Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/100 E. 2022/83 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/100
KARAR NO: 2022/83
DAVA: TİCARİ ŞİRKET (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ: 12/09/2019
KARAR TARİHİ: 16/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde;Müvekkil, davalı şirket de başta olmak üzere birkaç şirketin kurucusu ve pay sahibi olarak otomotiv sanayiinde —– mühendislik ve tasarım odaklı faaliyetlerini sürdüren bir girişimci olduğunu, Müvekkil, iş bu davaya konusu şirket başta olmak üzere, ana ortakları ayı olan grup şirketleri ile aynı gayrimenkulde faaliyet gösterdiğini, davalı —— müvekkil tarafından kullanılmış ve bugün —- sermayeye ulaştığını, müvekkil —- pay ve haklara sahiptir. Diğer taraftan esk— zorunluluğu nedeni ile şirketin — profesyonel yöneticisine geri kalan —-eşit olarak ikiye bölünebilir şekilde paylaştırılarak sözleşmeye bağlı kullanım hakları tanımlaması yapıldığını, ancak;——– etkilenen şirket,— Kanunundan yararlanmak zorunda kalması yüzünden ortaklar arasında görüş ayrılıkları çıkmış, ortaklardan —– hatır hissesi sahipleri menfaat İş birliği İçerisine girerek müvekkilin hak ve yetkilerinin sınırlandırmak ve şirket dışarısına çıkartabilmek amacıyla —- başlattıklarını, müvekkilinin, davalı şirkette, sadece kendisi ———— koşulunu sağladığını, ayrıca aynı maddede yazılı hak düşürücü süre olan— tarihinde sona erdiğini, davanın süresi içinde açıldığını, dava dilekçesinde, — dava dosyasında da görüleceği üzere; —- açıklığa kavuşturulmasının paysahipliği haklarının kullanılması için gerekli olduğunun anlaşıldığını, açmak istedikleri dava ile, Müvekkili; —- kurucu pay sahibinin TTK ilgili maddelerini ihlal ederek, şirketi ve ana sermayedar müvekkili zarara uğrattığını, şirketin kârlılığının artmış, ciro vb. göstergelerindeki büyüme, diğer deyişle zarar edilmediği hususu ——- görülüyor olması; şirketin varlık ve kaynaklarının doğru kullanılmadığı ile ilgili iddialarının, şüphelerinin yerindeliği soruların yerindeliğinin uzman bilirkişiler aracılığıyla incelenmesi sonunda kolaylıkla — tarafından derinlemesine incelemenin gerekliliğinin ve —-incelemesi sonunda da dilekçelerinde adı geçen ortak, yönetici ve deneticilerin maddi sorumlulukların ortaya çıkartılmış olacağına ve tazminat ve ortaklıktan uzaklaştırma haklarının ortaya çıkartılacağına inandıklarını, —- araştırmalar bihakkın yerine geldiğinde görüleceğini, bazı konularda yapılan suistimaller, —– hususunda yetkin bir çapraz denetim yapılamadığından, aktarılan kaynak ve işler, yeni iş ve müşterilere ulaşma konusundaki ihmal ve boş vermeler nedeni ile; şirketin ciro ve kârlılığı çok daha ileri seviyede olacağını, kısıtlı ve belirli — müşteriyle çalışmanın ötesinde —— konusunda da müşteriler edinileceğini,— hemen önce, yapılan —-, alelacele ve iç kaynaklardan bedelsiz sağlanan sermaye artışı ile beklenenin ne olduğu dahi bu—izaha muhtaç kaldığını, müvekkilinin—- talebi ve hakkı; zamanaşımı, hak düşürücü süre veya diğer bir nedenle engellenmeksizin icra edilebilecek durumda olduğunu, müvekkilinin bu hususlarda, hukuken konman menfaati olduğunun âşikâr olduğunu,—— yasanın pay sahipliği hakkı olarak göz önünde tuttuğu, öncelikle organların sorumluluğuna ilişkin dava olması, ayrıca olumsuz azınlık haklarının da kullanılmasına dair işlem olması hususu, tüm taleplerinin yasaya uygun ve —– tâbi olacağını gösterdiğini, müvekkilinin ——– “objektif olarak yararlı ve gerekli olduğu, gerek bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılması safhasında ve gerek buna bağlı ikincil bir hak olan —— sunumunda, talep edilen bilgilerin ya hiç verilmeyişi ya da noksan, yanlış veya dürüst resim ilkesine uygun olmayan bir şekilde verilmiş olması, dilekçe ve tutanaklar, ekler incelendiğinde isbat edilmiş olduğunun görüleceğini, TTK.Md.438/1 kapsamında —- gerekli koşulları sağlanmışsa,—- atanmasını “isteyebileceğini, hal böyle olduğu halde bugüne kadar yapılan hiçbir genel kurulda-son yapılan da dahil-müvekkilinin dışındaki hiçbir pay sahibi ——— —- bilgi talebi veya bir bilginin eksik, yanlış vb. verildiğine dair bir başvuru, söz alma ya da ——– bulunmadıklarını, bu husus iki şeye delalet ettiğini, diğer ortakların tamamı, bilhassa eşit paya sahip ortağımız ve yönetim kurulunda görevli olmayıp, —- görevi ile şirketi esasen —- —– hakkında tüm bilgilere vakıf olduğu, hatta zaten bu bilgilere esas olan işlem ve kararlan bizzat aldıkları için ayrıntılara ve tabi aksaklıklara, vb.muttali oldukları, buna karşılık, müvekkilinin şirketin işleri ile ilgili bilgilendirilmemesi ——, yöneticilerin şirket ortakları ile ilişkilerinde eşit işlem uygulayacaklarına ve eşit mesafede duracaklarına dair maddelerinin ihlal edildiği, şirket yöneticilerinin, hiçbir şekilde ——- istemedikleri, kendi kontrollerinde olmayan denetime tahammül edemeyecekleri, her türlü imkân ile engellemek için uğraştıkları anlaşıldığını, muhtelif tarihlerde ve birçok konuda,—- sunulan, bazısı yazılı soru-cevap şeklinde belge halinde, bazısı da —- esnasında şifahen tutanaklara yazdırma şeklinde, biç bilgi alamadıkları, eksik veya yanlış bilgi olduğuna kanaat verdikleri veya bazısında ise ilgisiz bilgi verilmiş olan hususlardan bazıları için, aşağıda ——- konu olmasını talep edecekleri — sıralandığını, DAVALI Şirket, —- cevap belgesinde, sorulan soruların