Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/75 E. 2023/248 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/75 Esas
KARAR NO : 2023/248

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/01/2023
KARAR TARİHİ : 14/03/2023
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki anlaşma ve uzun yıllardır devam eden ticari teammül gereği 21.12.2022 tarihinde gerçekleşen anlaşma gereğince —–7 adet sıfır kilometre—– marka araç (5 adet —–2Adet ——Paket) 26.12.2022 tarihinde davalı firmadan nakliye ve teslim sorumluluğu davalı firmaya ait olmak üzere müvekkili firmaya teslim edilmek üzere anlaşıldığını, bu anlaşma gereğince araçlar yola çıkmış olup yola çıkan araçların tamamı—– İrsaliye numaralı sevkiyat kapsamında 26.12.2022 tarihinde müvekkili firmaya henüz teslim edilmeden yolda iken kaza yapmış ve tamamı zayi olmuştur. Araçlar taraflar arasında gerçekleşen anlaşma gereğince müvekkili firmadan kaynaklanmayan davalı firmanın sözleşme edimini yerine getirirken gerçekleşen kaza nedeniyle zayi olması sebebiyle sözleşme ifa edilememiş müvekkili firma zarara uğradığını, Davalı firmanın nakliye sorumluluğu çerçevesinde gerçekleşen kazadan kaynaklı sözleşme ifa edilememiş olup müvekkil firmanın maddi zararı doğduğunu, Bu sebeple iş bu davayı açma zorunluluğumuz hasıl olmuştur.Bu durum neticesinde müvekkili firmanın, davalının kusuru ve ihmali neticesinde 3.kişilere karşı sorumlulukları ve mağduriyeti söz konusu olduğunu, davalı firma tarafından müvekkili firmaya kesilen 21.12.2022 tarihli e-irsaliye neticesinde faturaları kesilen 7 adet aracın tescil ve plakalandırma işlemleri müvekkil firma tarafından gerçekleştirildiğini, Zayi olan 7 aracın plaka tescil bilgileri şu şekilde olduğunu, ——En nihayetinde davalı firmanın kusurlu ve ihmali neticesinde müvekkili firmaya teslim edilmek üzere 26.12.2022 tarihinde yola çıkan 7 adet araç zayi olmuş ve zamanında,kiralayan firmaya taahhüt edilen süre içerisinde teslim edilemediğini, dava dışı — isimli kiralayan firma bu durum üzerine müvekkili firmanın kestiği faturayı iade ettiğini, Müvekkili firma 09.01.2023 tarihinde kiralayan firmaya araçları zamanında ve saatinde teslim edememesi sebebiyle 173.460,00 TL Cezai Şart bedelini ödemiştir.
Yukarıda arz ve izah edilen bilgiler kapsamında,dosya içeriğine sunulan tüm delillerimiz,7 adet aracın kaza tutanakları,ileride yapılacak Bilirkişi incelemesi sonucu,keşif,tanık vesair tüm yasal delillerimiz ışığında iş bu davayı açmamız zorunlu olduğunu, Müvekkili firmanın uğramış olduğu tüm zarar ve ziyanı konu alan delillerimiz ekte ibraz edildiğini, haklı davalarının kabulüne, dava dışı 3.kişilere ödenen tazminatın tahsili boyutunda havale tarihi bulunan 09.01.2023 tarihinden itibaren ticari faizin işletilmesine ve tahsiline Yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket işbu davayı ikame etmeden ihtiyari arabulucuğa başvurmuş olup ticari davalarda zorunlu arabuluculuk şartı yerine getirilmemiştirdavacı tarafından dava dilekçesinde belirtilen deliller dava dilekçesi ekinde sunulmamış, 4 ayrı delil dilekçesi şeklinde sunulduğunu, söz konusu delillerin tarafımıza tebliğ edilmemesi savunma ve itiraz hakkımızı kısıtladığını, davacı somut uyuşmazlık bakımından basiretli tacir gibi hareket etmemiş olup dava dışı şirketle akdedilen sözleşmeye herhangi bir etkisi bulunmayan müvekkil şirket bakımından pasif husumet yokluğu durumunun meydana geldiği her türlü izahtan vareste olduğunu, hiçbir şekilde söz konusu cezai şart bakımından müvekkili şirket’in sorumlu olduğunu kabul etmemekle birlikte bir an için davacı şirketin söz konusu zararı talep edebileceği düşünülse dahi davacı şirketin talebini dava dışı ——firmasına yönetmesi gerekmektedir.davaya konu kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirket’in herhangi bir kusuru, ihmali ve netice olarak herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.müvekkil şirket, davacı şirket’e davaya konu araçlar ile aynı marka/modelde araçları tedarik etmeyi teklif etmiştir.davacı şirket ile dava dışı şirket arasında akdedilen sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın hukuken geçerli veya fahiş nitelikte olup olmadığı tespit edilmesi gerektiğini, ayrıca davacı şirket’in söz konusu cezai şartın hükümsüzlüğünün tespiti veya indirilmesi noktasında talepte bulunup bulunmadığı, zararın artmasına sebebiyet verip vermediğini davacı tarafından dilekçesinde yer alan iddialar ispatlanamadığını, işbu davanın dava dışı —— ihbarına,davacı şirket tarafından dava şartı yerine getirilmediğinden işbu davanın usulden reddine, sayın mahkeme aksi kanaatte ise söz konusu eksikliğin giderilmesi için davacı şirket’e kesin süre verilmesine,öncelikle taleplerimiz doğrultusunda işbu davanın müvekkili şirket bakımından pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine,bu taleplerinin kabul görmemesi halinde her halükarda davanın esastan reddine,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı şirket’in üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın taraflar arasında görülmekte olan tazminat istemine ilişkindir.
6102 Sayılı TTK. ‘nın 5/A maddesi gereğince ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmasından önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlenmiş olması ve 7155 Sayılı Kanunun ( 23. ) maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A ( 2 ) maddesi ile “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hlinde herhangi bir işlem yapılmakszın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” hükmü getirilmiştir.Mahkememizin 03/02/2023 tarihli tensip tutanağının—— nolu ara kararında davacı tarafa son tutanak aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğini dosyaya sunmak üzere 1 hafta kesin süre verilmesine ve kesin sürede sunulmazsa davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verileceğinin ihtarının bulunduğu, davacı vekiline arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin mahkememize sunması için süre verilmiştir.Mahkememizin 14/03/2023 tarihli duruşmasında davacı vekiline tensip zaptının tebliğ edildiği kanaatiyle hareket edilmiş ise de gerekçeli kararın yazım aşamasında davacı vekiline tebligatın yapılamadığının anlaşıldığı, bu haliyle tensip ara kararının sonuçlarını doğurmayacağı, davacı vekili tarafından 28/03/2023 tarihli talep dilekçesinin sunulduğu, talep dilekçesinin incelenmesinde yargılamaya devam edilmesi talep edilmiş ise de huzurdaki davada karar verilmiş olduğu ve istinaf yolu açık olmak üzere karar verildiği, kısa kararda değişiklik yapılamayacağı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin yatırılan 2.962,27 TL harcın düşümü ile geri kalan 2.782,37 TL harcın davacı tarafa İADESİNE,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.