Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/64 E. 2023/1035 K. 19.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/64
KARAR NO : 2023/1035

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/01/2023
KARAR TARİHİ : 19/12/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkil aleyhine —İcra Dairesinin —–Esas Sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Her ne kadar müvekkilce icra takibine itiraz edilmese ve icra takibi kesinleşse de müvekkilin davalı tarafa herhangi bir borcu bulunmamaktadır. Dosya incelendiğinde ödeme emrine ilişkin tebligatın usulsüz bir biçimde tebliğ edildiği ve dosyanın bu sebeple kesinleştirildiği görülecektir. Bu nedenle müvekkil mezkur borca itiraz edememiştir. Kaldı ki ödeme emrinde “91,50 TL Miktarlı 08/05/2013 Tanzim Tarihli,08/06/2013 Vade Tarihli Senet” ibaresine yer verilse de icra dosyasına sunulmuş bir senet bulunmamaktadır. Takip dayanağı olarak gösterilmiş olan senet icra takip dosyasına eklenmemiştir. Kaldı ki müvekkil söz konusu tarihlerde —-ilinde değil, —- ilinde yaşamaktadır. Ayrıca dayanak yapılmış olan senetteki imza müvekkile ait değildir. Gerekli imza incelemeleri yapıldığı takdirde imzanın müvekkile ait olmadığı görülecektir. Ayrıca söz konusu takibe ilişkin müvekkilin ileride zarara uğramaması için takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmekteyiz. Takibin durdurulmasına karar verilmemesi durumunda ise mahkemenizce belirlenecek teminatın yatırılması ile birlikte İcra Müdürlüğündeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde karar verilmesini talep ederiz.
Yine haksız ve kötü niyetli olarak takibi başlatan alacaklının İİK hükümleri kapsamında asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmekteyiz.davamızın kabulü ile müvekkilin —-. İcra Dairesinin—– Esas Sayılı dosyası kapsamında borçlu olmadığının tespitine, dava sonuna kadar icra dosyasındaki paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı tarafından herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.

DELİLLER:
Ticari defter ve belgeler, —- İcra Müdürlüğünün —– esas sayılı dosya sureti, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.10/05/2023 tarihli ara karar ile dosyanın —–Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 21/07/2023 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle; Davacı … işletmesi 2013 yılı yasal defterlerin de yapılan incelemede; Davalı —-ile davacı … arasında ticari ilişki olmadığı, dava konusu senet ile ilgili kayıt olmadığı ve davalı ile davacı arasında alacak borç ilişkisi olmadığı tespit edildiğine ilişkin kanaate varıldığı görülmüştür.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, davacının—– İcra Dairesinin —- esas sayılı icra dosyasına konu alacaktan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
—-. İcra Dairesinin—– esas sayılı icra dosyası incelendiğinde; davalı tarafından başlatılan ilamsız icra takibinde takibe konu borcun 91,50 TL bedelli, 08/05/2013 düzenleme tarihli, 08/06/2013 vade tarihli senet olarak belirtildiği görülmüştür. Eldeki davada zamanaşımına uğramış bonoya (senete) dayalı olarak girişilen icra takibine yönelik menfi tespit istenilmiş olup bononun zamanaşımına uğradığı, Hukuk Genel Kurulu’nun 04.04.2007 gün ve—– sayılı kararında da benimsendiği gibi zamaşımına uğrayan ve imzası inkar edilmeyen bononun temel borç ilişkisi bakımından yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğu, TTK. hükümleri anlamında bono vasfında olmadığı anlaşılmaktadır. Huzurdaki davada, davacı yanca imza inkarı da yapıldığı görülmektedir.
Davacı hakkında —– Vergi Dairesi’nin yazı cevabından bilanço esasına göre defter tuttuğu bildirildiği anlaşıldığından davacının tacir olduğu anlaşılmıştır.Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.Menfi tespit davası, 2004 Sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır.
Menfî tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer; fakat davaya konu senetler, kambiyo senedi vasfında olup illetten mücerret olduğu, bu durumda senet nedeni ile borçlu olunmadığına dair ispat yükümlülüğünün senet borçlusuna ait bulunduğu, senede karşı senetle ispat kuralı gereğince, borçlunun, dava konusu edilen senedin bedelsiz olduğunu yazılı delille kanıtlaması gerekmekte olduğu anlaşılmış ise huzurdaki davada senedin zamanaşımına uğradığı, yapılan yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde davalı tarafın kayıtlarını sunmadığı, davacı tarafın ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, davacı kayıtlarında dava konusu senedin bulunmadığı ve alacak-borç ilişkisinin bulunmadığının tespit edildiği, HMK 222.maddesi uyarınca ticari defter ve kayıtların davalı tarafından eksiksiz sunulmadığı görülerek davacı kayıtlarının davacı lehine delil teşkil ettiği kanaatine varılarak, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememize açılan davanın KABULÜ ile, davacının—– İcra Dairesinin —– esas sayılı icra dosyasına konu alacaktan dolayı davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin yatırılan 179,90 TL harcın düşümü ile geri kalan 89,95 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan 179,90 TL peşin harç, 179,90 TL başvuru harcı, 1500,00 TL bilirkişi ücreti ve 588,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.447,8‬0 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 870,20 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.