tamamını ele almamış, sadece kendi istediklerine cevap verme cihetine gittiğini, şirketin satılan maluı maliyetine giren, esas ve ana girdileri, satın alma birim maliyetlerinin fatura bazında, içerik denetimi ve ——- denetiminin yapılıp yapılmadığı konusunda, hem —- sorulmasına rağmen bugüne kadar cevap alınamadığını, şirketin muhasebe yönetimi ve denetçileri tarafından, faturalar atacılığı ile, şirket dışına kaynak çıkarılıp-çıkarılmadığı ile ilgili incelemenin yapılması, bunun için de; satılan malların maliyetini oluşturan ——maliyetleri ile genel gider faturalarının; içerik miktar doğruluğu ile değerinin emsallere uygun olduğunun incelenip incelenmediğinin tesbiti, kanıtlarının ortaya çıkartılması ve Müvekkilim ile paylaşılması, şirketin, doğrudan ve dolaylı ilişkili şirketler ile —— şirket endüstriyel hakları, imtiyazları, üretim konuları ve doğrudan kendi faaliyetine giren kâr etmek amacı ile yapılan işleri bu şirkete aktarıp aktarmadığı, aktarmış ise ne kadar varlık transferi yaptığının incelenmesi, özellikle, denetimi istenen bazı teknik hususlarda, sektörel bazda ve bilhassa şirket iştigal konusunda —— denetçi veya denetçiler atanması uygun olacağını, keza bu denetçinin, davalı şirketin ülkemizde ilk — içinde yer aldığı dikkate alındığında —- denetlemek amacı ile sermaye şirketi olarak kurulmuş bulunan yurtiçi ve yurtdışında itibarı ve tarafsızlık ilkelerine bağlılığı kanıtlanmış —– denetleme kuruluşu olması,— atanacak denetçiye, ücreti ve ödeme mercii mahkeme tarafından takdir edilecek alt uzman yada uzmanları geçici olarak çalıştırması yetkisi verilerek —-içine girebilecek alt seviyede ve sektöre —- yapabilecek seviyeye inilmiş olabileceği, bu konularda iç denetim yapılıp yapılmadığı, ya da —- denetimin yapıldığına dair çalışma kağıtları ve bilgiler hiçbir genel kurulda ve tüm ısrarlarına rağmen kendilerine ya da açılan diğer davalarda mahkemelere şimdiye kadar sunulmadığını, atanacak —— teknik ve denetim konusu ile ilgili —– inceleyeceği, kendisinin mahkemece belirlenecek görev alanı ve uzmanlığı dışında görüş ve kanaat belirtemeyeceklerinin açık ve kesin olarak tespiti yerinde olacağını, nitekim bazı denetçi veya uzmanların, hukuki görüş ve kanaat bildirerek, mahkemelerin karara yansıyacak kanaatlerine daha baştan — çalıştıklarının görüleceğini, sınırları ve çerçevesi belirlenmiş konularda —– herhangi bir kayıt ve şarta, kısıtlamaya, engellemeye, gizlilikle ilgili mülahazalara bağlı olmamalı, bu hususta denetçinin uyarılmalı, neyin gizli olup, neyin olmayacağına Mahkememizin karar vereceğini ve yargıdan saklanacak-gizlenecek hiçbir şey olamayacağını herkes gibi denetçi de bilmeli,—– kapsamında, şirket yetkilileri ve organlarının denetçi ile ilişkileri konusunda tedbirler alınmalı, —–, şirket büyük pay sahibinin —— doğrudan ve aktif bir şekilde şirket işleriyle iştigal ettiği bilindiğinden, şirketin maddi organları ile aynı konumda olduğu kabul edildiği için —– bunun sorumluluğunu üstlenmesi keyfiyeti bildirilmeli, bağımsız olarak —-iradesinin oluşmasına sadece fiili olarak katılan ve tüzel kişinin görevlerini bağımsız olarak icra edebilen kişi olması sıfatı ile — şirket organı sayılacağının aşikâr olduğunu, her — organı olarak hareket eder ve üçüncü kişilerde organ konumu olduğu izlenimi uyandırırsa ona ilişkin uygun yetkilere resmi olarak sahip olmadığı görünse ——– sorumluluk ilkelerine göre ——- sürerek davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı’ya yükletilmesine, dosyaların ilgili makam ve mahkemelerden celbine, şirket iç denetimi yapılmadığından ve bu hususta — tarafından yapılan çalışmalardan Müvekkile bilgi verilmediğinden; Şirket —- eksik ve yanlı çatışmaları dikkate alınarak, şirkete denetim kayyımı atanmasını, şirketin anlaşmalı —– gereği bağımsız denetçi dışında mali ve fınans işleri muhasebe servisince ikmal edilip, ayrıca bir iç denetçinin olmadığını, belirli olaylar kapsamında inceleme yapmak üzere, davalı şirkete—- atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde;
Davacı tarafın, — sayfa dava dilekçesi —— ekleriyle birlikte toplam —— oluşan iş bu dilekçedeki iddialarının tamamının gerçek dışı iddialardan ibaret olduğunu, 6102 sayılı TTK nun ——–maddelerinde ——atanması gerektirecek bir durumun olmadığının net bir şekilde anlaşılacağını, davacının ——- yılından bu yana müvekkili şirketçe yapılan olağan ve ——— ilgili —— davalar açtığını, davacının dava dilekçelerinin tamamında kendisinin ——— kurguladığı gerçek dışı iddialarla kendisini mağdur ve zarara uğrayan ortak olarak gösterdiğini, aslında durumun tam tersi olduğunu, şirketin şu anda——— içinde bulunduğunu, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunun ilk kanıtının dilekçesinin girişinde ———- altında verdiği bilgilerin eksik ve yanıltıcı olduğunu, şirketin davacının iddia ettiğinin aksine kendisi tarafından değil ——— tarafından kurulduğunu, davacının beyanı ile———— ve tasarım odaklı faaliyetlerini sürdüren girişimcidir” olarak tanıttığını, kendini muteber bilgili girişimci algısı yaratarak iş bu davanın konusu olan müvekkili şirket —– şirketi olmak üzere sektörde önde gelen birkaç şirketin kurucusu fikir sahibi olduğunu ifade ettiğini, bu iddianın gerçek olmadığını, davacının, —– sadece ortağı olduğunu ve başkaca bir vasfı bulunmadığını, davacı —- yılında kurulan müvekkili şirketin ——-sonuna kadar yönetim