Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/454 Esas
KARAR NO: 2023/859
DAVA: Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 02/07/2023
KARAR TARİHİ: 26/10/2023
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davalı şirket ——– Şti. ile müvekkil şirket ——– Şti. , yakıt tankı cinsi emtianın ——— taşınması hususunda, 06/07/2022 tarihli elektronik posta ile taşıma sözleşmesi akdettiğini, ———- ordusunun alıcısı olduğu taşımaya konu emtialar için vergi muafiyeti söz konusu olup, bu itibarla da, vergi muafiyeti ve ayrıca yükün çekilmesi ve teslimi için prosedürel işlem ve kayıtların önceden tamamlanabilmesi ve emtia varış limanına vasıl olduğunda bekleme olmaksızın ve vergi ödenmeksizin çekilebilmesi amacıyla önceden, taşımaya ait ———- görüntüsünün ve bilgilerinin, ——— ilgililerle paylaşılması zarureti davalı tarafla gerek sözlü gerekse de yazılı şekilde, e-posta yoluyla paylaşılmıştır.24/11/2022 tarih ve 13.23 saatli ve müvekkil ———-tarafından, davalı ———- iletilen e-posta ile; “——— merhaba, aşağıda hem benim hem de ———- bahsetmiş olduğu gemi ——– hazırlayabildik mi? Ne kadar erken olursa o kadar iyi olacaktır. Örneğin bazı diğer evrakları karşı tarafa ilettik biz. ———- kaldı bir tek. Sizden ricamız bir an evvel hazır edersek karşı tarafa gönderip işlemlerini başlatsınlar onlar da. Desteğiniz için teşekkür ederiz şimdiden. İyi çalışmalar” şeklinde, bu hususta tekrar hatırlatma yapılmıştır. 24/11/2022 tarih ve 14.54 saatli e-posta ile de davalı taraf, cevaben “Gemi firması ile yazışmalarımız devam ediyor. Alır almaz sizlere ileteceğiz.” demiştir. 30/11/2022 tarihli e-postada, yazılı ve sözlü talepler üzerine davalı ——–; “Merhaba , ——— görüntüsü ektedir ancak düzeltilmesi gereken yerler var bir önceki ——— gibi alıcı ve gönderici ——— ekleniyor. Gün içinde size revizesi iletilecektir.” şeklinde talebe geri dönüş yapmıştır. Gün içinde taşımaya ait ———– iletilmeyince de, bu kez yazılı şekilde yine 01/12/2022 tarihinde müvekkil ———- tarafından “Merhaba, Revize ——–görüntüsü gelmedi sanırım?” şeklinde hatırlatma e-postası atılmıştır. ———-yetkilisi tarafından 01/12/2022 tarihli e-postası ile, ” Bu evrak ne kadar geç gelirse, o kadar ———- ——– yemiş oluyoruz. Bu evrak olmadan muafiyet işlemlerini başlatamıyorlar. Muafiyet evrakı olmadan da gümrükten çekemiyorlar. Dolayısıyla ——– bitince mecburen ——— kesiyorlar. ——– bu konudaki desteğiniz çok önemli. Teşekkürler, ——– şeklinde konunun önemi tekrar yetkilisince de açıkça vurgulanmıştır. Gemi ve ——— değişikliği olduğunu bilmesi gereken davalı taraf olup, müvekkilin bu konuda kendilerine önceden yapılmış olan açık uyarısı ve konunun öneminin vurgulanmış olması karşısında, bu değişikliği ve ilk gönderdiği ———- geçerli olmayacağını ve değiştiğini müvekkile davalı ———- bildirmesi gerektiği ve bunun görev tanımları dahilinde kalan ve bir “yan edim yükümlülüğü” olduğu ve TBK ve borca aykırılık hükümleri gereği sorumlu oldukları sarihtir. Davalı ———-, basiretli tacir gibi hareket etmek yükümlülüğüne uymayarak, taşıyanın, taşıma sözleşmesinden doğan yan edim yükümlülüğünü ihlal etmiş ve müvekkil ———-, aslında muafiyet olmasına rağmen, bu eşya için vergi ve fazladan ardiye ücreti ödemesine sebebiyet vermiştir.Davalı ———-, bu uyuşmazlıkta sorumluluğu üstlenmemiş, işbu taşımayı organize eden kendileri olduğu halde, taşıma işleri organizatörlüğü/taşıyan sıfatının içerdiği yükümlülükler ve sorumluluklar dışında kalarak, bu konudaki sorumluluğu gemi acentesine yükümlemeye çalışmışlardır. Yasal olarak müvekkilin muhatabının davalı olduğu kat’idir. Bunun üzerine müvekkil tarafından arabulucuya başvurulduğunu, mahkemenin dikkatine sunulan tutanaklardan anlaşılacağı üzere, arabuluculuk toplantısından da olumlu bir sonuç alınamamış olup, işbu davanın ikame edilmesi ve yukarıda anılan sebeplerle müvekkilin zararının davalı taraftan tahsilinin talep edilmesi istenmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ———şti ile dava dışı yükün alıcısı arasında kararlaştırılan teslimat şeklinin “———-” teslim şekli olduğu, ödenen gümrük vergisi ve ardiye ücretleri masraflarının yükün alıcısı olan ——— ait olduğu, bu hakkın davacı firma tarafından dava konusu edilerek davalı müvvekilden talep edilemeyeceği, davalı müvekkil ——- taşımacılık, taşıyan sıfatının kendisine yüklediği sorumluluklardan doğan yüklemeye konu taşımanın güzergahını, gerekli olan diğer formalitelerin ve yükle ilgili bilgileri, gemi acentasına bildirerek doğru———- düzenlenmesine ilişkin yükümlü olduğu sorumluluğunu yerine getirerek emtiaları alıcısına eksiksiz ve sağlam şekilde etmiş,bu sebeple, ——– hamili olan yükün alıcısı ——— ——- doğan zararlarının tazminini, davacı satıcı firma talep edemeyeceği gibi(aktif husumet yokluğu sebebiyle) yine bu zararın tazminini ——— düzenleyen yetkili acente firması ———– taşımacılıktan talep etmesi gerekirken(pasif husumet yokluğu sebebiyle) davalı müvekkil firmadan talep etmesi maddi gerçeklerle örtüşmeyen iddialar olup ileri sürdüğü işbu dava ile mahkemenizi yanıltma ve haksız kazanç sağlama gayreti içerisinde olup huzurdaki haksız davanın reddini talep etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:Dava, taşıyıcının kusuru nedeniyle ödenen gümrük vergisi ve liman ardiye ücretinin tahsili istemine ilişkindir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. TTK’nın 5/1. Maddesine göre de, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalara asliye ticaret mahkemesi bakmakla görevlidir. Ancak TTK’nın 5/2. Maddesinde ise, bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebileceği düzenlenmiştir. 6103 Sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince ——— ——— İlinde 6102 Sayılı TTK’nun Denizcilik Kitabından kaynaklanan uyuşmazlıkları görmek üzere görevli özel yetkili ——- Denizcilik İhtisas Mahkemesi belirlenmiştir. Bu durumda, 01.07.2012 tarihinden sonra 6102 Sayılı Kanunun Deniz Ticaret Kitabından doğan uyuşmazlıklar ticari dava sayılacak, ticari davalar ise 6102 sayılı TTK’nun 5. maddesi gereğince ihtisas mahkemesi olan Denizcilik İhtisas Mahkemesince görülecektir. ———- Sayılı ilamında”….Somut olayda dava konusu taşıma, deniz yoluyla gerçekleştirilmiştir. Uyuşmazlık, TTK.’nun “Deniz Ticareti” başlıklı 4 ncü kitabındaki 893 ve onu izleyen maddelerde düzenlenen hükümler dikkate alınarak çözümlenecektir. Dolayısıyla görevli mahkeme, Denizcilik İhtisas Mahkemesidir.” bu tür davalarda görevli mahkemenin deniz ihtisas mahkemesi olduğunu belirtmiştir.Dava, davacının alacak istemine ilişkin olup, davacı yanca karayolu taşımasının sonlanarak deniz yolu taşımasının başladığı ———– limanında emtianya ilişkin muafiyeti bulunmasına rağmen davalının kusuruyla ödemek durumunda kalınan gümrük vergisi ve liman ardiye ücretinin davalıdan tahsili talep edilmiş olup, bu haliyle uyuşmazlık deniz ticaretine ilişkindir. Dolayısıyla deniz ticaretine ilişkin bir uyuşmazlıktan kaynaklanan eldeki bu davada asliye ticaret mahkemesi değil, deniz ihtisas mahkemesi görevlidir. Asliye ticaret mahkemesi ile deniz ihtisas mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi olup HMK’nın 114/1-c maddesine göre dava şartlarından olan mahkemenin görevli olması davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden(HMK m. 115/1)nazara alınır. Açıklanan gerekçe nedeni ile davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle; HMK 115-2 md uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli denizcilik ihtisas davalarına bakmaya görevli ———- Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE USULDEN REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşme tarihinden, İstinaf yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli ———- Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, aksi taktirde mahkememizce Resen davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
3-HMK 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece KARAR VERİLMESİNE,
4-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi için taraflardan biri tarafından başvuruda bulunulmadığı takdirde, mahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesine, harç, yargılama gideri, vekalet ücreti, gider avansı vd hususların talep halinde, 6100 Sayılı HMK’nın 331/2. ve 331/2. maddesi gereğince mahkememizce hüküm altına ALINMASINA,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/10/2023