Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/38 E. 2023/841 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/38 Esas
KARAR NO: 2023/841
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/01/2023
KARAR TARİHİ: 19/10/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

DAVA: Davacı vekili 14/01/2023 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; “1-)———- ŞİRKETİ nezdinde ———— numaralı Motorlu Kara Taşıtları Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi bulunan ———– plakalı aracın detayı ekli kaza tutanağında belirtildiği gibi 21.03.2021 günü sebep olduğu kaza sonucunda müvekkilimiz ———– adına kayıtlı ———- plakalı araç hasarlanmıştır. Meydana gelen kazada davalı Sigorta A.ş nedinde ZMMS Poliçesi buunan ———– plakalı araç %100 oranında kusurlu bulunmuştur. 2-)Müvekkil, meydana gelen kaza ile ilgili olarak hasar dosyası açtırarak gerekli işlemleri yaptırmıştır. Meydana gelen bu kazasına istinaden davalı sigorta şirketi müvekkilin aracında meydana gelen hasarın tespiti için eksper görevlendirmiştit. Görevli eksper raporu tanzim edilmiştir. Lakin düzenlenen bu eksper raporu afaki olup müvekkilimizin aracında ortaya çıkan gerçek hasarı yansıtmamaktadır. Müvekkilin aracında ortaya çıkan zarar sigorta şirketinin görevlendirmiş olduğu eksperin belirlemiş olduğu 16,372.45 TL’den daha fazladır. Hazırlanan eksper raporu afaki olup eksper adeta davalı sigorta şirketinin temsilcisi gibi davranmıştır. Davalı sigorta şirketi tarafından görevlendirilen eksperin hazırlamış olduğu eksper raporu eksik ve hatalı olduğundan müvekkil 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 22/19 maddesi uyarınca kaza yapan aracına eksper atamış ve aracının gerçek hasarını kayıt altına almıştır. Söz konusu eksper raporu dilekçemiz ekinde mevcuttur. Atanan eksper raporundan da anlaşılacağı şekilde müvekkilin aracında 52.375.53 TL hasar tespit edilmiştir. Sayın mahkemenizde yapılacak yargılama müvekkile ait araçta meydana gelen değer kaybının tespiti bu miktar üzerinden yapılmasını talep ederiz.3-)Yaşanan tarfik kazasından sonra müvekkilin aracı çok ağır hasar almıştır. Yaşanan trafik kazasından dolayı müvekkilimize ait araç hasarlanmış ve aracın tramer kaydına hasar işlenmiş ve müvekkile ait aracın ikinci el piyasa rayiç değerinde bir kayba sebep olmuştur. ———– ilamında “…aracın onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. çünkü tamamen onarılmış olsa bile bu araba tahribatın izlerini taşımaktadır. onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir. Öncelikle, değer azalması veya değer kaybının belirlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütler her olayın somut özelliğine göre değişebilecek ise de aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) hususları değer kaybında gözönüne alınan aracın olay tarihindeki 2. el rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2.el rayiç değeri arasındaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi gerekir. Somut olayda mahkemece bilirkişiden ek rapor alınarak yukarıda açıklanan yöntemle değer kaybı zararının belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir denilmektedir. 