Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/680 E. 2023/1008 K. 07.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/680 Esas
KARAR NO: 2023/1008

DAVA: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ: 02/10/2023

KARAR TARİHİ: 07/12/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

DAVA: Davacı vekili 02/10/2023 harç tarihli dava dilekçesinde özetle;”
Davanın kabulü ile Eser sözleşmesinin karşılığı olarak davaya konu binadan bir daire verilecek olması nedeniyle; davaya konu gayrimenkuldeki bir daire bedelinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine; Sayın mahkeme aksi kanaatte ise yapılan işin dava tarihi itibariyle inşaat birim fiyatları üzerinden belirlenerek, belirlenen bedelin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, Yapılacak bilirkişi incelemesinden sonra ortaya çıkacak miktara göre dava miktarını arttırma ve ıslah hakkımızını saklı tutarak, belirsiz alacak davası olarak şimdilik, 10.000-TL’nin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, Davacının alacaklı olduğu miktara borcun muaccel olduğu 2020 yılı nisan ayından itibaren avans faiz işletilmesine, Davalıların adına kayıtlı “——– İli, ——– İlçesi,———Mahallesi, ——– ada ——– parsel sayılı” taşınmaz üzerine, dava sonunda alacağın hiç tahsil edilememe ihtimaline karşılık teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasa, Yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederiz.” denmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “
Davasının ispatlayamayan davacının ikame ettiği işbu haksız davanın reddine, Davacı yanca eser sözleşmesinin varlığını ve bu sözleşme karşılığında kendisine bir daire vaat edildiği iddialarını ispatlayamadığından daire bedelinin kendisine ödenmesi talebinin reddine, Sözleşmenin var olduğuna ilişkin yazılı delil başlangıcı sunamayan davacının tanık deliline dayanmasına muvafakatimiz bulunmadığından tanık dinletme taleplerinin reddine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini saygılarımla arz ederim. ” denmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
:Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.6102 sayılı TTK’nun 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olmasının gerekli ve yeterli olduğu belirtilmiş; müteakip 5. maddesinde ise, “Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir.Bir hukukî işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımı verilen ve bu kanunda düzenlenen hususlar ile bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukukî işlemin veya fiilin olması gerekir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görev konusunda kazanılmış hak da söz konusu olmaz.Tarafların tacir olup olmadığının araştırılarak görevli mahkemenin belirlenmesi gerekmektedir. Davacının tacir olup olmadığı bakımından yapılan araştırmada; davacının 30.04.2018 tarihinde kapanış yaptığı ve herhangi bir gerçek kişi ticari işletme kaydı bulunmadığı hususu bildirilmiştir.Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacının dava konusu imalatın yapıldığı iddia edilen tarihler dikkate alındığında tacir sıfatının bulunmadığı, açılan davanın TTK’nın 4/1. maddesinde açıklandığı şekilde ticari dava niteliğinde olmadığı, başka bir ifadeyle davacı ile davalı kişiler arasındaki var ise eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın davayı ticari dava haline getirmediği ve uyuşmazlığa konu dava ticari dava niteliğinde olmadığı sonucuna varılmaktadır. Huzurdaki uyuşmazlığın çözümünde genel mahkeme asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakla; dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4 ve 5 maddeleri gereğince görevli mahkeme ——- Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olması sebebi ile MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşme tarihinden, İstinaf yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli ——— Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde mahkememizce Resen davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına( ihtarat yapıldı)
3-HMK 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece karar verilmesine,
4-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi için taraflardan biri tarafından başvuruda bulunulmadığı takdirde, mahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesine, harç, yargılama gideri, vekalet ücreti, gider avansı vd hususların talep halinde, 6100 Sayılı HMK’nın 331/2. ve 331/2. maddesi gereğince mahkememizce hüküm altına alınmasına,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, ——– Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.07/12/2023