Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/43 E. 2023/868 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/43 Esas
KARAR NO: 2023/868
DAVA: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ: 16/01/2023
KARAR TARİHİ: 26/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete ———- numaralı ve 22.02.2021 – 2022 vade tarihli ——— ZMM Sigorta Poliçesi ile sigortalı ——— plakalı araç 25.12.2020 tarihinde ——– ——— ——– ——– sevk ve idaresinde iken başvuru dışı ——– Şti.’nin sorumluluğundaki elektrik iletim direğine çarpmak suretiyle zarar verdiğini, meydana gelen kazada hasar nedeniyle 30.000,00.-TL sigorta tazminat ödemesinde bulunulduğunu, meydana gelen kazada müvekkili şirkete sigortalı ——— plakalı aracın sürücüsünün olay yerini terk etmesi nedeniyle ———–ZMMS Genel Şartları B.4.f gereği sigortalıya rücu hakkı doğduğunu, bu kapsamda, yapılan ödeme nedeniyle sigortalının karşı tarafa ödenen toplam 30.000,00,-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, vekalet ücreti ve arabuluculuk ücreti dahil tüm ferilerden sorumluluğu bulunduğunu beyan ile, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile 30.000,00.-TL sigorta tazminatının, sigortalıya ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, arabuluculuk ücreti dahil olmak üzere yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davanın reddi gerektiğini, davacının rücu hakkı bulunmadığını, olayda olay yerini terk mevcut olmadığını, sürücünün olay günü söz konusu zarar gerçekleştikten sonra Polisi aradığını, Polis söz konusu zararın tek taraflı olmaması sebebiyle kendilerinin tutanak tutamayacağını elektrik idaresini araması gerektiğini bildirdiğini, bunun üzerine yetkili elektrik idaresi aranılmış ve yapılan görüşmede söz konusu elektrik direğinin kendi sorumluluklarında olmadığını, özel iştirak olduğunu ve elektrik direğinin sorumlusu olan şirket olan ——– Şti. ile iletişime geçilmesi gerektiği bildirildiğini, müvekkili şirkete ait araç sürücüsü bunun üzerine ——- Şti. ile iletişime geçmiş ve söz konusu şirket ile karşılıklı tutanak tutulduğunu, olayın gece 02:15’te gerçekleşmiş olduğu, olay yerinde yapılacak her türlü işlemin yapılmış olması ve trafik güvenliğini tehlikeye sokmamak için olay yerinde ilgili işlemleri gerçekleştirdikten sonra yoluna devam ettiğini, olay yerini terk rücu şartının gerçekleşmediğini beyan ile, fazlaya ilişkin her türlü dava, talep, suç duyurusu ve sair yasal haklar saklı kalmak kaydıyla, öncelikle usuli itirazların kabulü ile davanın usulden reddini, sonrasında cevabın kabulü ile davacı yanın açmış olduğu haksız ve mesnetsiz davanın esastan tümden reddi ile borçlu olmadıklarının tespitini, yargılama harç ve masrafları ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle; “Davalı tarafa sigortalı ——– plaka sayılı ——– marka/tip, ——– model araç sürücüsü ——— %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Dava konusu ——— Otomotive ait olan elektrik direğinde oluşan hasar tutarın KDV hariç 30.000,00 TL olabileceği, tespit edilen bu hasar-zarar tutarının kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarında kabul edilebilir makul fiyat aralığında günün rayicine ve dosya kapsamına uygun olabileceği. Bu husustaki hukuki durumun nihai laktır ve değerlendirmesi Sayın Mahkemeye ail olmak üzere: 25.12.2020 tarihinde saat :02:I5 sıralarında ——— plakalı çekici sürücüsü ——– zevk ve idaresindeki aracı ile geri geri manevra yaparken elektrik direğine çarpması ile oluştuğu bildirilen hasara ilişkin olarak, hasar gören ——— Şti. – ——— ile ———- plakalı araç sürücüsü ——— arasında 25.12.2020 tarihli tutanağın imza edildiğinin beyan edildiği, araç sürücüsü ve araç ruhsat bilgilerinin ibraz edildiğinin bildirildiği, olay anını gösteren kamera kayıtlarının bulunması ve ilgili tutanakların tutulması karşısında olay yerini terk olmayacağı, bu verilerin kabulü halinde, daya konu alacaktan davalının sorumlu olmayacağı, Öte yandan, davacı ——— Şirketi tarafından karşılanan hasarı sigortacısı bulunduğu, ——— plakalı araç işleteni ——- şirketinden rücuan talep edebileceğinin Sayın Mahkemece kabulü halinde ise, bu taktirde 30.000,00 TL.’nin 22.04.2022 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı yanın sorumlu olacağı,” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, sigorta poliçesi ile sigortalanmış araç sürücüsünün 3. kişiye vermiş olduğu zararın karşılanması nedenine dayalı açılan, sigorta şirketinin zarar görene yaptığı ödemeyi rücuen sigortalıdan tazmini istemine ilişkindir.Davacı, dava dilekçesinde ve mahkememiz yargılaması devamında beyanları kapsamında kazanın maddi hasarlı olduğu ve davalı şirketin işletini olan