Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1008 E. 2021/41 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/1008 Esas
KARAR NO : 2021/41
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/12/2019
KARAR TARİHİ : 19/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan davacının davalı şirketten alacağının tahsili ile —– dosyasında icra takibine başlandığını, davalı şirketin yetki itirazı üzerine dosyanın ———- sayılı dosyası ile icra takibine devam edildiğini, takibe itiraz edilmesi nedeni ile takibin durduğunu, davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 den az olmamak kaydı ile davalının icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığından; HMK.m.128/1 uyarınca davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü tüm vakıaları davalının inkâr ettiği varsayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
—– sayılı dosyası—– üzerinden celp edilmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişkiyi gösterir —— ilgili ——– celp olunup dosyaya kazandırılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu/ Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması – Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2): “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3): “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. ———– Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4): “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5): “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
Türk Ticaret Kanunu madde 64- (1): ——– Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2): “Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Davacı ———- envanter, defteri kebir ve yevmiye defteri tuttuğuna göre davacının tacir olduğunun kabulü gerekir.
Davacı taraf gerçek kişi tacirdir. Davalı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır. Tacirler arasındaki huzurdaki ticari davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir. Öte yandan, davacı ve davalı tacirler arasındaki uyuşmazlıkta; tarafların ticari defter içerikleri taraflar yönünden yargılamaya esas olacaktır.
Mahkememizce tarafların ———–yıllarına ait ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiş, davacı taraf ticari defterlerini bilirkişi incelemesi için ibraz etmiş, davalı taraf, ön inceleme duruşması ——- nolu ara kararına rağmen, ticari defterlerini bilirkişi incelemesi için ibraz etmemiştir.
———- tarafından düzenlenmiş bilirkişi raporu Mahkememize sunulmuştur. Mahkememize sunulan bilirkişi raporunda özetle; “…Taraflar arasında cari hesaba dayalı bir ilişki mevcut olduğu, yazılı bir sözşelme bulunmadığı, davacı tarafça sunulan yasal defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yapılmış olduğu ve kazıntı-silintiye rastlanmadığı ve sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olduğu, davalı tarafça defterlerinin ibraz edilmediği, davacı tarafından yapılan satışların hafriyat malzemeleri olduğu ve davalıya iletilen satış faturası bedellerinin —–, davalının bu alımları ——- formları formlarında beyan ettiği, yani yasal defterlerine bu alımların işlediği ve yasal süresinde ya da sonrasında söz konusu faturalara itiraz etmediği, —- yılında yeni bir fatura keşide edilmediği ve davalı yanca yapılan—- bedelli ödemenin ardından takip tarihi olan —– alacaklı olduğu, davacının davalıyı temerrüde düşürmediği görüldüğünden takip tarihinden itibaren faiz talep edebileceği…” belirtilmiştir.
Davacı, dava dilekçesinde harca esas değeri ———- olarak beyan etmiştir.
Davacı tacir, ticari defterlerini ibraz etmiş, davalı şirket ara karara rağmen ticari defterlerini ibraz etmemiştir. Hâlböyleyken; ticari defterlerini ara karara rağmen sunmayan davalı taraf, davacının ticari defter içeriğini kabul etmiş sayılacaktır (HMK. 222/3).
Dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, mübrez bilirkişi raporu, davacının bilirkişi incelemesine sunulan ticari defter ve kayıtları, ilgili ——– celp edilen BA-BS formları kül halinde düşünüp değerlendirildiğinde; taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı, cari hesaba dayalı olarak tarafların ticari ilişki içinde bulundukları, davalının davacıdan aldığı —- beyan ettiği, davacının ticari defter kayıtlarına göre davalıdan -taleple bağlılık ilkesi (HMK. m. 26/1) uyarınca- ——— alacağı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. İcra takibinden önce davalı, davacı tarafından dosya kapsamına göre temerrüde düşürülmediğinden, takip öncesi için faiz talebi karşılanmamıştır.
Tarafların ticari defter kayıtlarında yapılan tetkik neticesinde davacının para alacağı olduğu, işbu alacağın ticari defterler kapsamında likit (bilinebilir) -muayyen- mahiyette bulunduğu gözetilerek, İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak ——– üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup davanın tarafı olan tacirler arasındaki ticari ilişkinin ticari iş niteliğinde olduğu gerçeği karşısında takibin ticari faiziyle devamına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)—– sayılı takip dosyasında takibe yapılan itirazın İPTALİNE, duran takibin —- üzerinden ticari faiziyle DEVAMINA,
3-)Asıl alacak olan —– üzerinden hesaplanacak %20 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Karar ve ilâm harcı olarak 2.223,49-TL harçtan peşin alınan 393,13-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.830,36-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. uyarınca 4.882,49-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 443,93-TL harç ve bilirkişi ücreti 700-TL, posta, tebligat gideri 52-TL olmak üzere, toplam 1.195,93-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde —– Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.19/01/2021