Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/445 E. 2023/605 K. 03.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/445 Esas
KARAR NO : 2023/605

DAVA : Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
DAVA TARİHİ : 22/06/2023
KARAR TARİHİ : 03/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle davacı şirketin ticaret sicil müdürlüğüne 02.06.2023 tarihli başvuru yaptığını,—–.Asliye Ticaret Mahkemesinin —— esas sayılı dosyası kararı doğrultusunda Mahkeme kararının ivedilikle uygulanarak işlem tesis edilmesini talep ettiklerini, ancak —–Ticaret Sicili Müdürlüğünün 09.06.2023 tarih ve —– sayılı kararında işlem tesis etmediğini, işlem tesis etmek için ise mahkeme kararının kesinleşmesini istediğini, —–Noterliğinin 29/04/2021 tarih ve —–yevmiye numaralı temlik beyanı kapsamında —–Ticaret Sicil Müdürlüğünce tescil edilen şu rehinli menkullerin (EK-3:—-. Noterliğinin 29/04/2021 tarih ve —— yevmiye numaralı temlik beyanı),
—–Şirketi için—— rehin numaralı,
——Şirketi için —— rehin numaralı,
—–numaralı rehinli menkullerin rehin alacaklısı olan müvekkil şirket —–adına rehinli olarak tescil edilmesi hususunda —–Ticaret Sicil Müdürlüğüne —— İcra Müdürlüğünce defalarca yazı yazılmasına ve—–. Asliye Ticaret Mahkemesinin kararına rağmen halen sicile tescil işleminin gerçekleştirilmediğini, Ticaret Sicili personelleri işlemleri sürüncemede bıraktığını, görevlerini ihmal ettiklerini belirtmiş 02.06.2023 tarihli başvurumuzun—– Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından 09.06.2023 tarih ve —–sayılı kararla reddedilmesine yönelik itirazlarının kabulü ile aynı kararın iptaline ——. adına rehinli menkullerin tescili işleminin gerçekleştirilmemesine dair itirazlarının kabulü ile ticaret sicil kayıtlarının düzeltilmesini talep etmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 34. Maddesi ” (1) İlgililer, tescil, değişiklik veya silinme istemleri ile ilgili olarak, sicil müdürlüğünce verilecek kararlara karşı, tebliğlerinden itibaren sekiz gün içinde, sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile itiraz edebilirler.
(2) Bu itiraz mahkemece dosya üzerinden incelenerek karara bağlanır. Ancak, sicil müdürünün kararı, üçüncü kişilerin sicilde kayıtlı bulunan hususlara ilişkin menfaatlerine aykırı olduğu takdirde, itiraz edenle üçüncü kişi de dinlenir. Bunlar mahkemeye gelmezlerse dosya üzerinden karar verilir.” hükmüne haizdir.
—–. HD. ——Sayılı ilamında “….Dava; TTK’nın 34. maddesine dayalı olarak açılmış olup, davacı şirketin 27/04/2021 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların tescil ve ilanına ilişkin talebinin reddine dair ——-Ticaret Sicil Müdürlüğü kararına itiraz davasıdır. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerince yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davalı vekili, davaya bakma görevinin idari yargı mercilerine ait olduğu gerekçesiyle yargı yolu itirazında bulunmuş ise de TTK’nın 34. maddesi uyarınca davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkeme sicil yeri asliye ticaret mahkemeleri olduğundan, yargı yoluna ilişkin itiraz ve bu konudaki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir…” gerekçesi ile verdiği kararda bu davalara adli yargıda bakılması gerektiğini belirtmiştir. Keza yukarıda alıntılanan kanunun amir hükmü de bu yöndedir.—– BAM—-. HD.——. Sayılı kararında “….TTK 34.maddesi, ” ilgililer, tescil, değişiklik veya silinme istemleri ile ilgili olarak, sicil müdürülüğünce verilecek kararlara karşı, tebliğlerinden itibaren sekiz gün içinde, sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli Asliye Ticaret Mahkemesine dilekçe ile itiraz edebilirler. ” hükmünü içermektedir.Davacı şirketin ortağıdır. Davacı tarafça, terkin işleminin usulüne uygun yapılmadığı iddia edildiğine göre, eldeki davanın TTK 34.maddesi kapsamında bir itiraz davası olarak görülmesi gerekir. Bu durumda, itiraz davalarına bakma görevi ise ticaret sicilinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Bu yetki düzenlemesi, kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralıdır. Bu sebeple ilk derece mahkemesi resen yetkisizlik kararı vermesi gerekirken davanın esası ile ilgili karar vermesi doğru olmamıştır…” belirtmiştir.Dava mahiyeti itibarı ile ticaret sicil müdürlüğünün yapması gerektiği iddia olunan tescil işleminin yapılmamasından kaynaklı ticaret sicil müdürlüğü kararına itiraz davasıdır. Bu davaya bakma görev ve yetkisi kanunun 34. Maddesi ve yukarıda alıntılanan emsal BAM kararında da belirtildiği üzere ticaret sicilinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Bu yetki düzenlemesi, kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralıdır.—–Ticaret sicil müdürlüğünün adresi mahkememizin yetki alanında olmadığından görevli ve yetkili mahkeme —– Ticaret mahkemeleri olduğundan ve kesin yetki kuralı 6100 sayılı HMK’nın 114/1-ç maddesi gereği dava şartı olduğundan, dava şartları da aynı kanunun 115/1. Madde ve fıkrası uyarınca davanın her aşamasında resen dikkate alınması gerektiğinden davanın dava şartı noksanlığı nedeni ile usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin yetkisiz olması nedeniyle davanın 6100 sayılı kanunun 114/1-ç, 115/2. Maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan dolayı USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşme tarihinden, İstinaf yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli NÖBETÇİ —— ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, Aksi taktirde mahkememizce Resen davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına ( ihtaratın gerekçeli kararın tebliği ile yapılmasına)
3-HMK 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece karar verilmesine,
4-Yetkisizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi için taraflardan biri tarafından başvuruda bulunulmadığı takdirde, mahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesine, harç, yargılama gideri, vekalet ücreti, gider avansı vd hususların talep halinde, 6100 Sayılı HMK’nın 331/2. ve 331/2. maddesi gereğince mahkememizce hüküm altına alınmasına,Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, —– Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.