Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/81 E. 2023/408 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/81 Esas
KARAR NO : 2023/408

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 02/02/2023
KARAR TARİHİ : 27/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının 06.07.2021 tarihinde davalıların sevk ve idaresindeki—– plakalı araç ile trafik kuralını ihlal ederek müvekkilinin maliki olduğu —– plakalı araca çarpmak suretiyle %100 kusuruyla kazaya sebebiyet verdiğini ve müvekkilinin maliki olduğu aracın hasar gördüğünü, kazadan sonra müvekkilinin aracının derhal servise (—– kaldırıldığını, aracın tamir süreci, parça bekleme ayrıntılı ve detaylı işçilik çalışması gibi nedenlerle 06.07.2021 ila 26.08.2021 tarihleri arasında araçtan mahrum kalması nedeniyle uğradığı zararların tazmini amacıyla davalı borçlular aleyhine —— Esas Sayılı dosyası kapsamında takibe geçildiğini, davalı tarafından ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, yukarıda belirtilen gerekçelerle davalı tarafından ödenmesi gereken 51 günlük araç mahrumiyet bedelinin belirlenerek tahsili için işbu davayı açma mecburiyetinin hasıl olduğunu, fazlaya ilişkin hak ve taleplerinin saklı kalmak kaydıyla yukarıda açıklanan nedenlerle, davalarının kabulüne, itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın %20’ sinden aşağı olmamak üzere, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine,yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin iş bu davada görevli olmaması sebebiyle görevsizlik kararı verilmesine, davanın esası hakkında karar verilecek olsa dahi müvekkile atfedilecek bir kusur olmaması sebebiyle davanın esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, haksız fiile dayalı olarak araç kazanç kaybı talebi ile başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptalı istemine ilişkindir. —–Bölge Adliye Mahkemesi —-. Hukuk Dairesinin —– esas ve —— karar sayılı ilamında; ” Somut olayda, davacı —— TTK anlamında tacir olmasına karşın sigortalısı —— gerçek kişi, sigortaladığı araç hususidir. Davacı sigorta şirketinin yukarıda açıklanan halefiyet ilkesi uyarınca yerine geçtiği dava dışı sigortalı —– arasındaki uyuşmazlık sigorta sözleşmesinden değil, haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle yukarıda açıklanan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davaya bakma görevi genel görevli mahkeme niteliğindeki asliye hukuk mahkemesine ait olduğunun anlaşılması karşısında, HMK’nin 114’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının “c” bendi ve aynı Kanunun 115’inci maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca, davaya bakma görevinin asliye ticaret mahkemesine ait olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yargılamaya devam olunarak hüküm kurulması isabetsizdir. ” şeklindeki tespit ve değerlendirmelerin ışığı altında davacı —— hakkında yapılan araştırma neticesinde tacir sıfatının bulunduğuna dair bir bilgi ve belgeye rastlanmadığı, kaza nedeniyle zarar gören aracın hususi araç olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın sigorta sözleşmesinden değil, haksız fiilden kaynaklandığı, davaya bakma görevi genel görevli mahkeme niteliğindeki asliye hukuk mahkemesine ait olduğunun anlaşılması karşısında davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli —-Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere —– Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair 5235 Sayılı Kanunun geçici 2.maddesine göre Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 ve —- sayılı —— ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde ——Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.