kurulu başkanlığını yürüttüğünü,—— yılında yapılan ——- genel kurulca kendisi bu görevden alındığını ve yerine şu andaki profesyonel yöneticilerin getirildiğini, şirketin öz kaynağını ——- faydalanması sonucu ortaklar arasında görüş ayrılığı olduğu hususunu iddia ettiğini, davacı —— ederek mevcut yönetimin usulsüz işlemler yaptığı algısı yaratmak istediğini, davacının bu iddiasının tamamen gerçek dışı beyan olduğunu, ——davacının —– olduğu ——– yıllarını kapsadığını, bu kapsamda müvekkili şirketin ——– yapmış olduğu işlemler davacının yönetim kurulu başkanı olarak sorumlu olduğu döneme ilişkin işlemleri ihtiva ettiğini, ——- maddesinde tanımı bulan bir kayyım türü olup bu maddeye göre yapılacak atamalarda iki ön şart arandığını, şartlardan ilki; —- sayılan suçlardan en az birisi ile ilgili başlatılan soruşturma veya iddianamenin kabulü ile başlayan kovuşturma sürecinde, suçun bir şirketin faaliyeti çerçevesinde işlenmekte olduğu hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı olduğunu, ikincisi; maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için gerekli olma kıstasının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği hususu olduğunu, müvekkili şirket hakkında —- maddesinde yazılı suçlarla ilgili herhangi bir kovuşturmanın mevcut olmadığını, buna ilişkin davacının talebinin de yasal bir geçerliliği bulunmadığını, —– “Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların —— açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir” şeklinde olduğunu, bu maddede ifade edilen belirli olaylar tanımı maddenin gerekçesinde aşağıdaki şekilde ifade edildiğini,—- konusunu belirli olayların oluşturmasıdır. “Belirli” ile, belli türde, nitelikte ve önemde olay kastedilmediğini, “Belirli”, olay bağlamında tanımlanabilen, içeriği ve sınırları belirli olan, genel nitelik taşımayan anlamına geldiğini, belirli konu şirketin ——– kararları veya şirkete verdiği kayıplar olabilir.———- dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya kovmaları hâlinde –denetçi atanır.” şeklinde olduğunu, yasa koyucu burada ——–şartını kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek şirketin ve pay sahiplerinin zarara uğratılması şartına bağladığını, bunu ileri süren pay sahibinin de bu iddiasını ikna edici bir şekilde ortaya koymasını istediğini, buradan hareketle müvekkili şirketin ———olduğunu, şirketin —— büyüdüğünü, bununla birlikte davacının şirketteki hissesinin de aynı oranda arttığını, dolayısıyla ——- yılında ne şirket ne de pay sahibi sıfatıyla davacının hiçbir şekilde zarara uğramadığını, bu durumda yasanın ——– ve pay sahibinin zarara uğraması şartının oluşmamış olduğunu, davacının dava dilekçesinde ——— koşullar bakımından olmak üzere iki başlık halinde topladığını ve delil sunmaksızın gerçeğe aykırı iddialarda bulunduğunu, ——– maddi, somut ve sınırları belli olan olayların olmasını şart koşması nedeniyle davacının şekli koşullar başlığı altında iddia ettiği iddiaların hiçbir geçerliliği bulunmadığını, davacının dava dilekçesinde TTK nun 437. Maddesinin ihlal edildiğini öne sürdüğünü, davacının ihlal edildiğini iddia ettiği TTK’nun 437. maddesinin fıkralardaki eylemler davacının ihlal edildiğinin iddiasının aksine müvekkili şirket tarafından yasada belirtilen zaman ve usulde yerine getirildiğini,——— raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisi, genel kurulun toplantısından en az onbeş gün önce, şirketin merkez ve şubelerinde, pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulur. Bunlardan fınansal tablolar ve konsolide tablolar bir yıl süre ile merkezde ve şubelerde pay sahiplerinin bilgi edinmelerine açık tutulur. Her pay sahibi, gideri şirkete ait olmak üzere gelir tablosuyla bilançonun bir suretini isteyebilir.” şeklinde olduğunu, bu Fıkra kapsamında; ——— tarihinde yapıldığını, bununla ilgili yasa —- demesine rağmen ortakları inceleme ve bilgi alma hakkını daha fazla tutma düşüncesiyle —— ilan edildiğini, ayrıca ——- ilan edildiğini, bunlardan başka——- ortakların adreslerine ——- iadeli taahhütlü olarak gönderildiğini, ayrıca——— tarihinde elden teslim edildiğini, davacıya incelemesi için ilanların ve posta ile yapılan çağrıdan başka elden teslim edilen raporların davacı tarafından genel kurul tarihine kadar incelenip müvekkili şirketten yazılı ve/veya sözlü olarak herhangi bir bilgi ve belge talep edilmediğini, ——— kurulundan, şirketin işleri; denetçilerden denetimin yapılma şekli ve sonuçları hakkında bilgi isteyebilir. ———– madde çerçevesinde şirketin bağlı şirketlerini de kapsar. Verilecek bilgiler, hesap verme ve dürüstlük ilkeleri bakımından özenli ve gerçeğe uygun olması gerektiğini, pay sahiplerinden herhangi birine bu sıfatı dolayısıyla genel kurul dışında bir konuda bilgi verilmişse, diğer bir pay sahibinin istemde bulunması üzerine, aynı bilgi, gündemle ilgili olmasa da aynı kapsam ve ayrıntıda verilip, bu hâlde yönetim kurulu bu maddenin üçüncü fıkrasına dayanamaz.” şeklinde olduğunu, bu fıkra kapsamında davacı ——- tarihinde yapılan ———-kendisine tüm raporlar teslim edilmesine rağmen herhangi bilgi ve belge talep etmediğini, ancak ——— faaliyetleri hakkında yönetim kurulu faaliyet raporunun okunması müzakeresi ve onaylanması——maddesinde yönetim kurulundan inceleme ve bilgi alma kapsamında genel kurul tutanağına düşünce ve taleplerini içeren ——-maddesinde davacı tarafın