Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/503 E. 2023/688 K. 24.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/503
KARAR NO : 2023/688

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2022
KARAR TARİHİ : 24/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Ayıplı hizmete ilişkin olarak müvekkilinin uğramış olduğu maddi zarara ilişkin her türlü fazlaya dair tüm talep ve ıslah hakları saklı kalmak kaydı ile, müvekkilinin kendisine iade edilmeyen bilet fiyatları için şimdilik;58.197,20- TL, SHY md 8 kapsamında davalı havayolu şirketinin, müvekkili ve ailesini haksız bir şekilde uçağa almamasından dolayı şimdilik (600Euro karşılığı) 9.960,00TL maddi tazminatın ve ayrıca 10.000- TL manevi tazminata ilişkin yasal faizi ile birlikte bedelinin davalı şirketten alınarak müvekkiline ödenmesi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı cevap dilekçesinde özetle; dosyanın yetkisizlik nedeniyle —- Tüketici Mahkemelerine gönderilmesini, eğer Mahkeme aksi kanaatte olur ise, davanın tamamen reddine, tüm mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin de davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davacı vekili dava dilekçesinde; Ayıplı hizmete ilişkin olarak müvekkilinin uğramış olduğu maddi zarara ilişkin her türlü fazlaya dair tüm talep ve ıslah hakları saklı kalmak kaydı ile, müvekkilinin kendisine iade edilmeyen bilet fiyatları için şimdilik;58.197,20- TL, SHY md 8 kapsamında davalı havayolu şirketinin, müvekkili ve ailesini haksız bir şekilde uçağa almamasından dolayı şimdilik (600Euro karşılığı) 9.960,00TL maddi tazminatın ve ayrıca 10.000- TL manevi tazminata ilişkin yasal faizi ile birlikte bedelinin davalı şirketten alınarak müvekkiline ödenmesi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; dosyanın yetkisizlik nedeniyle —–Tüketici Mahkemelerine gönderilmesini, eğer Mahkeme aksi kanaatte olur ise, davanın tamamen reddine, tüm mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin de davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.—-. Tüketici Mahkemesinin —— Esas ve ——Karar numaralı görevsizlik kararı verilerek dosya Mahkememize gönderilmiştir.Mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda; Davacının davasını —-Tüketici Mahkemesinin —-Esas Tüketiciyi Koruma Kanunundan kaynaklanan (hizmetin ayıplı olmasından kaynaklanan) dava olarak açtığı,—–Tüketici Mahkemesinin — Esas ve—– karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verdiği bu kararın18/07/2023 tarihinde kesinleştiği davacının dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi talebini içeren dilekçesinin 19/06/2023 tarihli olduğu görülmüştür.Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra, 17/05/2022 tarihinde açılmıştır. Burada öncelikli olarak asliye ticaret mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Görevsizlik kararı veren tüketici mahkemesinin söz konusu ihtilafın taşıma hukukundan kaynaklandığından bahisle görevsizlik kararı veriği anlaşılmıştır.Benzer konuya ilişkin —-. Hukuk Dairesinin — esas ve —— karar sayılı ilamında;
” 28/05/2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engelleyemeyeceğine değinilmiştir.
…6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73.maddesine göre, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin davalarda, Tüketici Mahkemeleri görevlidir. Somut olayda, davacılar —– turu seyahatindeki hizmet ayıbı iddiasına dayalı tazminat talebinde bulunmuş olup, uyuşmazlığın paket tur sözleşmesinden kaynaklanmasına ve paket tur sözleşmesinin tüketici konumunda düzenlenmesine ve davacıların tüketici konumunda olmalarına göre davanın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.” şeklinde gerekçelere yer verildiği görülmüştür. Mezkur istinaf kararı incelendiğinde Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla taşıma sözleşmelerinin tüketici işlemi olarak tanımlandığı vurgulanmıştır.
