Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1020 E. 2021/855 K. 26.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1020
KARAR NO : 2021/855

DAVA : TAZMİNAT (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/12/2019
KARAR TARİHİ : 26/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davacının —– plaka sayılı aracına—–
plaka sayılı aracın çarpması neticesinde davacının aracında hasar ve değer kaybının meydana geldiği, her iki aracında davalı sigortacıya sigortalı olduğu,
kaza sonrasında muhatap araç sürücücünün — olduğunun tespit edilmiş
olduğu, kaza tutanaklarına göre— plakalı aracın davacının aracını sollamak isterken sağön kısmı ile davacının aracına çarptığı, kazanın oluşumunda sürücü — tam kusurlu
olduğu ve davacının aracının ciddi değer kaybına uğramış olduğu; davacını– çıkmış olduğu henüz —- olduğu mezkur kazadan önce başka kazasının bulunmadığı, kazada davacının aracında 15.000 TL lik hasar meydana geldiği, aracın değer kaybının ise 25.000,00 TL nin üzerinde olduğu buna karşın davalı sigortacı tarafından davacıya sadece 2.857,50 TL değer kaybı ödemesi yapılmış olduğu ve bu tutarın davacının gerçek zararını karşılamadığı, kazadan sonra aracın rayiç değerinin düştüğü, davacının aracındaki hasar bedelinin 15.000 TL ile sabit olduğu, davacının rayiç değerinde meydana gelen değer kaybının tespiti ve fazlaya ilişkin haklar saklı almak üzere şimdilik 22.142,50 TL değer kaybı tazminatının———— itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline yargılama giderleri ve vekalet ücretleninin davalıya tahmiline
karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
Davalı ….—- sunulan —- cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu hasara neden olan aracın —— bulunduğu,
davacının taleplerinin zaman aşımına uğramış olduğu, kaza ile ilgili olarak öncelikle kusur durumunun tespitinin gerektiği, davacının aracının mezkur kazadan önce başka bir kazaya karışmış ise değer kaybı talebinin reddinin gerektiği ve değer kaybı hesap edilecek ise Yargıtay tarafından kabul edilen hesaplama kriterlerine göre belirlenmesinin gerektiği, davacının aracında oluşan değer kaybının, davalı sigortacı tarafından karşılanarak tazmin
edilmiş olduğu, davacı—-kaybı bedelinin, davacının ——-hasar ödemesi yapıldığı ve bu ödemeler neticesinde davalı sigortacının herhangi bir sorumluluğu
almadığı, davacının aracındaki hasarın açılan hasar dosyası kapsamında yaptırılan eksper incelenmesi neticesinde tespit edilmiş, ve davalı tarafından tazmin edilmiş olduğu, davacının değer kaybı talebinin fahiş olduğu, değer kaybının Yargıtay ve eksperler tarafından kabul edilen formüller ile tespit edilmesinin gerektiği öne sürülerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı dolayısıyla, karşı taraf aracın — mesuliyet sigorta şirketine karşı açılan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının —— davacı tarafa ait — aracın çarpması sebebiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalı sigortanın ve araç sahibinin sorumlu olduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları— davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini istemiştir.
— şirketince sunulan ——plaka nolu aracın ——- tarafından düzenlenmiş sigortasının olduğu açıktır.
Trafik Bilirkişisi tarafından alınan raporda özetle; davalıya sigortalı sürücü—– asli ve tam kusur ——% 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacının malik olduğu araç sürücüsü — atfı kabil bir kusurunun bulunmadığı kanaatine varıldığı, davacı vekili tarafından; davalının sigortalısı — oranında alkollü olduğu öne sürülmekte ise de, sürücünün dosyaya sunulan ve kaza sonrası— tarafından — ölçümünün çıktısı olduğu anlaşılan alkol raporu okunamayacak kadar —-olduğundan; bununla birlikte, sigortalı sürücünün— dışında olarak;
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının; Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı başlıklı; Madde b4-c “ Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez —- mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar nedeni ile sigortacı sigortalısına rücu edebilir” hükümleri uyarınca, eylemlerinden sorumlu olduğu kendi sigortalısına rücu edip etmemesi hususunda önem arz edip davalı sigortacının zarar gören davacıya karşı sorumluluğunu ortadan kaldırmadığından yine alkollü olduğu öne sürülen sigortalı sürücü kazada tam kusurlu olup, kendi alkolü
kazada kusura paydaş olmayacağından sigortalı sürücünün alkol durumu ve kazaya müessirliği———– bildirilmiştir.
Makine mühendisi bilirkişi tarafından alınan raporda özetle;13/08/2018 tarihinde meydana gelen kaza olayında hasar gören —– plakalı aracın, hasar görmesi sonucu oluşan değer kaybı tutarının 7.500,00 TL tutarda olacağı, davalı tarafa ait araç sürücüsünün %100 oranda kusurlu olması sebebiyle davalı tarafça ödenen— borcu kalacağı bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyada bulunan bilgi ve belgeler alınan raporlar incelenmiş olup; davaya konu 13/08/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı davalıya sigortalı sürücü — asli ve tam kusur Sahibi Olarak % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacının malik olduğu araç sürücüsü — kabil bir kusurunun bulunmadığı, hasar gören— plakalı aracın, hasar görmesi sonucu oluşan değer kaybı tutarının 7.500,00 TL tutarda olduğu, davalıya sigortalı araç sürücüsünün %100 oranda kusurlu olması sebebiyle davalı tarafça ödenen —talep edebileceği görülmüştür. Zarar gören araç ticari olduğundan avans faiz uygulanmıştır. Kaza tarihinin 13.08.2018 olduğu, dava tarihinin — süresinin dolmadığı görülmekle davalının KTK 109. Maddesi uyarınca yapmış olduğu zamanaşımı itirazları yerinde görülmemiştir. Davalı .—- kapsamında sorumludur. Açıklanan gerekçelerle Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporları hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
-4.642,50 TL nin temerrüt tarihi olan 02/11/2018 den itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Karar tarihinde alınması gerekli 317,13-TL harcın davacı tarafça peşin harç olarak yatırılan 75,63-TL harçtan mahsubu ile bakiye 241,50-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 1.600,00 TL bilirkişi ücreti, 114,60 TL müzekkere ve tebligat giderinin toplamı olan 1.714,60 TL yargılama gideri üzerinden davanın kabul oranına göre belirlenen 359,33-TL’nin ve davacı tarafça yatırılan 75,63 TL peşin harç giderinin toplamı 434,96-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı tarafça yapılan yargılama giderinin bakiye kısmının davacı üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ————– esaslara göre belirlenen 4.462,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli——esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenecek 1.320-TL arabuluculuk ücretinden davanın kabul ve red oranına göre 276,69-TL’nin davalıdan, 1.043,31-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.