talebi üzerine genel kurul toplantısı TTK’nun 420. Maddesi gereği ertelendiğini, davacının ——Sayfa yazdırdığı genel kurul tutanağında kendi ifadeleri esas alınarak davalı müvekkili şirket yönetimine sorduğu — sorunun çıkarıldığını, bu düşünce ve talepler metninden kendi yazılı ifadesi esas alınarak —— sorulara ilişkin cevapların verildiğini, erteleme talebine binaen ikinci toplantı ——- tarihinde yapıldığını, bu genel kurul toplantısı için de ———– ilan yapıldığını, ayrıca, posta ile ortakların adreslerine gönderildiğini, davacının ilk genel kurulda sorduğu ——- davacının iddiasının aksine hesap verme ve dürüstlük ilkeleri kapsamında özenli ve gerçeğe uygun olarak cevap verildiğini, sorulan sorulara verilen cevaplar ikinci genel kurul tarihinden ———- tarihinde yapılacak ikinci genel kurul öncesi yönetimden bu cevaplarla ilgili herhangi bir yazılı ve/veya sözlü talepte bulunmadığını, davacı sonra bu cevaplarla ilgili herhangi bir talepte bulunmazken ikinci genel kurulda müvekkili şirketle ilgili olmayan gündem dışı birçok konuyu tutanağa geçirmek suretiyle—— bozma yoluna gittiğini, davacı dava dilekçesinde ——-sorusuna verilen cevapları hem soru metnini hem de verilen cevapların bütününü almayıp belli yerlerini alarak çarpıttığını bunları gerekçe göstererek verilen cevapların “Huzurdaki dava açılmadan evvel müvekkil çeşitli konularda bilgi istemiş, sorular sormuş fakat aldığı cevaplar veya teslim edilen belgeler sorduğu sorulara cevap niteliği taşımamıştır. Bu durum genel kurul toplantı tutanağında da açıkça yer aldığını, tamamen aldatıcı, baştan savma, ilgisiz nitelikte olup müvekkili tatmin edici olmamıştır.” şeklinde ki ifadesi ile “müvekkilimi tatmin edici olmamıştır” gibi soyut iddialarda bulunduğunu, bu hususlarla ilgili davacı tarafça —– tahtında bilgi alma ve inceleme hakkı ile ilgili dava ikame ettiğini, bu davada bütün cevaplar ve delillerin müvekkili şirketçe sunulduğunu, buna ilişkin tüm içerik yönünden ilgili dosyanın da celbini talep ettiklerini, davacının maddi koşullar başlığı altında —— talebine gerekçe gösterdiği iddialarına aşağıda maddeler halinde cevap verildiğini, davacının İddiası: —— ilgili maddeleri ihlal ederek şirketi ve ana sermayedar müvekkili zarara uğrattığı iddiasında bulunulduğunu, davacının burada somut hiçbir veri sunamadığını, TTK.nın hangi maddeleri ile ne kadar zarara uğradığı hususunda herhangi bir tespit olmadığını,—– davacıyla aynı hisse oranına ve aynı haklara sahip şirket ortağı olduğunu, davacının iddiasında; —— araştırmalar bihakkın yerine geldiğinde görülecektir ki; bazı konularda yapılan suistimaller, aşırı harcamalar, yönetici vb.bazı kişilere sağlanan olağanüstü ayni ve nakdi olanaklar, şişirilmiş veya fîktif faturalar ——- aktarılan ——nedeni ile; şirketin ciro ve kârlılığı çok daha ileri seviyede olacaktı, kısıtlı ve belirli —–müşteriyle çalışmanın ötesinde —— konusunda da müşteriler edinilecekti,—— hemen önce, yapılan ———, alelacele ve iç kaynaklardan bedelsiz sağlanan sermaye artışı ile beklenenin ne olduğu dahi bu genel kurulda îzaha muhtaç kalmıştır. ” denildiğini, davacının sürekli genelleme yapmakta olduğunu, örneğin bazı konularda yapılan harcamalar, yapılan suistimaller, aşırı harcamalar, şişirilmiş fiktif faturalar gibi genel ifadeler kullandığını, hangi konuda harcama yapıldığını, yapılan suistimaller ve aşırı harcamaların neler olduğu, fiktif fatura varsa kime kesildiği gibi hususların somut bir veriye dayanmadığını, bu durumun dava açma hakkının kötüye kullanılması mahiyeti taşımakta olduğunu ve yasa ile korunmasının mümkün olmadığını, davacının İddiasında; “Önceki davalarımız sürecinde davalı ortak ve yöneticilerin bazı usulsüzlükler içerisinde oldukları ile ilgili de yeterli kanıtlar mevcut olup, dilekçelerinde tanımladıklarını,— sayılı karara çıkmış olan dosyalarında, —– dava konumuzla doğrudan ilişkili şirket ortağı ve yöneticilerince —— gerçeği yansıtmayan bir fatura tanzim edilmiş olduğunu, her iki şirketin de kayıtlarına geçirilmiş olduğu ve akabinde fatura icra yoluyla tahsile çalışılması yüzünden açılmış olan davada muhasebe hileleri uygulanmış olduğu kanıtlanmıştır. ” denildiğini, davalının cevabında, davacının burada da bazı ifadesi kullanarak davalı ortak ve yöneticilerin bazı usulsüzlükler yaptığı buna gerekçe olarak da ——nolu dosyayı örnek gösterdiğini, bahse konu dosyanın —– yılında davacının sahibi olduğu tek başına temsil ve ilzam ettiği —– firmasının müvekkili şirkete olan borcunu ödemesi için açılan alacak davası olduğunu, bu davanın —– yılındaki faturaları kapsadığını, davacının —– yılında yönetimden ayrılmasıyla şirketin yönetimine seçilen şimdiki ———- beri ödenmeyen ve zaman aşımı süresi dolmasına az bir süre kala, —— alacak davası açtığını, davacının —– müvekkili şirketin yönetim kurulu başkanı olduğunu, aynı zamanda —-irmasının da sahibi olduğunu, dolayısıyla — müvekkili şirket tarafından —— kesilen faturalardan bir usulsüzlük yapıldıysa o dönemde—— olarak davacının sorumluluğunun olduğunu, ayrıca ilgili davanın istinaf incelemesinde olduğunu, davacının iddialarını ispata yarar bir karar içerisinde olmadığını, davacının ——– gerekçe olarak gösterdiğini, bu hususun usul ve yasaya aykırı olduğunu ve davanın konusunun ——– Mahkemenin takdirinde olduğunu, davacının iddiasında; “Diğer taraftan dava konumuz ——– hiçbir gerekçeye, açıklamaya