4-) Meydana gelen maddi hasarın giderilmesi için davalı sigorta şirketine 18 EKİM 2022 tarihinde başvuruda bulunulmuş. Davalı sigorta şirketi yapılan başvuruya istinaden müvekkile 2200 TL değer kaybı ödemesi yapmıştır. Yapılan ödeme hakkaniyetten uzak bir ödemedir. Davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme gerçek zarar ilkesine aykırı olmakla birlikte davalı sigorta şirketi müvekkilin aracında meydana gelen hasarı tespit ederken ZMMS genel şartlar ekinde bulunan formülasyona göre hesaplama yapılmış ve müvekkile hakkaniyetten uzak bir ödeme yapılmıştır. Zmms ekinde olan formülasyon ———- sayılı kararı ile iptal edimiş olup müvekkilin aracında meydana gelen hasar piyasadaki gerçek zarar üzerinden hesaplanması gerekirdi. Müvekkilin aracında meydana gelen hasarın giderilmesi için dava şartı olan zorunlu arabulucuya başvuruda bulunulmuş olmasına rağmen yapılan arabulucu görüşmelerinden de sonuç alınamayınca iş bu davanın açılması zorunlu hale gelmiştir.” denmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Belirsiz alacak davasının menfaat yokluğu nedeni ile reddi gerekmektedir. Dava, kazaya karışan her iki araç malikinin de ticari işletmesiyle ilgisi olmayan dolayısıyla “ticari iş” niteliğinde olmayan bir trafik kazasından kaynaklanmaktadır. Davacı ile müvekkil şirket arasında da bir sözleşme olmadığı olayın haksız fiile dayandığı dikkate alındığında davanın Asliye ticaret mahkemesi değil Asliye hukuk mahkemesi tarafından görülmesi gerekir. Dolayısıyla sayın mahkemenize görev yönünden itiraz ederiz.Türk Ticaret Kanunu 5/3 fıkrası gereği Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki kamu düzeninden olan ‘görev’e ilişkin olduğundan davada görevsizlik kararı verilmesini talep ederiz. Sayın mahkemenizce görülmekte olan davanın konusu; 21.03.2021 tarihinde davacının malik olduğu ———- plakalı araç ile müvekkil şirkette 09.09.2021 başlangıç ve 09.09.2022 bitiş tarihli ————- numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ( ZMMS ) ile sigortalı ——— plakalı aracın çarpmasına neticesinde meydana geldiği iddia edilen değer kaybı tazminatı talepli davadır.Öncelikle, Karayolları Trafik Kanunu 91. Madde gereği ve aynı kanunun 85. Maddesinde düzenlenen işletenin sorumluluğunu mevzuat ve genel şartlar çerçevesinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası poliçesini düzenleyen müvekkil şirketin sigortalı aracın işletilmesinden dolayı üçüncü şahısların uğradığı zararları tazminle mükellef olduğu araç başına teminat limitinin de 43.000,00 TL olduğunu beyan ederiz. ARAÇTAKİ HASAR İÇİN; mağdura 21.03.2021 tarihinde 9.825,00 TL hasar tazminatı ödemesi davacı hesabına yapılmıştır. Ayrıca ———- firmasına 2.068,80 TL, ———– firmasına 335,44 TL;———- firmasına 515,83 TL, ———firmasına 1.689,82 TL ve ——— isimli firmaya 1.937,56 TL tedarik ödemeleri yapılmıştır. (Tedarik ödemeleri firmalara toplu olarak ödenmekte olup ekli dekotlar toplu ödemelere ilişkindir) araçtaki değer kaybı için 20/10/2021 tarihinde 3.000,00 tl davacı vekiline ödeme yapılmıştır. İşbu ödemelerin poliçe limitinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca araçtaki bakiye hasar tazminatı için ———– sayılı başvuru yapılmış olup, uyuşmazlık hakem kararında aracın pert işlemi görmesi gerektiğine karar verilerek “davalı sigorta şirketince ödenen 16.372,00 TL’ nin ———– uygulanması halinde bulunan 26.600,00 TL’ den mahsubu sonrası bakiye 10.228,00 TL üzerinden hasar bedeli talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir” Müvekkil aleyhine hüküm kurulmuştur. işbu karara karşı yapılan itiraz neticesinde davacının iddiasını ispatlayamadığı ve bakiye zararının olmadığı talebinin mk 2 hükmüne aykırı olduğu gerekçeleriyle itiraz hakem heyetİ ———– kararıyla başvuruyu reddetmiştir. Davamız ile ilgili olan esas kısımı şöyle izah etmek isreriz; davacı tarafından ———- yargılaması aşamasında aracının pert olduğunu kabul ederek ıslah dilekçesi vermesi ve sonrasında 17 Yıllık onarımı yapılmış aracı için değer kaybı tazminatı talep etmesidir. Müvekkil