Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/794 E. 2023/908 K. 14.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/794 Esas
KARAR NO: 2023/908
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/11/2023
KARAR TARİHİ: 14/11/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin alacağının tahsili amacıyla tarafımızca ——–E. sayılı dosyası üzerinden borçlu/davalı hakkında fatura alacağından kaynaklanan alacak sebebiyle ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Davalı borçlu, borçlu olmadığını iddia ederek borca itiraz etmiş ve takibi durdurmuştur. İşbu itiraz sadece takibi sürüncemede bırakarak müvekkilinin haklı alacağına kavuşmasını engellemek amacıyla yapılmış olup haksız ve mesnetsiz olduğunu, 19.12.2018 tarihli ——— yayımlanan 7155 sayılı kanun ile Türk Ticaret Kanunu’na 5/A maddesi eklenmiş olup buna göre ticari davalarda, konusu belli bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuk yoluna başvurulması dava şartı haline getirilmiştir. Tarafımızca cari hesaptan doğan alacak için icra takibine karşı itirazın iptali amacıyla ———- Arabuluculuk Bürosu’na başvuruda bulunulmuş ve ——— başvuru dosya numaralı, ——— arabuluculuk numaralı dosya ile arabuluculuk süreci tarafımızca işletilmiş olup bu süreçte taraflar arasında anlaşma sağlanamamış ve bu husus 22.08.2023 tarihli arabuluculuk son tutanağında kayıt altına alınmış ve davacı yanın haksız ve mesnetsiz itirazının iptali amacıyla işbu davayı açma zorunluluğumuz hasıl olmuştur. işbu davaya ve icra takibine konu alacak likit olup davalı borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir. davalı şirketin hizmet kusuru nedeni ile müvekkili şirket ekstra ardiye ve demuraj ücretleri ödemek zorunda kaldığını, taşıyan davalı şirketin söz konusu zararın meydana gelmesinde ağır ihmali ve kusuru bulunduğunu, davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptal edilerek davaya konu icra takibinde hak kazanılmış olan yasal vekalet ücreti ile takip tarihi itibariyle yapılmış olan icra dosya masrafları toplamı olan 66.023,13-TL üzerinden takibin devamına ve takip tarihinden itibaren işleyecek faiz, ve tüm ferileri ile birlikte takibin devamına karar verilmesi gerekmekte olduğunu, fazlaya ilişkin hak ve alacak talep etme hakkımız saklı kalmak kaydı ile; davalının haksız ve mesnetsiz itirazının reddedilerek 66.023,13- TL üzerinden takibin devamına ve takibin takip tarihi itibariyle üzerinden işleyecek faiz, dosyaya yapılan icra dosya masrafları ve tüm ferileri ile birlikte devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;Dava, itirazın iptali davasıdır.HMK da dava şartı olarak düzenlenmiş olan görev hususu genel mahkemeler ile özel ihtisas mahkemeleri arasında veya özel ihtisas mahkemeleri arasında söz konusudur. TTK’nın Değişik 5. Maddesinde “Bir yerde birden fazla Ticaret Mahkemesinin bulunması durumunda iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, Asliye Ticaret Mahkemelerinden biri veya bir kaçı münhasıran bu kanundan veya diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.” hükmünü içermektedir. 6103 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Uygulanması ve Yürürlüğü Hakkındaki Kanunun 8. maddesi aynen “Deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davaları;(1) 6762 sayılı Kanunun 4.maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca kurulmuş bulunan denizcilik ihtisas mahkemesinin görmekte olduğu davalar, Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi gereğince, Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden itibaren bir ay içinde, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından, Türk Ticaret Kanunu ile diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevli kılınacak asliye ticaret mahkemesine devredilir.(2) Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden önce açılmış olan deniz ticaretine ve deniz sigortasına ilişkin hukuk davalarını görmekte olan mahkemeler, yargı çevreleri içinde ve görev alanlarına giren sonuçlanmamış davaları ve işleri devredemezler.” düzenlemesini içermektedir.6103 Sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince HSK’ca ———– İlinde 6102 Sayılı TTK’nun Denizcilik Kitabından kaynaklanan uyuşmazlıkları görmek üzere görevli özel yetkili ———- Denizcilik İhtisas Mahkemesi belirlenmiştir. Bu durumda, 01.07.2012 tarihinden sonra 6102 Sayılı Kanunun Deniz Ticaret Kitabından doğan uyuşmazlıklar ticari dava sayılacak, ticari davalar ise 6102 sayılı TTK’nun 5. maddesi gereğince ihtisas mahkemesi olan Denizcilik İhtisas Mahkemesince görülecektir.Dava dilekçesinin incelenmesinde ———– üretilen malların davacı şirkete teslimi için davalı şirket ile anlaşıldığı, ürünlerin 18/04/2023 tarihinde limana ulaştığı, 19/04/2023 tarihinde tescillerinin alındığı, 24/04/2023 tarihinde davalı şirkete ve ———- İşletmeciliğine ardiye ve demuraj masraflarının ödendiği, buna rağmen davalı şirketin alacağının kalmadığını ilgili gümrük idaresine zamanında bildirmemesi nedeniyle zararın meydana geldiğinden bahisle zararın tazmini için icra takibi başlatıldığından bahsedilmiştir. Bu durumda söz konusu olayın özünü davalının deniz yolu taşıma hizmetini eksiksiz yerine getirmemesinden kaynaklı doğan zararın tazmini istemine ilişkin olduğu anlaşımıştır. Sonuç olarak, dava dilekçesi ve ekleri ile bir bütün olarak incelendiğinde hukuki ihtilafın deniz yolu nakliyesinin gerçekleşmesi neticesinde oluşan zarardan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, bu haliyle davanın görülüp sonuçlandırılmasının denizcilik ihtisas mahkemesinin görevine girdiğinin kabulü gerekmekte olup mahkemelerin görevi, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekmektedir. Yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve Hakimler ve Savcılar Kurulu kararı gereğince somut uyuşmazlığın çözümünde özel mahkeme olarak denizcilik ihtisas mahkemesi sıfatıyla ———-Denizcilik İhtisas Mahkemesi görevli olduğundan mahkememiz görevsiz olması sebebiyle görevsizlik kararı verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre görevli mahkeme ——— Denizcilik İhtisas Mahkemesi olduğundan mahkememizin görevsizliğine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4 ve 5 maddeleri ile 6103 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Uygulanması ve Yürürlüğü Hakkındaki Kanunun 8. maddesi gereğince görevli mahkeme ———-Denizcilik İhtisas Mahkemesi olması sebebi ile MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşme tarihinden, İstinaf yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli ———— Denizcilik İhtisas Mahkemesine gönderilmesine, aksi taktirde mahkememizce Resen davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına( ihtarat yapıldı)
3-HMK 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece karar verilmesine,
4-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi için taraflardan biri tarafından başvuruda bulunulmadığı takdirde, mahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesine, harç, yargılama gideri, vekalet ücreti, gider avansı vd hususların talep halinde, 6100 Sayılı HMK’nın 331/2. ve 331/2. maddesi gereğince mahkememizce hüküm altına alınmasına,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, ———– Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/11/2023