dayanılmadan, müvekkil ana ortaktan görüş ve onay gereği görülmeden yapılmış olan ——– dava konusu yapılmış olup, dava halen derdesttir. ” denildiğini, davalının Cevabı: Davacının burada gerçekleri saptırarak kendini zarara uğramış mağdur olarak gösterdiğini, müvekkili şirketin—– sermaye artırımı öz kaynağın güçlendirilmesi ve davacının —– tarihinde yapılan——— şirketin sermayesi —-Kar yedekleri —–civarında olduğunu, şirketin yıllık satın alma bütçesi—- seviyesinde olduğunu, satın almanın yıllık —– dönüştüğü göz önünde bulundurulduğunda sermayenin ——–seviyesine çıkarılması gerçekçi bir rakamdır.” talebine istinaden iç kaynaklardan bedelsiz olarak yapıldığını, arttırılan tutardan hissesi oranında kendisine bedelsiz hisse verildiğini, davacının bu artırımda hiçbir maddi kaybı olmadığını, kaldı ki davacının bu konu ile ilgili iptal davasının mevcut olduğunu, bilirkişi incelemesi aşamasında olduğunu, bu vesile ile bu konuda ——- atanmasını gerektirecek veya dayanak teşkil edecek bir husus dahi bulunmadığını, davacının dava dilekçesinin bir çok bölümlerinde haksız ve mesnetsiz iddialar ile işbu davaya dayanak oluşturmaya çalıştığını, bahsi geçen hususların tamamen gerçek dışı iddialardan ibaret olduğunu, aynı konular ile ilgili daha önce ki dönemlerde dava açıldığının davacı tarafça belirtildiğini, bu hususta ki davaların dökümünün aşağıya çıkartıldığını; ——– dosyasının davacı aleyhine sonuçlandığını, —— sayılı dosyanın davacı aleyhine sonuçlandığını, ——dosyasının davacı aleyhine sonuçlandığını, ———- dosyasının davacı aleyhine sonuçlandığını, yukarıda bahsi geçen bütün davaların davacı tarafça hep aynı iddialar ile ikame edildiğini ve davaların tamamının esas incelemesinde davacı tarafın iddialarının mesnetsiz olması sebebiyle davalı müvekkili şirket lehine sonuçlandığını ve ——-incelemesinden de geçerek kesinleştiğini, bu durumun dahi davacının huzurda ki davayı açmakta maksadının ve gerçek dışı iddialarda bulunduğunun açık bir ispatı olduğunu, bu sebeple ilgili işbu dosyaların getirtilerek incelenmesi talebi olduğunu, davacı yönetim kurulunun şirkette yönetici olarak görevleri olan —— pay sahibi kontrolüne geçtiğini, genel kurul ve öncesinde ve sürecinde yönetim kurulu ve denetçilerden istenilen ; maliyet, harcama ve ödemeler ile ilgili hiçbir detay bilgi, belge ve faturalar davacı ortağa verilmediğini, bu süreçte şirketlerin tüm yönetim erki yönetim kurulu dışarısındaki —– elinde toplanarak, şirketin ortaklar arasındaki ———– temelden ihlal edildiğini de ifade ettiğini, davacının bu iddiasının da asılsız ve mesnetsiz olduğunu, davalı şirketin —- — tarihinde yapılan olağan genel kurulda — yıllığına seçildiğini, —- yılında görev süresi biten aynı yönetim kurulu —— tarihinde yapılan —— başarılı yönetimleri göz önünde bulundurularak tekrardan üç yıllığına seçildiklerini, davacı ortak ile aynı orana sahip olan davalı şirketin diğer ortağı —— davacının yönetim erkinin elinde bulunduğu iddiasının tamamen gerçek dışı olduğunu, ——— davacı, davalı şirkette TTK nun 357. maddesinde bahsi geçen eşit işlem ilkesi kapsamında aynı haklara sahip olduğunu, davalı müvekkili şirketin organlarından olan —– davalı müvekkili şirket genel kurulunca alınan usul ve yasaya uygun karar doğrultusunda gerçekleştiğini, davacı tarafın bu hususta ileri sürdüğü iddiaların hiçbir yasal dayanağı bulunmadığını, davacı taraf davalı müvekkili şirketin diğer ortak ——tarafından yönetildiğini iddia ettiğini, davacı asılın bu iddiasının gerçekle bağdaşır herhangi bir tarafı bulunmadığını, oysa söz konusu şirket ——tarafından yönetildiğini ve diğer ortak ——davacı ile aynı konumda yönetim dışında bulunduğunu, yönetim kurulu her türlü kararlarında yasaya, şirket ana sözleşmesine ve dolayısı ile de ortaklarının hak ve mükteseplerine hiçbir ayrım yapmaksızın eşit mesafede olduğunu, bunun yanında müvekkili şirket, genel kurulun usul ve yasaya uygun olarak aldığı karar doğrultusunda profesyonel yönetim anlayışı doğrultusunda, — yönetici tarafından idare ve temsil edilmekte olduğunu, şirket profesyoneller eliyle yönetilirken davacı asil ve müvekkili şirketin diğer ortağı —— şirketin iş ve işlemlerinde yasanın belirlemiş olduğu usul ve çerçevede denetim yetkisinin zaten mevcut olduğunu, bu nedenle davacı asılın iddia ettiği şekilde bir dışlama politikasının haksız olduğunu, müvekkili şirket ortaklarından—– makine mühendisi olması şirketin üretim faaliyeti konusunda teknik bilgi ve tecrübeye sahip olması nedeniyle ———- müşteri ilişkilerinde danışmanlık hizmeti vermesi konusunda görev verildiğini, bu görev çerçevesinde bir takım tedarikçi ve müşteri görüşmelerinde yönetimin yanında toplantılara danışman olarak katıldığını, görüşmelerde hiçbir şekilde konuşmalara müdahale etmediğini, bu tür toplantılarda tek yetkili kişi ya —- yetkilendirdiği çalışan personel olduğunu, davacının ——- iddiasının gerçeği yansıtmadığını, böyle bir cephe oluşturulsa burada davacının zarar görmesi gerektiğini, finansal raporlara bakıldığında şirket öz kaynaklarının —– büyümüş durumda olduğunu, dolayısıyla davacının şirket hissesininde —- artmış olduğunu, müvekkili şirketin dürüst, şeffaf ve hesap verebilir yönetim anlayışıyla yönetildiğini, bu amaçla tam tasdik kapsamında—- tarafından——— —–tarafından yetki almış — yaptırılmakta olduğunu, bunlara ilişkin raporların da ekte —– sunulduğunu, davacının