Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/490 E. 2023/942 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/490 Esas
KARAR NO: 2023/942
DAVA: İtirazın İptali (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/07/2023
KARAR TARİHİ: 23/11/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

DAVA: Davacı vekili 14/07/2023 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; “Davacı ve davalı ek.1 deki sözleşmeden de görüleceği üzere davacının yüklenicisi olduğu işlerin bir kısmının alt yüklenici davacı tarafından yapılması yönünde anlaşma yapmışlardır. Davacı da sözleşmede bahsi geçen işleri yerine getirmiştir. Ancak davalı yapılan işler karşılığında kesilen faturaların bir kısmını ödemişse da faturalar bakiyesi olan 11.622,96 Tl yi ödememiştir. Bu nedenle bu bakiye alacağın tahsili için ——- Es sayılı dosyasından icra takibi açtık. Ancak davalı haksız ve kötüniyetle iş bu takibe itiraz edip takibin durmasını sağlamıştır. Oysa davalının davacıya takipte istenen miktar kadar borcu vardır. Bu nedenle iş bu itirazın iptali için iş bu davanın açılması zorunlu hale gelmiştir. Dava açmadan önce ——– sayılı dosyasından arabuluculuğa müracaat edilmiş ancak anlaşma sağlanamamıştır. Bu arada kayıt düşmek isteriz ki davalının iş bu dava konusu alacak dışında ek işlerden ve vade farkından kaynaklanan borcu da mevcut olup onlar için ayrıca yasal yollara müracaat edilecektir. ” denmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Huzurdaki dava yetkisiz yerde açılmıştır. Taraflar arasında imzalanan Altyüklenici Sözleşmesi’nin “Yetki Şartı” başlıklı 12. maddesi uyarınca taraflar arasında doğacak uyuşmazlıkların çözümünde ——– İcra Daireleri ve Mahkemeleri yetkili kılınmış olup bu nedenle mahkemeniz huzurdaki uyuşmazlıkta yetkisizdir. Huzurdaki uyuşmazlıkta yetkili mahkeme; ——— Asliye Ticaret Mahkemeleri’dir. Taraflar arasında yetki sözleşmesi akdedilmesi sonucunda ——— Adliyesi kesin yetkili hale gelmiş olup bu hususun mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir. Kesin yetkinin varlığı halinde ise tarafımızca icra takibinin yetkisine itiraz edilmemiş olsa bile bu husus re’sen incelenmeli ve öncelikle icra dairesi ile mahkemenizin yetkisi hakkında bir hüküm tesis edilerek yargılamaya devam edilmelidir. Davacı tarafından kesin yetkili icra dairesinde icra takibi yapılmadan itirazın iptali davası açılmış olup bu durumda ortada geçerli ve yetkili yer icra dairesince yapılmış bir icra takibi bulunmadığından, koşulları oluşmayan icra takibine itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerekmektedir. Bu aşamada bir kez daha vurgulamak gerekir ki; sözleşmede yetki maddesinin bulunması ile ——– Adliyeleri kesin yetkili hale gelmiş olup bu husus, taraflarca itirazda bulunulmasa dahi, mahkemece re’sen gözetilmeldir.Müvekkil şirket ile davacı arasında, müvekkilin yapımını üstlendiği ——- – ——— Yolu KM:0+000-15+585 Kesiminin (İkmal) Yapım İşi’ne ait olarak 21.01.2023 tarihinde Altyüklenici Sözleşmesi imzalanmıştır.Sözleşme kapsamında davacı taraf ——– ve ——– performansa dayalı otokorkuluk yapılması ve montajı işini üstlenmiş olup iş bedeli 302.030,24 USD olarak belirlenmiştir. Taraflar arasında yapılan imzalanan 13.03.2023 tarihli Hakediş Raporu uyarınca iş bedeli her türlü kesinti sonucunda nihai olarak 316.584,69 USD olarak belirlenmiş olup ekli dekontlardan da görüleceği üzere müvekkil şirket hakediş raporunda belirtilen tutarı davacı yana ödemiştir.Taraflar arasında düzenlenen hakediş raporuyla toplam iş bedeli 316.584,69 USD olarak belirlenmiş olup bu tutar müvekkil şirket tarafından davacı yana ödenmiştir. Ancak davacı yan faturaları tanzim ederken toplam kur karşılığı 317.200,35 USD olacak şekilde tanzim etmiş olup bu nedenle 615,66 USD’nin kur karşılığı olarak 11.622,96 TL fark oluşmuştur. Tarafların ortak mutabakatıyla imzalanan sözleşme ve yine taraflarca tanzim edilip imzalanan hakediş raporuyla davacının alacağı 316.584,69 USD olarak belirlenmiş olup bu tutar da ekli dekontlarla davacı yana ödenmiştir. Davacı yanın bu tutarı aşan miktarda talepleri ise davalı müvekkil şirketçe kabul edilmemektedir. Hiç bir suretle alacağı kabul anlamına gelmemekle birlikte, itiraza konu alacak likit olmamakla yargılamayı gerektirmektedir. Yerleşik Yargıtay uygulaması uyarınca alacağın varlığı ve miktarı yargılama sonucu belirleneceği takadire icra inkar tazminatına hükmedilmemesi yönünde hüküm kurulmaktadır:Sonuç itibarıyle, takibe vaki itirazımızın haklı ve hukuka uygun olması karşısında, davacının itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine yönelik talebini içeren huzurdaki davanın tümden reddine, aksine davacının haksız ve hukuka aykırı olarak takip yapmış olmasından dolayı davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ederiz.” denmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, taraflar arasında akdedilen eser sözleşmesine dayanarak talep edilen bakiye alacağa ilişkindir.Taraflar arasında akdedilen ve mahkememiz iş bu dosyasına sunulan eser sözleşmesinin 12. Maddesinde “Bu sözleşmeden ve uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümünde ——- İcra Daireleri ve Mahkemeleri yetkili kılınmıştır.” şeklinde hüküm bulunduğu görülmüştür. 6100 sayılı HMK’nın 17.maddesinde yetki sözleşmesi :”Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Madde metninden de anlaşılacağı üzere ancak iki tarafın tacir olduğu durumlarda yetki sözleşmesi yapılabilecektir. Yetki sözleşmesine aksine hüküm konulmadığı sürece yetki sözleşmesiyle belirlenen mahkeme münhasır yetkili mahkeme olacaktır. Dosyaya sunulan sözleşme incelendiğinde sözleşmenin 12. maddesinde sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda ——– mahkemelerinin yetkili olacağına ilişkin münhasır yetki sözleşmesi yapıldığı görülmüştür.Tarafların tacir olması, aralarında münhasır yetki sözleşmesi bulunması, davalının cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunması göz önüne alındığında davanın 6100 sayılı HMK’nın 17.19 ve 20. Maddeleri uyarınca yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmiş ve aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir

Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, davaya bakmaya yetkili ——– Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunun TESPİTİNE,
2-Yetkisizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde tarafların mahkememize başvurusu halinde dosyanın yetkili ve görevli ——– Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Aksi halde davanın açılmamış SAYILMASINA.
4-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında yetkili mahkemece karar VERİLMESİNE,
Dair; gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/11/2023