Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/61 E. 2023/662 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/61
KARAR NO : 2023/662

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/01/2023
KARAR TARİHİ : 13/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Haksız ve dayanaksız itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren gecikme cezası işletilmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı asilin cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu borcu senetleri su faturaları birlikte ödediğini ve borcunu kapattığını, bu süreden yaklaşık bir buçuk iki yıl sonra kendisinden bu paranın tekrar talep edildiğini, pandemi sebebiyle iş yerini kapattığı için yaptığı ödemeleri bulamadığını, lakin bu konunun en basit ispatının—- kayıtlarında da görüldüğü gibi yaklaşık bir buçuk iki yıl kendisinden bir talepte bulunulmaması olduğunu, mahkemeden talebinin dosyanın bu yönde incelenip reddedilmesini talep etmiştir.

RAPOR:Bilirkişi raporunda özetle; “Abone kartı tahakkuk ve tahsilatlar kontrol edilerek ödenmeyen tutarlar ve gecikme zamları yeniden hesaplanmış olup, — takip tarihine göre; Ödenmemiş Su/KSUB Bedeli : 865,53 TL, Kapama/Açma Bedeli : 23,60 TL, Damga Mühür Bedeli : 50,40 TL, Sayaç Kapama Bedeli : 59,00 TL, Su/KSUB Gecikme Zammı :1718.41 TL, Tahakkuksuz Bedel Gecikme zammı: 120,13 TL, olmak üzere; Toplam borç =2837,07 TL olduğu hesaplanmış olup, gecikme zammı farkı, ödenen taksitlerin mahsuplaşmasında taksit ödeme tarihine göre mahsuplaşma yapılması nedeniyle meydana geldiği.” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalılar tarafından—-Esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali talebine ilişkindir. İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. —-Esas sayılı icra takip dosyası celp edilmiş, yapılan incelenmesinde davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı ilamsız icra takibi yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca ve ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.Davanın ilk celsenin ara kararları gereği dosya bilirkişi incelemesine tabi tutulmuş olup 29/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda; “toplam borç tutarının 2837,07 TL ” olduğu tespit edilmiştir.Davacı vekili 14/06/2023 havale tarihli dilekçesi ile; “davalı tarafından icra takibine konu olan borç 07/06/2023 tarihinde yani huzurdaki davanın açılış tarihinden sonra ödenmiştir.” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.6100 sayılı HMK’nın 331. maddesinde; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” şeklinde hüküm tesis edildiği görülmüştür. Yargılama giderleri yönünden ise HMK 331/1 maddesi gereğince yapılan değerlendirmede, davacının davanın açıldığı tarih itibariyle dava açmakta haklı olduğu, zira davalı tarafın itirazda bulunduğu icra takibine ilişkin daha sonra ödeme yaptığı ve bunu da 14/06/2023 tarihli dilekçeleri ile mahkememize bildirdiği anlaşılmıştır. Ancak dikkat edilmesi gerekilen husus ise davacı takipte 4.374,27 TL üzerinden alacak talebinde bulunmasına rağmen bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada davacının 2.837,07 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi hesaplaması esas alınarak davacının 4.374,27 TL nin dava açılış aşamasında 2.837,07 TL üzerinden haklı olduğu anlaşılmakla bu oran esas alınarak yargılama giderleri hesaplanarak taraflara yükletilmiştir.
Davada hükmolunün miktarın 2023 yılı kesinlik sınırı olan 17.830,00 TL nin altında kalması nazara alınarak kesin olarak karar verilmiştir. Zira —-Bölge Adliye Mahkemesinin —-. Hukuk Dairesi’nin—-esas ve—– karar sayılı ilamında benzer konuya ilişkin; ” … karar altına alınan miktarın yıllar itibariyle yeniden değerlendirme oranları nazara alındığında 2021 yılı istinaf kesinlik sınırı olan 5.880,00 TL’ nin altında kaldığı, dolayısıyla istinafa gelen davalı yönünden kabul edilen dava miktarı itibariyle mahkeme kararının tutar itibariyle kesin nitelikte olduğu anlaşıldığından tarafça yapılan istinaf başvurusunun bu sebeplerle reddinin gerekeceği, kanunun bahşetmediği bir hakkın ise mahkemece taraflara verilemeyeceği, dolayısıyla yerel mahkeme kararında istinaf yasa yolunun açık olduğunun bildirilmesinin taraflar lehine kazanılmış hak doğurmayacağı üzere davalı vekilinin istinaflarının esastan incelenemeyeceği anlaşılmıştır. ” şeklinde karar verildiği görülmüştür.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Asıl alacağa ilişkin davanın konusuz kalması nedeniyle ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden haklı kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 2.837,07 TL TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya VERİLMESİNE,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 298,81 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 118,91‬ TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 179,90 TL başvuru harcı, 179,90 TL peşin harç toplamı 359,8‬0 TL ile 2.429,25 TL ( Bilirkişi ücreti, tebligat gideri, müzekkere gideri, dosya ücreti) olmak üzere toplam 2.789,05‬ TL yargılama giderinden davanın kabul 0,64 ve red 0,36 oranına göre hesaplanan 1.784,99 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan bir gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Arabuluculuk ücreti 3.120,00 TL’nin kabul oranına göre 1.996,8‬0 TL’ sinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Arabuluculuk ücreti 3.120,00 TL’nin red oranına göre 1.123,2‬0 TL’ sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
9-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 2.837,07 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, dava değeri kesinlik sınırının altında kalması nazara alınarak KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.