işbu dava ile şirket ——- maddelerini ihlal ederek şirketi ve kendisini zarara uğrattığı yönünde iddia da bulunduğunu,—— bu iddiasının zarara uğratabileceğini ikna edici şekilde ortaya koymalarının yeterli olacağını belirttiklerini, ancak —– maddesinde bu hususta pay sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini gerçekten zarara uğrattıklarını ikna edici şekilde ortaya koymaları beklendiğini, oysa davacının soyut sebeplere dayalı iddialarının bu hususu ortaya koymadığını, —– aradığı şartları sağlamadığını, ——– devamı hükümlerinde düzenlenmiş olduğunu, —— hakkının keyfi ve kötü amaçlı kullanılmasını önlemek amacıyla bazı şartlara yer verildiğini, buna göre, bir pay sahibinin —— talebinde bulunabilmesi için gerekli ön şart pay sahibinin önceden bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmış olması gerektiğini, —– bilgi alma ve inceleme hakkı, ——- düzenlendiğini, —– bulunulduğunda, bilgi alma ve inceleme hakkının gerçekleştiği —— özellikle belirtilmesi gerektiğini, bu hak kullanılmadan pay sahiplerinin ———yapılmasını isteyemeyeceğini, kanun koyucu bu sayede, şirket dışı menfaat sağlamak, bir kararı önlemek veya taktik bir üstünlük elde etmek amacıyla talepte bulunarak ——- kötüye kullanılmasını önlemeyi amaçladığını, kanun koyucu, —– kurumuna fer’i bir nitelik kazandırmak istediğini, bu fer’i likin kişisel, maddi ve şekli bir görünüme sahip olduğunu, her şeyden önce, pay sahibinin bilgi alma ve inceleme hakkını kullanması gerektiğini, yönetim kurulu, açıkça eksik veya tatminkar olmayan ya da doğrulukları bakımından var olan şüpheleri ortadan kaldırmayan bu bilgileri pay sahibine vermeyi reddederse, o zaman pay sahibinin ——- bulunabileceğini, bu şart dışında ikinci olarak, ——-bendine göre, dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının kanunu veya şirket esas sözleşmesini ihlal ederek şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları halinde —– atanabileceğini, bu şartlar sağlanmadığı takdirde —— mümkün olmadığını, davacı tarafın dilekçesinde de sayılan bu şartların sağlanmamış olduğunu, —— ve daha sonrasında da davacı pay sahibinin bilgi alma hakkı kapsamında sormuş olduğu sorular —–tarafından açık ve şeffaf olarak cevaplandığını, ——atanmasını gerektirecek somut bir sebebin varlığından söz edilmesinin mümkün olmadığını, bilgi alma ve inceleme hakkı ile ilgili olarak davacı tarafça dava açıldığını, işbu davanın —— dosyası tahtında devam etmekte olduğunu, işbu davanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, davacının—–tarihinde yapılan genel kurulda cevaplanmasını talep etmiş olduğu sorulara verilen cevaplar davacı tarafından dava dilekçesinin ekinde de —- sunulduğunu, işbu belge incelendiğinde davacının talep etmiş olduğu konularda gerekli bilgilendirmelerin kendisine yapılmış olduğunun görüleceğini, bu konu ile ilgili —– dosyası tahtında verilen bütün bilgi ve cevapları aynen burada da tekrar ettiklerini, bu vesile ile ilgili dosyanın bütün içeriği ile beraber huzurdaki davaya celbini talep ettiklerini, davacının —–yılına ait faaliyet raporuna ilişkin eksik bilgi ve belgenin yer aldığını ifade etmiş olmakla birlikte eksik olan hususların neler olduğuna ilişkin somut herhangi bir bilgi ve belge talep etmediğini, bununla birlikte davacının sormuş olduğu sorulardan, faaliyet raporunda eksik bilgi ve belgelerin yer aldığına ilişkin ifadelerde hangi hususlara dair olduğu konusunda da bunların söz konusu faaliyet raporundan alınmış olan bilgi ve tespitlerin olduğu ve davacının böylece kendi iddiasını çürüttüğünü, diğer sorularının da şirkete karşı açtığı davalarda kullanarak şirketin içinin boşaltıldığı iddiası ile algı yönetimi yapmak amacıyla yönelttiği iddialar olduğunu, davacının bu iddiaları şirketin faaliyet raporu ile bağdaşmayan iddialar olduğunu, davacı tarafın yukarda bilgileri verilen müvekkili şirket aleyhine aynı sebepten açmış bulunduğu birden fazla dava bulunduğunu, davacı pay sahibi, bilgi alma ve inceleme hakkının ihlal edildiği iddiası ve yapılan——- alınan kararların iptali ile —— talebi gibi sebepler ile müvekkili şirket aleyhine birçok dava ikame ettiğini, işbu davaların hepsinin haksız ve gerçek dışı iddialara dayanan davalar olduğunu, bunlardan —–tarihli —— iptali ve—— atanması talebi ile açmış olduğu dava, —–atanması talebinin reddi ile müvekkili şirket lehine sonuçlandığını, işbu dosyanın celbini talep ettiklerini, davacının dilekçesinin tamamında şirketin ve kendisinin zarara uğradığı ile ilgili ikna edici sınırları belirli olan genel nitelik taşımayan somut bir talepte bulunmadığını, müvekkili şirket —— bağımsız denetime tabi, ——– yönünden tam tasdik kapsamında yeminli mali müşavir denetiminde olan bir şirket olduğunu, davacının her yönden denetlenen şeffaf ve kurumsal bir yapıyla yönetilen başarılı bir şirkette —— olay bulmasının söz konusu olamayacağı kanaatinde olduklarını, müvekkili şirketin ——- tabi hiçbir işlem ve olayının mevcut olmadığını belirterek iddia ve tedbir taleplerinin reddi ile davanın esastan reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememiz tarafından tarafların delil listesinde gösterdikleri tüm deliller celp ve incelenmiş, dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizde açılan işbu dava, TTK nın 438 ve devamı maddeleri uyarınca ——-tayini talebine ilişkin olarak açıldığı görülmektedir.