şirket tarafından hasar ve değer kaybı için yapılan tüm ödemeler usul ve yasaya uygundur. Her ne kadar müvekkil tarafından değer kaybı ödemesi yapılmışsa da ———- ve davacı /başvurucu tarafından aracın pert olarak kabul edilmesi nedeniyle gelinen süreçte Pert olarak kabul edilen araç için değer kaybı oluşması mümkün değildir. Davacı haksız ve kötü niyetli olarak değer kaybı tazminatı talep etmiştir. Üstelik değer kaybı miktarını bilmesi ve hesaplayabilmesi mümkün iken davayı belirsiz alacak davası şeklinde açmasında menfaati bulunmamaktadır. Sigorta şirketleri sebepsiz zenginleşme aracı değildir. Dosya incelendiğinde görülmüştür ki ; başvuru sahibinin talebi haksız ve mesnetsizdir zira; müvekkil şirkete yapılan başvuru üzerine ———– Nolu dosya açılmış olup şirket tarafından yaptırılan ekspertiz incelemesi neticesinde Araçtaki değer kaybı için 20/10/2021 tarihinde 3.000,00 tl davacı vekiline ödeme yapılmıştır. Müvekkilin sorumluluğundaki borç, sigortacılık mevzuatı gereği eksiksiz olarak ödendiğinden üzerine düşen edimi ifa eden müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğu kalmamıştır. İşbu sebeple talebin reddi gerekmektedir. Davayı kabul anlamına gelememek kaydı ile her halukarda müvekkil şirketin hak kaybına uğramaması adına sayın mahkemenizden taleplerimiz:Dava dilekçesinde trafik kazasının meydana gelmesinde kusurun sigortalı araç sürücüsüne ait olduğu iddia edilmiş ise de bu iddianın kabulü mümkün değildir. Bu sebeple; öncelikle kusur yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak, kazanın meydana geliş şekli, hava ve yol durumu, trafik ışıkları vs. kazaya etki eden tüm faktörler değerlendirilerek kazanın meydana gelmesinde sürücülerin var ise kusurları ve kusur oranlarının tespiti gerekmektedir. Konuya ilişkin olarak aşağıda verilen emsal içtihatlar da bu doğrultudadır. Davacının talebini kabul anlamina gelmemek kaydi ile belirtmek isteriz ki, her halükarda başvurucu tarafindan Anayasa mahkemesinin iptal karari doğrultusunda hesaplama yapilmasi yani Aracın marka – model ve hasar durumu göz önünde bulundurulduğunda reel kaybın belirlenmesi gerekmektedir.Başvurucuya ait aracın geriye dönük hasar kayıtlarının başvurandan celbini talep etmekteyiz. Araçta hasarlı bölgelerin önceki tarihli kazalarda hasar almış olması durumunda, mükerrer değer kaybı oluşturmayacağından bu hususun mahkemenizce tetkik edilmesi gerekmektedir. Davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı her ne kadar avans faiz talep etmekte ise de müvekkil davanın açılmasına sebebiyet vermemiştir .İş bu sebeple faiz talebinin reddi gerekmektedir. kazaya karışan araç ile müvekkil şirkette sigortalı olan aracın kullanım tarzı hususidir ve ticari amaçlı kullanılmamaktadır Ayrıca alacak haksız fiilden doğup zarar görenler arasında da sözleşme ilişkisi bulunmadığından istenebilecek faiz türü sadece yasal faiz dir. Ayrıca Müvekkil Şirket başvuruya konu kaza sonucunda yürürlükte bulunan yasa ve mevzuatlara ve objektif kriterlere uygun olarak tazminatın ödenmiş olması nedeni ile bakiye herhangi bir zararının kabulü mümkün olmadığını beyan etmekle birlikte sayın mahkemeniz aksi kanaate ise; bakiye poliçe limitinin dikkate alınarak de müvekkil şirketin başvuru öncesi ödemiş olduğu tazminatın bilirkişice takdir edilen miktardan karar tarihine dek işlemiş olan faizi ile tenzili gerektiğini de belirtmek isteriz.” denmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava; TBK’nın 49.maddesi kapsamında trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat (bakiye değer kaybı bedeli) talebine ilişkindir.