aracın sürücüsünün olay yerini terk ettiğinden bahisle ZMSS genel şartları madde B.4/f uyarınca davacının rücu isteminde bulunmuş olduğu anlaşılmaktadır.Davacı ———- plakalı araç sürücüsünün olay yerini terk ettiğini ve bu esasa dayalı olarak işletene yönelik dava ikame edildiğini ileri sürmüştür.Davacı taraf sürücüye yönelik kast veya ağır kusur izafe edilebilecek her hangi bir delili öninceleme aşaması hitamına değin ibraz etmemiştir.Bu eksende davacı yanın dayandığı genel şart, bedeni hasara neden olan trafik kazalarına ilişkin olup, yalnızca maddi hasarın ortaya çıktığı eldeki uyuşmazlık bakımından uygulanma imkanı bulunmamaktadır.Zira ——— sayılı ilamında benzer konuya ilişkin;Dava, trafik kazası sebebiyle zorunlu mali sorumluluk sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı, davalıya ait aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısıdır. Zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarının “Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının İşletene Rücu Hakkı” başlığını taşıyan B.4 maddesi gereği; Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre,azminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilir. Sigorta ettirene başlıca şu nedenlerle rücu edilir: a)Tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasdi bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise, b) İşleten, yetkili makamlardan izin almaksızın düzenlenen bir yarış için Karayolları Trafik Kanunu uyarınca yapılması gereken özel bir sigortanın yapılmamış olduğunu biliyorsa veya gerekli özeni göstermesi halinde bilebilecek durumda ise, c) Tazminatı gerektiren olay, aracın Karayolları Trafık Kanunu hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan kimseler tarafından sevkedilmesi sonucunda meydana gelmiş ise, d) Tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay, yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa, e) Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tesbit edilmiş olan istiab haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise, f) Sigorta ettirenin, rizikonun gerçekleşmesi halinde, B.1 maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olursa, g) Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gaspedilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gaspedilme olayında işletenin kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğu tespit edilirse.” Anılan maddede tahdidi olarak düzenlenen hallerden birinin veya birkaçının bulunması durumda zarar görene ödeme yapan zorunlu mali sorumluluk sigortacısının akidine rücu hakkı vardır.Somut olayda olduğu gibi sürücünün kaza mahallini terk etmesi tek başına rücu hakkını doğuran sebep olmadığından, davacının rücu talebini haklı kılacak durumu (alkol, sürücü belgesi, istiab hakkı vb..) ispat etmesi için sunacağı deliller usulünce toplanmadan eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.” şeklindeki açıklamalarının ışığı altında iddia ve savunmalar irdelenmiştir. Sonuç olarak, sürücünün kaza mahallini terk etmesi başlı başına rücu hakkını doğuran sebep olmadığı, davacının rücu talebini haklı kılacak durumu (alkol, sürücü belgesi, istiab hakkı vb..) ispat etmesi gerektiği fakat davacının dava dilekçesi incelendiğinde davacı tarafın davalı sürücünün alkollü olduğuna, sürücü belgesinin bulunmadığına veya başkaca rücu hakkına sebebiyet verecek bir vakıaya dayanmadığı, salt sürücünün olay yerini terk etmesinin ve kazada %100 kusurlu olmasından kaynaklı rücu talebinde bulunduğunu beyan ettiği görülmektedir.Sonuç olarak, davacının dava dilekçesi incelendiğinde salt sürücünün olay yerini terk etmesinin ve kazada %100 kusurlu olmasından kaynaklı rücu talebinde bulunduğu, davacı yanca ileri sürülen hususlar nazara alındığında kazaya sebebiyet veren araç sürücüsünün alkollü olup olmaması, sürücü belgesinin bulunup bulunmaması gibi unsurların araştırılmasını gerektirecek bir durumun olmadığı hususları hep bir arada değerlendirilerek 25/12/2020 tarihinde gerçekleşen kazada davacı yanın dayandığı genel şart, bedeni hasara neden olan trafik kazalarına ilişkin olup, yalnızca maddi hasarın ortaya çıktığı eldeki uyuşmazlık bakımından uygulanma imkanı bulunmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 512,33 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 242,48‬ TL harcın davacıya İADESİNE,
3-Yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiği için karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.ye göre tespit edilen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
6-3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———- Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/10/2023