Mahkememizce, tarafların dosyaya sunduğu deliller, taraf defter ve kayıtları incelenerek davacının davalı ticari defter ve kayıtlarının ——-marifetiyle incelenmesinde hukuki menfaatini bulunup bulunmadığının——göre işbu talebin niteliği ve denetim koşullarını oluşup oluşmadığının belirlenmesi bakımından dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi olarak —– tarihli raporunda özetle;
“Davalı —- davalı şirket ticari defter ve kayıtlarında bulunan ticari ilişki incelenmiş ve —-yönünden yapılan değerlendirmede;
Davalı şirketin — yılı maliyet ve giderlerinde meydana gelen artışın — ülkemizde meydana gelen ekonomik krizden mi kaynaklandığı yoksa davacının iddia ettiği sebeplerden mi ileri geldiği ile —- —- kefaletten kaynaklanan alacak yönünden davalı şirketin bir zararının olup olmadığının, bu alacak tutarının ne şekilde oluştuğunun detaylı şekilde ——- denetlenmesi ve araştırılmasının uygun olduğu, diğer iddia edilen hususlarda genel olarak incelenecek bir hususun bulunmadığını ve özellikle ——–şirketleri yönünden yapılacak önemli bir incelemenin bulunmadığı” gerekçeli raporda belirtilmiştir.
Davalı şirketin yasal defterlerinde yapılan incelemelerde—– hem müşteri ve hem de satıcı ilişkisi içerisinde olduğu görülmektedir. Diğer bir ifade ile —– şirketine hem satış yapılmakta ve hem de bu firmadan alış yapılmaktadır.
Özellikle —— yönünden yapılan incelemeler raporda;
“Davalı şirketin yasal defterlerinde yapılan incelemelerde —- sadece tedarik yapmakta olduğu görülmektedir.
Davalı şirketin —–yasal defterlerinde;
-Kefaletten —-cari hesap kodunda izlemektedir.
Davalı şirketin — şirketinden tedarik yaptığı ve satıcı olarak oldukça yoğun bir ticari faaliyetinin olduğunun gözlemlendiği, davalı şirketin — şirketini satıcı olarak izlediği —cari hesap kodunda — tutarında borçlu olarak göründüğü, — sonu itibariyle ise davalı şirketin borcunun bakiye —-çıktığı görülmektedir.
Davalı şirketin yasal defterlerinde —-tutarında alacaklı olarak görünmekteyken bu tutar —– çıkmıştır.
— yılında borç tutarı hem de alacak tutarı arttığı görülmüştür.
Davacının davalı şirkette —ranın pay sahibi olduğu ve davalı şirkete — çerçevesinde —— atanması talebiyle huzurdaki davayı açtığı,Davalı şirketçe incelemeye ibraz edilen —-defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırıldığı,
Davalı şirketin— yılına göre maliyet ve giderlerinde —- aralığında artışlar görüldüğü, satışların maliyeti hesabında görülen artışın davacı iddialarında belirtilen hususlardan mı yoksa —- meydana gelen ekonomik krizden mi kaynaklandığının araştırılması hususu ile —- tutarındaki kefaletten kaynaklı alacak tutarı yönünden davalı şirketin bir zararının olup olmadığı ve bu alacak tutarının ne şekilde oluştuğunun detaylı bir şekilde ——- marifetiyle araştırılmasının gerektiği yönünde” rapor edilmiştir.
Davalı vekilinin beyan ve itirazlarının değerlendirilerek bilirkişi kurulundan itirazlarının karşılar nitelikte bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak bilirkişiler — raporlarında özetle;
“Ara karar gereği tarafların itirazları çerçevesinde yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde bilirkişi kök raporumuzdaki görüş ve kanaatlerimizi koruduğumuz” rapor edilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede;
Mahkememiz tarafından davacının——– talebi yönünden 6102 sayılı TTK.daki düzenlemelere ilişkin yapılan incelemede;
IV – BİLGİ ALMA VE İNCELEME HAKKI :
Madde 437- (1) Finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisi, genel kurulun toplantısından en az onbeş gün önce, şirketin merkez ve şubelerinde, pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulur. Bunlardan finansal tablolar ve konsolide tablolar bir yıl süre ile merkezde ve şubelerde pay sahiplerinin bilgi edinmelerine açık tutulur. Her pay sahibi, gideri şirkete ait olmak üzere gelir tablosuyla bilançonun bir suretini isteyebilir.
(2) Pay sahibi genel kurulda, yönetim kurulundan, şirketin işleri; denetçilerden denetimin yapılma şekli ve sonuçları hakkında bilgi isteyebilir. Bilgi verme yükümü, 200 üncü madde çerçevesinde şirketin bağlı şirketlerini de kapsar. Verilecek bilgiler, hesap verme ve dürüstlük ilkeleri bakımından özenli ve gerçeğe uygun olmalıdır. Pay sahiplerinden herhangi birine bu sıfatı dolayısıyla genel kurul dışında bir konuda bilgi verilmişse, diğer bir pay sahibinin istemde bulunması üzerine, aynı bilgi, gündemle ilgili olmasa da aynı kapsam ve ayrıntıda verilir. Bu hâlde yönetim kurulu bu maddenin üçüncü fıkrasına dayanamaz.
(3) Bilgi verilmesi, sadece, istenilen bilgi verildiği takdirde şirket sırlarının açıklanacağı veya korunması gereken diğer şirket menfaatlerinin tehlikeye girebileceği gerekçesi ile reddedilebilir.
(4) Şirketin ticari defterleriyle yazışmalarının, pay sahibinin sorusunu ilgilendiren kısımlarının incelenebilmesi için, genel kurulun açık izni veya yönetim kurulunun bu hususta kararı gerekir. İzin alındığı takdirde inceleme bir uzman aracılığıyla da yapılabilir.
(5) Bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibi, reddi izleyen on gün içinde, diğer hâllerde de makul bir süre sonra ——– bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilir. Başvuru basit yargılama usulüne göre incelenir. Mahkeme kararı, bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatını ve bunun şeklini de içerebilir. Mahkeme kararı kesindir.
(6) Bilgi alma ve inceleme hakkı, esas sözleşmeyle ve şirket organlarından birinin kararıyla kaldırılamaz ve sınırlandırılamaz.
Davanın TTK nın 438 ve devamı maddeleri uyarınca ——- tayini talebine ilişkin olarak açıldığı görülmektedir.
—— isteme hakkı 6102 sayılı TTK nın 438 vd maddelerinde düzenlenmiştir. TTK.nın 438. Maddesinde;
Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların —bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir.