———– Sigortadan, davaya konu ———- ve ———- plakalı aracın 21/03/2021 tarihinde karıştığı trafik kazasına ilişkin hasar dosyasının (davacının tazminat ödenmesine yönelik başvurusu var ise buna ilişkin talebin yapıldığı tarih, talebe ilişkin kayıt ve belgelerin ve var ise ödeme tutarı ve tarihini gösterir dekontlar/makbuzlar ile sigorta poliçesi sureti de eklenmek suretiyle) tamamının onaylı bir suretinin celp edildiği görüldü. ———– Noterler Birliğinden, Davaya konu ———- ve ——— plakalı aracın ilk ediniminden itibaren tüm trafik kayıtlarının ve dava konusu kaza tarihi olan 21/03/2021 tarihindeki ruhsat bilgilerinin ve malikinin celp edildiği görüldü. ———-, ———– plakalı aracın tramer kayıtlarının celp edildiği görüldü. 16/03/2023 tarihli ara karar ile dosyanın bir makine mühendisi uzmanı bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 19/06/2023 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.Bilirkişi kök raporunda özetle; “1)Dava konusu kazanın meydana gelişinde,———— plaka no’lu aracın sürücüsü ———— (davalı sigorta şirketine Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalayan aracın sürücüsü) %100 (yüzde yüz) oranında KUSURLU olduğu,——— plaka no’lu aracın sürücüsü ———– (davacının aracının sürücüsü) KUSURSUZ olduğu,2)Davacıya ait ———- plaka no’lu araçtaki değer kaybı 4.500 TL. (dörtbinbeşyüz) belirlenmiş olup, kazada karışan ———– plaka no’lu aracın sürücüsü ———— kazanın meydana gelişindeki kusur durumu (%100 oranında KUSURLU) dikkate alındığında, tamamından davalı tarafın sorumluluğunda olduğu, fakat davalının davacıya daha önce değer kaybı olarak ödemiş olduğu 3.000 TL dikkate alındığında,4.500 TL. – 3.000 TL. = 1.500 TL.” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür. Davalı ——— Sigorta ——— plakalı aracın ZMS sigortası gereği (08.02.2021-11.02.2021) sigortacısıdır.Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; 21/03/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasında ——— plaka sayılı araç sürücüsünün trafik kazasının oluşumunda kusurunun bulunmadığı, davalı sigorta şirketine sigortalı ———— plakalı araç sürücüsünün ise kazanın oluşumunda %100 kusurlu bulunduğunun bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, mahkememizce hükme esas alınan 12/06/2023 tarihli bilirkişi incelemesi ile dava konusu kaza nedeniyle ———- plaka sayılı araçta 4.500,00 TL değer kaybı bedeli belirlenmiş olduğu, hesaplanan değer kaybı bedelinden davalı sigortanın daha önceden yaptığı 3.000 TL miktarlı ödeme de dikkate alındığında bakiye bedel olarak tespit edilen 1.500,00 TL ile davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağı değerlendirilerek aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olan 18/10/2021 tarihinden 8 iş günü sonrası olan 01/11/2021 tarihi temerrüt tarihi olarak kabul edilmiştir.

Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 1.500,00 TL değer kaybı bedeli tazminatının temerrüt tarihi olan 01/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin yatırılan 179,90 TL harcın düşümü ile geri kalan 89,95‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan 179,90 TL Peşin harç ve 179,90 TL başvurma harcı , 27,00 TL ıslah harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 118,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.004,8‬0 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre 1.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
6- 3.120,00 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair; 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca KESİN olarak tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/10/2023