Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/59 Esas
KARAR NO: 2023/838
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/01/2023
KARAR TARİHİ: 19/10/2023
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili 24/01/2023 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; “Mahkemenizin yetkisi ile ilgili olarak öncelikle belirtmemiz gerekir ki; kazanın meydana geldiği yer ———. KTK’nın 110.maddesine göre; “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” şeklinde hükmü amir olup İşbu davamızda sayın mahkemeniz görevli ve yetkilidir. Müvekkilimiz adına kayıtlı, ———– plakalı araç ———- Mevkinde seyir halindeyken, davalı sigorta şirketinin sigortalısına ait ———- plakalı aracın çarpması sonucu 12.06.2021 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. İşbu kaza sebebi ile müvekkile ait araç, ———– kayıtlarında %100 kusurlu bulunmuştur. Ancak kaza sonrası kusur oranının tespiti amacı ile, ——— şirketine yapılan müracaat üzerine düzenlenen Ekspertiz Raporunda; ———- plakalı araç sürücüsünün, KTK 52/1-a maddelerini ihlal ederek (%25) kusurlu olduğu, ——– plakalı araç sürücüsünün ise KTK 84/h, 57/c-2 maddeleri ihlal edilerek (%75) kusurlu olduğu belirlenmiştir. Karşı tarafa ait araç sürücüsü geçiş hakkına sahip olsa da trafikte dikkatini azami seviyeye çıkarması, kavşak kollarından çıkması muhtemel araçlar veya yayalar olabileceğini öngörerek, hızını durabileceği bir seviyeye indirmesi gerekmektedir. Karşı araç sürücüsü hızını düşürmemiştir. Bu durum kaza fotoğraflarından ve aracın aldığı hasardan da anlaşılmaktadır. Karşı araç sürücüsü bu dikkati, özeni ve tedbiri sağlamadığından kazanın oluşmasına sebebiyet vermiştir. Bu sebeple de dosyanın alanında uzman bilirkişiye tevdi ile kusur yönünden inceleme yapılması ve meydana gelen zararın kusur oranına göre tahsili talebimiz bulunmaktadır. Müvekkilin aracında kaza nedeniyle meydana gelen hasar tazminatının belirlenmesi ve kusur oranına göre hasar bedelinin davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olacağı aşikardır.Bu kapsamda, kaza sonrası kusur araştırması için eksperden rapor alınmıştır. Bağımsız sigorta eksperleri tarafından hazırlanan raporların delil niteliğinde olduğu göz önüne alınarak karar verilmesi arz ve talep olunur. Söz konusu ekspertiz incelemesi kusur raporu ücreti olarak 354-TL ödeme yapılmıştır. Buna ilişkin makbuz da yine dilekçemiz ekinde sunulmuştur. İşbu ekspertiz ücretinden de TTK 1426.Md. uyarınca sigorta şirketi sorumludur.Dava konusu olaya ilişkin ekspertiz raporunda da görüleceği üzere, davalının sigortalısı olan sürücüye ait araç, müvekkile ait araca çarpmış olup, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre, % 25 kusurludur. Bu husus, kaza tespit tutanağı ile de sabittir. Bilindiği üzere, haksız fiillerde sorumluluğu düzenleyen TBK 49/1 maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” düzenlemesi yer almaktadır. Dolayısı ile %25 kusurlu olduğu eksper raporlarında açıkça belli olan davalının, müvekkilin uğradığı zararı karşılamakla yükümlü olduğu kanunun amir hükmü gereğidir. Dava konusu olay nedeni ile oluşan hasara ilişkin zarardan, davalı sigorta şirketi de sorumludur. Zira, ZMMS Genel Şartları ve Yargıtay içtihatları gereğince, hasar bedeli teminat kapsamında yer almaktadır ve sigorta şirketleri de haksız fiil failleri ile birlikte müşterek ve müteselsil olarak sorumludur.Tüm bu açıklamalar ışığında, davalı şirketin sigortalısının, meydana gelen kaza sonucu haksız ve kusurlu olması nedeniyle davalının, müvekkilin uğradığı maddi zararları müteselsil sorumluluk kapsamında karşılamakla yükümlü olduğu aşikardır. Müvekkil, aracında meydana gelen kusur oranına göre şimdilik 10-TL hasar tazminatı ve yargılama gideri niteliğindeki toplam 354-TL Ekspertiz rapor ücretinin tahsili için işbu davanın açılması zorunluluğu hasıl olmuştur. ” denmiştir.Davacı tarafın 28/07/2023 harç tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini artırdığı görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Başvuru Hakem Kararı ile kısıtlı süre ve imkana tabi Tahkim yargılamasında bu hususun açıklığa kavuşturulması imkanı bulunmadığından, genel mahkeme yolu açık olmak üzere başvurunun görev yönünden reddine karar verilmiştir. Başvurana herhangi bir ödeme yapılmamıştır. Mahkemece 31.01.2023 tarihli müzekkere ile istenilen belgelere ilişkin talep edilen bilgi ve belgeler ekte yer almaktadır. Saygılarımızla ” denmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava; TBK’nın 49.maddesi kapsamında trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat ( hasar bedeli) talebine ilişkindir.Davalı ——– Sigorta ———- plakalı aracın ZMM (15.01.2021-15.01.2022) sigortacısıdır.Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; 12/06/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasında ———- plaka sayılı araç sürücüsünün trafik kazasının oluşumunda %75 oranında kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketine sigortalı ———- plakalı araç sürücüsünün ise kazanın oluşumunda % 25 kusurlu olduğunun bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, mahkememizce hükme esas alınan 02/05/2023 ve 07.07.2023 tarihli bilirkişi incelemeleri ile dava konusu kaza nedeniyle ——— plaka sayılı araçta 2.242,00 TL hasar bedeli belirlenmiş olduğu, hesaplanan hasar bedelinden davalı sigortanın kusur oranı ve davacının aracın ½ oranında hissedarı olması dikkate alındığında bedel olarak tespit edilen 280,25 TL ile davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağı değerlendirilerek aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olan 06/07/2022 tarihinden 8 iş günü sonrası olan 22/07/2022 tarihi temerrüt tarihi olarak kabul edilmiştir.———- sayılı ilamında benzer konuya ilişkin; ” …Ekspertiz gideri yargılama giderlerinden olup yargılama giderlerine eklenerek davanın kabul ve red oranına göre karar verilmesi gerekirken, asıl alacak içerisinde hükmedilmesi yerinde olmayıp bozmayı gerektirmiştir….” şeklindeki açıklamalarının ışığı altında somut olayımızda davacı tarafından yapılan (kusur oranına istinaden) 88,50 TL’nin yargılama gideri olarak kabul edilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; 280,25 TL hasar bedeli tazminatının temerrüt tarihi olan 22/07/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hasar onarım bedeline yönelik alınan ve yargılama masrafı olarak kabul edilen (kusur oranına istinaden) 88,50 TL ekspertiz ve rapor ücretinin yargılama masrafları içerisinde ele alınmasına,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin yatırılan 179,90 TL harç ve 4,70 TL ıslah harcının toplamı olan 184,60 TL’den düşümü ile geri kalan 85,25 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 179,90 TL Peşin harç ve 179,90 TL başvurma harcı, 4,70 TL ıslah harcı, 2.800,00 TL bilirkişi ücreti ve 105,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.269,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre 368,75 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
7- 3.120,00 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair; 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca KESİN olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/10/2023