Aynı şekilde —-Bölge Adliye Mahkemesinin—-. Hukuk Dairesinin —– karar sayılı ilamında;
“Somut olayda, davacı diplomat olarak görev yaptığı —– Büyükelçiliğinde görev süresinin sona ermesi sebebi ile 26/09/2016 tarihli —-sefer sayılı — uçuşları ile —– dönüş yaptığını, anılan uçuşların sonrasında şahsına ait olan bagajı teslim alamadığını, bunun üzerine kayıp bagaj için 1500 TL ödeme yapılmasının teklif edildiğini, teklif edilen tutarın maddi ve manevi zararlarını karşılamaması nedeniyle ödemeyi kabul etmediğini ileri sürerek maddi zararının davalı yandan karşılanmasını talep ve dava etmiştir. Davacı mesleki amaçlarla hareket ettiği için tüketici olarak kabul edilemez. Taşıma işleri 6102 sayılı TTK’nın 4. kitabında düzenlemiş olup, somut uyuşmazlık, taşıma ilişkinden kaynaklanan ticari dava niteliğindedir. Bu durumda taraflar arasındaki ihtilafın Türk Ticaret Kanununda düzenlenen taşıma hukukundan kaynaklandığı anlaşıldığından uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesi uyarınca asliye ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.” şeklindeki açıklamalarından taşıma hukukundan kaynaklanan ihtilafın çözüm yerinin belirlenmesinde söz konusu taşımanın hangi amaçlarla (ticari, seyahat, gezi vb) gerçekleştirildiğinin nazara alınması gerektiğine vurgu yapılmıştır.
Somut olayımızda davacının ailesi ile birlikte—-adalarına seyahat amacıyla gittiklerini dava dilekçesinde bildirdikleri, uyap üzerinden dosyaya kazandırılan davacıya ait aile nüfus kayıt örneğinden seyahatta yanında bulundurduğu —- 2007 doğumlu, —- 2009 doğumlu olduğu, seyahat tarihinde sırasıyla 15 ve 13 yaşlarında oldukları, bu haliyle söz konusu seyahatin gezi amaçlı olduğunun anlaşıldığı, ticari bir amaç taşımadığı, dava dilekçesinde de söz konusu seyahatin ticari amaçlı olduğuna ilişkin her hangi bir açıklamanın bulunmadığı anlaşılmakla —- Bölge Adliye Mahkemesinin —Hukuk Dairesi’nin—- esas ve —- karar sayılı ilamının yol göstericiliğinde davacının mesleki amaçlarla hareket ettiğini gösterir her hangi bir delil bulunmadığından davacının tüketici olarak kabulü gerektiği vicdani kanaatine ulaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra, 17/05/2022 tarihinde açılmış olup, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde ticari davalar tanımlanmış ve sayılmıştır. Bu maddeye göre “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları”, “ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri” ve “tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin (a), (b), (c), (d), (e) ve (f) bentlerinde sayılan davalar ticari dava sayılır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması; ya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması ya da açılan davanın maddede 6 bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.Sonuç olarak—–. Tüketici Mahkemesinin —– Esas ve—- Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verildiği, mahkemenin bu kararında taraflar arasındaki ilişkinin taşıma hukukundan kaynaklı ticaret mahkemelerinin görevli olduğu yönündeki yanlış değerlendirmeleri ile mahkememize kaydı yapılan davada karşı görevsizlik kararı vermek gerekmiştir. Zira somut olayda, ihtilafa konu olan taşıma işleminin mesleki amaçlarla yapıldığına ilişkin her hangi bir delil olmamakla birlikte bu yönde bir iddianın da bulunmadığı, davacının ailesi ile birlikte seyahat amaçladığı hususları hep bir arada değrelendirilerek usul ekonomisi ilkeleri ve adil yargılanma hakkının ihlal edilmemesi amacıyla kamu düzeninden olan göreve ilişkin değerlendirmeler doğrultusunda ele alınarak sonuca gidilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın HMK’nun 114/1-c ve 115/2. Maddesi uyarınca görev nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin KARŞI GÖREVSİZLİĞİNE, görevli mahkemenin—–TÜKETİCİ MAHKEMESİNİN MAHKEMESİ olduğuna,
Ancak bu konuda —–Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı verip kesinleştiği ve mahkememiz ile arasında OLUMSUZ GÖREV UYUŞMAZLIĞI doğduğu dikkate alınarak , işbu kararın İstinaf yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde MERCİİ TAYİNİ için dosyanın —-Bölge Adliyesi ‘nin ilgili dairesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2. Maddesi gereğince “Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edeceği”şeklindeki düzenleme nazara alınarak YARGILAMA GİDERLERİ KONUSUNDA BU AŞAMADA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yokluklarında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 HAFTA içerisinde—- Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize veya mahal Asliye Hukuk Mahkemesine sunulacak dilekçe ile İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi.