Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/8 E. 2023/231 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/8 Esas
KARAR NO : 2023/231

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 03/01/2023
KARAR TARİHİ : 08/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin hem tek ortağı hem de yetkili —- olarak yer aldığı şirket olan — tasfiyeye girdiği ve — tarihinde —- terkin olduğu, müvekkilin sahibi bulunduğu ve ihyası istenen —alacağı bulunan —-ile görülmekte olan bir tazminat davası ve —-sayılı icra dosyası ile de alacağı bulunduğu, —- olduğundan — dava ve icra dosyasında taraf sıfatını kaybettiği, —— iken tasfiyeye girerek—– tarihinde —– tescilini, ihya kararının akabinde —-olarak da şirkete davacı müvekkili —- atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :Davalı —cevap dilekçesinde özetle; ——-TTK. M. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığı,— konusundaki talepleri, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirdiği ve sonuca bağladığı, yargı merci gibi hareket edemeyeceği, “.——– tescil için aranan kanuni şartların var olup olmadığını incelemekle yükümlüdür—- tescilinde, özellikle şirket sözleşmesinin, emredici hükümlere aykırı olup olmadığı ve söz konusu sözleşmenin kanunun bulunmasını zorunluluk olarak öngördüğü hükümleri içerip içermediği incelenir. Tescil edilecek hususların gerçeği tam olarak yansıtmaları, üçüncü kişilerde yanlış izlenim yaratacak nitelik taşımamaları ve kamu düzenine aykırı olmamaları şarttır.” (TTK.m.32). Yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verildiği, aksi halde, tescil talebini gerekçe göstererek reddedeceği, Tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket— tarafından —- eksik bırakılmış olmasının —- sorumluluğu olduğu,—– korumakla görevli olduğu, (6762 Sayılı TTK m.224 ve 6102 sayılı TTK m.285) henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçların notere depo edilmesi ya da kafi bir teminat ile karşılanması gerektiği, (6762 Sayılı TTK m.445 ve 6102 sayılı TTK.m.541)—- iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkili —— tespit etmesinin mümkün olmadığı, mahkemenin davanın esası ile ilgili vereceği karara müvekkili—— kaynaklanan şirketin kurucusu ve — tasfiye sürecinde açılan davaya rağmen şirketin — silinmesini talep eden ———– sorumluluğu bulunmadığı, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığı ve bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağı, müvekkili— dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığı, müvekkili yönünden açılan davanın reddini, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkili aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 547. maddesi gereğince —- sebebiyle terkin edilen şirketin faal olduğunun tespiti ile ihyası istemidir.
—- ihyası talep edilen şirketin—- — tarihinde yaptırdığı, şirket yetkilisinin ve — davacı —–tarihinde sicil kaydının tasfiyenin sona ermesi nedeni ile terkin olduğu bildirmiştir.
İhyası istenen şirketin—– Sayılı dosyasında davacı sıfatına haiz olduğu, derdest davası olduğu keza —– takip alacaklısı olduğu, derdest icra takibi olduğu görülmüştür.
Tasfiyenin kapatılması için—- işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması, tasfiye halindeki şirketin taraf olduğu tüm uyuşmazlıkların neticelenmiş olması gerekir. Şirketin devam eden bir hukuki uyuşmazlığı nedeniyle şirketin ihyasına karar verildiğinde, yapılacak ek tasfiye işlemleri, tasfiye üstlenmiş olduğu görevin devamı niteliğindedir—–
TTK’nın 547. Maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğunun anlaşılması halinde şirketin yeniden tescilinin istenebileceği düzenlenmiştir.
TTK 547 maddesi kapsamında açılan davada zaman aşımı veya hak düşürücü süre söz konusu değildir. ——
Yapılan yargılamaya göre, her ne kadar dava konusu şirket kendisi tarafından tasfiye sürecine girip tasfiyeyi sonuçlandırmış ve — terkin edilmiş ise de dava konusu terkin edilen şirket hakkında halen devam eden derdest dava ve takip bulunduğu, dolayısıyla faal olduğu, derdest olan davanın ve takibin sonucuna göre şirket alacağı veya borcu ortaya çıkabileceği, tasfiyenin şirketin tüm borç ve alacakları tasfiye olunmaksızın tamamlanamayacağı,——- terkin olunamayacağı sonucuna varıldığından ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 547/2. maddesi gereğince “Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için —veya yeni bir veya birkaç —- atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmü dikkate alındığında davanın kabulüne, dava konusu şirketin ihyasına, — davacının —— olarak atanmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
HMK’nın 326. maddesi uyarınca, aksine düzenleme bulunmadıkça yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Davacı şirketin yetkilisi ve —- olup şirket hakkında dava ve takip olmasına rağmen şirketin terkinini sağlamıştır. Davalı yasal hasım olduğundan ve az önce bahsedilen nedenden ötürü davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmesi mümkün olmayıp öte yandan davacı yanca da karar celsesinde zaten karşı yandan yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığı belirtilmiştir. Tüm bu anlatılan nedenlerden ötürü davanın kabulü yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kuurlmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-DAVANIN KABULÜNE,—- sicil nosuna kayıtlı bulunup —–tarihinde 6102 Sayılı TTK’nın 547. maddesi gereğince—- —-6102 Sayılı TTK’nın 547. maddesi gereğince ——- dosyaları ile sınırlı olmak üzere, terkin edilen şirket hakkında derdest olan davanın ve icra takibinin sonuçlanması ve infazı bakımından sicilden terkinine ilişkin kararın kaldırılmak suretiyle İHYASINA, —-yeniden TESCİLİNE,
2- — olarak en —– atanmasına, ek tasfiye işlemlerinin —tarafından yürütülmesine, ek tasfiye işlemleri bitinceye kadar —- devam etmesine,
3- Kararın ———- Gazetesinde ilan edilmesine,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken maktu harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davalı yasal hasım olduğundan ve gerekçede açıklanan nedenlerden ötürü davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı yasal hasım olduğundan ve gerekçede açıklanan nedenlerden ötürü davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Davalı tarafından yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise kalan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı.