefil sıfatıyla imzası bulunduğu, davacı banka dava dışı firma ve davalılara —– yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderdiği, ihtarnamenin davalı—— tarihinde daimi çalışanı —- teslim edilerek tebliğ edildiği dosya içi noter evraklarından tespit edilmiş olup, ihtar edilen — sonrası — tarihi itibariyle temerrüt oluştuğu kanaatine varıldığı, —- yayımlanan ve kredi kartı ile kredili mevduat hesaplarına ve çek taahhüt bedeline uygulanabilecek azami faiz oranlarının; ——belirlendiği, hususu da dikkate alınmak suretiyle uygulanması gereken faiz oranlarının; —– olması gerektiği, —— dosyası üzerinden başlatılan icra takibi ve tespitlerimiz karşılaştırmalı bakıldığında; —– alacaklı olduğu, davacı banka takip talebinde tespitlerimiz gibi —– asıl alacak, tespitlerimiz üzerinde —–işlemiş faiz, tespitlerimiz altında —– temerrüt faiz, tespitlerimiz üzerinde —- tespitlerimiz dışında —- masraf talepleri yerinde bulunmadığı, tespitlerimiz gibi —– temerrüt faizi tespitlerimiz gibi —– alacaklı olduğu, davalı ——- taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri gereğince müteselsil kefil oldukları—- borçtan sorumlu oldukları kanaatine varıldığı, davacı banka Takip talebinde — İhtarname Masraf bedeli talep etmiştir. Ancak dosya içerisinde işleme ilişkin makbuz olmaması sebebi ile hesaplamalarımıza dahil edilmediği, —- dosya içerisinde takip konusu —- çeke ilişkin davalıya gönderilen herhangi bir ihtarnameye rastlanmadı çekin banka tarafından —- tarihinde ödendiği tespit edildiği, —– Takip tarihi itibariyle Davacı —-, dava dışı Dava dışı —–bedeli ödenen çek yaprağından alacağı —— olarak hesaplandığı, Davalı —– taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri gereğince müteselsil kefil oldukları —– borçtan sorumlu oldukları dosya ile icra takibi yapıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişiden alınan ek raporda özetle; Kök raporda İncelenen evraklar bölümünde de belirtildiği üzere Dosya ekinde sunulan —– dosyalar dava dışı —— ait olup, Dava konusu —- kefili olarak görünmektedir. İlgili dosyalar dava dışı olması sebebi ile hesaplamalarımıza dahil edilmemiştir.” Kök raporda da belirttiğimiz gibi , davacı banka kayıtlarında yer alan Davacı —– ile dava dışı—- arasında imzalanan —– istinaden huzurdaki itirazın iptali davasının dayanağını —– oluşturmaktadır. Bu icra dosyalarında talep konusu yapılan alacaklar —– kaynaklanmakta olup, hesaplamalarımız da kök raporda tarafınıza sunulmuştur. Dava dışı —- dahilinde ——- imzalanmış olup, söz konusu sözleşmede davalı — dava dışı —-dava dışı —– istinaden kullandırılan ve kullandırılacak tüm kredilerden kaynaklı —- tüm borçlardan —- tarihinde ——– müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olmayı kabul, beyan ve taahhüt ettiği, beyanı çerçevesinde aynı tutar dahilinde kefil sıfatıyla imzası bulunmaktadır. Borcun varlığı ile birlikte TBK 583.maddesine uygun olarak kefalet sözleşmesinin yazılı şekilde yapıldığı —–ve bu şekliyle geçerli bir kefalet sözleşmesi imzalandığı ve kefaletin geçerli olduğu, kefalet limitinin bağımsız —– olduğu anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde ayrıca, —- kefil için ayrı ayrı Kefil Kabul beyanı imzaltıldığı, Davalı —- oldukları ve ikisininde —– tarihinde ayrı ayrı eş rıza belgesi düzenledikleri ve imzaladıkları tespit edilmiştir. Bu bilgiler ve borçlar dosyaya sunulan defter kayıtlarından ve davacı banka kayıtlarından tespit edilebilmiştir. Davacı vekili tarafından dosyaya ilave edilen Noter makbuzu —— makbuz olup, dava dosyasında incelemeye tabi tutulan ihtarname —— yevmiyeli ihtarnamedir. Bu nedenle dava dışında bir ihtarname eki olması sebebi ile hesaplamaya dahil edilemeyeceği kanaatine varılmakta olduğu bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından dosyada bulunan bilgi ve belgeler, alınan rapor incelenmiş olup; davacı —– ile dava dışı —- tarihli —– ilişkin bilgilendirme—-limit dahilinde —- imzalanmış olup, söz konusu sözleşmede davalı —- dava dışi —– dava dışı —– istinaden kullandırılan ve kullandırılacak tüm kredilerden kaynaklı —— tüm borçlardan—— kadar müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olmayı kabul, beyan ve taahhüt ettiği, beyanı çerçevesinde aynı tutar dahilinde kefil sıfatıyla imzası bulunduğu, davacı banka dava dışı firma ve davalılara —- yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderdiği, ihtarnamenin davalı—- tarihinde daimi çalışanı — teslim edilerek tebliğ edildiği dosya içi noter evraklarından tespit edilmiş olup, ihtar edilen —- tarihi itibariyle temerrüt oluştuğu kanaatine varıldığı, —-tarafından yayımlanan ve kredi kartı ile kredili mevduat hesaplarına ve çek taahhüt bedeline uygulanabilecek azami faiz oranlarının; —- arasında akdi —– belirlendiği, hususu da dikkate alınmak suretiyle uygulanması gereken faiz oranlarının; —- temerrüt—–Sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine karşılaştırmalı bakıldığında; Tüm kredilerden —-masraf olmak üzere toplam — alacaklı olduğu, davacı banka takip talebinde — asıl alacak, fazla olarak—- işlemiş faiz, — temerrüt faiz, fazla olarak—- masraf talep ettiği, davanın — Asıl Alacak, —-Akdi Faiz, talebe bağlı — temerrüt faizi,— — —- masraf olmak üzere toplam — alacaklı olduğu, davalı —– taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri gereğince müteselsil kefil oldukları ——– borçtan sorumlu oldukları, davalıların itiraza konu ettikleri diğer icra dosyalarının davamız konusu dışında kullanılan farklı kredilere ilişkin bulunması dolayısıyla, aynı borçtan dolayı derdest icra takipleri bulunduğuna ilişkin itirazları yerinde olmadığı görülmekle, davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Öte yandan davacı tarafından talep edilen asıl alacak belirlenebilir (likid) -muayyen- olduğundan; davacının icra inkar tazminatı talebi dikkate alınarak; İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarıca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. Red edilen kısma ilişkin davacının kötü niyetli olduğuna dair kanaat oluşturacak bir bilgi ve belge bulunmadığından, davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
2—— Esas sayılı icra dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, duran takibin — asıl alacak, — akdi faiz, —temerrüt faizi—- —-, —masraf olmak üzere toplam —-üzerinden, takip tarihinden itibaren asıl alacak olan —- uygulanacak yıllık —- temerrüt faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Asıl alacak olan — üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Reddedilen kısım yönünden davacının kötü niyetli olduğuna dair bilgi ve belge bulunmaması, kötü niyetli olduğuna dair kanaat oluşmaması sebebi ile kötü niyet tazminat talebinin reddine,
5-Davacı ——- harçtan muaf olduğundan ve dava açıldığı sırada harç yatırmadığından; alınması gerekli 80,70-TL başvurma harcı ile 4256,92-TL karar ve ilâm harcı olmak üzere toplam 4337,62-TL harcın davalılardan tahsili ile ——– Kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 779,10 TL yargılama giderinin davayı kabul – ret oranı dikkate alınarak; 729,11-TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
10-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 8.901,30 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
11-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve red oranına göre belirlenen 4124,34-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
12-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenecek 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden davanın kabul ve red oranına göre 1240,12-TL’nin davalıdan, 79,88-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde——— Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı. 25/03/2022