Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1021 E. 2022/264 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/1021 Esas
KARAR NO: 2022/264
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/12/2019
KARAR TARİHİ: 21/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, ticari satış ve montaj hizmeti verdiği —– bedelli faturadan kaynaklı alacağı bulunduğu, alacağın takip tarihindeki ——– olduğu, ticari defter ve kayıtlarına işlenmiş olan alacağı talep ettiği, icra takibini —–sayılı icra dosyası ile başlattığı, borçlu şirketler icra dosyasına itiraz ettiği ve takibi durdurduğu, davalı borçlular aleyhine yaptığı icra takibinde davalılardan —– borca itirazın yanında yetki itirazında ve derdestlik itirazında bulunarak, aynı alacak için—–sayılı icra dosyasından takip yapıldığını iddia ettiği, doysa bu icra dosyasından borçlu olarak—– taraf olarak gösterildiği, bu icra dosyası borçlusunun taraf ehliyetinin bulunmadığı —– dava dosyası ile karara bağlandığı, bu nedenle —— sayılı dosyasından icra takibine başvuruda bulunduğundan tahsilde tekerrür olmamak üzere alacak talebinde bulunduğu, bu anlamda davalı borçlu tarafından yapılan derdestlik iddiasının hukuki dayanağı olmadığı, davalılar—– ticari defter ve kayıtlarına göre —- alacaklı olduğu, alacağı, davalılara verilen mal ve hizmet bedeline yönelik olarak düzenlediği —— bedelli faturadan kaynaklandığı, davaya konu yaptığı alacağına dayanak olan fatura davalıların birlikte oluşturdukları —- ticari defter ve kayıtlarına işlenmiş olmasına rağmen, davalılar icra dosyasına haksız itiraz ile ödeme yapmadıklarını belirterek;—– sayılı icra dosyasıyla yapılan takibe davalının haksız itirazının iptali —– için takibin devamına, dava konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının tarafına ödenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Tasfiye Halinde —- tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz Mahkemede açıldığı, reddedilmesi gerektiğini, müvekkili aleyhine daha önce aynı borç ve taraflarla ilgili —– sayılı icra takip dosyası üzerinden takip başlatıldığı, bu sebeple derdestlik itirazında bulunduğunu, davacı taraf mükerrer olarak var olduğunu iddia ettiği alacağını tekrar talep ettiğini, bu konudaki itirazlarını da ———— sayılı icra takip dosyasına daha önceden yaptığını, derdestlik ve mükerrerlik itirazları üzerinden takip başlatıldığını, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, ilk olarak var olduğunu iddia ettiği alacağı mükerrer olarak tekrar talep ettiğini, ikinci olarak da müvekkilinin karşı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, karşı taraf müvekkiline ait olmayan bir borcu müvekkilinden talep ettiği, karşı taraf iddia ettiği borcun varlığını gösteren defter ve kayıtları da dosyaya sunmadığını, bu sebeple de davacının yaptığı takip ile açmış olduğu iş bu dava haksız ve kötü niyetli olduğunu, dolayısıyla davacı hakkında % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davacı taraf dava dilekçesinde kendi ticari defter ve kayıtlarına göre müvekkiline yönelik vermiş olduklarını iddia ettikleri mal ve hizmet bedeline yönelik ——– bedelli faturadan kaynaklı alacaklarının olduğunu iddia ettiğini, ancak müvekkili şirket, davacı taraftan herhangi bir mal ve hizmet almadığı gibi kendisine davacı tarafça herhangi bir fatura da gönderilmediğini, müvekkili ile davacı karşı taraf arasında yapılmış herhangi bir sözleşme de bulunmadığını belirterek, davacının açmış olduğu iş bu haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin —— cevap dilekçesinde özetle; Davalı ——hakkı diğer davalıda olduğunu, müvekkilde olmadığını, müvekkilinin bildiği kadarı ile taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığını, müvekkili kendisinde bulunan evraklara göre davaya konu edilen hizmeti satın almadığını, yargılamayı uzatmamak adına davacı şirketin ——– davaya konu edilen fatura kapsamında verilen hizmet ve ödeme ile ilgili olarak yemin teklif ettiğini, davalı yönetim kurulu başkanı yemini eda etmez ise davanın reddini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, —-aracılığıyla alınan teknik bilirkişi ayrıntılı raporunda; davalı şirketin iş yerinde ve dosya kapsamında yapılan incelemeler neticesinde,
Davalı ticari defter —- tasdiklerini kanuni süresi içerisinde yaptırdığı takdiri ——– ait olmak üzere HMK 222 Maddesine göre kendisi lehine delil teşkil ettiğini,
Davalının ticari defter kayıtları sabit olmak üzere: Takip konusu ——- yevmiye numarası ticari defter kayıtlarına işlediği davalının ödemesinin bulunmadığı , Takip tarihinde —- ulaştığı davacının takip tarihi itibariyle —- asıl alacaklı olduğunu,
Takdiri Yüce Mahkemeye ait olmak üzere — Maddesine göre işlemiş faiz hesaplanmış , takip konunu faturanın —- işlemiş faiz isabet ettiğini,
——-birlikte değerlendiriliğinde: Davacının — asıl alacak —- işlemiş faiz olmak üzere toplam —-alacağı olduğu takip tarihinde ——takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı olduğu kanaatini bildirir görüş ibraz etmiştir.
