Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/779 E. 2023/899 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/779 Esas
KARAR NO: 2023/899
DAVA: Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 19/03/2021
KARAR TARİHİ: 08/11/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle ; davacı akrabalarından borç para alamaması ve eşinin rahatsızlığı sebebiyle davalı ——– 500 TL borç aldığını ve karşılığında senet imzaladığını, senet günü dolmadan kendisini çarşıda derdest ettiklerini, 4-5 kişilik grup halinde sarhoş ve ellerinde silahlı, bıçaklı olarak taksilerine aldığını, davalının, imzaladığı senette rakam hatası olduğunu belirterek baskı altında davacıya zorla 5-6 adet senet imzalattıklarını, yaşlı olduğundan imza atmak zorunda kaldığını, 1-2 ay içerisinde borcunu faiziyle ödediğini, imzaladığı hiçbir senedi geri alamadığını, senetleri geri alamayınca ——– arayarak şikayette bulduğunu, bunun üzerine durumun Emniyete intikal etmesiyle davalının ellerindeki senetleri verdiğini, aradan biraz zaman geçtikten sonra ——– Esas sayılı takibin ortaya çıktığını ve ödeme emri gönderildiğini, tekrar davalı tarafından yolunun kesilmesi üzerine ——Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunduğunu ve takipsizlik kararı verildiğini, Davalıdan başka para almadığını ve hiçbir borcunun olmadığını, İİK.’nun 72. Madodesi gereği borçlu olmadığının menfi yolla tespitine, tazminat hakkının saklı tutulmasına ve yargılama giderlerinin karşı taraftan tahsilini talep etmiş, senet ve takibin iptalini talep ve dava etmiştir.

CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; ——— Esas sayılı dosyası ile müvekkili tarafından davacı borçlu aleyhine açılan icra takibinin kesinleştiğini, haciz işlemlerinin gerçekleştiğini, icra takibinin kesinleşmesinin üzerinden yaklaşık 1 yıl sonra davacı borçlu tarafından bu davanın açılmış olmasının açıkça kötü niyet göstergesi olduğunu, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiğini, borçlunun adresine fiili hacze gidildiğini, borçlunun başkaca dosyalarında mevcut alacaklarına haciz konulduğunu, Davacının borçtan ve takipten önceden haberdar olduğunu, dilekçesinde de borçtan haberdar olduğunu belirttiğini, davacının senetteki imzayı kabul ettiğini, davacının amacının sistematik olarak iddialarda bulunarak müvekkilin alacağına kavuşmasını engellemek olduğunu, her ne kadar dava Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış olsa da dava konusunun icra takibinin dayanağı kambiyo senedi olup kambiyo senedine dayalı menfi tespit davalarında görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, görev itirazında bulunduğunu, bu nedenlerle görevsizlik kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:——— sayı ile davacı ve davalının tacir oldukları hizmet sözleşmesine göre hizmetin ticarethaneye verildiği, bu haliyle taraflar arasındaki işin ticari olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Buna göre, bir uyuşmazlığın ticari dava nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.Somut olayda, taraflar arasındaki temel ilişki şahsi nitelikte ki ödünç akdi olup, uyuşmazlık münhasıran kambiyo senedinden değil, ödünç akdi ilişkisi gereğince zor durumdan faydalanılarak verildiği iddia olunan senedin bedelsiz olup olmadığından kaynaklanmaktadır. Dosya kapsamında tarafların tacir olduğuna dair bir delil bulunmadığı gibi, dava da TTK’da düzenlenen mutlak ticari davalardan değildir. Yani, davacı senedin zor durumdayken baskı ile, zorlama ile alındığını ve bir kısım yerlerin davalı tarafından doldurulduğunu, bu yönü ile de sahtecilik yapıldığını, borçlu olmadığını, keşidesinde sahtecilik yapıldığı yönündeki ihtilaflar ödünç akdi ve haksız fiil hükümleri kapsamında çözülecektir. Bu nedenle uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca ——- Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden mahkememizin görevsizliğine dair aşağıda ki şekilde karar verilmiştir.

Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK’nun 114/1-c ve 115/2. Maddesi uyarınca görev nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin KARŞI GÖREVSİZLİĞİNE, görevli mahkemenin ——— ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
Ancak bu konuda ——— Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı verip kesinleştiği ve mahkememiz ile arasında OLUMSUZ GÖREV UYUŞMAZLIĞI doğduğu dikkate alınarak , işbu kararın İstinaf yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde MERCİİ TAYİNİ için dosyanın ——– Bölge Adliyesi ‘nin ilgili dairesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2. Maddesi gereğince “Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edeceği”şeklindeki düzenleme nazara alınarak YARGILAMA GİDERLERİ KONUSUNDA BU AŞAMADA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yokluklarında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 HAFTA içerisinde ———- Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize veya mahal Asliye Hukuk Mahkemesine sunulacak dilekçe ile İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/11/2023