Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/595 E. 2023/1027 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İ
stanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

DAVA TARİHİ : 28/08/2023

KARAR TARİHİ : 14/12/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili dilekçesinde özetle;
Olay tarihi olan 29/01/2019 tarihinde sürücü —- sevk ve idaresindeki —- plaka sayılı araç seyir halinde iken sürücü —-sevk ve idaresindeki —–plaka sayılı araç ile çarpışması neticesinde trafik kazası meydana gelmiştir. Bu kaza nedeniyle müvekkilinin —– yaralanmıştır.Müvekkilim haksız olarak mağdur edilmeye devam edilmektedir. Müvekkilinin bu mağduriyetinin ve maluliyet zararının giderilmesi için sigorta şirketinden ZMSS kapsamında alacağı olan maluliyet tazminat miktarının bilirkişi marifeti ile hesaplanarak müvekkile ödenmesi için dava yoluna gitme mecburiyeti hasıl olduğunu, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle davamızın Belirsiz Alacak Davası olarak kabulü ile, maluliyet oranı dahil olmak üzere fazlaya ilişkin tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla;
-500 TL Sürekli iş göremezlik
-250 TL Geçici İş göremezlik
-250 TL Tedavi gideri tazminatı olmak üzere şimdilik toplam 1000 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkiline ödenmesine, yapılacak yargılama nedeniyle oluşacak yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminatı istemlerine ilişkindir.
Davanın açılmasının usul hukuku bakımından ortaya çıkardığı sonuçlardan biri de davanın görülmekte olmasıdır.
Aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce bir dava açılmış ve bu dava görülmekte (derdest) ise aynı konunun (uyuşmazlığın) yeni bir dava konusu yapılma olanağı bulunmamaktadır. Çünkü aynı konuda iki dava açılmasında davacının hukuken korunmaya değer bir çıkarı bulunmamaktadır.Dava şartlarını düzenleyen HMK’nin 114’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının (ı) bendinde “Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması” biçiminde ifade edilen derdestlik dava şartlarındandır. Buna göre önceden açılmış bir dava devam etmekte iken aynı konuda yeniden dava açılamaz. Buna rağmen açılırsa yeni dava usulden reddedilir. Derdestlikten söz edilebilmesi için, daha önce açılmış olan davanın tarafları ile konusunun ve dava sebebinin aynı olması gerekmektedir.

Öte yandan dava konusu uyuşmazlığın, daha önce kesin bir hüküm ile çözümlenmemiş olması da dava şartlarındandır. Aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce dava açılmış ve verilen hüküm kesinleşmiş ise, artık o dava konusu hakkında kesin hüküm vardır. Aynı dava (uyuşmazlık) yeni bir dava konusu yapılamaz; yapılırsa, mahkemenin kesin hüküm varlığını kendiliğinden gözeterek davayı esasa girmeden (usulden) reddetmesi gerekir.
HMK’nin 303’üncü maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca bir davaya şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için; her iki davanın taraflarını, her iki davanın dava sebeplerini ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması zorunludur. Bu nedenle maddi anlamda kesin hükmün varlığının belirlenmesi bakımından eski (ilk) dava ile yeni (ikinci) davanın, konularının aynı olup olmadığını anlamak için hâkimin, eski (ilk) davada verilen kararın hüküm fıkrası ile yeni (ikinci) davanın talep sonucunun karşılaştırılması gerekir. İkisi aynı ise dava konularının aynı olduğu sonucuna ulaşılacaktır.
Hemen belirtmek gerekir ki, HMK’nin 114’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının “i” bendinde belirtilen dava şartlarından olan aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması koşulunun oluşup oluşmadığının belirlenmesi için eski (ilk) davanın biçimsel anlamda da kesinleşmiş olması da gerekmektedir.
Diğer yandan HMK’nin 115’inci maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca, mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Aynı maddenin 2’nci fıkrasına göre de mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. —- Bölge Adliye Mahkemesi —–. Hukuk Dairesi’nin —- Esas ve—– Karar sayılı ilamı)Davalı vekilinin cevap dilekçesi ekinde Sigorta Tahkim Komisyonu’nun —- Esas sayılı dosyasında başvuru yapıldığının beyan edildiği, sunulan Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem kararının incelenmesinden; davacı vekili tarafından, 29/01/2019 günü meydana gelen trafik kazası nedeniyle maddi tazminatına hükmolunması için Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetine 21/06/2021 günü başvuruda bulunmuş, Uyuşmazlık Hakem Heyetinin —– sayılı kararıyla, davalı sigorta şirketinin sigortalısının kusursuz, davacının %100 kusurlu olduğu gerekçesiyle başvurunun reddine karar verildiği, hakem karının ve itiraz hakem heyet kararının taraflara tebliğ edildiği, kararın kesinletiği, eldeki maddi tazminatının ise 28/08/2023 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.Somut uyuşmazlık yukarıda yapılan açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; bahsedilen Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin dosyası getirtildiği, taraflarının, dava sebebinin ve konusunun aynı olduğu anlaşılmakla; HMK’nin 114’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının “ı” bendinde öngörülen aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmamasına ve anılan maddenin “i” bendinde belirtilen aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlamamış olmasına ilişkin dava şartlarının yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 269,85 TL harç peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Arabuluculuk ücreti olan 3.120,00 TL’nin davacı taraftan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair verilen karar tarafların yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.