Mahkememiz aracılığıyla alınan teknik bilirkişi raporunda;
a-) Dava, —– sayılı dosyası kapsamında açılan icra takibine itirazın iptali davası olduğunu,
b-) Mahkemece ilgili —- talep edilen — göre davacı ——- bildirimleri birbirini doğruladığını,
c-) —–ziyaret edilerek —— yasal defteri incelenmiş ve —— yasal defterinin sahibi lehine delil kuvveti olduğu kanaatine varıldığını, Nihai kararın ——— ait olduğunu,
d-)Taraflarınca davacının —- icra takip tarihi itibari ile alacağı —–işlemiş faiz olmak üzere toplam —- hesaplandığını, davacının talebi ise —- işlemiş faiz olduğundan toplam ——– olduğunu bildirir görüş ibraz etmiştir.
DELİLLER
*—— sayılı icra dosyası
*—— sayılı icra dosyası
*—— sayılı dava dosyası
*Davacı şirket ticari defter kayıtları
*Taraf şirketlere ait——-
*Bilirkişi raporu
*Tüm dosya kapsamı
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ilişkindir.
Davaya konu uyuşmazlığın tespiti; Davacının davalılar adi ortaklığından hizmet işlemi nedeniyle faturadan kaynaklı alacağının bulunup bulunmadığı var ise miktarı , faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalinin gerekip gerekmediği, icra inkar tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
—- icra dosyası celp edilerek incelenmiştir
Taraflara ticari defterlerini sunmak üzere ihtaratlı kesin süre verilmiş, davacıve davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını sunmuştur.
6100 sayılı HMK ; Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2):”Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3):”İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. —— Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4):”Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5):”Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
“Türk Ticaret Kanunu madde 64- (1):—— Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2):”Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirle, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. ——-
Davacı taraf bir ticaret şirketidir. Davalı taraf da bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Somut olayda davacı ve davalılar adi ortaklık arasında ticari ilişki bulunduğu, incelenen ticari defter ve kayıtlarında, ——- davacı ile olan ticari ilişkisini — satıcılar —– hesabından takip ettiği, takip konusu ——-yevmiye nosu ile ticari defter kayıklarına kaydedildiği, tarafların vergi dairesi kayıtları birbiri ile örtüştüğü, davalının faturayı defterine işlediği ancak herhangi bir itiraz veya ödeme kaydının bulunmadığı, —- olduğu —- ulaştığı, TTK madde 1530/4 uyarınca işlemiş faizin —– tarihinden —-tarihine kadar toplam —– olduğu anlaşılmakla davacının davalı——- — takip tarihinde —-olduğu, davacının takip tarihi itibarıyla toplam ——–alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Alacağın likit (bilinebilir) mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
-Davalının —— esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin —-asıl alacak , —işlemiş faiz olmak üzere toplam —– üzerinden ve işleyecek faiz yönünden asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle devamına, fazlaya ilişkin işlemiş faiz talebinin REDDİNE,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli —–harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan —– harçtan mahsubu ile bakiye —–harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davayı kabul – ret oranına göre; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinden 1.191,43 -TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 128,57 TL ‘nin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan başvuru gideri, tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.029,40 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre belirlenen 935,31 TL sini ve davacı tarafça peşin olarak yatırılan 263,35 TL harç gideri toplamı 1.198,66 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı ——- tarafından yapılan 937,85 TL yargılama giderinin davanın red oranına göre belirlenen 85,71 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ——- ödenmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve ret oranına göre belirlenen 3.384,08 TL vekalet ücretinin davacıdan ayrı ayrı alınarak davalı tarafa ödenmesine,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile —– vekilinin —– yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——-Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/04/2022