—– istemi onaylarsa, şirket veya her bir pay sahibi otuz gün içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bir ——— atanmasını isteyebilir.
TTK 439. Maddesinde;
—– istemini reddetmesi hâlinde, sermayenin en az onda birini, —- yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı ——sahipleri üç ay içinde —–bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden ——–atamasını isteyebilir.
Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde ——–atanır.
TTK m. 438/1 uyarınca her pay sahibi, payının türünden bağımsız olarak, genel kurula ——– talebinde bulunma hakkına sahiptir. Bu, pay sahibinin bireysel bir hakkıdır. Pay sahibi, bu bireysel hakkını kullanabilmek için bilgi alma ve inceleme hakkını önceden kullanmış olmalıdır. Ayrıca ——- isteme hakkının her bir pay sahibine ait bireysel bir hak niteliğinde olması genel kurulda bu istemin kabul edilmesi durumuna özgüdür. Eğer genel kurul bu talebi reddederse, o takdirde pay sahibinin bu bireysel hakkı azınlık hakkına dönüşür. Başka bir deyişle pay sahibi —— talebinde bulunmuş ancak bu talep genel kurul tarafından reddedilmişse, bu durumda sadece azınlık mahkemeden ——- isteyebilir—
Davacı —- hissedarı olduğu, diğer ana —–payına eşit olarak paylaştıkları tartışmasız olup, davacı yanın ——tayin etme hak ve yetkisinin bulunduğu tartışmasızdır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile davalı şirkete —- ile aralarında tedarik ilişkisi bulunduğu ve satıcı olarak oldukça yoğun bir ticari faaliyetinin olduğu gözlemlendiği — yılı sonu itibariyle bu borcun —çıktığı, davalı şirketin yasal defterlerinde — kefaletten doğan alacaklar başlığı ile takip ettiği cari hesapta — tutarında alacaklı gözükmekte iken, işbu miktarın —-çıktığı, —- yılında hem borç hem de alacağının gözüktüğü, bu nedenle özellikle —-davalı şirket arasındaki kefalet ilişkisinden kaynaklanan— itibariyle tespit kefalet alacağından kaynaklanan tutarın araştırılmasının uygun olacağı belirtilmiştir.
Mahkememiz tarafından bilirkişi raporunda belirlenen,
“Davalı şirketin — davacının——– reddedilmiştir.— Maddesinde davacı taraf ——-atanması talebinde bulunmuş yapılan oylamada—- şeklindeki tespit ile —— atanması talebine —- yapıldığı ve buna ilişkin yasal zorunluluğunun gereklerinin yerine getirildiği tespit edilmiştir.
——ayinine dayanak yapılacak olan vakıalar yönünden kesin hüküm söz konusu edilemeyeceğinden kesin delil aranmasının dayanağını bulmak güçtür. Kanun koyucu —denetçi istemine ilişkin olarak öne sürülen vakıaları az çok doğrulayan delil ve emareleri yeterli saymıştır. —— çalışma alanlarına giren ve bunun sonucu ile ilgili bulunan bilançosunun gerçekliğinin araştırılması istemlerinde ——– konusunda daha da ılımlı davranmak gerekmektedir” hususları yer almaktadır.
Mahkememizce sonuç olarak dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi ve yukarıda yapılan tespitler ve yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirmeler sonucu; Davanın kısmen kabulü gerektiği,—- incelendiğinde, davacının ——- talep ettiği konularda TTK m.437’de öngörülen şekilde bilgi alma ve inceleme hakkını kullandığı, TTK. m.438’de açık şekilde talep edilen ve TTK m.439 uyannca da——- olan bilgi alma ve inceleme hakkını kullanılması şartının somut olayda gerçekleştiği, Mahkememiz tarafından alınan—— yılına göre maliyet ve giderlerinde —- aralığında artışlar görüldüğü, satışların maliyeti hesabında görülen artışın davacı iddialarında belirtilen hususlardan — gelen ekonomik krizden mi kaynaklandığının araştırılması hususu ile——tutarındaki kefaletten kaynaklı alacak tutarı yönünden davalı şirketin bir zararın olup olmadığı ve bu alacak tutarının ne şekilde oluştuğunun detaylı bir şekilde incelenerek açıklığa kavuşturması” ilişkin istem yönünden talebin kabulü ile—- atanmasına ve ——- görevlendirilmesine, diğer istem ve iddialar yönünden ise inceleme yapılacak bir hususun, haklı sebebinin bulunduğu iddiasının davacı yan tarafından ispat edilemediği benimsenerek reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış ve aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
“Davalı —- göre maliyet ve giderlerinde— aralığında artışlar görüldüğü, satışların maliyeti hesabında görülen artışın davacı iddialarında belirtilen hususlardan mı yoksa—- —meydana gelen ekonomik krizden mi kaynaklandığının araştırılması hususu ile —- tutarındaki kefaletten kaynaklı alacak tutarı yönünden davalı şirketin bir zararın olup olmadığı ve bu alacak tutarının ne şekilde oluştuğunun detaylı bir şekilde incelenerek açıklığa kavuşturması İÇİN, TTK.nın 438/2, 439 ve 440. Maddeleri gereğince İZİN VERİLMESİNE,
2——denetçi olarak ——-ATANMASINA,
3-Denetim gideri olarak —— davacı tarafından Mahkememiz veznesine 2 hafta içerisinde DEPO EDİLMESİNE,
4-Masraf yatırıldığında kararın tebliği ile —— GÖREVE BAŞLAMASINA ve görevin TTK. 441. Maddesi dikkate alınmak suretiyle İFASINA,
5-Fazlaya ilişkin genel kurul kararlarının iptaline ilişkin istemin, iptal koşulları oluşmadığı tespit edilmekle REDDİNE,
6-Karar ve ilâm harcı olan 80,70-TL harçtan peşin alınan 44,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40-TL peşin nisbi harç+44,40-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 88,88-TL harcın DAVALIDAN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan 6,40-TL vekalet harcı, 3.000,00-TL bilirkişi ücreti ki toplam 3.355,40-TL’nin kabul ve ret miktarlarına göre taktiren 1.677,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre davalı yararına taktir edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
10-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden itibaren, 6100 sayılı HMK’nın 331/2 maddesi gereğince resen davacının bildireceği hesaba İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, 6102 sayılı TTK.nın 440/2 maddesi gereğince KESİN olmak üzere karar verildi.16/02/2022